|  | Fildişi Ve Fildişi Oymacılığı-Mamut Dişleri |  | 
|  07-04-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Fildişi Ve Fildişi Oymacılığı-Mamut DişleriFildişi Ve Fildişi Oymacılığı-Mamut Dişleri Fildişidenen beyaz, parlak ve sert madde fil, mors, timsah, suaygırı ve balina türlerinden kaşalot ile denizgergedanı gibi hayvanların dişlerinden elde edilir  Fildişi dayanıklı ve işlemesi kolay olduğundan çok eskiçağlardan bu yana oymacılıkta ve her türlü süslemede kullanılmıştır  Hindistan, Çin ve Japonya'da oyma ustalarının büyük bir sabırla yüzyıllardan beri yaptıkları son derece özenli fildişi eşyaların insan elinden çıktığına inanmak güçtür  Bu tür eşyalar arasında Hindistan'da yapılmış satranç taşları, Çin'den gelen minyatür pagodalar, iç içe geçen birçok toptan oluşan "bilmece toplar" ve Japonya'da, geleneksel giysilerde kemere takılan cüzdan ya da tütün kesesi gibi nesneleri dengede tutacak bir karşı ağırlık olarak kullanılan netsuke'ler sayılabilir  Netsukeler genellikle eski efsanelerde adı geçen tanrı ve kahramanların minimini heykelcikleridir  Fildişi ustalarının bunların küçük parmak tırnağı büyüklüğündeki yüzlerine vermeyi başardıkları anlamlı ifadeler şaşırtıcıdır  Netsuke'ler çoğunlukla mors ya da denizgergedanı dişinden oyulur  Çinliler, fildişinden çiçek ve kuş oymalarıyla süslü yelpazeler de yapıyorlardı  Kanton kentindeki atölyelerde fildişinden oyma çatısı, duvarları, çevresinde insan heykelcikleri ve ağaçlarıyla sarayların bibloları yapılıyordu  Doğulu sanatçılar bu gibi ufak ve ayrıntılı oymaların yanı sıra daha yalın tanrı ve hayvan heykelleri de yapıyor ve fildişini divan, masa ve sandalyeleri süslemede kullanıyorlardı  Mamutlardan Kitap Kapaklarına Fildişini oyan ilk sanatçılar büyük bir olasılıkla mamut dişlerine resimler kazıyan Taş Devri insanlarıydı  Mamutlar file benzeyen ve dünyanın birçok bölgesinde yaşamış dev hayvanlardı  Fransa'da, üzerine rengeyiği resmi oyulmuş bir mamut dişi bulunmuştur  Alaska'da da hâlâ mamut dişi fosillerine rastlanmaktadır  Mamutların soyu yaklaşık 3 milyon yıl önce tükenince, mamut dişi yerine Hindistan ve Afrika'da yaşayan fillerin dişleri kullanılmaya başlandı  Eski Mısırlılar fildişini değerli taşlarla birlikte süs eşyalarında kullandılar  Eski Ahit'te (Tevrat ve Zebur) sözü edilen Hz  Süleyman'ın fildişi tahtı altınla kaplıydı  Yakındoğu'nun eski halklan daha çok suaygın dişleri kullanıyorlardı  Bunlar çok sertti ve dış mine tabakasını çıkarmak için önce asitte bekletilmesi gerekiyordu  Romalılar bundan takma diş yapıyorlardı  Hz  İsa'nın doğumundan yüzyıllar önce, Fenikeli tüccarlar Yunanistan'a fildişi satıyorlardı  Yunanlılar fildişini hem oymacılıkta, hem de özellikle damarlarını belirginleştiren saydam boyalar kullanıldığında iyi bir fon oluşturduğu için, resim yapmakta kullanıyorlardı  Yunanlı yazarlar, Zeus ve Athena gibi tanrı ve tanrıçaların fildişi ve altından anıtsal heykellerinden söz etmişlerse de, günümüze ulaşan Yunan fildişi oyması yoktur  Öte yandan, Hıristiyanlık'ın ilk dönemlerinden günümüze kadar gelen ve kiliselerde, sanat galerilerinde ya da müzelerde görülebilen birçok fildişi oyma vardır  Bitiştirilmiş iki yaprak gibi duran ilk oymalardan birçoğu kitap kapağı olarak saklanmıştır  Bunlar dikdörtgen biçimli düz fildişi levhalar olup, üzerlerine çoğu İncirden alınma öykü ve kişilerin resimleri oyulmuştur  Daha sonraki tarihlerde fildişi oyma eşyalar çoğunlukla kiliselerde kullanılmak üzere yapılmaya başlandı  İS 800 yılında Roma imparatoru olarak taç giyen Şarlman'ın hükümdarlığında kitap kapaklarında fildişi çok sık kullanıldı  Oyma ustaları parşömen kitap sayfalarının süslenmesinde kullanılan desenleri kullandılar  Ortaçağda, 13  yüzyılın sonuna doğru fildişi oyma eşyalar moda oldu  Varlıklı soylular evlerinde fildişinden eşya bulundurmaktan hoşlanıyorlardı  Paris fildişi sanayisinin merkezi oldu  Dinsel konular hâlâ çok yaygın olmakla birlikte, mücevher kutuları, ayna çerçeveleri ve tarak gibi eşyalarda oymacılar çoğu kez, çağın aşk ve macera öyküleriyle şiirlerinden esinlendiler  Daha sonra, 16  yüzyıldan başlayarak Avrupa'daki oymacılar, mermer ve taştan yapılma büyük heykellerin ufak fildişi kopyalarını yapmaya başladılar  Oymacıların ustalığının olağanüstü örnekleri olan bu heykelciklerde, sanatçının imzası bulunurdu  Oysa eski oymalarda genellikle oymacının kimliğine ilişkin herhangi bir işaret olmazdı  Günümüzde bazı heykeltıraş ve oymacılar hâlâ fildişi kullanıyorlarsa da, fildişi Avrupa'da, süs eşyası yapımında kullanılmaktan çok, işlevsel bir nitelik kazandı  Örneğin şemsiye ve bıçak sapları, tarak ve bilardo topları fildişi ya da fildişi benzeri maddelerden yapılır  Fil ve mors gibi fildişi elde edilen hayvanların sayısı giderek azaldığı ve bu hayvanlar koruma altına alındığı için, fildişi niteliğinde yeni maddelere gereksinme duyuldu  Bunlar arasında, bazı palmiyelerin besi dokusundan elde edilen yapay fildişi ile düğme, piyano tuşu ve bilardo topu yapımında kullanılan selüloit ve plastikler sayılabilir  Sibirya ve Kuzey Amerika'da yaşayan Eskimolar yaklaşık 2  000 yıldan uzun bir süredir fildişi, diş ve kemikten oyma süs eşyaları ile dinsel heykelcikler yapmayı sürdürmektedirler (bak  ESKİMOLAR)   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
|  |