Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ayrılık, hikayesi, ßir

ßir ayrıLık hikayesi

Eski 12-27-2008   #1
fbligirl

ßir ayrıLık hikayesi



Lütfen bana doğru söyle` dedi genç kadın
Gözlerinde aşağılanmışlık çok net görülebiliyordu Bunları duymak, sanki adamı daha da gurulandırıyordu Ama kadın da çok gururluydu aslında ve çok güçlüydü
-`Bu yaptığın çocukluk, biliyorsun` dedi adam Sanki kadının aklından geçenleri okurmuşcasına kendine güveni artmıştı Genç kadına bakan gözleri bilge bir adamınki gibiydi Geçmeliydi bunları, kimse çocuk değildi
_`Beni anlamak istemiyorsun` dedi genç kadın Daha fazla uzatmak istemiyordu aslında konuyu; zira uzayan konu onun benliğinden de birşeyler alıp götürmekteydi Besbelli hissettirmişti adam kadına bir ilişkisi olduğunu
Ama bir kabullenseydi Ah bir kabullenseydi, herşey çok daha kolaylaşacaktı Belki ayrılacaktı genç kadın, yalnız olacaktı, yeni bir düzene alışmak zorunda kalacaktı, ama haklı olduğunu da görecekti Doğrularının, hislerinin onu yanıltmadığını bir daha görecekti
-`Bak, ben korkmuyorum` dedi hışımla, kendine olan güvenini yeniden toplayarak,
-`Kendimden o kadar eminim ki, karşına geçip hesap soruyorum sana Ve inan bunu yaparken de, hayatımda hiç bu kadar alçaldığımı hatırlamıyorum` dedi kadın git gide zayıf düşerek ve gözleri dolarak
Adam zorlanıyordu, yalan söylemek istemiyordu aslında Neden sanki fakedilmişti ki karısı tarafından ihaneti? Halbuki seviyordu karısını, hiç kırmıyordu onu ve haksızlık etmiyordu - ihaneti dışında
Genç kadın ise tartışabileceği birini arıyordu karşısında, sorularına dürüstlükle cevap verecek birini, kendini savunabilecek birini, ya da ``evet`` diyecek, ``artık mutlu musun`` diyecek birini Ama adam karısı kadar cesur olamıyordu
Bir sigara daha yaktı adam, şimdi gitmeliydi bu evden, kafasını toparlamalıydı, bir karar vermeliydi Kendisini savunamıyordu, ama kabul de edemiyordu Seviyordu karısını ve biliyordu ki herşeyi kabul ederse, genç kadın kendisini terk edecekti
O kadar gururlu ve iyi niyetliydi ki; vicdanının rahat edebilmesi için, haksızlık yaptığını düşünmemesi için, kocasının dudaklarından o itiraf sözcüklerinin çıkması gerekiyordu, çekip gidebilmesi için Çok seviyordu kocasını ve bitmesini istemiyordu evliliğinin ama böyle de devam edemezdi Gözlerine her baktığında kuşku duyamazdı Bu güvensizlikle yaşayamazdı, ipler çoktan kopmuştu içinden bir kere, hiçbir güç bağlayamazdı o ipleri tekrar, arada hep bir ilmik kalacaktı
Adam, sigarasından derin bir nefes çekerek;
-`Ben biraz çıkıyorum, yürümek istiyorum` dedi suçlu ve çaresiz bakışlarla karısına bakarak
Hayır dedi kadın kendi kendine, çarpan kapının ardından Hayır, şimdi gitmemelisin, tekrar başa dönemeyecekti, zaten kendisini fazlasıyla zorlamıştı bu konuşma için ve bir o kadar da zorlanmıştı Çünkü karşısında inkar eden, kabullenmeyen biri vardı ve kendi kendine kazanmaya çalıştığı, yalnız girdiği bir savaştı bu Ama adam konuşmayı yarım bırakıp gitmişti, belki de bitirmesi gereken yerde bitirmişti konuşmayıSöylenecek ne vardı ki?
Genç kadın sıcak bir duş aldı En sevdiği ince askılı, dantelli siyah elbisesini giydi En sevdiği parfümünü bileklerinin sıktı Bileklerinin içiyle ovuşturdu kulaklarının arkasını Bu koku onu inanılmaz rahatlatıyordu Salona geçti, yere kadar geniş camları vardı salonun, deniz sanki salonun içinde gibiydi Bu mavilik ona iyi geliyordu, ruhu ferahlıyordu sanki
İki yıl önce, bir yılbaşı kutlaması için gittikleri Amsterdam dönüşü, havalimanından aldıkları beyaz şarabı açtı Müzik setinde, o kadife sesli adamın CD sini koymaya hazırlanırken, neden aldatıldığını düşünüyordu Bir insan niye sevgilisini, eşini, kendisini!! aldatır? diye düşünürken, Nat King Cole dediğini farketti kendi kendine Deliriyor muydu acaba? Sadece üzgün ve çaresizdi
Şimdi şarap kadehiyle, kadife sesli adamın CD si eşliğinde denize dalıp, eski güzel günlerini düşündü, gözleri dolu doluydu
Birden aklına, kocasının kendisine en son doğum gününde aldığı hediye geldi Hızlı adımlarla yatak odasına doğru gitti, etajerin çekmecesini açtı Mutlu anlarla ve kocasının mükemmel yorumlarıyla süslediği, o küçük fotoğraf albümünü aldı eline Göğsünün üstüne koydu albümü, gözlerini kapadı ve bir süre öylece kaldı
Salona geçtiğinde ``unforgettable`` diyordu Natali Cole babasıyla düetinde Unutulmazdı evet Belki de kocası, unutabileceği ihtimaline karşılık, doğum gününde karısına, sadece ikisinin en mutlu karelerinden oluşan o albümü hediye etmişti Ama genç kadın zaten hiç unutmamıştı
Şarabından bir yudum daha aldı ve resimlere bakmaya başladı Üniversitedeyken, kampüste çekilmiş bir fotoğrafla başlıyordu albüm Çünkü tanışmaları o kampüste olmuştu Genç kadının üzerinde lacivert karpuz kollu bir elbise ve hasır ayakkabılar vardı Adamınsa, elbisenin renginde, yarım kollu keten bir gömlek ve krem rengi bir pantolon Çimenlerin üzerine uzanmışladı; o gün ne kadar eğlenmişlerdi, ne kadar da çok gülmüşlerdi, dün gibi hatırlıyordu genç kadın Anıların ve şarabın baş döndürücü etkisiyle , birden çalan ev telefonunun sesiyle irkildi genç kadın Üçüncü çalışta hala düşünüyordu, açmamalıydı o telefonu, ne olursa olsun, kim olursa olsun açmamalıydı Pişman olacaktı, biliyordu ama yine de açmadı Arayan kocasıydı biliyordu Altıncı çalıştan sonra bir daha duyulmadı telefonun zili
Ne söyleyecekti acaba, beni affet diyip, bir daha geri gelmeyecek miydi yoksa? Daha fazla düşünmek istemiyordu
Terasa çıktı ve denizin kokusunu içine çekti Aklına geçen yaz gittikleri yaz tatili geldi 45 yıllık evliliklerinde birbirlerine en yakın hissettikleri, en açık ve en mutlu oldukları bir yazdı o tatil `ne kadar şanslıyız, birbirimizi bulduğumuz için` demişlerdi birbirlerine ve bu sözü inanarak söylemişlerdi
Martıların çığlıklarıyla bir anda bugüne döndü, kafasının içinde gel-gitler oluşuyordu Film şeridi gibi gözünün önüne geliyordu; kır dğünüyle evlendikleri, o beyaz güllerle donatılmış masada ``evet`` derken birbirlerine bakıp gülümseyişleri
Gideli tam 15 saat olmuştu, hayatının dönüm noktasını yaşadığını düşünüyordu genç kadın Ne yapmalıydı, sessizce çekip gitmesi kabullendiğini ama itiraf edemediğini göstermiyor muydu zaten?
Bu durumda onu beklemeden çekip gitmeli miydi o da?
Yoksa O` na konuşması için son bir şans mı vermeliydi, ne de olsa arayan kocasıydı
Beklemeden giderse içi hiç rahat etmeyecekti biliyordu Ama yapılması gereken en doğru şeyin bu olduğunu düşünüyordu bir yandan da
Birden kendine geldi ve kafasında yapması gerekenler bir bir listelendi Şimdilik elzem eşyalarını almak üzere küçük bir bavul hazırladı Çek defteri, kredi kartları, ehliyeti çok önemliydi A bir de ajandasını almalıydı, çünkü avukatı, iş arkadaşları ve ailesinin telefonları ve adresleri yazılıydı orda Saat 20:00 `ye geliyordu ve hava kararmaya başlamıştı Hemen bir bilet almalıydı Alaçatı` daki küçük ve güzel evine gidebilmek için Ya bilet bulamazsa? Endişeye kapıldı bir anda Çünkü kararını vermişti ve hiçbir engel onu burda tutmaya zorlayamazdı Bilet bulmaktan vazgeçti, arabasıyla gitmek istiyordu, araba kullanmak onu çok rahatlatıyordu her zaman Çok daha iyi bir fikirdi bu kesinlikle
Hazırladığı küçük bavulunu sokak kapısının önüne bıraktı Ayakkabılarını giydikten sonra, evine son bir kez daha baktı uzun uzun
Aynada kendisini gördü, gülümsedi
Gitti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.