Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dışındaki, olasılıklarımız

Olasılıklarımız Dışındaki

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Olasılıklarımız Dışındaki




Olasılıklarımız Dışındaki[/b]



"Burada börtü böcek çok olur" dediğinde, börtü böceğin üstümde dolandığını

hissetim birden Tüylerim diken diken olmuş, gözlerim kollarımda uzanan

ince tüylere takılmıştı "Bir orman kadar sık" dedim içimden, yeni başak

veren bir buğday tarlası kadar dimdik şimdi oysa az önce başakları

olgunlaşmış bir tarla kadar yada rüzgar yemiş bir buğday tarlası kadar

sessiz ve uysal uzanmışlardı bu diken diken olmuş haliyle tüylerin arasında

dolaşan bir karınca, bir karınca olmak nasıl bir şeydi dolaştığı yerin

merhameti ve algılarıyla paralel bir dolaşım ya bir el inerdi yukardan

aşağıya ya bir parmak fiskesi yada korkak bir elin istem dışı havada

savrulup kolun üzerine inmesiyle başlayan düşüş birden geçenlerde elime

aldığım bir kitabın arasında gördüğüm bir karınca cesediyle karşılaşmam

düştü aklıma, mumyalanmış bir karınca görmemiştim ama bu karınca mumyalı

mıydı onu da bilmiyordum, o an elimdeki bu eski kitabın baskı yılına bakmak

geçti içimden Bu epey eski kitabın tarihinden karıncaya ait cesedin veya

leşin kaç yıllık olduğunu çıkarmak mümkün olabilirdi, hata payı elbette

olacaktı, onu bir laboratuara götürmek ve orada tarihlendirmekbuda mümkün

değildi tabii işte kitabın tarihi; ahmet halit kütüphanesi 1951 evet

aşağı yukarı elli yıllık bir karınca leşi, ölüsü yada cesedi ama ona ne

demeliydim Belki de saygıdeğer bir karıncaydı arkadaşlarının arasında çok

çalışan ve onlar tarafından çok sevilen bir karıncaöyleyse bu saygıdeğer

kabul ettiğimiz karıncanın cesedine leş dememeliydik, hem bu kelime

yakışmazdı, uymazdı doğrusu leş kokmuş bozulmuş çürümüş hayvan ölülerine

verilen bir ad değil miydi


Ahmet Halidin gözleri, matbaanın üst katındaki ofisin penceresinden aşağıda

çalışan işçilerinden birine takılmıştı "karınca gibi çocuk" diye geçirdi,

içinden aferin bu çocuğa diyordu Genç adam bir oraya koşuyor bir buraya,

kollarının arasındaki birkaç düzine kitapla koşuşturup durması bir karıncayı

andırıyordu Baskıdan yeni çıkmış bir düzine kitap getirip masanın üstüne

koyan çocuk dışarı çıktığında, masanın üzerindeki ekmek kırıntıları ve çay

bardaklarının altında arasında birkaç karınca dolaşıyordu belli ki okumaya

meraklı olmalarından öte, krallıklarının ambarlarını doldurma uğraşısıydı

bu Yaptıkları şey hamamböceklerinin böyle bir çaba içinde olmaması kadar

şaşırtıcıydı ancak Ahmet Halid gayri ihtiyari, kolunun üzerinde dolaşan

kaşıntıya parmak uçlarını götürdüğünde, yaklaşık 30 cm lik uzun çok uzun bir

düşüş gerçekleşmişti önündeki yeni kitabın arasına Arkadaşları onun

bir yerlerde saklanacak kadar, işi rölantiye alacak, hatta savsaklayacak

kadar sorumsuz olmadığını biliyorlardı Yumurtadan çıkışı bile aceleci

olmuştu Başına bir şeyler gelmiş olabileceğini düşündüler yada bir işin

üzerinde olduğunu, nasıl olsa akşama doğru çıkıp gelecekti ofset

makinesinden çıkan yeni kitapların bir kısmını koltuğunun altına alıp

matbaanın bahçesine çıktığında aklı evindeydi yada başka bir yerde telaşsız

ama düşünceli olduğu her halinden belliydi ortalama dikkatli birisinin

bahçenin ön tarafındaki yola açılan çukuru fark etmemesi ise imkansızdı

Yoksa birisinin de parmaklarımı kaşınmıştı? Etrafta çukuru kapatmak için

bekleyen kepçeden başka kimsecikler yoktu ve kepçenin motoru çalışıyordu

Çukurdan çıkan hafriyata doğru ilk hamle geldiğinde üç metrelik uzun bir

düşüş yaşanmıştı Başı çukurdaki taşa çarpan Nusret, bir şey anlamadan

üzerine bir kepçe dolusu hafriyat boşalmıştı bile Sonra bir kepçe, bir

kepçe daha defter kapanmıştı burda börtü böcek çok olur


Ahmet Halit ertesi gün ofisin penceresinde dizgi ve baskı makinelerinin

arasında dolaşan dünkü çocuğun yokluğunu fark etmemişti bile arkadaşları

ise akşam evine de gitmediğini konuşuyorlardı polise haber verilmiş,

gazetelere de kayıp ilanları, aradan bir hafta geçmişti


Yıllar sonra bir hafta sonu, doğal gaz ekiplerinin yol çalışmaları

esnasında daha modern bir kepçenin elmas dişleri, yolu kazmaya başlamıştı

bir müddet sonra Sağlam dipdiri güzel yüzlü bir karınca cesediyle

karşılaştı çukurun başındaki mühendiseliyle kepçenin durmasını işaret

etti hemen çukura atlayıp cesedin yanına indiğinde bir düzine kitap

ilişti gözüne Aceleyle kitaplardan birini eline aldı nemli ve küflenmiş

kararmış kitabın ilk sayfasını açtı işte kitabın tarihi:Ahmet Halit

kütüphanesi 1951


Böyle bir hikayesi yoktu belki, şimdi elimde tuttuğum kitabın, içindeki

karıncanın ama ne fark eder ki, bilmediğimiz bir sürü hikayesi var tabiatın

insanın ve eşyanın olasılıklarımız dışında olanın yani var olanın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.