Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Sorularla İslamiyet

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
isyan, küfür

Küfür Ve İsyan

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Küfür Ve İsyan




Küfür ve İsyan
Hakkında Küfür ve İsyan




''Iman, bir manevi tuba-i cennet cekirdegini tasiyor

Kufur ise, manevi bir zakkum-u cehennem tohumunu sakliyor"

Iman ve ibadet, insani en zirvelere cikaran iki hususiyet oldugu gibi; kufur ve isyan dahi, onu en alcaklara indiren iki ozelliktir

Kufur, ALLAH'i tanimamak; isyan, O'nun emirlerine karsi gelmektir Ehl-i zindikanin ustadi olan seytan, tarihin her devrinde insanlari kufur ve isyana sevk edecek seyler bulmustur Gunumuzde de, "tesaduf-tabiat-sebepler" gibi bahanelerle, bir kisim insanlari iman ve ibadet yolundan cevirmektedir Bediuzzaman, "kor kuvvet- serseri tesaduf- sagir tabiat" ifadeleriyle, bu batil mabutlarin portresini cizer

Bunlarin mahiyetine gecmeden once, kufrun ne olduguna bakalim Evet, kufur,

* Butun kainata karsi bir tahkir (hakaret)

* Bu varliklarda cilveleri, nakislari gorunen ALLAH'in butun mukaddes isimlerini inkar ile red

* Cenabi Hakkin hakkaniyet ve dogrulugunu gosteren nihayetsiz delilleri yalanlama

* Butun bu sebeplerden dolayi, nihayetsiz bir cinayet

* Umum mahlukatin ve esma-yi Ilahiyenin hukukuna bir tecavuz

* Bir fenalik

* Bir tahrip

* Bir adem-i tasdik

* Hz Peygamberden geldigi kesin olan bir seyi inkardan hasil olan bir zulmet

* Ruh cevherini bozan bir musibet

* Sikintilarin kaynagi

* Sonsuz nimetlere nankorluk

* Manevi bir cehennemin cekirdegidir

Zerreler (Atomlar)

Kufur ehlinin temelsiz temellerinden biri, kainati ezeli kabul edip, her seyi atomlarin rast gele hareketleriyle izaha kalkismalaridir Atomlar enfusi ve afaki cezbeli iki hareketle ALLAH'a zikir ve tesbih etmektedir Mevlevi gibi zikreden ve donen o atomlari, ehl-i kufur, kendi kendine sersem gibi donup oynuyor sanmislar

Halbuki zerreler,

* Kadir-i Ezelinin kanunuyla hareket eden kucucuk memurlari

* Onun emriyle hareket eden bir ordusu

* Kader kaleminin uclari (Her bir zerre bir kalem ucu)

* Kudret kaleminin noktalari (Her bir zerre bir nokta)

* Herbiri manevi, Rabbani, muazzam, hadsiz basli bir fonografin birer plagi hukmunde olan masnu'larin ustunde donen ve tahmidat-i Rabbaniye kasideleriyle o masnuati konusturan ve tesbihat-i Ilahiye nesidelerini okutturan birer igne basidir

* Canli cisimler, o gezgin zerreler icin terbiye gordukleri

- Birer mektep

- Birer kisla

- Birer misafirhanedir

Kainattaki hareket,

* Kudret kaleminin Samedani mektuplari yazmak icin islemesi, kainattaki hareketi ve hareketliligi meydana getirmektedir Bu hareketin ismi tahavvulat-i zerrattir Yani atomlar bir yerde sabit kalmamakta, daima hareket ile yeni yeni eserlerde yer almaktadirlar

Anasir (elementler),

* Masnuatin tarlasidir ALLAH'in yarattigi ve hayranlikla seyrettigimiz eserler, elementlerden meydana gelmistir Bu elementler, degisik bunyelerde yer alarak, farkli farkli goruntuler meydana getirirler Butun Ilahi masnuat, elementlerle dokunmaktadir

Bunu,--bir benzetmeyle--alfabe ve kitaplar seklinde de anlayabiliriz Butun kitaplar, alfabedeki harflerle yazilmistir Onun gibi, butun varliklar da, elementler alfabesiyle meydana getirilmistir

Ehl-i kufur, kainattaki hareketi ve atomlarin tahavvulatini tesaduf ile aciklamaya calisir Onlara gore, ezelden beri var olan atomlar, tesadufen degisik bunyelerde yer alirlar; tesadufen hayat olusur, tesadufen insan meydana gelir Halbuki tesaduf,

* Cehlimizi orten gizli bir Ilahi hikmetin perdesidir Kainatta tesadufe tesaduf edilmez Tesaduf olarak gorunen seyler, gercekte Ilahi birer tasarruftur

Mesela, tesadufi zannolunan afetler,

* Gadab-i Ilahi'nin eserleridir Sozgelimi, afetlerde bazan kullanilan ruzgarlar, tesadufen degil, ALLAH'in emrettigi sekilde eserler

Kor kuvvet,

Ehl-i kufrun esassiz esaslarindan biri de, ALLAH'in kudretini kor bir kuvvete irca etmeleri; "gezegenler arasi cekim kuvveti, itme-cekme kuvveti, suyun kaldirma kuvveti" gibi isimlere takilip, ALLAH'in kudretinden gaflette bulunmalaridir

"ALLAHin kudreti, mahiyetiyle mechul, mu'cizeleriyle malumdur" Gordugumuz ve gormedigimiz butun varliklar, o kudretin tezahurudur Fakat o kudretin nasil bir kudret oldugu, bizce bilinmemektedir

Kudret,

* Imanda en ehemmiyetli bir esas

* Hasir ve nesrin en kuvvetli bir temel tasi
* Pek cok imani meselelere ve Kur'ani gerceklere en luzumlu bir medardir

Ehl-i kufrun, boyle bir kudretin tezahurunu, itme-cekme seklindeki kanun ve kuvvetlere vermesi, en buyuk cehalettir ve korluktur

Cunku, bu kanun ve kuvvetler,

* ALLAH'in fitri seriati

* Adetullah'a birer isim (Bunlar ALLAH'in koydugu kanunlardir ve kainattaki nizami netice veren ALLAH'in adet ve sunnetine birer isim)

* ALLAHin terbiye eden kudretinin bir cilvesidir Bu Rabbani kudretin bir cilvesiyle vucut sahasina cikan varliklar, "Ilahi kudretin mucessem kelimatidir" (Ilahi kudret, gozle gorulur kelimeler hukmunde olan varliklarla kendini tanittirmaktadir) Uzay merkezindeki tuslarla, Mars'a gonderdikleri insansiz uzay aracini yonlendiren insanlik, fiziki sirlarin ortaya cikmasiyla, zamanla Ilahi kudreti daha iyi anlayacaktir Ve eger bir gun insanlik, dusuncelerini ekrana mucessem bir goruntu olarak yansitabilirse, "Kun=ol!" emriyle esyaya vucud veren Ilahi kudreti anlamakta daha az zorlanacaktir

Cunku ALLAH'in zati, ezeli kudreti,

* En latif, en has bir nur

* Butun nurlarin nurudur

Tabiat,

* Ehl-i kufrun batil mabutlarindan biri olup, orumcek agindan daha zayif iken, ozellikle asrimizda pek cok insan, bu aga takilmislar Bediuzzaman, kufurde kullanilan tabiat icin, "tabiat tagutu" ifadesini kullanir

Tabiat tagutu,

* Dalaletin menbai yani kaynagi

* Kufrun temel tasi

* Kufrun dayanak noktasi

* Bir bataklik

* Zulumat ve evhamin menbaidir

Halbuki gercekte tabiat,

* Ancak bir san'at olabilir, Sani' olamaz

* Bir nakistir, nakkas olamaz

* Ahkamdir, hakim olamaz

* Kanundur, kudret degildir, Kadir olamaz

* Mistardir, masdar olamaz

* Kainatin yaratilisinda yururlukte olan itibari kanunlarin toplami ve neticesi

* ALLAH'in kanunlarinin bir mecmuasi

* Kader-i Ilahinin bir nevi defteri

* Kudret-i Rabbaniyenin bir nevi programi

* Kadir-i Zulcelalin bir nevi fitri seriatidir

(Fiziki alem bir cesede benzetilirse, tabiat bu cesedin unsur ve azalarinin fiillerini intizam ve rabt altina alan ALLAH'in fitri kanunlari olur Nasil ki insanin davranislarini kanunlar kontrol altinda tutar, buyuk bir insan olan tabiat da ALLAHin kanunlarina tabidir)

Yaratilmis olan tabiatin yaratici olmayacagi bu derece acik iken, tabiat fikriyle kufre dusenler hakkinda Bediuzzaman, "insan suretinde ahmak sarhoslar" ifadesini kullanir Boyle ahmak sarhoslar "Ilah olarak hicbir seyi kabul etmiyoruz" deseler bile, tabiati ilah kabul etmekten kurtulamamislardir

Sebepler,

* Ilahi kudret, su alemde sebeplerle tasarrufta bulunur Yagmur buluttan, meyveler agaclardan, insanlar anne-babadan gelirler Neticelerin sebeplere baglanmasi, bir kisim insanlarin sebepleri putlastirmasina sebep olmustur Halbuki sebepler,

* Kudret-i ezeliyenin tasarrufuna ince bir perde

* Birer bahane

* Birer zarf

* Ilahi san'atlara bir kilif

* Rahmani hediyelere birer tablacidirlar

Neticelerin sebeplere baglanmasi, ufukta yer ile gogun gorunuste birlesmesi gibidir Halbuki, aralarinda yerden goge mesafe vardir Bir kalemin yazmakta vasita olmasi gibi, sebepler de Ilahi tasarrufa vasitadir Kalem kendisi yazmaz, kalemle yazilir Onun gibi, mesela, bulut yagmur vermez Fakat ALLAH bulutla yagmur gonderir

Putlar,

* Eskide ve gunumuzde kufur ehlinden pek cok kimse, bir takim seyleri putlastirmaktan kurtulamamistir Kucuk putunu yaninda tasiyan ve yolculugu esnasinda ona ibadet eden cahiliyye Arabiyla, elli metrelik Buda heykeli karsisinda secdeye varan Budist profesor arasinda, aslinda bir zihniyet farki yoktur Sekiller degisse de, bakis ayni bakistir

Bediuzzaman'a gore, golgeli-golgesiz suretler,

* Ya bir zulm-u mutehaccir (taslasmis bir zulum)

* Ya bir riya-yi mutecessid (cesed giymis bir gosteris)

* Veya bir heves-i mutecessim, yani cisimlesmis bir hevestir

Insanoglu, putlastirdigi batil mabudlardan kurtulmakla, gercek hurriyeti elde edecektir Zira, gercek hurriyet, ALLAH'a kul olmaktir ALLAH'a hakkiyla kul olmayanlar, kullara kul olmaya mahkumdurlar

Gunahlar,

Iman sahibi kisi, kufur ve isyandan uzaktir Fakat, irili ufakli bir kisim gunahlardan tamamen uzak kalmasi, adeta mumkun degildir Fakat tevbe ve istigfarla, gunahlarin kalb ve ruhta meydana getirdigi kirlerden temizlenebilir Evet gunahlar,

* Ebedi hayatta daimi hastaliklardir

* Bu dunyevi hayatta dahi kalp, vicdan, ruh icin manevi hastaliklardir

Asrimizin gunah dosyasi hayli kabariktir Bediuzzaman, bu asrin portresini "hasta-gaddar-bedbaht" seklinde cizer

Bu asrin hassasini da soyle belirtir:

"Dunya hayatini baki hayata bilerek tercih etmek" (Kirilacak bir cam parcasini, baki elmaslara--bildigi halde--tercih etmek)

Boyle bir asirda takva buyuk onem kazanmistir Takva,

* Yasaklardan ve gunahlardan kacinmaktir

Gunahlarin adeta orf haline geldigi bir toplumda, gunahlardan uzak kalmak buyuk bir mucadele ister Cunku icimizden nefis ve heva, disimizdan da seytan veya seytan fikirli insanlar, bizi daima gunaha tesvik etmektedirler

Nefis, devekusu

Seytan, sofestai
Heva, bektasi gibidir

Su vecize ile bahsi noktalayalim:

"Helal dairesi genistir, keyfe kafi gelir Harama girmeye hic luzum yoktur''


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.