Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgi, gazneliler, hakkında

Gazneliler Hakkında Bilgi

Eski 10-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gazneliler Hakkında Bilgi




Gazneliler Hakkında Bilgi

Türkler'in tarih boyunca yayıldıkları ve devletler kurdukları ülkelerden birisi de Afganistan'dır Türkler bu bölgede M Ö II yüzyıldan itibâren devletler kurmağa başlamışlardır Bu Türk devletlerinden biri olan Gazneliler , isimlerini başkentleri Gazne şehrinden almışlardı , ancak bu devlet tarîhî kaynaklarda Yemînîler ve Sebükteginîler olarak da zikredilmişlerdir

Sâmânî Devleti ( 1005 ) 'nin en parlak devrinde büyük sayıda Türk grupları Mâverâünnehir yoluyla İslâm dünyasına getirilmekteydi Bunların büyük kısmı Abbâsî Halîfeleri ve eyâletlerdeki Arab ve İranlı vâlilerin hizmetinde asker veya muhâfız kuvveti olarak wwwfrmsinsinet/ hizmet görmekteydiler Böylece 9 ve 10 yüzyıllar esnâsında Türk askerlerinin İslâm dünyasının doğu ve merkezî kısımlarına tedrîcî bir girişi vardı Bu sırada İran'daki iki büyük hânedân , Büveyhîler ve Sâmânîler mahallî kuvvetlere ilâve olarak Türk askerlerini kullanmağa başlamışlardı

Nitekim 912 yılından sonra Sâmânî Devleti'nin vâlîleri ve kumandanları arasında Türk isimlerine de tesâdüf edilmeye başlamıştı Bu Türklerin İran dünyâsında askerî lider ve vâliler olarak seçkin bir sınıf teşkil ettiler Merkezî hükümetin otoritesi zayıfladığı anda , bu Türk kumandanlar devlet içinde kuvvet ve kudreti ele geçirerek yarı-bağımsız bir şekilde hüküm sürüyorlardı

Sâmânî Devleti zayıflamaya başladığı sırada Sîmcürîler , Kara Tegin İsficâbî ve Baytuz gibi Türk âile ve kumandanlar bazı bölgede hâkimiyet kurmuşlardı

Nitekim Gazneliler de , Sâmânî Devleti'nin dağılma ve saray isyanları devresinde durumdan yararlanarak ortaya çıkan Türk âilelerinden birisidir Sâmânî Devleti içinde Türklerin en mühim şahsiyetlerinden biri olan Horasan orduları kumandanı Alptegin , 961'de Vezîr Ali Muhammed Bel'amî ile birleşerek kendi adayını zorla Sâmânî tahtına oturtmak istedi Fakat bu arzüsunda başarısızlığa uğradı Alptegin , bu başasırızlıktan sonra , beraberindeki çok az bir kuvvetle , Doğu Afganistan'daki Gazne şehrine çekilmeğe mecbur kaldı ve mahallî bir hânedân olan Levikleri bertaraf ederek adı geçen şehre hâkim oldu ( 962 ) Bu süretle Gazneliler Devleti'nin temeli atılmış oluyordu

Gazne şehrinin bulunduğu Afganistan'ın bu bölgesinde Türklerin mevcüdiyetinin İslâm'dan daha önceki devrelere dayandığını kısaca belirtmiştik Bu bakımdan Gazneliler Devleti sadece Alptegin'in beraberinde getirdiği Türk askerlerine dayanmamaktadır Muhakkak ki , bu bölgeye önceden gelenler devlete bir temel olmuş , daha sonra kuzeyden gelecek Türkler de Gazneliler'in gelişmesini sağlamıştır

Levik Hânedânı Gazne'yi kolay kolay elden bırakmamış , Alptegin ( öl 963 ) 'e halef olan oğlu Ebü İshak İbrahim zamanında ( 966 ) bu şehri ele geçirmiştir Ebü İshak , Sâmânî Emîri'nin yardımı ile Gazne'ye tekrar hâkim oldu Bu sâyede Sâmânîler bu bölge üzerinde hiç olmazsa ismen hâkimiyet kurdular Ebü İshak İbrahim'in oğlu olmadığından ölümünden sonra devletin başına Türk kumandanlarının geçtiğini görüyoruz Bunlardan birincisi Bilge Tegin idi

Bilge Tegin , Gerdiz Kalesi'ni kuşattığı sırada ölmüş ( 974-5 ) , yerine Böri Tegin ( veya Pîrî Tegin ) geçmişti Ancak Böri Tegin'de Gazne'de fazla hüküm sürmemiş , kabiliyetsizliği sebebiyle , Türkler tarafından görevinden uzaklaştırılarak yerine Alptegin'in en çok güvendiği taraftarlarından biri olan Sebüktegin geçirilmişti ( 977 )

Sebüktegin , oğlu Mahmud'a bırakmış olduğu Pend-name'sine göre , şimdi Kırgızistan hudutları içinde bulunan Isık-göl sahillerindeki Barshân bölgesinde dünyaya gelmişti O'nun Karluk Türkleri'ne bağlı boylardan birine olması çok muhtemeldir Sebüktegin'in başa geçmesiyle Gazneliler Devleti , hükümdarlığın babadan oğula geçtiği bir hânedânın idâresi altına girmiş oldu Bir diğer yönüyle Gazneliler Devleti'ni , kuruluş yıllarında yöneten Türk kumandanların yerine artık bir hânedân almış oluyordu

Sebüktegin , görünüşte Sâmânîlerin bir vâlisi olarak hareket etmesine rağmen , bağımsız Gazneliler Devleti'nin temeli kuvvetli bir şekilde onun zamânında atılmıştı Çok geçmeden Türklerin kudreti Gazne'den doğu Afganistan'daki Zâbulistân bölgesine yayıldı wwwfrmsinsinet/ Şüphesiz 5 ve 11 yüzyıla kadar merkezî Afganistan'daki Gür'un erişilmez dağlık bölgelerinde putperestlik devam etmişti Sebüktegin , Zâbulistân asîlerinden birinin kızıyla evlenerek buradaki mahallî duyguları kendi tarafına çekmeye çalıştı

Sebüktegin , devletin devamlılığını emniyet altına almak için en iyi yolun dinamik bir genişleme siyâseti izlemek olduğunu görmüş olmalıdır Nitekim iktidâra geçtikten sonra rakip Türk gulam grupların bulunduğu Büst şehrine bir sefer düzenleyerek ele geçirdi Aynı zamanda kuzey-doğu Belucistân'daki Kusdar bölgesini Gazneli topraklarına ilâve etti O hâkimiyetini Toharistân ve Zemîndâver'e kadar genişletmiş ve daha sonra gözlerini Hindistan'a çevirmişti

Onuncu yüzyılda Lâğân ve Kâbil'e kadar aşağı Kâbil vâdisi kudretli Vayhand Hindüşâhî hükümdârlarının hâkimiyeti altında idi Bu hükümdârlar İslâm'ın kuzey Hindistan'da yayılmasına bir engel teşkil ediyorlardı Neticede takriben 986-7'de Kâbil-Lâğmân bölgesindeki çetin savaşlardan sonra Hindüşâhî Râcâsı mağlüb edildi ve Sebuktegin Kâbil nehri boyunca Peşâver'e kadar ilerlemeye ve orada İslâmiyet'in tohumlarını ekmeğe muvaffak oldu

Sebüktegin'in bundan sonra Sâmânîlerin iç siyâsetinde önemli rol oynamağa başladığını görüyoruz Türk kumandanlarından Ebü Ali Sîmcürî ve Fâik ittifâkına karşı , Sâmânî emîri Nüh b Mansür , Sebüktegin'i yardıma çağırmıştı ( 994 ) Sebuktegin ve oğlu Mahmud Horasan'a gelerek bu isyancıları mağlüb ettiler ( 995 ) Bunun neticesinde Sâmânî emîri onlara unvanlar ve ayrıca Mahmüd'a da Horasan orduları kumandanlığını vermişti Sebüktegin , Gazneli Devleti'nin temellerini sağlam bir şekilde attıktan sonra 997 yılında öldü

Sebüktegin daha hayatta iken küçük oğlu İsmail'in , tahta çıkmasını kararlaştırmıştı Ancak yetenekli ve kudretli bir şahsiyete sâhib bulunan büyük oğlu Mahmüd bu kararı dinlemeyerek mücâdeleye girişmiş ve İsmâil'i mağlüb ederek Gazneliler tahtını ele geçirmişti Mahmüd daha sonra Sâmânî Devleti'nin iç işlerine karıştı Ayrıca Sâmânîler tarafından tanınmayan Bağdad Abbâsî halîfe el-Kâdir Billâh adına hutbe okuttu

Halîfe ona Yemîn ed-Devle Emîn el-Mille lâkabını verdi Diğer taraftan artık Sâmânî Devleti yıkılmak üzere idi Nitekim 999 yılında Karahanlılar bu devleti ortadan kaldırdılar Gazneliler ve Karahanlılar bu devletin topraklarını paylaştılar Mahmüd , Horasan'da iktidârını sağlamlaştırdıktan sonra Sâmânî Devleti'nin hudud bölgelerini , yani Sistân , Cüzcân , Huttal ve Hârezm'i kendi kontrolü altına aldı

Mahmüd daha sonra bu zamana kadar putperestliğin hâkim olduğu bir bölge olan Gür'u kontrol altına almağa çalıştı Buraya birincisi 1011 ve ikincisi 1020'de iki sefer tertiplendi ve bazı mahallî reisler zorla itâat altına alındı İslâm dîninin esaslarını öğretmek için bölgeye hocalar bırakıldı Fakat Gür , Gazneliler tarafından alsâ tam olarak itâat altına alınmamış ve İslâm'ın bu bölgede yayılması ağır bir seyir tâkip etmiştir Sultan Mahmüd Sâmânî Devleti topraklarının büyük bir kısmı üzerinde hâkimiyetini kabul ettirdikten sonra , Hindistan'a seferler yapmağa ve burada İslâm dînini yaymağa başladı Yeni ve gelişmekte bulunan başkent Gazne'nin kuzey Hindistan ovalarına hâkim yüksek bir yaylanın tepesinde bulunması bu seferlerin yapılmasında büyük kolaylıklar sağlıyordu

Mahmüd , Hindistan'a on yedi sefer yaptı , bu seferler onun saltanatının büyük bir kısmını doldurmuştur Sultan'ın Hindistan seferlerinin en önemlisi , 1025-6'daki Somnât seferi idi Bu sefer sonunda kazandığı zaferin yankıları sür'atle İslâm dünyâsında yayıldı ve Sultan Mahmüd'un Sünnî İslâm dünyâsının kahramanı olmasına yardım etti Abbâsî Halîfesi tarafından sultan ve âilesine yeni şeref unvanları verildi

Sultan Mahmüd , zaman zaman Karahanlılar Devleti ile de savaşmış ve onlara üstünlüğünü kabul ettirmiştir ( bk Karahanlılar kısmı ) Hayatının son yıllarında ise Türkmenlerin Âmu-Deryâ ( Ceyhun ) 'yı geçerek Horasan'a yerleşmelerine izin vermiş , fakat daha sonra Türkmenlerin bu bölgedeki halkı rahatsız etmeleri üzerine onları mağlüp etmişti Ancak Türkmenlere Horosan'da yerleşme izni vermesi Gazneliler Devleti için ileride büyük bir tehlike teşkil etmiştir

Mahmüd , batı yönünde de devletini genişletmiş ve Irak'daki Büveyhîleri mağlüp ederek Irak-ı Acem'i kendi imparatorluk sınırları içine katmıştı Sultan Mahmüd 1030 yılında Gazne'de öldü Sultan unvanını ilk olarak kullanan hükümdârın Mahmüd olduğu rivâyet edilmiştir O çağdaşlarının nazarında nasıl şöhretini Hindistan'da İslâm dînini yaymakla kazandı



Alıntı Yaparak Cevapla

Gazneliler Hakkında Bilgi

Eski 10-14-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gazneliler Hakkında Bilgi




Sultan Mahmüd'un ölümünden sonra Gazneliler Devleti'nde tekrar taht mücâdelesinin başladığını görüyoruz Neticede Mes'üd , kardeşi Muhammed'i mağlüp ederek Gazneliler Devleti'nin başına geçti Muhammed'in gözlerine mil çekilerek hapsedildi Mes'üd , iyi ve cesur bir askerdi Ancak şiddete taraftar olması ve içkiye düşkünlüğü sebebiyle devlet idâresinde babası kadar başarılı olamadı

Sultan Mes'üd , birçok husüslarda babasının kuvvetli karakterinden yoksundu Maiyeti onun keyfî hareket ve avâreliğinden şikâyetçi idiler Mes'üd babasının Hindistan'daki başarısını korumakta kararlıydı Ancak Karahanlılar Ali Tegin ve Selçuklu tehlikesi karşısında buraya babası kadar çok sayıda sefer tertibleyemedi Yine de 1033'de bir sefer tertipleyerek Sarsütî veya Sarsâva kalesini zapt etti

Daha sonra , Selçuklu tehlikesinin artmasına rağmen , 1037-38 kışında Delhi yakınındaki Hansî kalesine yapılan bir seferi bizzat yönetmekte ısrar etti ve bu kaleyi de ele geçirdi O Hindistan'a yaptığı seferlerde başarı kazanmasına rağmen , Selçuklular karşısında büyük bir muvaffakiyet elde edemedi

Neticede , Tuğrul Bey ile Dandanakan'da karşılaştı ve üç gün süren bir savaştan sonra ağır bir yenilgiye uğradı ( 1040 ) Mes'üd , Selçuklular'a karşı koyamamak korkusu ile ailesini ve hazinelerini toplayarak Hindistan'a doğru çekildi Ancak bu yolculuk sırasında bir ayaklanma sonucu tahttan uzaklaştırılarak kör kardeşi Muhammed ikinci kez tahta çıkarıldı Mes'üd ise öldürüldü ( 1041 )

Mes'üd'un oğlu Mevdüd , babasının intikamcısı ve taht iddiacısı olarak ortaya çıktı ve mücâdelesinde başarılı oldu Amcası Muhammed ve taraftarlarını mağlüp ederek Gazneliler Devleti'nin başına geçti ( 1041 ) Ancak Mevdüd'da Gazneliler Devleti'nin duraklama devrinin kaderini değiştirecek meziyetlere sahip değildi

O , gerek Hindliler ile ve gerekse Selçuklular ile mücâdele etti ve Selçuklu akınlarını geçici olarak durdurabildi Mevdüd , komşu devletler ile bir ittifâk meydana getirerek Selçuklular üzerine yürüdüğü bir sırada öldü ( 1049 )

Medüd'da sonra kısa sürelerle oğlu II Mes'üd ve I Mes'üd'un oğlu Ali tahta geçtiler 1050 yılının başında Gazneliler tahtında Mahmüd'un oğlu Abdurreşîd'i görüyoruz Fakat 1053 yılında Tuğrul adındaki bir Türk kumandan Abdurreşîd dahil on bir şehzâdeyi öldürerek Gazneliler Devleti'nin başına geçti

Ancak onun hâkimiyeti de çok kısa sürmüş ve yine bir Türk kumandan tarafından öldürülmüştü Daha sonra Gazneliler tahtına I Mes'üd'un oğlu Ferruhzâd geçirildi Sultan Ferruhzâd Selçuklular ile başarıyla mücâdele etmiş ve 1059 yılında ölmüştür Tahta geçen kardeşi İbrâhîm devrinin en önemli olayı , hiç şüphesiz uzun yıllar devam eden Selçuklu-Gazneli mücâdelesinin bir barış ile sona erdirilmesi idi ( 1059 )

Sultan İbrâhîm , babasının ve dedesinin zamanındaki Gazneliler Devleti'nin parlaklığını yeniden sağlamaya çalışmış ve bu barış sırasında Selçuklu sultanları ile eşit şartlarla müzâkereye girmişti Daha sonra iki hânedân arasında evlilik münâsebetleri ile bu barış daha da sağlamlaştırıldı

Sultan İbrâhîm , Hindistan'da bazı kaleler zaptetmiş ve Gürluların çağrısı üzerine Gür bölgesini hâkimiyeti altına almıştı Sikkeleri üzerinde ilk defa sultan unvanı görülen Gazneli hükümdarı İbrâhîm idi Onun saltanatı kırk yıl sürmüş ve 1099'da ölmüştür

Sultan İbrâhîm'in yerine oğullarından III Mes'üd geçti Bu hükümdâr devrinde daha çok Hindistân seferi göze çarpıyor III Mes'üd'un 1115 yılında ölümünden sonra , oğlu Şirzâd bir yıl kadar Gazneliler tahtında hüküm sürdü Daha sonra III Mes'üdun oğulları arasında taht mücâdelesinin başladığını ve Gazneli Devleti'nin iç işlerine Selçuklular'ın karıştığını görüyoruz Şirzâd'dan sonra tahta Arslan-şâh geçti ise de , kardeşi Behrâm-şâh Selçuklu ailesinden Horasan melîki olan wwwfrmsinsinet/ Sencer'in yardımını sağlayarak Gazneliler tahtına sâhip oldu ( 1117 ) Arslan-şâh önce Hindistan'a geçmiş , sonra Gazneliler tahtı için yeniden mücâdeleye girişmişse de bu uğurda hayatını kaybetmiştir ( 1118 )

Sultan Behrâm-şâh , Hindistan'da daha çok isyancılar ile uğraştı 1134 yılında önceden ödemeyi kararlaştırdığı yıllık 250 000 dinar vergiyi göndermemesi , Selçuklu sultanı Sencer'in , Gazne üzerine yürümesine sebep olmuştu Sultan Sencer Gazne'ye kadar ilerlemiş ve Hindistan'a kaçan Behram-şâh'ı affederek yine Gazneliler Devleti hükümdârı olarak bırakmıştı ( 1136 ) Behrâm-şâh devrinin olayları arasında Gaznelilerin , Gürlular ile olan münâsebetleri de dikkati çekmektedir

Gittikçe kuvvetlenen Gürlular , nihâyet bir intikam vesîlesi ile Gazne şehrini yaktılar ( 1151 ) Behrâm-şâh , yeniden Gazne'ye hâkim oldu ise de ( 1152 ) , onun zamanı artık Gazneliler Devleti'nin çöküş içine girdiği bir devre idi Behrâm-şâh , 1157 yılında öldü ve yerine oğlu Hüsrev Şâh geçti

Sultan Sencer'in Oğuzlar tarafından esir edilmesinin yarattığı kargaşa ( 1153-1157 ) ve Gazneliler'in bu Selçuklu sultanının yardımından mahrüm kalması Gürluların işine yaramış ve bundan yararlanarak süratle hâkimiyetlerini genişletmişlerdi Neticede Hüsrev-şâh Gazne'yi terk ederek Lahor şehrine yerleşti Gazneliler bundan sonra Hindistan'daki toprakları üzerinde hüküm sürebildiler Hüsrev Şâh 1160'da Lahor'da öldü ve yerine oğlu Hüsrev Melik geçti Nihayet Gürlular bir hile ile onu esir ederek Gazneliler Devleti'ne son verdiler ( 1186-7 )

Gazneliler devri , kültür bakımından da parlak geçmiştir Sultan Mahmud ve oğlu Mesud saraylarında devrin en büyük kabiliyetlerini toplamaya çalışmışlar , şairlere hürmet ve sevgi göstermişlerdi Sultan Mahmud'un sarayında dört yüz şairin bulunduğu rivayet edilmektedir Edebiyattan başka tarih yazıcılığı da Gazneliler'de çok önem taşımaktaydı Sultan Mahmud Harizm'i ele geçirdiği zaman ortaçağın büyük bilim adamlarından Biruni'yi Gazne'ye getirtmişti

Böylece , Biruni , Hindistan'a yapılan Gazneli seferlerine katılma şansı buldu Onun büyük eseri "Tahkik mâli'-Hind" bu şekilde ortaya çıkmıştır Bu eser Hinduların inanç ve adetlerini tarafsız olarak inceleyen ilk İslamî eserdi Bu eserde Hind din , ilim ve coğrafyası hakkında çok geniş bilgi bulunmaktadır

Gazneli sultanlar , mimari faaliyetleri ile de dikkat çekmişlerdir Sultan Mahmud ve Mesud dönemi eserlerinden pek azı bugüne kadar gelebilmiştir Mahmud , halkın yararı için çarşı , köprü , su yolu ve kemerleri ile camiler yaptırmıştır Sultan Mesud'un kendisi de zaten yetenekli bir mimardı ve yaptırdığı bir sarayın planını kendisi çizmişti

Gazneliler'in , Türk ve İslâm tarihindeki başlıca rolü , kuzey Hindistan'ın fütühâtına yol açarak İslâm dînine Pencâb'da kuvvetli bir dayanak noktası elde etmesi ve daha sonraki Hindistan fetihlerine bu süretle sağlam bir zemin hazırlamış olmasıdır Ayrıca Gazneliler , Hind dünyâsı kültürü ile doğrudan doğruya temas kuranlar olarak târîhe geçmişlerdir

Yıllar sonra , Pakistan Devleti'nin kurulmasında da birinci derecede etken olmuşlardır Sultan Mahmüd ve Mes'üd'un şahsiyetleri ise halkın zihninde büyük Müslüman ve halk kahramanları olarak yerleşmişti Mahmüd , daha sonraki İran edebiyâtında da meşhür bir şahıs , adâlet ve insâf timsâli bir hükümdâr olarak yer almıştır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.