![]() |
H Harfi 2 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() H Harfi 2hasâret: zarar, ziyan ![]() hasâset: yoksulluk, düşkünlük ![]() hasb: göre, dolayı, için, cihetiyle ![]() hasbelbeşeriyye: insanlık dolayısıyla ![]() hasbelkader: kaderden dolayı ![]() hasbetenlillah: Allah için ![]() hasbî: karşılık beklemeyen ![]() hasbihâl: görüşüp konuşma ![]() hasbiye: "hasbünallahü ve nîmel vekil" sözü ![]() hasbünâ: bize yeter ![]() haseb: dolayı, sebebi, gereği ![]() hased: haset, kıskançlık ![]() hasen: güzel, güzellik ![]() hasenât: güzel şeyler ![]() hasene: güzel şey, sevap ![]() hasf: ay tutulması ![]() hâsıl: ortaya çıkan, ürün ![]() hâsılât: ürün, gelir ![]() hâsılıbilmasdar: masdarla oluşan fiilin uygulanmasından çıkan sonuç ![]() hasım: düşman, muhalif ![]() hâsid: haset eden, kıskanan ![]() hasîn: sağlam ![]() hasîr: hasret çeken ![]() hasîr: zarara uğrayan ![]() hasîs: basit, ufak, kötü ![]() hâsiyet: özellik, özel fayda ![]() haslet: huy, nitelik ![]() hasm: düşman, muhalif ![]() hasmâne: düşmanca ![]() hasnâ: güzel kadın ![]() hasr: yalnız biri için ayırma ![]() hasret: özleyiş ![]() hâss: özel ![]() hassa: özellik, duygu ![]() hassâs: duyarlı ![]() hassâse: duyma melekesi ![]() hassâsiyet: duyarlılık ![]() hâssaten: özellikle ![]() hasse: duyu, duygu ![]() hasûd: kıskanan ![]() hasûdâne: kıskanırcasına ![]() hâşâ: asla ![]() haşerât: böcekler ![]() haşere: böcek ![]() haşhaş: bir bitki türü ![]() hâşî: huşûlu ![]() Hâşimî: Peygamberimizin sülâlesinden ![]() haşîn: kırıcı, katı ![]() haşir: ölümden sonra dirilip toplanma ![]() hâşir: toplayan, haşreden ![]() hâşiye: sayfanın altındaki açıklama yazısı ![]() haşmet: büyüklük, ihtişam, görkem ![]() haşmetkârâne: haşmetlice ![]() haşmetnümâ: haşmet gösteren ![]() haşr: ölümden sonra dirilip toplanma ![]() haşruneşr: dirilip toplanma ve yayılma ![]() haşv: fazladan söz, haşiv ![]() haşyet: sevgiyle karışık korku ![]() hat: yazı, çizgi, sınır ![]() hatâ: yanlış, yanlışlık ![]() hatab: odun ![]() hatâender: hata içinde ![]() hatâkâr: hatalı ![]() hatâkârâne: hata edercesine ![]() hatar: tehlike, uçurum ![]() hatâyâ: hatalar ![]() Hâtem: cömertliğiyle tanınan bir zengin ![]() hatem: mühür, son ![]() hatemiyet: hatemlik ![]() Hâtemülenbiyâ: nebilerin sonuncusu olan Peygamberimiz ![]() hatf: göz kamaştırma ![]() hâtıf: göz kamaştıran ![]() hâtır: akıl, zihin, hâl, gönül, değer ![]() hâtırâ: anı, akılda kalan ![]() hâtırât: hatıralar ![]() hatiâ: hata, yanlış ![]() hatiat: hatalar, yanlışlar ![]() hatîb: konuşmacı, hatip ![]() hâtif: sesi işitilen görünmez varlık ![]() hâtime: son, son söz ![]() hatip: konuşan, hitap eden ![]() hatm: bitirme ![]() hatme: baştan sona okuyup bitirme ![]() hatt: sınır, çizgi, yazı, yol ![]() hattâ: bile, hem, üstelik ![]() hattab: oduncu ![]() hattat: güzel yazı yazan kimse ![]() hatve: adım, bölüm ![]() havâd ![]() hâdiseler, olaylar, haber ![]() havaî: hava ile ilgili ![]() havâic: ihtiyaçlar ![]() havâle: işin görülmesini başka birine bırakma ![]() havâlî: yöre, taraf ![]() havârık: harikalar ![]() havârî: isa aleyhisselâmın yardımcısı ![]() Havâric: sapık bir anlayışın sahibi olan Haricîler ![]() havîriyyûn: havariler ![]() havas: seçkinler ![]() havâss: duyular, duygular ![]() havâtıf: göz kamaştıran şeyler ![]() havâtır: hatıralar ![]() havâtim: mühürler, sonlar ![]() havf: korku ![]() havaaaaah: Allah korkusu ![]() hâvî: kapsayan ![]() hâviye: cehennem ![]() havl: kuvvet, korku ![]() havsala: kavrama kabiliyeti ![]() havz: havuz ![]() havza: sınırlı bölge ![]() hayâ: utanma hissi ![]() hayâl: insanın kafasında tasarladığı şey ![]() hayâlâlûd: hayâlle karışık ![]() hayâlât: hayâller ![]() hayâlen: hayâl olarak ![]() hayâlet: gerçek olmayan görüntü ![]() hayâlî: hayâl ürünü olan ![]() hayâliyyûn: hayâl edilen şeyleri gerçek kabul edenler ![]() hayâlperest: hayâl peşinde koşan ![]() hayat: dirilik, canlılık ![]() hayatâlûd: hayatla karışık ![]() hayatdâr: hayatlı ![]() hayatfeşân: hayat saçan ![]() hayatî: hayatla ilgili, önemli ![]() hayatiyet: canlılık ![]() hayatkârâne: hayatlı bir şekilde ![]() hayatperest: yaşamaya pek düşkün olan ![]() hayatperverâne: hayatı severcesine ![]() haybet: elde edememe, mahrumluk ![]() haydar: cesur, yiğit, Hazreti Ali ![]() haydût: yol kesici ![]() hayfâ: yazık! hayhay: baş üstüne ![]() hayırhâh: iyilikçi ![]() hayız: kadınlarda her ayın belirli günlerinde kanama ile kendini gösteren özel bir hâl, âdet hâli, hayz ![]() haylaz: yaramaz, aylak ![]() hayli: oldukça ![]() haylûlet: araya girip perde olma, kapama ![]() hayme: çadır ![]() haymenişîn: çadırda oturan ![]() hayr: iyilik ![]() hayrân: çok beğenmiş, şaşıp kalmış ![]() hayrât: hayırlar, iyilikler ![]() hayret: şaşma ![]() hayretâlûd: hayretle karışık ![]() hayretbahşâ: hayret veren ![]() hayretefzâ: hayret artıran ![]() hayretengiz: hayret veren ![]() hayretfezâ: hayret artıran ![]() hayretkâr: hayretli ![]() hayretkârâne: hayret edercesine ![]() hayretnümâ: hayret içinde bırakan ![]() hayretnümûn: hayret veren, şaşırtan ![]() hayriyet: hayırlılık, iyilik ![]() hayrülhalef: bırakılan yeri dolduran hayırlı kimse ![]() haysebeyse: kararsızlık, karışıklık, darlık ![]() haysiyet: değer, saygınlık ![]() haysiyetiyle: bakımından ![]() haysülâyeşûr: hissedilmeksizin ![]() hayt: ip, bağ ![]() hayvân: hayatlı, canlı, diri ![]() hayvânât: hayvanlar, canlılar ![]() hayvânî: hayvanla ilgili ![]() hayvâniyet: hayvanlık ![]() Hayy: ezelden beri hayat sahibi olan Allah ![]() hayy: diri, canlı ![]() hayye: gel, haydi! hayyealelfelâh: tam bir kurtuluşa gelin! hayyiz: yer, yön, hacim ![]() hayz: hayız ![]() hâzâ: bu, şu, o ![]() hazâin: hazineler ![]() hazâkat: ustalık, uzmanlık ![]() hâzâminfadlırabbî: bu Rabbimin fazlındandır ![]() hazân: sonbahar, güz ![]() hazar: barış zamanı ![]() hazer: çekinme ![]() hazerat: büyükler ![]() hazf: çıkarma, silme ![]() hâzık: işini iyi bilen, uzman ![]() hâzım: sindirici ![]() hâzır: hazırda, huzurda olan ![]() hâzırâne: orada gibi ![]() hâzırûn: orada olanlar ![]() hazîn: hüzünlü, üzüntü verici ![]() hazînâne: hüzünlü bir hâlde ![]() hazîne: altın, para ve mücevher gibi kıymetli şeylerin saklandığı yer ![]() hazînedâr: hazine görevlisi ![]() hazm: düşünceli hareket, sabır, sindirme ![]() hazmınefs: kendi adına sabretme, içine sindirme ![]() hazravât: yeşillikler ![]() hazret: saygı ifadesi ![]() hazz: haz, hoşlanma ![]() hebâ: boşa gitme ![]() hebâenmensûrâ: boşuboşuna ![]() Hebenneka: ahmaklığı ile tanınmış bir adam ![]() hecâ: ses artıran harfler, harflerin dizilişi ![]() hecâî: heca ile ilgili ![]() heccâv: hicveden, yeren ![]() hedâyâ: hediyeler ![]() hedef: gaye, nişan tahtası ![]() heder: boşa gitme ![]() hediye: armağan ![]() hedm: yıkmak ![]() hegemonya: üstünlük ve baskı ![]() hekîm: doktor, hikmet sahibi ![]() helâk: mahvolma, yıkılma ![]() helâket: helâk olma, yıkılma ![]() helâl: dinin izin verdiği şey ![]() helezon: gittikçe daralan iç içe daireler ![]() helminmezîd: daha yok mu? helümmecerrâ: çek beri getir, var kıyas eyle! hem: aynı, birlikte ![]() hemcins: aynı cinsten ![]() hemdest: el ele, birlikte ![]() hemec: at sineği ![]() hemeezost: hepsi ondandır ![]() hemeost: hepsi odur ![]() hemheme: rüzgârın tesiriyle çıkan yaprak sesi ![]() hemşehri: aynı şehirden ![]() hemşîre: kız kardeş, bacı ![]() hemtâ: eş, benzer ![]() hemze: elif harfi ![]() hendek: kazılan uzun ve derin çukur ![]() hendese: geometri, mühendislik ![]() hendesevârî: geometrik ![]() hendesî: geometri ile ilgili ![]() hengâm: an, sıra, zaman ![]() hengâme: gürültü patırtı ![]() henîenleküm: afiyet olsun, helâl olsun, tebrik ederim ![]() hercâî: yanar döner, gelgeç ![]() hercümerc: karmakarışık ![]() herçibâdâbâd: her ne olursa olsun ![]() herdem: her zaman ![]() herîf: âdi adam ![]() Herkül: kuvvetiyle meşhur bir Yunanlı ![]() herze: boş söz ![]() herzegû: saçmasapan konuşan ![]() herzekârâne: saçmasapan konuşarak ![]() hesâbât: hesaplar ![]() hevâ: nefsin istekleri, kötü arzular, hava ![]() hevâî: uçarı, nefsine düşkün, sorumsuz ![]() hevâiye: hava gibi olan lâtif şeyler ![]() hevâmm: böcekler ![]() hevâperest: yasak arzuları peşinde koşan ![]() hevâperestâne: yasak arzuların peşinde koşarcasına ![]() hevâtif: seslenen görünmez cinler ![]() heves: gelip geçici istek, arzu ![]() hevesât: hevesler, geçici arzular, yasak istekler ![]() hevesî: hevesle ilgili ![]() heveskâr: hevesli ![]() heveskârâne: heves edercesine ![]() hevesperverâne: hevesine düşkün bir biçimde ![]() hevheve: yaprakların sesleri ![]() heyâkil: heykeller, putlar ![]() heyât: biçimler, görünüşler, topluluklar ![]() heybet: hürmetle karışık korku uyandıran hâl ![]() heyecân: coşkunluk, şiddetli hislenme ![]() heyecânât: heyecanlar ![]() heyelân: toprak kayması ![]() heyêt: şekil, duruş, görünüş, topluluk, gök ilmi ![]() heyhât: yazık, ne yazık! heykeltıraş: heykel yapan ![]() heylûlet: araya girme, perdeleme, kapama ![]() heyûla: korkutucu hayâl, felsefede eşyanın aslı kabul edilen şey ![]() hezâr: bin ![]() hezârân: binler ![]() hezecât: ezgiler ![]() hezeliyât: ciddi olmayan sözler ![]() hezeyan: saçmalık, saçmalama ![]() hezeyanvârî: saçmalarcasına ![]() hezîmet: bozgun ![]() hezl: saçma, uydurma ![]() hıfz: saklama, koruma, ezber ![]() hıkd: kin, intikam arzusu ![]() hıllet: candan arkadaşlık ![]() hınsıyemîn: yemin bozma ![]() hınzır: domuz ![]() Hırâ: Peygamberimize ilk vahyin geldiği mağara, Hira ![]() hırka: kalınca kumaştan yapılmış elbise ![]() hırkat: yanma ![]() hırs: aç gözlülük, aşırı düşkünlük ![]() hırz: koruma, saklama ![]() hırzıcân: canı gibi koruma ![]() hısâl: güzel huylar ![]() hısâs: hisseler, paylar ![]() hısn: kale, sığınak ![]() hısset: düşüklük, adilik, küçüklük ![]() hışm: öfke, hiddet ![]() hıyâbân: iki tarafı ağaçlık yol ![]() hıyânet: hainlik ![]() hızân: hazine ![]() Hızır: Kurânda adı geçen mübarek bir zatın ismi ![]() hızlân: zarar, rahmetten mahrumiyet ![]() hibe: bağış ![]() hicâb: perde, utanma ![]() Hicaz: Mekke ve Medinenin bulunduğu yer ![]() hicrân: ayrılık, ayrılık acısı ![]() hicret: göç, Peygamberimizin Medineye göçü ![]() Hicrî: Hicretle başlayan takvime göre ![]() hicv: hiciv, yerme, taşlama ![]() hiç: boş, değersiz ![]() hiçâhiç: bomboş ![]() hidâyet: islâm yolu ![]() hidâyetbahş: hidayet veren ![]() hidâyetedâ: hidayet verici ![]() hiddet: öfke ![]() hidemât: hizmetler ![]() hiffet: hafiflik ![]() hikâyât: hikâyeler ![]() hikâye: öykü ![]() hikâyet: hikâye ![]() hikem: hikmetler ![]() hikemiyât: hikmetler, hikmetli sözler ![]() hikmet: gaye, felsefe, gizli sebep, faydalı söz, bilgi ![]() hikmetdârâne: hikmetlice ![]() hikmetedâ: hikmetli ![]() hikmetfeşân: hikmet saçan ![]() hikmetmedar: hikmet kaynağı ![]() hikmetnümâ: hikmet gösteren ![]() hikmetperverâne: hikmetsevercesine ![]() hilâf: karşı, zıt, aykırı ![]() hilâfet: halifelik, Peygamberimizin mânevî mirası ![]() hilâfî: ihtilaf sebebi olan ![]() hilâfiye: ihtilaf konuları ![]() hilâl: ara, aralık ![]() hilâl: incecik yeni ay ![]() hilât: süslü elbise, kaftan ![]() hîle: düzen, aldatma ![]() hîlebâz: hile yapan ![]() hîlekâr: hileci ![]() hîlekârâne: hile edercesine ![]() hilkat: yaradılış ![]() hilkaten: yaradılışça ![]() hill: helâl ![]() hilm: yumuşaklık, kızmama ![]() hilye: güzel sıfatlar, Peygamberimizi tasvir eden yazılar ![]() himar: eşek ![]() himâye: koruma ![]() himâyegerde: korunmuş ![]() himâyet: koruma ![]() himâyetkâr: koruyucu ![]() himayetkârâne: korurcasına ![]() himem: himmetler ![]() himmet: kayırma, yardım, emek ![]() hîn: zaman, vakit ![]() hînâ ki: vakta ki, ne zaman ki ![]() Hirâ: Peygamberimize ilk vahyin geldiği mağara ![]() hisâr: kale ![]() hiss: duygu ![]() hisse: pay ![]() hissedâr: hisseci, pay alan ![]() hissen: duygu bakımından ![]() hissetmek: sezmek ![]() hissî: hisle ilgili, hissedilen ![]() hissikablelvukû: önsezi ![]() hissiyât: duygular ![]() hitâb: hitap, konuşma ![]() hitâbât: konuşmalar ![]() hitâbe: konuşma ![]() hitâben: konuşmakla ![]() hitâbet: konuşma, nutuk ![]() hitam: son ![]() hitap: konuşma ![]() hizâ: sıra, düzlük ![]() hizb: bazı duaların ve ayetlerin bir araya getirilmesiyle oluşan kitap ![]() hizb: parti, topluluk, gurup ![]() hizbullah: Allaha îman eden topluluk ![]() hizbüşşeytan: şeytana uyan topluluk ![]() hizlân: ilâhî rahmetten mahrum kalmak ![]() hizmet: emir dinleyip iş görme ![]() hizmetkâr: hizmet eden ![]() hoca: ilim öğreten kimse ![]() hocavârî: hoca gibi ![]() hod: kendi ![]() hodbîn: bencil, kendini gören ![]() hodbînâne: hodbince, bencilce ![]() hodendiş: kendini düşünen ![]() hodfikir: kendi fikrini beğenen ![]() hodfurûş: kendini öven ![]() hodfurûşâne: kendini övüp beğendirmeye çalışarak ![]() hodgâm: kendini beğenmiş, bencil ![]() hodperest: kendine düşkün ![]() hodpesend: kendini beğenen ![]() hodpesendâne: kendini beğenmişcesine ![]() hokka: mürekkep kabı ![]() hor: değersiz, adi ![]() Horhor: Bediüzzaman Hazretlerinin medreselerinden biri ![]() hoş: gönül okşayan ![]() hoşâmedî: hoşgeldin ![]() hoşnud: memnun ![]() hoşsohbet: sohbeti tatlı ![]() hû: o, Allah ![]() hubâb: daneler, tohumlar ![]() hubb: sevgi ![]() hubbucâh: makam sevgisi ![]() hubûb: tohumlar ![]() hubûbât: tohumlar, tahıl ![]() Hûd: Ad kavminin peygamberi ![]() Hudâ: Rab, Allah ![]() hudâ: hile, düzen ![]() Hudâbîn: hakkı gören, Allahı tanıyan ![]() Hudâperest: Allaha tapan ![]() huddam: hizmetçi, hizmet eden cin ![]() hudr: yeşillik ![]() hudûd: sınır ![]() hudûs: sonradan var olma ![]() huffaş: yarasa ![]() huffâz: hafızlar ![]() hufre: çukur ![]() hukuk: haklar, haklarla ilgili ilim ![]() hukukî: hukukla ilgili ![]() hukukiyyûn: hukukçular ![]() hukukullah: Allahın hakları ![]() hulâsa: özet ![]() hulâsaten: özetle ![]() hulâsatülhulâsa: özetin özeti ![]() hulefâ: halifeler ![]() hulel: hulleler, güzel elbiseler ![]() hulf: dönme, aykırılık ![]() hulfülvaad: sözden dönme ![]() hulk: huy, tabiat ![]() hulkî: yaradılışla ilgili, yaradılıştan gelen ![]() hulle: değerli elbise ![]() hulûd: ebedîlik, ölmezlik ![]() hulûk: ahlâklar, ahlakî özellikler ![]() hulûl: girme, geçme ![]() hulûs: halislik, saflık, arılık ![]() hulûsiyet: halislik, samimilik, temizlik ![]() hulyâ: hülya, kuruntu, hayâl ![]() humarî: sarhoşluktan gelen sersemlik hâli ![]() humk: ahmaklık ![]() humma: bir ateşli hastalık ![]() humret: kırmızılık ![]() hums: beşte bir ![]() humûd: şehvet yokluğu, soğukluk, isteksizlik ![]() Huneyn: Peygamber Efendimizin savaşlarından biri ![]() hunhâr: kan dökücü ![]() hunnes-künnes: bir kısım yıldızlar ![]() hurâfât: hurafeler ![]() hurâfe: uydurma ![]() hurâfetkârâne: hurafeli gibi ![]() hurâfevârî: hurafe gibi ![]() hurdebîn: mikroskop ![]() hurdebînî: mikroskobik ![]() hurfe: mahrumluk ![]() hûrî: cennet kızı ![]() hûrilîyn: tarifsiz güzellikte cennet kızı ![]() hurmet: haramlık, yasaklık ![]() hurmetiribâ: faizin haram olması ![]() hûrşîd: güneş ![]() hurûc: çıkma, çıkış ![]() hurûf: harfler ![]() hurûfât: harfler ![]() hurûfumukattaa: sûre başlarındaki şifreli harfler ![]() hurûş: coşma, bağırma ![]() hurûşân: coşmalar, şamatalar ![]() husûf: perdelenme, ay tutulması ![]() husûfât: perdelenmeler, ay tutulmaları ![]() husul: olma, oluş ![]() husulpezîr: meydana gelen ![]() husûmet: düşmanlık ![]() husûmetefzâ: düşmanlık saçan ![]() husûmetkârâne: düşmanca ![]() husûs: iş, konu, özellik ![]() hususan: hususca, özellikle ![]() hususât: hususlar, konular ![]() hususen: özellikle ![]() hususî: özel ![]() hususiyet: özellik ![]() huşû: sevgiyle karışık korku ![]() huşûnet: kabalık, kırıcılık ![]() hût: balık ![]() hutame: cehennem ![]() hutbe: dinî konuşma ![]() hutebâ: konuşmacılar ![]() hutûr: hatırlama ![]() hutut: çizgiler, yazılar ![]() hutuvât: adımlar ![]() huveynât: hayvancıklar, mikroplar ![]() huveyne: hayvancık, mikrop ![]() huy: insandaki yerleşmiş özellik ![]() huz: al, tut ![]() huzmâsafâdâmâkeder: safa vereni al keder vereni bırak ![]() huzme: ışık demeti ![]() huzû: tevazu hâli ![]() huzûr: birinin yanında bulunma, rahatlık ![]() huzûrî: huzurda olarak ![]() huzûrkârâne: huzurda gibi, huzur duyarak ![]() huzûz: hazlar ![]() huzûzât: hazlar, hoşa giden şeyler ![]() hüccet: senet, belge, delil ![]() Hüccetülislam: "islâmın delili" mânâsında Gazalînin namı ![]() hücciyet: hüccetlik ![]() hüceyrât: hücreler ![]() hüceyre: hücre ![]() hücre: odacık, canlıların en küçük yapısı ![]() hücûm: saldırı ![]() hücumât: saldırılar ![]() hüddam: hizmet edenler, hizmet eden cin ![]() Hüdhüd: Süleyman aleyhisselâmın haberci kuşu ![]() hükemâ: hakîmler, düşünürler ![]() hükkâm: hâkimler, söz sahipleri, devlet adamları ![]() hükm: hüküm, yargı ![]() hüküm: yargı, egemenlik ![]() hükümdâr: hüküm sahibi, devlet başkanı ![]() hükümet: hükmetme, ülaaai idare eden kimseler topluluğu ![]() hükümfermâ: hüküm süren ![]() hükümrân: hükmeden, sözü geçen ![]() Hülagû: kan dökücü bir hükümdar ![]() hülyâ: hayâl, kuruntu ![]() hümâ: devlet kuşu, saadet ![]() hümanizm: insancılık iddiasıyla insanı tanrılaştıran sapık bir felsefe ![]() hümâyun: kutlu, mutlu ![]() hüner: ustalık, beceri ![]() hünerver: hünerli ![]() hünkâr: padişah ![]() hünsâ: cinsiyeti belli olmayan ![]() hürmet: saygı, haramlık ![]() hürmeten: saygı duyarak ![]() hürmetkâr: saygılı ![]() hürmetkârâne: hürmet edercesine ![]() hürr: hür, serbest ![]() hürriyet: hürlük ![]() hürriyetperver: hürriyetsever ![]() hürriyetşiken: hürriyet kırıcı ![]() Hüseyin: Peygamberimizin torunu ![]() hüsn: güzellik ![]() hüsnüniyet: güzel niyet ![]() hüsnüzân: güzel sanma ![]() hüsrân: zarar, umduğunu bulamama acısı ![]() hüsûf: ay tutulması, sönme ![]() hüsün: güzellik ![]() hüsünperest: güzellik düşkünü ![]() hüsünşiken: güzellik bozucu ![]() hüşyâr: uyanık ![]() hüvallah: o Allahtır ![]() hüve: o, Allah ![]() hüvehüvesine: aynen ![]() hüvelbâkî: baki olan Allahtır ![]() hüviyet: öz, kimlik ![]() hüzn: üzüntü ![]() hüznengiz: hüzün veren, üzen ![]() hüznengizâne: üzüntü veren bir hâlde ![]() hüzün: üzüntü ![]() hüzüngâh: hüzün yeri ![]() |
![]() |
![]() |
|