01-07-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı
Yıl, 1915  Yer, Çanakkale  İngilizler, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan getirilen askerlerin (Anzakların) yöreye ulaşması ile saldırıya geçerler 19 Şubat sabahı bombardıman başlar Donanma birkaç ehemmiyetsiz isabet alır ama bizim dış tabyalarımız tamamen elden çıkar
Çanakkale savunmasını, önceleri Esat Paşa yönetir, ancak bir Alman hayranı olan Enver Paşa komutayı ondan koparırcasına alır Mareşal Liman von Sanders'e bağışlar!
Kaybımız büyüktür  
Sanders riski sever, düşmanın karaya çıkmasına müsaade eder Evet böylece İngilizler'e daha fazla zayiat verdirir ama bizim kayıplarımız da büyük olur  Anadolu'nun gayretkeş çocukları gözlerini kırpmadan dövüşür, süngü ile makineli tüfeğin üzerine yürürler Mehmetçikler, savaşı düşman mevzilerine girip gırtlak gırtlağa boğuşmak sanırlar Ölüm mü? Zerre kadar korkuları yoktur Askerlerimiz aç ve çıplaktır Soğuk dayanılmaz olunca, kum torbalarını bozup elbise yamar, sırf bu yüzden savunmasız kalır, hedef olurlar  Hele bir ara cepheye gelen Enver Paşa, aklı sıra şov yapar 19 Mayıs günü düşmanı denize dökmek için göstere göstere taarruza kalkar Yalınayaklı kalabalıkları muhkem mevzilerin üstüne salar O gün İngilizler sadece yüz ölü verirler, biz ise 9 bin yiğidimizi kaybederiz
Malzeme kaybı tam bir felakettir 20 Mayıs günü 4 koca tümen tanınmayacak haldedir Ama denizde güzel şeyler olur Muavenet-i Milli adındaki küçücük bir torpidobot, koskoca Goliot zırhlısını batırır Bunun üzerine Amiral Fisher elinde kalan son güçlü gemiyi (Quenn Elizabeth'i) İngiltere'ye yollar 25 Mayıs'ta Majestic, 26 Mayıs'ta Triumph zırhlısı batırılınca donanma tamamen çekilir  
Çeyrek milyon şehid! 
Hasılı Çanakkale'de çeyrek milyon evladımızı kaybederiz ki bunların kahir ekseri yedek zabittir Doktordur, mimardır, baytardır, ressamdır, öğretmendir, mühendistir  Abdülhamid Han'ın yıllardır Avrupai bir tedrisatla yetiştirdiği değerli gençler kitleler halinde ölürler Eh, bu saatten sonra cehalet, işsizlik, fakirlik ve gerilik kaçınılmazdır ve öyle de olur Çoğumuz "Çanakkale içinde aynalı çarşı  " türküsünü Çanakkale havası sanırız, halbuki bu yanık ezgiler Kastamonu'da dile gelir Düşünebiliyor musunuz Kastamonulu kadınların neredeyse tamamı dul kalır 
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|