G...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamasi |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
G...İle Baslayan Deyimler Ve AciklamasiGafil avlanmak: Hiç beklenmedik bir sırada yakalanmak habersiz ve hazırlıksız olduğu sırada zor duruma düşürülmek "Ben gafil avlanacak bir insan değildim ama oldu bir kere "Gaflet basmak: Uykusu gelmek "Siz konuşurken beni bir gaflet bastı ki hiç sorma sizin konuştuklarınızı anladım diyemem "Gam yememek: Kaygılanmamak tasa etmemek üzülmemek "Seni bir kez daha gördüm ya artık gam yemem "Gani gönüllü: Cömert eli bol vermekten kaçınmayan "Gani gönüllü insanlara artık günümüzde pek rastlanmıyor "Gâvur etmek: Boşuna harcamak işe yaramaz duruma getirmek yerinde harcamamak "Onca parayı bu eve verip gâvur etti "Gâvur inadı: Yok edilemeyen önüne geçilemeyen yumuşatılamayan inat "Adamın yine gâvur inadı tuttu gelmem deyip duruyor "Gazel okumak: 1 Gazel söylemek 2 Kandırmak ve oyalamak için boş sözler söylemek "Boşuna gazel okuma kandıramazsın beni!"Gece kuşu: Geceleri gezip dolaşan bunu huy edinen kimse "Bizim oğlan iyice gece kuşu oldu "Geceyi gündüze katmak: Ara vermeden devamlı çalışmak; büyük çaba göstermek "Geceyi gündüze katıp çalıştık ve bu evi yaptık "Geçer akçe: Herkesçe aranılan beğenilen değerli (şey) "Elimizdeki tek geçer akçemiz şu arabadır "Geçimini sağlamak: Yaşamak için gerekli olanı elde etmek "Geçimini sağlamak için hemen her yola başvurdu "Geçmişini karıştırmak: Birinin ölmüşlerini yermek veya onlara sövmek ![]() Geçti Bor`un pazarı (sür eşeğini Niğde`ye): "İş işten geçti artık fırsatı kaçırdın" anlamında kullanılır![]() Gel gelelim: "Fakat ama ancak" ve "Ne çare ki![]() " anlamlarında kullanılır "Gel gelelim onlara daha teklifimizi kabul etmediler "Gelip çatmak: Vakti gelmek kaçınılmaz olmak çok yakında olmak "Ödeme gününün gelip çatacağını hiç düşünmedin mi?"Gel keyfim gel: Bir durumdan duyulan memnunluk işlerin yolunda gitmesi anlatılır![]() Gel zaman git zaman: Aradan epeyce bir zaman geçtikten sonra "Gel zaman git zaman bu ikisi beraberce yaptılar bu evi "Gemi azıya almak: 1 Söz dinlemez olmak 2 At gemi azıları arasına alıp etkisiz bırakarak süvarisinin yönetiminden çıkmak ve kendi istediğince koşmak![]() Geniş gönüllü: Heyecan ve telâş göstermeyen merak etmeyen olayları hoş karşılayan "Geniş gönüllü olmak benim için o kadar kolay değil "Geri basmak: Geri geri gitmek "Heyecanlanınca geri basmaya başladı "Geri çekilmek: 1 Kaçmak bulunduğu yerden arka arkaya doğru gitmek 2 Karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek "Düşmanın çokluğu karşısında geri çekilmekten başka çaremiz kalmamıştı "Geri çevirmek: 1 İade etmek geldiği yere göndermek kabul etmemek "Ona aldığım hediyeyi rüşvettir diye geri çevirdi "Geri durmamak: Bir işe girmekten kaçınmamak o işe girişmek "Ona bu işi yapmaktan geri durmamasını söyle sonunda başaracaktır "Geri hizmet: 1 Ordunun çeşitli gereksinimleri ile ilgili işlerin tümü 2 Etkinliği ikinci dereceden sayılan kolay görev "Senin bu savaşta geri hizmette bulunacağını söylediler bana "Geri kafalı: Yenilikleri kabul etmeyen bağnaz kafası hurafelerle dolu![]() Gıcık tutmak: Bir süre boğaz gıcıklanmasına yakalanmak konuşamamak "Gıcık tuttuğu için konuşmasını yarıda kesmek zorunda kaldı "Gıcık vermek: 1 Birini kızdırıp sinirlendirmek 2 Boğazı yakıp kaşındırarak öksürmeye yol açmak "Gıcık veren bu tatlıyı yiyemiyorum "Gık dememek: Hiç sesini çıkarmamak yakınmamak karşı çıkmamak "Bütün hepsi üzerine yürüdü ama o gık demedi "Gına gelmek: Usanmak bıkmak "Bu işten gına geldi artık "Gırla gitmek: 1 Bol bol ortaya dökülüp harcanmak 2 Uzun sürmek![]() Gırtlağına kadar borca girmek: Pek çok ödenmesi zor olacak şekilde borçlanmak "Nasıl gülerim gırtlağıma kadar borca girdim "Gırtlak gırtlağa gelmek: Kıyasıya dövüşmek ya da dövecek hâle gelmek "Komşumla gırtlak gırtlağa gelecektik az kalsın "Gidiş o gidiş: "Gitti ve kendisinden bir daha haber alınamadı" anlamında kullanılır ![]() Göbeği çatlamak: Birçok güçlükleri yenmek için çok uğraşmak pek çok çaba sarf etmek "Onu razı edeceğim diye göbeğim çatladı "Göbek adı: Yeni doğan çocuğun göbeği kesilirken konulan ad "Senin göbek adın nedir?"Göğsü kabarmak: İftihar etmek övünç duymak "Senin başarılarınla göğsüm kabarıyor oğlum "Göğüs geçirmek: Üzüntülü bir şekilde soluk almak içini çekmek "Eski hatıraları gözünde canlanınca derin derin göğüs geçirdi "Göğüs germek: Bir zorluğa dayanmak karşı koymak "Bu güne birçok zorluklara göğüs gererek geldik "Göklere çıkarmak: Aşırı ölçüde övmek "Adamı bu basit iş için göklere çıkartıp şımarttıkça şımarttılar "Gökten zembille mi indi?: "Ona niçin ayrıcalık gösteriliyor?" "Onun ne özelliği var ki ona özel imkânlar tanınıyor?" anlamında kullanılır![]() Gölge düşürmek: Bir şeyin önemini ve değerini azaltacak ününü düşürecek işler yapmak![]() Gölge etmek: 1 Işığa engel olmak 2 Bir işin yapılmasına engel olmaya çalışmak "Gölge etme de şu işi zamanında yapayım "Gölgesinden korkmak: Çok korkak olmak en basit işlere bile girmekten korkar olmak "Gölgesinden korkan adamlarla hiçbir işe girilmez "Gönlü bol: Yeterli imkânlardan mahrum olmasına rağmen eli açık davranan cömert![]() Gönlü kalmak: 1 Gücenmek 2 İstediği hâlde elde edemediği şey üzerinde isteği devam etmek "Gönlüm o vitrindeki elbisede kaldı "Gönlü kara: Başkaları hakkında kötü düşünen onların iyiliğini istemeyen![]() Gönülden geçirmek: Bir şeyi yapmayı düşünmek olmasını istemek o şeyi düşünür olmak "Ben de o işi yapmayı gönlümden geçirmiştim "Gönlünden kopmak: Birine iyilik yapma ya da bir şeyi verme isteği içinde aniden doğuvermek "Gönlünden kopanı vermek kadar güzel bir şey olamaz "Gönlüne göre: İsteğine uygun olarak dilediğine göre "Allah gönlüne göre verir inşallah "Gönlü tok: Fazla para ve mal istemeyen zorunlu ihtiyacı kadarı ile yetinen imkânları az da olsa bunu hissettirmeyen bu durumda dahi cömert olan "Onun kadar gönlü tok bir adam görmedim "Gönül almak: 1 Sevindirmek hoşnut ettirmek 2 Kırılan gücenen bir kimseyi güzel söz ve davranışlarla yeniden hoşnut etmek "Daha fazla uzatmadan o çocukların gönlünü almalısın "Gönülden çıkarmak: Anmaz ve sevmez olmak "Onu gönlünden çıkarmışsın anlaşılan "Gönül eri: Açık yürekli güvenilir hoşgörüsü geniş ehli dil (kimse) "O ihtiyar adam tam bir gönül eriydi "Gönül kırmak (yıkmak): Birini çok üzecek gücendirecek davranışta bulunmak "Gönül kırmakta üstüne yoktur onun "Gönüllü gönülsüz: Pek de istekli olmayarak ![]() Gönül okşamak: Birini hoş bir davranış ve sözle sevindirmek "Gönlünü okşamak mı istiyorsun bir gül uzat ona "Gönül yapmak: Hoşa giden davranışlarla veya sözle birinin kırgınlığını gidermek ![]() Görüş açısı: Bir soruna yaklaşma onu ele alma biçimi "Dar bir görüş açısı ile sorunlar çözümlenemez "Gövde gösterisi: Belli bir amaç için güçlerini birleştiren kalabalıkların yaptıkları gösteri "![]() ![]() partisi büyük bir gövde gösterisi yaptı "Göz açamamak: İşlerinin yoğun oluşu sebebiyle başka bir şeyle ilgilenme imkânı bulamamak "Şu büronun işleri yüzünden göz açamıyorum "Göz açıp kapayıncaya kadar: Çok çabuk kısa bir zamanda "O işi göz açıp kapayıncaya kadar yaparız "Göz açtırmamak: Baskı altında bulundurarak başka bir şeyle uğraşmasına fırsat vermemek "Çalışan işçilere hiç göz açtırmadı
|
|
|
|