Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşkaleye, sürgün, varlık, vergisi

Varlık Vergisi Ve Aşkale'ye Sürgün

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Varlık Vergisi Ve Aşkale'ye Sürgün






Varlık Vergisi, 11 Kasım 1942 tarih ve 4305 sayılı kanunla konulan olağanüstü servet vergisinin adıdır

Varlık Vergisi kanununun resmi gerekçesi, hükümet tarafından "olağanüstü savaş koşullarının yarattığı yüksek kârlılığı vergilemek" olarak dile getirilmiştir Oysa basına kapalı olarak yapılan CHP grup toplantısında başbakan Şükrü Saracoğlu'nun vurguladığı gerekçeler farklıdır: "Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur Bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız Piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz"
"Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde, ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçınacak kimseler hakkında bu kanun, bütün şiddetiyle uygulanacaktır





Yasanın Uygulanışı


Başbakan Saracoğlu, 5 Ağustos 1942'de okuduğu hükümet programında "Biz Türküz, Türkçüyüz ve daima Türkçü kalacağız Bizim için Türkçülük bir kan meselesi olduğu kadar ve laakal o kadar bir vicdan ve kültür meselesidir () Biz ne sarayın, ne sermayenin, ne de sınıfların saltanatını istiyoruz İstediğimiz sadece Türk milletinin hakimiyetidir" diyerek yeni hükümetin sosyal politikasını açıkladı

1942 yazı boyunca İstanbul gazetelerinde hırsızlık, karaborsacılık, vurgunculuk ve ihtikârla ilgili haber ve yazılar ön plana çıkarıldı Hemen her gün ve her gazetede "karaborsacı Yahudi" tiplemesini içeren karikatürler yayınlandı

12 Eylül 1942'de İstanbul defterdarlığı görevine atanan Faik Ökte'nin anılarında anlattığına göre, Maliye Bakanlığı savaş dolayısıyla fevkalade kazanç elde ettiği iddia edilen kimselerin cetvelinin yapılarak müslümanların M, gayrımüslimlerin G, dönmelerin D harfiyle işaretlenmesini talep etti

11 Kasım'da Varlık Vergisi kanunu TBMM'de hiç tartışılmadan kabul edildi Kanun her il ve ilçe merkezinde kimin ne kadar vergi ödeyeceğini belirleyecek servet tespit komisyonları kurulmasını, komisyon kararlarının nihai ve kati olmasını, vergi ödeme süresinin 15 gün olmasını, bu süre içinde tahakkuk eden vergiyi ödemeyenlerin mallarının haczedilerek icra yoluyla satılmasını, buna rağmen borcunu ödeyemeyen mükelleflerin borçlarını "bedenen çalıştırarak ödetmek" amacıyla çalışma kamplarına gönderilmesini öngörüyordu






İstanbul'da kurulan üç komisyon tahakkuk eden vergi listelerini 18 Aralık 1942'de açıkladı Tahakkuk eden vergilerin %87'si gayrımüslim, %7'si müslim mükelleflere yüklenmişti Geri kalan %6 değişik kalemlerde olup, bunların da çoğu gayrımüslim azınlıklar ve ecnebilerdi 4 Ocağa kadar vergisini ödemeyen mükelleflere birinci hafta için %1, sonraki haftalar için %2 gecikme zammı uygulanacağı ilan edildi





Aralık 1942 ve Ocak 1943'te İstanbul'da gayrımüslimlere ait binlerce taşınmaz mülk el değiştirdi El değiştiren mülkler arasında İstiklal Caddesi'ndeki yapıların büyük bir kısmı bulunuyordu Satılan mülklerin %67 kadarı müslüman Türkler, %30 kadarı resmi kurum ve kuruluşlar tarafından alındı 21 Ocak 1943'ten itibaren İstanbul'da binlerce gayrımüslime ait ev ve işyerleri haczedilerek haraç mezat satıldı

27 Ocak ile 3 Temmuz 1943 arasında, tümü gayrımüslimlerden oluşan toplam 1229 kişi çalışmak üzere Erzurum Aşkale'ye yollandı Sözlü anlatımlara göre bu kişilerin aileleri Aşkale'ye sürülenlerin "sağ dönmeyeceğine" inanıyordu Sürgünlerden 900 kişi 8 Ağustos 1943'te yük vagonlarıyla Eskişehir Sivrihisar'a nakledildi

9 - 13 Eylül 1943 tarihlerinde New York Times gazetesinde Cyrus Sulzberger imzasıyla Türkiye'deki Varlık Vergisi uygulamasını eleştiren bir dizi yazı çıktı Bu yazılardan hemen sonra 17 Eylül'de toplanan TBMM, henüz tahsil edilmemiş olan Varlık Vergisi borçlarının silinmesine karar verdi Aralık ayının ilk günlerinde Aşkale ve Sivrihisar sürgünleri yaklaşık on aylık esaretten sonra evlerine gönderildi Çünkü o dönem ikinci Dünya Savaşı'nın kritik günleriydi ve Türkiye bu durumdan etkilenmek istememiştir






VARLIK VERGİSİYasa metni11 Kasım 1942Cumhuriyet tarihinin tartışılan yasalarından biri olan "Varlık Vergisi", Şükrü Saraçoğlu Hükümeti tarafından 9 Kasım 1942'de TBMM'ye sevkedildi Yasa, 11 Kasım'da Genel Kurul'da kabul edildi ve 12 Kasım 1942'de Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi

17 Eylül 1943 tarih ve 4501 sayılı yasa ile bir kısım mükellefin vergi borçları silindi

15 Mart 1944 tarih ve 4530 sayılı "Varlık Vergisi Bakayasının Terkinine Dair Kanun" ile o tarihe kadar tarh edilmiş, ancak tahsil edilememiş vergilerin silinmesiyle "Varlık Vergisi" uygulaması ortadan kalktı


Verginin Sonuçları


Varlık Vergisi kanunu ile toplam 314900000 TL vergi tahsil edildi Bu sayının %70'i İstanbul'da toplandı Toplam tahsilat, 394 milyon TL olan 1942 devlet bütçesinin %80'ini buluyordu

1935 sayımında Türkiye nüfusuna oranı %1,98 olan gayrımüslim azınlıklar, vergiden sonra başlayan göç nedeniyle 1945'te %1,56'ya ve 1955'te %1,08'e düştü


Tepkiler

Yıllar sonra hâlâ tepkiler sürmekte ve yargıya konu olan olaylar gerçekleşebilmektedir


Kaynak: Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla

Varlık Vergisi Ve Aşkale'ye Sürgün

Eski 08-03-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Varlık Vergisi Ve Aşkale'ye Sürgün






HABERTÜRK Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'nın yurt dışında iş gezisinde olması nedeniyle Teke Tek Özel programı bu hafta Murat Bardakçı yönetiminde gerçekleşti Programda "En kıdemli Maliyeci, Bürokrat, politikacı ve yazar" Cahit Kayra'yı ağırlayan Bardakçı, Varlık Vergisi'nin iç yüzünü irdeledi

Murat Bardakçı, konuğu, Varlık Vergisi uygulamasında görev alan ve bugün yaşayan tek kişi olan Cahit Kayra ile kitabı "Savaş Türkiye, Varlık Vergisi" üzerinden Varlık Vergisi'nin neden ve sonuçlarını konuştu

70 sene sonra neden bu kitabı yazdınız?

Varlık Vergisini uygulayan kadronun en sonuncusu benim, ben de yaşamımım sonuna geldim Bu olayı zaman içersinde takip ettim tabi Bu arada arkadaşlarımdan talepler, uyarılar aldım Bu konuda devamlı olarak yapılan bir yayın politikası var Bunu sen yaz dediler Varlık Vergisi, 1942'de yürürlüğe girdi, 1943'te kaldırıldı 7 sene sonra ise 1951'de, Faik Ökten 'Varlık Vergisi Faciası' diye bir kitap yazdı O dönemde partiler arası mücadelede Demokrat Parti, Varlık Vergisi'nin uygulanmasını sürekli eleştiriyordu O zamanki tema, 1942'deki Şükrü Saraçoğlu hükümetini ve bu politikasını eleştirmekti 1950'li yıllarda başlayan Soğuk Savaş nedeniyle o dönem bu konuyu tartışmadan geçti 60'lı yıllar da darbelerle geçti, Varlık Vergisi yine konuşulmadı

70'li ve 80'li yıllar da çeşitli olaylarla devam etti 1989 yılında Soğuk Savaş bitti, Sovyetler Birliği yıkıldı Türkiye'nin batıyla ilişkilerinin seyri değişti, gelişti Faik Bey'in 'Varlık Vergisi Faciası' kitabı tekrar çıktı ortaya ve bir çok insan bilip bilmeden aleyhinde leyhinde yazılar yazdılar Bir talep de Alev Coşkun'dan geldi 1910 yılının yazılarını ona tahsis ettim

Varlık Vergisi niçin kondu, zorunlu muydu?

Tabiki zorunluydu Bir konuyu tümüyle ele almak lazım ve son yargıya bakacaksınız Ne alıp ne götürmüştür ona bakacaksınız 2 Dünya Harbi büyük bir delilikti ve eldeki verilere göre Yahudilerden 5 milyon 720 bin kişinin öldüğü söyleniyor 1939'dan 1945'e kadar 7 yıl boyunca bütün Avrupa boğazlaştı birbiriyle Bu zaman Avrupa Devletleri bunu karşılamak için önlemler aldılar Üretim azalmışken tüketim artmıştı İngiltere Amerika gibi, ekonomileri kayıt dışı olan ülkeler vergi zorunlulukları getirdiler Balkan ülkelerinde ise varlık vergisine benzer vergiler getirildi 1939 yılında Türkiye'yi düşünelim 1923'ten 1939'a kadar Sanayi Kongresi'yle beraber bir şeyler yapılmıştı Fakat Türkiye'nin milli üretim kapasitesi içinde sanayi kapasitesi yüzde 15 kadardı, hizmet sektörünün ise büyük kısmı İstanbul'daydı Anadolu'da değildi Ulaştırma çok önemli, savaş zamanında Bir tek demiryolları yapılmıştı, kamyon sayısı 5 bini bulmuyordu Ekonomi önemli bir açıdan, çok zayıftı, özellikle bu ekonomi 1929 Dünya iktisadi krizinden yeni çıkmıştı Milli Gelir o zamanki kayıtlara göre 9 milyar kadardı, adam başına gelir ise 700 lira kadardı Ordunun teçhizatı da iyi değildi Uçağı yoktu, tankı yoktu Zamanın yöneticilerinin bu koşullar içinde düşündükleri 2 önemli kural vardı Bir, Türkiye'yi ayakta tutmak, iki savaşa girmemek Bütün dünyanın yaptığı gibi önlemler almaya başladılar Bütçeden yapılan tassarrufları savaş konularına çevirmek bunların başında geldi Ama bu yetmedi Zamanın hükümeti Milli Koruma Kanunu çıkarttı Bu kanunlar kapsamında, zorla çalıştırmak, el koymak gibi maddeler vardı ancak bu da iyi sonuçlar doğurmadı

Ulaşım ve iletişim şartları çok kötüydü Başka yapılacak ne vardı? Bir milyon insan hudutlarda askerlik yapıyordu ve bunların iaşesini sağlamak da gerekiyordu 1942 senesi, 2 Dünya Savaşı'nın en önemli yıldır Çünkü o yılların ortasında Almanalar'ın savaşı kaybetmek üzere olduğu belliydi Ama savaş bir yandan da bütün şiddetiyle devam ediyordu

Emisyon yoluna neden gitmediler?

Emisyon zaten yapılıyordu, fiyatlar yüzde yüz artmıştı Emisyonu devam ettiremediler ama Bence, piyasalarda kağıt paranın bitmiş olması ( o zamanlar Merkez Bankası'nın matbaası yoktu, kağıtlar ingiltere'de basılıyordu, bir miktarda galiba Almanya'da basılıyordu) önemli bir nedendir Bu durumla karşı karşıya kalan Türkiye de, Varlık Vergisi'ne gitti Bu iş çıktığı zaman hükümet, Maliye Bakanlığı'ndan acil para kaynağı istiyor Ben o zaman Maliye Müfettişşiyim Maliye Bakanlığı, gelir kurumlar vergisi düzenini kuracak, aşırı kazançları kontrol edecek, itirazlar gelecek, itirazlar gidecek Bu durumda Maliye Bakanlığı'nın getirdi Varlık Vergisi'ni Bu zamanki İstanbul, küçük bir sosyetedir, herkes birbirinin ne kadar zengin olup olmadığını bilir Buna dayanarak zenginlerden, hatta herkesden vergi alınacak

Zenginlerden hangi kıstasa göre vergi alındı?

Asıl kıstas kimlerin zengin olduğuydu Ki dediğim gibi zaten kimlerin zengin olduğu biliniyordu Ben diyorum ki, bunlar belirlenirken ayrıcalık yapılmadı

Hata da mı yapılmadı?

Hata tabi ki yapılmıştır Ama bazı durumlarda kanunda itiraz hakkı olmadığı halde, bazı itirazlar kabul edilmiştir Kayıtlı olandan da vergi alındı, esnaftan da alındı Bana o zaman Kadıköy ile Yedikule'de görev verildi Fakat daha sonra yabancıların vergileri için bizzat kurduğum servisi yönettim daha sonra İzmir'e gittim

Varlık Vergisi'nde yabancı, Rum, Ermeni, Müslüman ayrımı yapıldı mı?

Kanunda böyle bir şey yok Mehmet İzbey ve bazı arkadaşlar böyle bir ayrıma gitti Tahakkuk rakamları üzerinde duruyoruz ama tahsilat çok daha önemliydi Verginin yüzde 20- 25'i tahsil edilememiştir Biz biliyoruz ki, Türkler vergilerinin tamamını verdiler

Vergi ne kadar yürürlükte kaldı?

1943'te kaldırıldı, tahakkuklar hesaplandı ve hesap kapatıldı Vergilerden tahsil edilen 315 milyon liranın içinde Gayrimüslimlerden 30 milyon lira alınmıştır Yabancılardan da 130 milyon lira alınmıştır Yani, 315 milyon liranın 160 milyonu onlardan alınmıştır

Peki borçlar niye silindi daha sonra?

Amerika devreye girdi daha sonra İsmet Paşa'ya geldiler ve durumun sona ermesini istediklerini söylediler

3 Mart 2011
Kaynak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.