Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
john, kuramı, searle, sözeylem

John Searle Söz-Eylem Kuramı

Eski 08-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

John Searle Söz-Eylem Kuramı




Söz-Eylem Kuramı
Söz eylem ya da dil eylem kuramı, dilsel ifadelerle sadece olayları betimleyen ve ortaya iddialar ortaya koyan felsefi görüşler değil, aynı zamanda dünyanın durumunda değişiklik meydana getiren eylemlerin yerine getirilmesidir Bu kuramlar şunu iddia eder: Örneğin, bir talimat (emir ya da kanuni hüküm), bir nesne ya da kişiye isim verme (vaftiz ya da adlandırma, ad koyma), kendi hükmüyle bir şey yapmak (söz verme), tehlikeye işaret eden bir ipucu (uyarı) ya da ruhsal anlamda dokunaklı bir ifade (*******), aynı şekilde gerçeğin değişimi bir vazonun parçalanmasına benzer Söz eylem kuramı, dilsel eylemlerin varlığı, sınıflandırılması ve açıklanmasını araştırır John Langshaw Austin ve John Searle, söz eylem kuramının en önemli temsilcileri kabul edilir
tarihi : Söz eylem kuramının ortaya çıkış tarihi, 1955 yılında John Langshaw Austin'in Harvard Üniversitesi'nde "How to Do Things with Words" başlığı altında düzenlediği konferansta bu kuramdan bahsetmiş olması sayılabilir Aynı başlık altındaki bu eseri, 1961'de ölümünden sonra yayımlanmıştır Esas olarak, 1969 tarihinde yayımlanmış "Speech Acts" (Söz Eylem) adlı kitabı ile Austin'in düşüncelerinden belirli görüşlerini, ihmal edilen ve not edilen başka düşüncelerini başarılı bir şekilde sistematik hale getirerek, söz eylem kuramı fikrinin yayılmasından Austin'in öğrencilerinden biri olan John Searle sorumludur
Searle, özellikle tek dil ailelerinin tanımlanmış bir modeli olan "söz verme" söz eylemi örneğini geliştirmiştir Söz eylem kuramının öncü dil filozofu olarak Ludwig Wittgenstein kabul edilebilir 1953'de "Felsefi Soruşturmalar" adlı eserinin yayımlanmasıyla kelimelerin genel anlamda sadece şeylerin adlandırılmasıyla görevli oldukları teorisine karşı çıkışının açıklamasını yapmıştır "Adlandırma eyleminin gerçekleşmesi ile devamında ne yapıp yapmayacağımız bize gösterilmiştir Gösterilenlerin sadece bir tanesinin olup olmaması, şeylerden konuşmak anlamına gelmektedir Cümlelerimizle çeşitliliği sağlarız"
Wittgenstein, adlandırma açısından konuşma ve eyleme geçirme dil tezlerine karşı çıkmıştır Burada "Dil oyunu" ifadesi, dili konuşmanın meslek ya da hayat tarzının bir parçası olduğunu belirtmelidir Wittgenstein, bazı "dil oyunları"nı adlandırmıştır Emir vermek, rica etmek ya da teşekkür etmek gibi söz eylemin kullanılan örnekleri Austin'in geç döneminin örneklerindendir Bu geleneksel çizgi, büyük bir dikkatle çizilmelidir Ludwig Wittgenstein, Austin ve özellikle John Searle'nin bilgiye olan yaklaşımları çok farklıdır
İnsan mantığının bir teorisi olan Searle'nin söz eylem kuramının devam eden temellendirme çabaları, Wittgenstein'ın dil oyunu-düşüncesi ile söz eylem kuramının en önemli sorunu olan eleştiriyi netleştirmektedir Searle, Wittgenstein'ın sistematikleştirilmemiş düşüncelerini sistematikleştirmiş, aynılaştırmamıştır Bunun kural açısından netleşmesi, örneğin Noam Chomsky'nin "Transformationsgrammatik" (dönüşümsel dilbilgisi) gibi başka dilbilgisi teorileri, teknik kural ve kuramın uygulaması hakkında söz eylem kuramından yola çıkmalı, böylece hangi biçimde olursa olsun ifade edemeden, kurallara uyulabilir Bu düşünce, Wittgenstein'ın "Felsefi Soruşturmalar" adlı eserinde açık bir biçimde eleştirilmiştir
"Sözeylem araştırmalarının tarihi" konusunun gündeme gelmesi, çok da eski bir döneme rastlamaz Irma Taavitsainen ve tarihsel pragmatiğin bir bibliyografyasını oluşturan Andres Jucker, merkezi yayın organları "tarihsel pragmatiğin kitabı"nı (Journal of Historical Pragmatics) kurmuşlardır Tarihsel süreç içerisinde belirli bir söz eyleminin nasıl oluştuğu sorusu, "Onomasyoloji" (isim öğretisi) alanında (Joachim Grzega, Alfred Bammesberger ve Marion Schöner tarafından yazılmış "Onomasyoloji Online" adında, bu alanda kabul gören bir makalede ele alınmıştır) Avrupa dilbilimi (Eurolinguistik) de söz eylemlerinin gelişimi ile ilgilenmiştir
Söz-Eylem
Austin, söz eylemin sınıflandırılmasını üç bölümde yaparken, Searle bunu dört bölüme ayırmıştır
Anlam teorisi olarak sözeylem kuramı
Sözeylem kuramı, Austin hariç bazı kuramcılara göre, sadece dilsel eylemlerin bir teorisi değil, aynı zamanda cümlede anlam teorisidir Sözeylem kuramı, anlam kavramının tanımının zenginleştirilmesini talep etmiştir Anlam kavramının yorumu, mantığın yönlendirici dil felsefesi gibi gerçeğin koşullarının tekrar kurgulanması olarak oluşamayabilir Dilsel ifadeler, başarı ya da başarısızlık gibi görüşlerin değerinin dışarıya yansıtılmasında, gerçek değerlerinin eleştirisine gereksinim duyar
Sözeylemler, birbiri ardına hiyerarşik bir şekilde sıralanmış unsurların karmaşık eylemleridir Bu sıralama, sözeylem kuramını inceler ve bir şey yapılarak, bir şey söylenerek, bir şey açıklanarak nasıl etki altında kalındığını gösterir Bir ifadenin cümledeki anlamı, bir soru ya da bir yasak söz konusu olduğunda anlam unsurlarına aittir
1)İstasyon nerde ki?
2)Burada sigara içmek yasaktır!
Bu durumda, bir ifadenin belirli bir "edim rolünün" ya da "edim"inin olduğundan bahsedilebilir Konuşmacı, edim rolün ya da edimin olduğu ifadelerle edimsöz eylemi yerine getirir Bir ifadenin edimsöz rolü, söz edilen edimsöz göstergelerinden anlaşılır Edimsözün göstergeleri şu şekildedir:

Cümledeki yeri: Peter sigara içer? Sigara içer mi Peter?
Durum edatı (Modalpartikeln): Susabilir misin? Biraz susabilir misin?

|*Edimsel fiiller: Bana yardım etmeni rica ediyorum, Sana işi kabul etmeni öneririm

Tonlama: Sen Brunswik'ten mi geliyorsun? Sürekli artan bir tonlamayla bir ifade cümlesinin cümledeki yeri Edimsöz tarzı; soru

Sözeylemlerinin sınıflandırılması (Searle)
Searle, edimsözü sınıflandırırken 20 ölçüt belirlemiştir Bunların üçü şunlardır:
1Edim söz nüktesi: edimsöz kelime oyunu ile birlikte, bir söz eyleminin amacının belirlendiğini göstermiştir
2Oryantasyon (Haber): Oryantasyondan kasıt, gerçek dünya ve sözcüğün birbirlerine nasıl davrandıklarıdır Kelimeler gerçek dünyaya uydurulur (tanımlama yoluyla) ya da dünya kelimelere uydurulur (Bir emir ya da bir söz yoluyla)
3Fiziksel durumların ifadelerinde: İfade, hangi iç durumlara bağlıdır? Örneğin bir tanım ifadesinde, konuşmacı ne söylüyorsa, söylediği şeye inandığını gösterir Searle bu üç ölçütten sonra edimsözü beş kategoriye ayırmıştır:





Repraesenta-tivaTemsili

DirektivaTalimat

KommissivaDüzenleyici

Expressivaİfade edici

DeklarativaBildirici


Amaç
Nasıl oluşturulacağını belirtir
Kişinin, eylemi yapmaya ya da yapmamaya sevk edilmesi
Eylemin gerçekleştirip gerçekleştiril-meyeceğini kararlaştırma
Kendi hisleriyle ifade etme
Söylemlerle dünyanın uygun söy-lenmişlerini değiştirme


Oryantasyon (haber)
Dünya sözcüğü
Sözcük dünyası
Sözcük dünyası
Hiçbiri
Her ikisi de


Ruhsal durum
İnanç
İstek
Amaç
Durum
Eylemi ger-çekleştirme sorumluluğu


Örnekler
İddia etmek, haber vermek, bildirmek
Rica etmek, emir vermek, tavsiye etmek
Söz vermek, karar vermek, sunmak, tehdit etmek
Teşekkür etmek selam vermek, tebrik etmek, şikayet etmek
Atamak, işten çıkar-mak, vaftiz etmek


Assertiva olarak da adlandırılan "temsil", tespit etmek, iddia etmek, bildirmek, açıklamak, son vermek gibi söz eylemleridir Tüm bunların ortak noktaları ise, konuşmacının, bu eylemler aracılığıyla, eylemsel durumda ifadenin doğruluğuna ya da yanlışlığına karar verilmesidir Assertiva konuşmacıya söz konusu durumun doğruluğunu göstermekle görevlidir
Talimat (direktiva) söz eylemleri, konuşmacının eylemini gerçekleştirdiğini göstermekle yükümlü söz eylemleridir Talimat söz eylemleri, örneğin; talep etmek, rica etmek, emir vermek ve tüm emir kipindeki fiiller gibi emir yoluyla ifade edilirler Kommissiva (düzenleyici) söz eylemleri, konuşmacının bir sonraki eylemini gerçekleştirdiğini göstermekle görevlidir Düzenleyici fiiller söz vermek, vaat etmek, yemin etmek, tehdit etmek gibi fiiller aracılığıyla belirtilir
İfade edici (Expressiva) söz eylemleri konuşmacının içinde bulunduğu ruhsal durumu ifadelerine yansıtması ve bununla birlikte toplumsal samimiyet kurallarına hizmet etmekle görevlidir İfade edici söz eylemleri, teşekkür etmek, kutlamak, özür dilemek ve taziyede bulunmak gibi dışa vurucu fiillerden oluşur
Bildirici (deklarativa) söz eylemleri, belirli bir sosyal kurumun (ör Okul, cami, kilise, devlet kurumları gibi) temelini, belirli bir durum içerisinde oluşturulan söz eylemleridir Bildirici söz eylem fiillerinden birkaçı ise şöyledir: vaftiz emek, atamak, vazgeçmek Bildirici ifadelere tipik birkaç örnek: "Burada istifamı açıklıyorum¦" "¦ adına ¦" "¦ işlevimi ¦ olarak açıklıyorum"
Austin'in teorisi
Austin'e göre eylemler aşağıdaki gibi ayrılmıştır:

Düzsöz Eylem: Austin'in dediği gibi, ?bir şeyi normal biçimde söylemek' eylemi (saying something in the full normal sense)
Edimsöz Eylem: Kabul edilmesi gereken, anlaşmaya dayalı bir eylemin yerine getirilmesi Örneğin; Austin'in dediği gibi "bir şeyi söylediğinde yapmak" (doing something in saying something) bir soru, rica, uyarı, emir, tehdit
Etkisöz Eylem: Austin'in dediği gibi bir şeyi söyleyerek yapmak (doing something by saying something) Edimsöz eylemden gelen etkinin sağlanması, örneğin inanma, fikrinden cayma, kızdırma, güvenini sarsma, kalbini kırma, teselli etme

Austin, düzsöz eylem kavramı konusunda şöyle bir sınıflandırma yapmaktadır:

Sessel (phonetic) Eylem: Bir dile ait olan ses sistemlerinden, dilsel anlamda seslerin oluşturulmasıdır
İlişkisel (phatic) Eylem: Bir dilin dilbilgisel kurallarını oluşturma ve bu dilin sözcüklerin kullanımının oluşturulmasıdır
Sözsel (rhetoric) Eylem: Hem dünyayla mantıklı bir ilişkisi olan (reference) hem de anlamı (sense) olan ifadelerin oluşturulmasıdır

Böylelikle, kısmi eylemlerin ardı ardına ya da eşzamanlı yerine getirilmesi ve de dil eyleminin değerlendirilme şekli söz konusu olmuştur Bu eylemler, içkin ilişki aracılığıyla birbirine bağlanırlar Örnekler:
a)Mesela konuşmacı, etkisöz aracılığıyla, ısrarcı edim söz eylemini yerine getirerek, ifade eylemini oluşturarak dinleyiciyi incitir: Sen çok çirkinsin
b)Konuşmacı, etkisöz aracılığıyla, edimsöz eyleminin soru şeklinde kullanımıyla ifade eylemini yerine getirerek dinleyiciyi tedirgin edebilir: Siz en son ne zaman duş aldınız?
c)Konuşmacı, etkisöz aracılığıyla edimsözün uyarı eylemini kullanarak, dinleyiciyi caydırabilir: Yaptığın plan tehlikeli olabilir
Austin'e göre etkisöz eylem, etkisöz yaptırım durumundan farklıdır Etkisöz efekti (yaptırım durumu), etkisöz eyleminin yerine getirilmesiyle oluşan etkidir Konuşmacı, sözeylemle dinleyicinin gülmesini amaçlayabilir Fakat asıl oluşan efekt, dinleyiciyi sinirlendirmek olabilir Konuşmacının esas niyeti başarısız olmuştur Eğer, konuşmacının esas niyeti ile asıl oluşturduğu etki birbiriyle bağdaşıyorsa, etkisöz eyleminin yerine getirilmiş olmasından bahsedilebilir
Searle'nin Teorisi
Searle tarafından önerilen, Austin'in teorisinin değişimi, esasen sözsel eylemi ilgilendirmektedir Searle, bu önerilerin edimsöz eylemden farklı olmadığını ve düzsöz eylemi kavramının gereksiz gözüyle değerlendirildiğini iddia etmiştir Bunun yerine Searle, "ifade eylemi"ni öne sürmüştür Bunu takiben de, "önerme eylem" (propositional act) olarak adlandırılan teorisini ortaya koymuştur Bununla birlikte, Searle sözeylemi 4 kısma ayırmıştır:

İfade eylemi (utterence act): İfade eylemi, Austin'in fonetik ve ilişkisel eylemine benzer, yani bir dilin dilbilgisi ve ses bilimsel (fonoloji) kurallarına göre kullanılmasıdır
Önerme eylemi (propositional act): Önerme eylemi Searle'e göre "referans eylem" ve "yüklem eylem" olmak üzere iki eylemden oluşmuştur Konuşmacının, referans eylemle dünyanın belirli nesneleri arasında ilişkisi vardır Örneğin, özel isim olan "Peter" ile kişi olan "Peter" kastedilir Konuşmacı, yüklem eylemle nesnenin bağlantısı olan bir özelliği oluşturur Örneğin, cesurluk Konuşmacı diğer sözeylemler ile aynı "önerme eylem"i yerine getirir Peter, cesurdur Peter cesur mudur? Peter, cesur ol! Sadece iddialarla değil, aynı zamanda başka edimsöz eylemle bilgi verilir
Edimsöz Eylem
Etkisöz Eylem (Austin'inki gibi)

Açıklayıcı ve İçeriksel, Doğrudan ve de Dolaylı Söz Eylemleri
"X şeyi yapacağıma söz veriyorum" ya da "Bu gemiye y adını veriyorum" gibi cümleler, açıklayıcı söz eylemlerine örnek cümlelerdir Burada açıklayıcı, edimsel (performative) doğrudan söz eylemlerinden bahsedilebilir Birinci örnekte "söz verme", ikinci örnekte "ad verme" açıklayıcı edimsel fiildir "X şeyi yapmak" durumu edimsel zekaya ve ifadenin amacına uygun olduğu için doğrudan söz eyleminden de bahsedilebilir
Buna karşı olarak ise içeriksel (dolaylı), doğrudan söz eylemleri vardır Bunlar oldukça sık karşılaşılan, önemli eylemlerdir Açıklayıcı, edimsel ve doğrudan olan bir söz eylemi olan "X şeyi yapmaya söz veriyorum" sözeylemi, içeriksel (dolaylı) söz eyleminde, edimsel fiili ortadan kaldırarak "X şeyi yapacağım" şeklinde ifade edilir
Bundan başka, Searle'e göre, bir de dolaylı söz eylemleri vardır Bunlarda edimsel amaç "önerme"den anlaşılmaz Dolaylı sözeylemleri, bir sözeyleminde ya da ifade biçiminde var olan koşullara bağlıdır Örneğin, "Tuzu bana ver!" cümlesini sözeylemsel açıdan şu koşulla ilişkilendirilmesi gerekebilir: "Dinleyici, tuza uzanabilecek durumda olmalıdır", buna uygun olarak, "Tuzu bana uzatabilir misin?" soru ifadesi kullanılabilir Bu, sözcüksel anlamda ele alınırsa, dinleyicinin tuza uzanabilme gücüne göre oluşturulmuş bir sorudur Konuşmacının isteğinin yerine getirilmesi olan edimsöz eylemi, ayrıca bir rica niteliğindedir Dolaylı söz eylemlerinde, birinci ve ikinci edimsöz farklıdır İkincil edimsöz, örnekte de gösterildiği gibi, dinleyicinin tuza uzanabilme gücünü soran sözcüksel eylemlerdir İfadenin esas amacını belirten birinci edimsöz ise "Tuzu bana ver lütfen" örneğinde görüldüğü gibi rica da içermektedir İkinci söz eyleminin yerine getirilmesiyle asıl (birinci) söz eylem oluşturulur Searle'ün dolaylı söz eylemleri konusundaki fikirlerine göre, rica olan ilk edimsöz eylem, ikincil eylemin karmaşık sıralanmasıyla oluşturulmalıdır Searle'e göre dinleyici, sadece cümlenin eyleme dönüştürme yetisini sorgulayan bir soru olup olmadığını anlamakla kalmaz, aynı zamanda bir rica olup olmadığını da anlar Bu durum, araştırmalar doğrultusunda henüz bir kesinlik kazanmış değildir Bu görüşe karşı olarak, "Tuzu bana uzatabilir misin?" ifadesi örneğin Almancada resmiyette "Tuzu bana ver lütfen" ifadesiyle aynı anlama gelmektedir Dinleyici burada herhangi bir zahmete girmemektedir
Performans
Performans (Edim), dil kullanımının bir sembolüdür, konuşmadır Bu kavram, 1960'lı yıllarda John L Austin tarafından geliştirilmiştir ve söz eylem kuramının başarısı ile ilgilidir Buna karşılık, gerçek veya yalan durumların temellendirici tanımlarını, sosyal dünya içerisinde bulunan durumların, oluşturulan hakikat aracılığıyla performativ/edimsel ifadelere dönüştürür Edimsel ifadelere örnek olarak, söz eylem açısından sosyal gerçekliği değiştiren; ancak gerçek ya da yalan olarak kıyaslamadan nikah akdi olarak adlandırılan "evet" sözcüğü gösterilebilir Söz eylem burada, bir eylemi sembolik olarak yerine getirme işlevidir
Kültür biliminde sözeylem, oyunu sahneye koyma ve sergileme olarak görülür Böylelikle, Kültür biliminde bir dönüm noktası oluşturulmuştur Heidrun Brückner ve Elisabeth Schömbucher, edimsele ek ile Kültür biliminde, sosyal kurum ve metinlerde olmayan, hatta araştırmaların merkezinde kadın oyuncunun eylem yetisi olan değiştirilmiş bir görüşü taşımışlardır Kültürel performans, kadın oyuncu ile sadece kültürel değerlerin, tasviri aracı olarak kullanılması ve bir kimlik yaratılması değil, aynı zamanda toplumsal eleştiri ve kültürel değişimlerin oluşmasını sağlayan tören ya da tiyatrodaki toplumsal yorumlardır
Edimsellik
Edimsellik, John Langshaw Austin tarafından oluşturulmuş, çeşitli bağlarla farklı anlamları da bulunan sözeylem kuramının bir kavramıdır
Edim ve Edimsellik arasındaki fark
Gerald Posselt'e (Viyana Üniversitesi, Felsefe Bölümü) göre kuramsal açıdan post yapısalcı bakış açısı, edim ve edimsellik arasındaki farktır Edim, davranışı ya da bir eylemi bir öznenin yerine getirmesi olarak adlandırılırken (bu sözeylem kuramında da vardır), edimsellik kavramı, öznenin bağımsız, niyetsel davranış sergilemesini inkar eder Bir ifadenin edimselliği, öznenin ifade eylemi aracılığıyla oluşturduğu, ifade konusu ve eyleminin gücünü vurgular Jacques Derrida edimsel ifadelerin tekrarlanabilirliği (Iterabilitaet) ve alıntılanabilirliğini vurgular Edimsel bir ifadenin oluşturulabilmesi için, (gösterge teorisinin mi yoksa kültür teorisi fikrinin mi alınacağından sonra) ifadelerin, sistem içerisinde alıntı ya da törensel olarak, toplum tarafından bilinen gelenek, görenek ve değerlerin tanınabilir ve tekrarlanabilir olması gerekmektedir Bu, edimsel ifadelerin başarısız olma ihtimalinin konuşma ve dile bağlı olduğu anlamına gelmektedir
Edim (Performanz) ve Edinç (Yeterlilik-Kompetenz)
Noam Chomsky'e göre edimin karşılığı edinçtir Edinç, konuşmacının dili hakkındaki bilinçsizce kazandığı bilgilerini gösterir Edim ve edinç ikilisi, Noam Chomsky tarafından geliştirilen dönüşümsel dilbilgisi (Transformative Grammatik) çerçevesi dahilinde oluşturulmuştur Bu ikili, esasen Ferdinand de Saussure tarafından tanımlanan "Langue" (dil) ve "Parole" (konuşma) ikilisi ile örtüştürülmüştür
Dil Felsefesi Yaklaşımı
Austin'e göre edimsel ifadeler, edimsöz eylemle oluşturulmuş cümlelerdir Bu konu, Austin?in ders notlarından oluşturduğu "How to Do Things with Words" kitabında ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır
Örnekler:

Öyleyse, sizi Karı-Koca ilan ediyorum (Papazın iki insanı evlendirmek için yaptığı açıklamadır, açıklayıcı edimsellik)
Sana kapıyı kapatmanı emrediyorum! (Bir şeyi emretmek için söylenir, açıklayıcı edimsellik)
Dikkat et, boğa geliyor! (Birini uyarmak için söylenir, açıklayıcı edimsellik)
Boğa geliyor! (Birini uyarmak için söylenir, açıklayıcı edimsellik)
Defol! (Birine gitmesini emretmek için söylenir)

Austin ilk derste, "saptayıcı" (konstativ) ve "edinçsel" (performativen) ifadeler arasında esaslı bir karşıtlık olduğundan bahsetmiştir Önce doğru (true) ya da yanlış (false) olduğunu ve "bir şey söylemek" ile sınırlandırıldığını, daha sonra hem doğru, hem yanlışlığını ve sadece bir şeyi yapmakla görevli olduğunu (asıl sözü de aşan şey) belirtmiştir Ders süresince, Austin, ifadelerin bu şekilde sınıflandırılmasına dayanmasıyla bir dizi kuşkudan kurtulmuştur Son olarak ise, "toplam konuşma durumu içerisinde toplam sözeylem" olarak görülür Bunun sonucunda şu ilişki ortaya çıkar: "saptayıcı" ve "edinçsel" ifadeler arasındaki farkın öğrenilmesi, özel ve genel kuramlar gibi sözeylemdeki düzsöz ve edimsöz eylemlerinin öğrenilmesiyle alakalıdır Bu tespitler, uyarı, yargı, tasvir gibi edimsöz eylemlerin sınıflarından sadece biridir Austin'e göre son olarak önemli olan şey ise, edimsöz eylemlerin ve bir eylemi yerine getiren ifade fikrinin araştırılmasıdır Austin'in edimsöz eylem kuramı, John Searle tarafından sözeylem kuramı içerisinde benimsenmiştir ve daha da geliştirilmiştir Bunun dışında, Karl Bühler ve Roman Jakobson tarafından "işlevsel dil modellerine bağlılık" oluşturulmuştur
Edebiyat Bilimi Yaklaşımı
Judith Butler, kendisinin toplumsal kuram görüşlerinde Austin'in kavramlarını kullanmıştır Göstergeler ve söz eylemleri aracılığıyla, bu kimlik dişil ya da eril olarak belirlenmiştir Bu yüzden bir ebenin "bebek, kız" demesi sadece betimleyici bir tespiti değil, aynı zamanda "bebek kız olacak" anlamında talimat bildiren söz eylemidir Cinsiyet edinci, politik edinci ve tiyatro performansının birlikte uyum halinde gerçekleşmesinden kaynaklanır
Edebiyatta kavramlara karşıt kavram olarak "ecriture" olarak anılan "yazın" kullanılmıştır Ecriture, vücuda bağlı değilken, edinç, bir vücuda bağlıdır Edinçsel edebiyat konuları "öznelerin yok sayılması" ya da Roland Barthes tarafından geliştirilen "yazarın ölümü" ile sıkı bir ilişkisi vardır

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.