08-05-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah’A Nur Demek Uygun Mu?
Sual: Nur mahlûktur için nur demek küfür olur mu?
CEVAP
ü teâlâ için ışık anlamında nur denmez; çünkü nuru, ışığı da O yaratmıştır, yani bunlar mahlûktur Mahlûk, halık olamaz Bir şeye benzeterek ü teâlâyı tarif etmek caiz olmaz Nur suresindeki, ( ü nurus-semavat-ı vel-erd) âyetinde geçen nur kelimesinin tevilini bilmeden ’a nur demenin yanlış olduğu, İmam-ı Gazali hazretlerinin Mişkat-ül envar kitabında açıklanmaktadır
En-Nur esma-i hüsnadandır Bu bilinen nur, ışık anlamında değildir Âlemleri nurlandıran anlamındadır ü teâlânın bir ismi Nur olduğu gibi Peygamber efendimizin bir ismi de Nur'dur Bu, ü teâlâ için kullanılan nur gibi değildir, parlaklık, ışık anlamındadır
Âlimlerin nur hakkındaki açıklamaları şöyledir:
O yerin ve göğün ışık kaynağı olan güneş, ay ve yıldızları yaratan ve yönetendir Bütün gezegenlerdeki nuru yaratan ü teâlâdır Onlara ışık olan değildir Arşın etrafındaki nurlardan bir kıvılcım dünyaya gelse dünya yanıp kül olur Nur, gözle görünen şeylerin görülmesini sağlayan bir keyfiyettir Bu manada ü teâlâya nur denmez Ancak mecaz olarak kullanılır Mesela, nurlandıran [aydınlatan] kitap = doğru yola götüren kitap demektir da, gökleri ve yeri nurlandıran yani yer ve gökleri emri altında bulunduran demektir Mesela, kültürlü bir kimseye, kavminin nuru [aydını] denir
Arapça’da beni nurlandırdın, Türkçe’de ise beni aydınlattın denir Yani beni bilgilendirdin demektir Işık ile göz arasındaki ilişkiden dolayı göze de nur denir Sonra basirete de nur denir; çünkü onunla anlayış daha güçlü olur
Nur kelimesi ile ilgi bazı âyet mealleri şöyledir:
( , göklerin ve yerin nurudur ) [aydınlatıcısıdır] [Nur 35]
( 'ın nur vermediği kimse nur [münevver] olmaz ) [Nur 40]
( inananların dostudur, onları zulmetten [küfürden] nura [hidayete] çıkarır [Küfrün zulmetinden imanın nuruna kavuşturur ] İnkârcıların dostları tağutlardır Onları nurdan [imandan] zulmete [küfre] sürükler ) [Bekara 257]
(Size rabbinizden apaçık bir nur [Kur’an] geldi ) [Nisa 174]
(Size 'tan bir nur [peygamber] ve apaçık bir kitap [Kur’an] gelmiştir ) [Maide 15]
(Hamd, gökleri ve yeri yaratan, zulmeti [geceyi, küfrü, cehaleti] ve nuru [gündüzü, imanı, ilmi] var eden 'a mahsustur ) [Enam 1]
(Körle gören [kâfirle mümin, âlimle cahil] zulmetle nur [bâtıl ile hak], gölge ile sıcak [Cennetle Cehennem] bir olmaz Dirilerle ölüler de bir olmaz Elbette , dilediğine işittirir Sen kabirdekilere [inatçı kâfirlere] işittiremezsin, sen sadece bir uyarıcısın ) [Fatır 19-22]
(Yer [mahşer yeri] Rabbinin nuru [adaleti] ile aydınlanır ) [Zümer 69]
( ’a ve resulüne inananlara, rableri katında nurları ve ecirleri vardır ) [Hadid 19]
(Ey inananlar, 'tan sakının, resulüne inanın ki, size rahmetini iki kat etsin; size ışığında yürüyeceğiniz bir nur versin ) [Hadid 28]
( 'ın nurunu [dinini] ağızlarıyla [şiirdir, sihirdir gibi kötü söz ve iftiralarla] söndürmek isterler Kâfirler istemese de, nurunu, [dinini] tamamlayacaktır ) [Saf 8]
Görüldüğü gibi nur kelimesinin çeşitli manaları vardır Mahlûk anlamında ’a nur denmez
|
|
|