Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler > Hazır Mesajlar & Güzel Sözler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mektuplar, yakilası

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



altın kalplim, ensevgili! Bana gönül alıcı, güzel mektuplar yaz, biraz alçakgönüllü ol, inayet et de arada beni sevdiğini söyleyiver Kendini küçültmekten korkma Sen bana, bugün benim sana verdiğimden üç kuruşluk daha çok sevgi vermişsin, eee, n’olmuş yani? Benden karşılık görmezsin korkusuyla duygularını açıklamaktan çekinme, utanma –kuşkusuz, duyguların varsa eğer Yoksa, zaten zorla çekip alamam ki Ruhunla diz çökmeyi de öğren, yalnızca ben kollarımı açıp seni çağırdığımda değil, ben arkamı döndüğümde de Kısacası, cömert ol, harca, israf et sevgini benim için Senden bunu istiyorum! Ne yazık ki seninle sürekli birlikte olmak benim kişiliğimi bozuyor, ama bunu bilmek seninle boğuşmak için güç veriyor bana Unutma, teslim olmalısın, çünkü sevgimin gücü nasıl olsa sana boyun eğdirecek

Ah sevgili, Tanrı şahidim olsun, başka hiçbir çift böyle bir görev üstlenmemiştir: birbirlerinden birer insan yaratmak Bir tanem, kendine iyi bak, seni kucaklar, öpücüklere boğarım

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



eline yuregine saglik bizlerle paylastigin icin
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Yüreğine sağlık Teşekkürler
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



ben bu yazısını çok severim cezmi ersöz'ün eline sağlık canım
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



teşekkür yetmezmektup ekleyin bakimm
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



güzel dile getirmişsin
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Bir tek seni sevdiğim doğruydu Ve bu doğru yüzünden hayatım yalana battı

( baska söleyecek bisi bulamadım )

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Seni ne çok sevdim ben Ne çok gözyaşı döktüm senin için Geceleri sen yatağında meleklerin kanatlarıyla uçarken ben penceremin önünde senin rüyana girmek için dua ederdim Bir bakışına, bir dudak kıvrımında titreşen gülüşüne ulaşmak için dünyanın bütün çiçeklerini önüne sererdim

Şiirler, şarkılar, sevgiler içimde tutuşan bir ateş, onun yangınında senin için kül kesildim Ağır hastalar geceyi zor geçirir Sabahı bekler kırgın yürekler, hasta umutlar, yalnız ruhlar Yalnızdı gecelerim Hastaydı gecelerim Kan kaybından giden bir yaralı gibi umarsızdı gecelerim Bir uçurumun kenarına beni taşıyan karabasandı gecelerim Adına yalnızlık dedim Sensizlik dedim Sen beni bilmedin, beni tanımadın, beni sevmedin Bu bir ölümdü, bu bir fermandı Bıçak kesmez artık beni, ip asmaz, çeküller yüreğimi taşımaz Yaşamak mümkün değil, yalnızlık karanlık kapılarıyla üstüme kapandı Amansız acılar içindeyim

Ey Sevdiğim Ben seni ne çok sevdim Dünya bildi, bir sen bilmedin Yalnızlığın diğer adı aşka karşılık almamaktır Kaçılamayacak kadar yakın, tutulamayacak kadar uzak bir yerdesin Benim aşkıma yalnızlık kucak açtı Senin yokluğuna dokundum, içim yandı Odamın çıldırtan sessizliğinde sana seslendim Yankısı döndü dolaştı, senin kapıların bana kapalı Kendi sesim yine bana ulaştı Anladım ki beni hiç duymayacaksın

Sana sitem edemem Sana kırılamam Bir tek dileğim var senden, son bir tek isteğim O da MUTLU OLMAN

MUTLU OL SEVDİĞİM BİRİCİĞİM AŞKIM NEREYE, KİME GİDERSEN GİT YETER Kİ SEN MUTLU OL

(karşılıksız bir aşka mektup )

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Ve sessizce içilen and, gökyüzündeki yıldızların en parlağı oldu yolunu bulmak isteyenlere

Kelimeler

Topu topu bildiğin bir kaç kelimeymiş ama sen bütün kelimeleri bildiğini, kullandığını sanırmışsın da kendini aldatırmışsın

Cümleler

Bildiğin üç beç kelime ile en fiyakalı cümleleri kurduğunu sanırmışsın, en güzel cümleleri kurmak ister, kuranlara özenir ve kıskanırmışsın sanki en güzel cümlenin kime ait olduğunu, en güzel cümleyi kuranın da kurduranın da kim olduğunu bilmezmiş gibi

Sorular

Sorduğun sorulara aldığın yada alamadığın cevapları beğenmez ve bütün cevapların en iyisini kendinin bildiğini sanırmışsın Sordukların en bilindik sorularken bile, en bilinmeyen cevabı verdiğini zannederek kendini beğenirmişsin Kendi kendine kanarmışsın

Cevaplar

Bir çok cevap içerisinde yüzerken sen, sorularına cevap alamamaktan şikayet eder, yakınırmışsın Etrafındaki cevaplarla tatmin olmazmışsın ama yine de içlerinden en işine geleni alır ve sonradan da bu benim hayat felsefem diye yuttururmuşsun kendine

Ve susmak

En zoru gelirmiş sana konuşamadığını bile bile, inatla kendini anlatmaya çalışırmışsın, kendine, çevrene, dünyaya kelimelerin içine sığdırmak için uğraşırmışsın hayatını bilmediklerinin bir çığ gibi büyüyerek üstüne geldiğini göre göre sanki herşeyi biliyormuşçasına anlatmak istermişsin

Tüm bildiklerinin aslında hiç bir şey bilmediğine işaret olduğu bildiğin halde Ve bazen konuşamadığını anladığında 'susmak' yapabileceğinin en iyisiyken

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Tek kanatlı,solgun düşlerimi, yüzünde kanayan o kutsal ışıkla aydınlatan sonsuzluk meleğim

SANA NEYİ ANLATAYIM?"EVET YANLIZIM

Sadece bunu söyleyip susmak isterdimEbediyyen susmakçünkü canım acıyorKonuştukça,arzuladıkça,özledikçe,en kötüsü yaşadıkça canım acıyor"

Ruhumu yaktıktan sonra şimdi de damarlarımda dolaşan sensizliğin etimi yakan acısını mı?O acıyı uyutsun diye sığındığım,ama sevgini orada da hep ama hep kaybettiğim soğuk rüyalarımı mı?Odamın tavanındaki yoksulluğumu ve kimsesizliğimi harç yapıp içine doldurduğum o derin,o sonsuz çatlakların altında ,sen,diye her gece koynuna girdiğim o zamansız ölümlerimi mi?

Şimdi burada değilsinAma beni duyabiliryorsun,biliyorumKapat gözlerini benim için ve dinle n'olurçünkü bunu sana ancak bir kez söylemeye cesaretim varSeni ait olduğun çevre için değil,bana ait olman için değil,karşılığında beni sevmeniz için değil Sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydimNe zaman sevgine acıksam kendi kalbimi yedim

Kendi etimiAşkımıRuhumu yedim

"YÜREĞİMİN EN SAKLI YERİNDE YALNIZCA SENİN ELİN DOLAŞMIŞTI"

Seni yollarca,şehirlerce uzağından sevdim

Seni kelimelerce,şiirlerce yakınından sevdim

Seni,dünya üzerinde sanki ilk kez benim için kalemi eline alıp yazdığın mektuplarca sevdim

Seni umutsuzca, beklentisizce, hayallerce sevdim uzağından

Zamanla kırgınlık kimlik değiştirdi ve vazgeçiş oldu benim içinUnutmanın en ağırı unutamadan unutmaktırSeni sonsuza kadar kaybetmek,kimlik değiştirdi ve unutmak oldu benim için

Anlamadın mı artık,varlığım sana acı vermek için değil,sadece seni sevebilmek için yaşadım benHala seninle geçireceğim anların telaşıyla ,tüketir gibi yaşıyorum sensiz geçen günlerimiSeninle geçen zaman bir daha tekrarı mümkün olmayan,doğaçlama bir melodi gibi benim içinSanki birlikte yazılmış kaderimizin sayılı dakikalarından an çalıyorumÖyle birikmişsin ki içimdeSeni yaşamakla tüketmem,seni sıradanlaştırmam mümkün değilİçime çektikçe çoğalıyorsun sevgili

"Sevgilim,beni bensiz bırakma olur mu?çünkü sen nereye gidersen git,ben oradayımBenim başka gidecek bir yerim yok

Benim senden başka gerçeğim yokSende yaşıyorum ben sadece

Senin kalbinin topraklarında yaşıyorum benBeni bensiz bırakma olur mu?

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Duy ki bu mektuplar sanadır şimdi

Sözler, sarf edilen aşklar senindir

Artık kıymetin değil bunlar, anlatmıyor güzel gözlü insanlar

Bak saatine sevgili, aşk trenini kaçırma bu durakta

Sesim çıkmıyor ki neden, inan soğuktan değildir herhalde,

Ağlamaktan

Su üzerindeki gölgen beni gösterir,

Taş attığın zaman kaybolurum

Basit aşklar satan aşkçı amca, nerde o şimdi?

Ne yapar oralarda?

Duy ki bu mektuplar sanadır şimdi,

Sabah saat 7'dir Güneş doğar aydınlanır etraf,

çevrem aydınlanır insanlar

Ve en önemlisi sen, hep karanlık göründün bana neden?

Söyle son durak artık

Bak aşkçı amca da gidiyor,

Hadi! ne o acemi aşık, ne oldu?

Bir an gözlerin aşka büründü,

Kalbin güzellikleri mi geldi aklına?

Nedir, gözlerin mi doldu?

Dedim ya ağlamaktan kısıldı sesim,

Bağırsam şu gökyüzü duyar ancak

Sana olan sevgimin şimşekleri çakar ve yağmur başlar inan

Surların dibinde savunmam var,

Al ve idam et beni Görüyorsun ki söz yağmurun artık,

Yağmur sularıyla boğ beni

Aslında bu mektuplar sanadır inan

çöz sevginin iplerini koparsana!

bu kadar da olmaz dedirtme,

Yaşanılan ne ki senin için,

Kuru bir aşk değil mi?

Ne olacak sanki, aşkçı amcadan satın aldın

Sevgini verecek başka birini bulursun elbet

Yaramaz çocuklar gibi koştum, yoruldum

Elimde bir uçurtma, uçuruyorum oralarda buralarda

Ne fark eder ki sevgili,

Senin aşkın bir dağ kelebeği O daldan o dala,

konarsın güzel görüntü vermek için

Bir de mana ararsın ya hani, bakışlardan, konuşmalardan

Bende kin yok artık sana, bakamıyorum gözlerim dolu,

Konuşamıyorum sesim kısık, unuttun mu yoksa bunları?

Ben ölümcül olduğumu bile sende fark etmişken,

sen kapak konusu oldun dergilerde,

astroloji idi aşkının geleceği

Hey! Bu aşk treninde, uyuma ve beni dinle

Duy ki bu mektuplar senin, yaralı bir aşığa dermansın şarkılarda

Bu yürek bir söz dinlese, bilirdim ona yapacağı

Mecnun değilim ki kudretli olayım

Yüzüne bakıldığında utanan, yığılmış ve ayakaltındayım

Kendini bu kadar küçük görem dersin,

derken bile bir yüreksin sözlerinle

çocukluğumun küçük bisikletinde, son turumu atmaktayım

Ne kadar iç acıtır, çünkü artık son turundur ve çocuksundur

İç acıtır sona giden ayrılıklarda

İşte böyledir sevgili, küçük bir kâğıt yazısı veya bir telefon mesajı kadar kolaydır

Birbirini seven insanların, kalplerinin arasında, hep bir ip vardır

Ayrılık günü geldiği vakit, bu ipler kopmak zorundadır

İpler iyice gerilir, sevenlerin kalpleri iyice acımaya başlar

Gel gör ki sevgili, o ipler, bir ömür sonunda kadar, hiç kopmayacaktır

Hala o âşıkların trenindesin

Yolculuk nereye peki?

Benden uzaklaştığını hissederim inan,

çünkü söküntü ipler hala hala kalbimde

Duy ki bu mektuplar senindir,

Bil ki yılların ardından, sana başka bir trenle geleceğim

Ve bu mektupları sana vereceğim

Hiçbir yere kaçamazsın, Adresin kalbimde yazılı

alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi…

Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne…



Sen bulanıklaşsan da, gözüm hep ufuktaki yalnız haberciyi gördü… Buğulanmış cama çarparken yağmur damlaları, ben çizdim bir kâlp içine iki bedeni…

Zamanın bilmem hangi köşesindeydik hatırlamıyorum İşime gelmeyen buluşmalardan kaçmadım sen varsın diye… Çam diplerinde petunyaları kuruturken ellerimizde, sen bana SENİ SEVİYORUM derken bile bakamıyordum gözlerine Utancımdan … alışık olmadığımdan belki … belki de o öpülesi dudaklarından ayıramam dudaklarımı diye, korkumdan Farkına varamadım gerçeklerin Gözlerine saklanmış hainliği sezseydim eğer; … eğer, denizlerden çaldığın dalganın, bir mühür gibi yüreğime leke yapacağını çözebilseydim, mayasız öperdim seni Özüm’süz …



Güzel kelimeler istiyordum senden … Ay ışıklarıyla yıkanmış, okuyunca en çirkin anlarımın anlamlaştığı, okuyunca dokunduğun gözlerimin mızmızlaştığı …



Kulağımın arkasına fısıldanmış güzel kelimeler biriktirmiştim ben sana oysa… terk edip gitmeseydin ansızın; duyacaktın … Ben çırpınırken bir kaşık suyun derinliğinde boğulmamak için, sen görünce beni böyle çaresiz, beni böyle çırılçıplak; tutup çıkarırsın diye uzatmıştım ellerimiSen, biraz yukardan ifrit dolu yüreğinle bakıp gülmüştün hâlimeOysa ben susmanı bekliyordum birde ıslak bedenimi sarmanı… bir “NEYİN VAR SENİN” e öyle ihtiyaç duymuştum ki o an; anlatmak istedim, ama sen … yoktun!



Yıllar geçti aradan ve farkında olmadan…

Adımlarım daha büyük, daha hızlı ve daha sağlam…

Yokluğunda büyüttüğüm acılarımı her gün tazelemek zoruma gitmeye başladı Ve hasretinin bitime uğraması gerekti Eylüldü hüzün mevsimiydi nasıl unuturdum seni? Yaprakların salına salına karıştığı toprağı öpüyordum, “Vatanım” diye değil! Sen dön diye…



-Köylü kız- büyüsü bozulduğunda ben öğretmen olmuştum Hani rüyalarımın en güzel sahnesinde seyrederken, göz yaşlarımı tutamadığım … hani en mateminde gecenin; üzerimde bir hamal gibi taşıdığım sensizlik yükünü atmak istediğimde, düşünüp de derinlere daldığım…

Hatırladın mı?

Saçlarım; senin bildiğin kadar sıradan değil artık

Gözlerime durulmayı öğrettim

Dudaklarıma kilit vurdum konuşmasın diye

Yüreğimdeki seni her gece zindana attım bensizliğin acısını, sensizliğin acısını çektiğim gibi çek diye! !



Gitme Sevgili!

Sokak aralarında yitirdiğim aklımı geri ver bana yüreğim yüreğinde Böyle kuru bir beden ne işe yarar sensiz Ya dünümü ver, yada hakkımı! çok mu arzu ettiklerim?

Hayatının kısa film akropollerinde hiç mi karem yok? Senaryoda figüran olarak ölmek istemiyorum al beni de gözlerine…



Gözünle gördüğün her seksiyonda bir sahtekârlık, her parselinde acı ve göz yaşı… Güzel kelimelerinden duymak istiyordum bir ikindi çayı ertesinde Dudaklarından dökülmedikten sonra, adıma yazılan mektupların ne albenisi var ki?



Evlendim…Soğuk duvarlarında, gece lâmbasının aydınlattığı kadar görebildiğim dünyanın eşiğinde, bedenimi saran başka kolları sen zannedip doyasıya, hissedilmeyen kokunu sineye çektiğim günler aklıma geldi

Evlendin…İkinci sayfa haber bültenlerinden öğrenmek istemezdim… Bilmek isterdim yerime koyduğun biblonu… Kim bilir hangi Can sırada bekliyordu Yanmak için… Farkında olmadan işlediğin günahın bedelini ödeyeceksin demiştim … Yüreğimi yüreğine koymuş olsaydın farkına varırdın süzülmemiş gerçeklerin… Arsız gönül kuşun konmuştu bir başka evin bir başka penceresine…Açar mıydı? …



Yıllar geçti aradan … farkında olmadan

Cebimde kimsenin göremediği bir öfke saklı sevdiğim… Çıkardığımda dağ dayanmaz ki gönlün dayansın? Ben, kaybolmuşluğun sefasını sürerken, sen, bensizliğin nedametini çekiyorsun… Hissediyorum bunu…Ne ektin ki biçesin?

Beni arıyorsan;

Yokum! !

Sisle çevirdiğin bu evren, artık benim olmadığı kadar, seninde değil! !

Zaman hızla akıp gidiyor

Yıllar sonra bugün, bakıp da halime gülmeyeceğim… Gözlerime durulmayı öğrettim…

Dudaklarım, dudaklarında güneşe selam çakmayacak artık

Erkekçe, namusluca çekip gideceğim gözlerinin önünden;

Arkasına bile bakmadan…



Dur! !

Yaklaşma…

Yollarına toz olduğum sevgili! !

Dudak büktüğüm gidişine…

Yüz eskittiğim zamanla

Ey Yüreğimi yüreğine bir kez olsun konuk edemediğim sevgili! ! !

Dokunma ellerime

O eller ki, zamanın bir köşesinde, okul kaçışlarının heyecanıyla atan kâlpleri bir bedene dolduran; sonra Tek can ile kenetlenip kaderin vahametini inadıyla kıran eller…



Git

Varlığın, yokluğuna özdeş şimdi…

Yazıyorum birkaç dakika ağlamışlığın ve gözyaşının üstüne

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Sende beni özledinmi

Benim seni özlediğim kadar

Ellerim ellerini

Gözlerim gözlerini

Kalbim diğer yarısını

Gülüşüm gülüşünü

Bakışım bakışlarını

Dudaklarım seni seviyorum demeyi

Günaydın aşkım demeyi

Ve en önemlisi benim olduğun her anı herdakikayı

Özledi bu beden

Ama bir tek şeyi hiç özlemedim

Hatta lanetle andım o günü

İşte o gün den sonra 65 gün buğün

Beni terkedip bi başına koyuşunun 65 günü buğün

Beni yarım bırakıp gittiğin günün 65 günü buğün

Ve beni terkettin gün buğün

işte o günü bir tek özlemiyorum

Ve nefretle anıyorum

Evet besbelli sen özlememişsin beni

Özleseydin ben şu an bu şiiri değil

Seni sevdiğimi arar söylerdim sana defalarca

Bu fırsatı bana vermediğin için çok teşekkürler, nefretle teşekkürler

Gerçekten dediğin gibi sen beni haketmiyosun

Sen bu mükemmel yüreği haketmiyosun

İşte hep senin bu söyleminle avutuyorum kendimi

Ve kan ağlayan yüreğimi

Onu susturmak zor çok zor

Gözlerim ağlamıyor artık ama

Kalbim inan 65 gündür ağlıyor

Hiç susmaksızın

Ve hiç bıkmaksızın

Susmuyor o da özlemiş arkadaşını diğer yarısını can yoldaşını dostunu

Nolur ben benden geçtim

Bari onlara yapma bu ihaneti

Sana iki mektup yazdım

3 mektubu yazmak için seni bekliyorum

Çünkü söz verdim tanrıya senin döndüğün gün yazıcam 3 mektubu

Odamda bi köşe hazırladım sana

1mektub ve 2 mektubu astım ve bir boş köşe 3 mektubu özlemle bekleyen ve

benim ellerim kadar soğuk, elemle bekleyen duvar

yani anlayacağın aşkım herkes seni özledin

DÖN ARTIK!!!

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



çok güzeller sağolun
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



ELİMDE KALDI UMUTLARIM

Her sabah hüzünle karışık bir umut var içimde Sensizliğin hüznünü, yeni bir günün seni getireceği umuduyla bastırıyorum Her doğan gün yeni bir umut, yeni bir arayış benim için Belki sana kavuşacağım zamana bir gün daha yaklaşıyorum, bugün değilse yarın Kim bilir belki de yalnızca kendimi avutuyorum Gittiğinden beri hep yalnızlık şiirlerine takılıyor gözüm Bir başıma değilim sensizlikten yalnızım

Terk edilip gitmek en çok nasıl koyar insanı bir ben bilirim Gitmelerin gidenlerin arkalarında bıraktığı çaresizlikleri, en koyu özlemleri Senin gidişin bir ateş gibi çöktü yüreğime Hiç bir yağmur yetmedi içimdeki hasret ateşini küllendirmeyi Hiç bir sevgi yetmedi senin özlemini gidermeyi Ben her sabah beni sana götürecek yollarda yürüdüm, senin duyacağın şarkıları söyledim yalnızca Ve gelmeyişinin her akşamında aslında doğduğunu hiç anlamadığım güneşle beraber ben de battım bir kez daha

Geceleri hep uyudum, uyudum; gün boyu çektiğim hasreti rüyalarımda biraz olsun giderebilmek için Her şeye iyi gelen yaraları iyileştiren zaman hiç bu kadar açılmamıştı yüreğimi Bin bir umutla sarıldığım sabahlar artık hiç doğmaz oldu Benim günümde gecemde karanlık şimdi Ne ay uğurluyor gecelerimi ne sana benzettiğim yıldızlar parlıyor Elimde kaldı umutlarım

Sensizlik öyle kötü bir yara oldu ki artık, içimde öyle büyük bir boşluk açtın ki, bir gün olurda geri dönersen kendi yaptığın boşluğu sen bile yetmeyeceksin Orası hep bomboş paramparça kalacak Büsbütün çam kırıklarıyla kaplı kalbim Ne zaman seni düşünsem, seni hatırlatacak en ufak bir şey görsem o kırıklarla dolu yeri batmaya başlıyor yüreğime Artık sabahları yalnızca hüzünle uyanıyorum Hiç bir şey beklemiyorum günden Seni bile

Varlığında sensizliği yaşamaktansa içimdeki boşluklarla, kırıklarla, boş umutlarımla sensizken alışırım, alışmaya çalışırım yokluğuna

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.