|  | Ağızla İlgili Deyimler |  | 
|  08-25-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ağızla İlgili DeyimlerAğızla İlgili Deyimler Ağız birliği etmek : Bir konuda aynı şeyler söylemeyi ya da yapmayı kararlaştırmak  (Kars  Aynı ağzı kullanmak  ) Ağız dalaşı (dalaşması): Sözle yapılan kavga  Ağızdan ağıza : Biri ötekine  ötekisi de başkalarına  söyleyerek  Ağız değiştirmek: Daha önce söylediğinden çok farklı şeyler anlat*mak  Ağız dolusu (küfür  laf etmek) : Bol ve ağır (küfür  laf etmek)  Ağız eğmek (birine) : Bir şeyi ondan yalvarırcasına istemek Ağız kalabalığına getirmek (birini): Konudışı sözlerle karşısındakini şaşırtıp amacına ulaşmak Ağız kokusu : Bir kimsenin dayanılması güç davranışları  sözleri  istek*leri  Ağız tadı: Bir toplulukta  dirlik düzenlik    Ağız yapmak : Bir kimseyi sözle  davranışlarıyla  oyalamaya  aldatma*ya çalışmak Ağlama duvarına dönmek : Herkesin derdini döküp sızlandığı biri hali*ne gelmek  Ağlamaklı olmak : Ağlayacak gibi olmak  Ağrısı tutmak: -1  Gebe kadının doğum şanoları  başlamak  -2  Her*hangi bir ağrı varlığını duyurmaya başlamak  Ağza alınmayacak (alınmaz) : Kaba  söylenmesi ayıp  sayılan (söz)  Ağzı (bir karış) açık kalmak: Bir olay ya da söz karşısında şaşırıp kalmak  donup kalmak  Ağzı bozuk : Küfürlü konuşmayı huy edinen  küfürbaz  (kimse)  Ağzı burnu yerinde : Olduça güzel  yakışıklı (kimse)  Ağzı çelik (teneke kaplı): Çok sıcak yiyecek ve içecekleri rahatlıkla yiyip içebilen kimse  Ağzı dili kurumak : Bir şeyi bıkacak derecede çok tekrarlamak  Ağzı dili varmamak : bk Dili varmamak  Ağzı var dili yok: Pek konuşmayan  hakkını aramasını  bilmeyen (kimse)  Ağzı gevşek: Sır saklamasını beceremeyen  geveze  (kimse)  Ağzı havada : Neler olup bittiğinden haberi olmayan  şaşkın  alık  Ağzı kalabalık : Yerli yersiz çok konuşan (kimse)  Ağzı kara: -1  Kötü haberler veren (kimse)  -2  Fitneci  çamur atan (kimse)  Ağzı kulaklarına varmak : Bir olay  durum karşısında  çok sevinmek  Ağzı laf yapmak : Etkileyici  inandırıcı biçimde  konuşmak  Ağzına bir parmak bal çalmak: Bir kimseyi tatlı vaatlerle  önemsiz şeylerle oyalamak  avutmak  Ağzına bir şey (çöp) koymamak : Hiçbir şey yememiş olmak  Ağzına burnuna bulaştırmak (bir işi): Bir işi becerememek  berbat etmek  bozmak  (Kars  Yüzüne gözüne bulaştırmak  ) Ağzına geleni söylemek: Kızgınlık  öfke  vb  etkisiyle  kına ve kaba sözler söylemek  (Kars  Açtı ağzını yumdu gözünü  ) Ağzına kadar: Boş yer kalmamak üzere  Ağzına (ağzınıza) sağlık: Yerinde  en uygun zamanında  söz söyle*yenlere iltifat olarak söylenir  Ağzına sakız etmek (bir şeyi) : 0 şeyi devamlı konuşur olmak  Ağzına sakız olmak: Bir kimsenin devamlı konuştuğu bir konu duru*muna gelmek  dedikodu konusu olmak  Ağzına sıçmak: Öfkelenilen bir kimseye büyük zarar verecek bir iş yapmak  Ağzına sürmemek (koymamak) (bir şeyden): Söz konusu bir yiye*cek  içecekse ondan hiç yememek  içmemek  Ağzına tükürmek : Sıkıntı  aa veren bir şeye lanet  okumak  Ağzına vur  lokmasını al: Çok yumuşak başlı  sessiz  âciz (kimse)  Ağzına yakışmamak : Ayıp sayılan ya da hayrete düşüren sözler söy*lemek  Ağzında bakla ıslanmamak : Hiçbir sim saMayamamak  sır  tutama-mak Ağzında büyümek : Bir yiyeceği sevmediği  karnı  doyduğu  iştahsız ol*duğu için bir türlü yutamamak Ağzında gevelemek (bir şeyi): Onu açıkça söylememek Ağzından baklayı çıkarmak : Sabrı tükenip bildiklerini  düşündüklerini söyleyi vermek Ağzından bal akmak : Tatlı  etkileyici biçimde konuşmak Ağzından burnundan gelmek : bk  Burnundan gelmek  Ağzından burnundan getirmek : bk  Burnundan getirmek  Ağzından çıkanı (çıkan sözü) kulağı işitmemek (duymamak) : Kız*gınlık  öfke vb  yüzünden çok ağır sözler söylediğinin farkında  olmamak Ağzından düşürmemek (bir şeyi  birini  adını) : Her  yerde  her za*man onun sözünü etmek Ağzından girip burnundan çıkmak : Çeşitli yollar deneyerek kandır*mak  bir şeye razı etmek Ağzından kaçırmak : Söylemek istemediği bir şeyi boş bulunup söyle*yi vermek Ağzından kapmak: Bir kimsenin konuşmasından yarım yamalak bir şeyler öğrenmek Ağzından konuşmak (birinin): Başkası adına ya da başkasını taklit ederek konuşmak Ağzından laf almak (kapmak) : Bir kimseden çeşitli yolları deneyerek gizli tutulan şeylerle İlgili bilgiler edinmek Ağzından laf çalmak (çekmek): Bir kimseden birtakım mantık oyunla*rıyla bilgi sızdırmak Ağzından lokmasını almak : Hakkı olan şeyi onun elinden almak Ağzından yel alsın : “Söylediğin kötü olayın gerçekleşmemesini dile*rim  ” anlamında  Ağzında yaş kalmamak : Bir düşüncesini bir kimseye birçok kez söy*lemiş olmak (Kars  Dilinde tüy bitmek) Ağzını açmak: -1  Konuşmak -2  Kına sözler söylemek  azarlamak  paylamak  Ağzını aramak (yoklamak) (birinin) : Bir kimsenin belli bir konuda ne*ler düşündüğünü öğrenmeye çalışmak Ağzını bıçak açmamak : Üzüntüsünden ya da başka bir nedenle ko*nuşacak durumda olmamak Ağzını bozmak : Küfür ve hakaret dolu sözler söylemek  küfretmek Ağzını burnunu dağıtmak :  Yumrukla feci şekilde  dövmek  adamakıllı hırpalamak Ağzını havaya (poyraza  yele) açmak: Eline geçen  fırsatı kaçırdıktan sonra  boş yere bir şeyler beklemek  ummak  Ağzını hayra açmak : Hep kötü olasılıklardan söz etmek  Ağzını kapamak (kapatmak) (biri) (birinin) : -1  Susmayı tercih et*mek  -2  Küçük bir çıkar karşılığında bir kimsenin  konuşmamasını sağlamak  Ağzını mühürlemek: Hiç konuşmamak  hep susmak  : Ağzının içine bakmak : -1  Bir kimsenin sözlerini  zevkle  dikkatle dinle*mek  -2  Onun sözlerini yerine getirmeye hazır  olmak  Ağzının içine girmek : Bir kimseye çok yaklaşmak  Ağzının kokusunu çekmek : Bir kimsenin yerli yersiz İstek ve davranış*larına katlanmak  Ağzının payını almak: Bir söz ya da davranışından ötürü hak ettiği karşılığı görmek; paylanmak  azarlanmak  Ağzının payını vermek (birine): Bir kimseyi bir söz ya da davranışın*dan ötürü paylamak (Kars  Haddini bildirmek)  Ağzının suyu akmak : Çok beğendiği  imrendiği bir şeyi  elde etmek is*temek  imrenmek  Ağzının tadı bozulmak (kaçmak) : Kurulu düzeni  rahatı  bozulmak  huzuru kaçmak  Ağzının tadını bilmek : >1  Damak zevki olmak  -2  Her şeyin güzelini seçmede usta olmak  Ağzını öpeyim (seveyim) : “Ne güzel anlattın  ne güzel  haber verdin  sağ olasın” anlamında   | 
|   | 
|  | 
|  |