![]() |
Deyimler Sözlüğü-T- |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-T-Kaynak:Türkceciler Deyimler Sözlüğü eyimler Sözlüğü-T-[/url] Tabana kuvvet: "Binecek bir şey yok ![]() ![]() ![]() Tabanları kaldırmak: Çok hızlı yürümeye ya da çok hızlı koşarak kaçmaya başlamak ![]() ![]() Tabanları yağlamak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Taban tabana zıt: Birbirinin tamamen karşıtı olmak ![]() ![]() ![]() Taban tepmek (patlatmak): Yayan olarak çok uzun yol yürümek ![]() ![]() ![]() Tabanvayla gitmek: Araçla değil de yürüyerek gitmek ![]() Taburcu olmak: İyileşen hasta ![]() ![]() ![]() Tadı damağında kalmak: Tadını ![]() ![]() ![]() Tadına bakmak: Küçük bir parçasını ağzına alarak lezzetini denemek ![]() ![]() Tadına varamamak: Bir şeydeki ince güzelliği duyamamak ![]() ![]() ![]() Tadında bırakmak: Ölçülü olup aşırılığa kaçmamak ![]() ![]() ![]() Tadını almak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tadını çıkarmak: Bir şeyin sağladığı güzelliklerden ya da imkânlardan istediği gibi yararlanmak ![]() ![]() Tadını kaçırmak: Zevkine varılmaya çalışılan bir şeyde aşırılığa kaçarak olumsuz bir durum oluşturmak ![]() ![]() Tadı tuzu kalmamak: Eski zevk veren yanı kalmamak ![]() ![]() ![]() ![]() Tahtalı köy: Mezarlık ![]() Tahtası eksik: Aklı noksan ![]() ![]() ![]() Takım taklavat: Hepsi ![]() ![]() Takıp takıştırmak: Özenerek süslenmek ![]() ![]() ![]() Takke düştü kel göründü: Kusuru ![]() ![]() ![]() ![]() Tam adamını bulmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Tam takır kuru bakır: İçinde hiçbir şey yok ![]() ![]() ![]() Tam üstüne basmak: İstenilen şeyi bulmak ![]() ![]() ![]() Tanrı misafiri: Eve kendiliğinden gelen konuk ![]() ![]() ![]() Taraf tutmak: Bir yanı desteklemek ![]() ![]() Tarihe karışmak: Yalnız adı anılır olmak veya etkisi yok olmak ![]() Tası tarağı toplamak: Gitmek üzere bütün eşyasını toplamak ![]() ![]() Taş atmak: Birine dokunacak ![]() ![]() Taş attı da kolu mu yoruldu?: "Bu kazancı sağlamak için hiç yoruldu mu ![]() ![]() ![]() Taşa tutmak: Üst üste taş atmak ![]() ![]() ![]() Taş çatlasa: "Ne yapılsa ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-T- |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-T-Taş çıkartmak: Biri ![]() ![]() ![]() Taşı gediğine koymak: Zekice bir hareketle gerekli bir sözü tam zamanında ve yerinde söylemek ![]() Taşı sıksa suyunu çıkarmak: Bedence çok kuvvetli ![]() ![]() ![]() Taş kesilmek: Çok şaşırıp ne yapacağını ![]() ![]() ![]() ![]() Taş üstünde taş bırakmamak (koymamak): Her şeyi yıkıp yerle bir etmek ![]() ![]() ![]() Taş yürekli: Hiç acıma hissi taşımayan ![]() ![]() ![]() ![]() Tatlı dil: Gönül alıcı ![]() ![]() ![]() ![]() Tatlı sert: Kırmamakla birlikte yumuşak da olmayan söz ya da davranış ![]() Tatlı su firengi: Batılılık taslayan ![]() ![]() Tatlıya bağlamak: Bir anlaşmazlığı tarafları memnun edecek biçimde bir çözüme ulaştırmak ![]() ![]() Tava getirmek: Gereği kadar ısıtmak ![]() Tavına getirmek: Bir işi en uygun duruma getirmek ![]() ![]() Tava gelmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tavır almak (takınmak): Belli bir durum ve davranış almak ![]() Tavşana kaç tazıya tut: Birbirine karşı olan tarafları çatışma için kışkırtma ![]() ![]() Tavşanın suyunu suyu: İki şey arasında çok uzak bir ilgi olduğunu anlatmak için kullanılır ![]() Tavşan yürekli: Korkak ![]() ![]() ![]() ![]() Tazıya dönmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tebelleş olmak: Kancayı takmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tebdil gezmek: Tanınmamak için kılık değiştirerek gezmek ![]() Tefe koymak: Biriyle ilgili olarak alaylı dedikodu yapmak ![]() ![]() ![]() Tekbir getirmek: "-ü ekber" diyerek `ın adını yüceltmek ![]() Tekerine çomak sokmak: Birinin yolunda giden işini engellemek ![]() ![]() ![]() ![]() Tekin değil: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telâşa düşmek: Heyecanlanmak ![]() ![]() Tel çekmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Telleyif pullanmak: Kimi bezeme teli ve süslerle iyice süslemek ![]() ![]() Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp koymak: Bir meseleyi sürekli anlatmak ![]() ![]() Temel atmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temel taşı: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temize çekmek: Karalama hâlindeki bir yazıyı yeniden ![]() ![]() ![]() Temize çıkmak: Bir kimsenin suçsuz olduğu anlaşılmak ![]() ![]() ![]() Temiz para: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Tencerede pişirip kapağında yemek: Kıt kanat geçinmek ![]() ![]() Tencere dibin kara seninki benden kara: "Kötülükte ![]() ![]() Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş: İki değersiz kişi bir araya gelmiş ![]() ![]() ![]() Tepeden bakmak: Küçümsemek ![]() ![]() ![]() ![]() Tepeden inme: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tepeden tırnağa (kadar): Her yanı ![]() ![]() ![]() ![]() Tepesi atmak: Çok sinirlenmek ![]() ![]() ![]() Tepesinde havan dövmek: Üst kattakiler gürültü yaparak alt kattakileri rahatsız etmek ![]() Tepesinden (başından) kaynar su dökülmek: Hiç ummadığı bir durumla karşılaşıp derin bir üzüntüye kapılmak ![]() ![]() ![]() Tepesine binmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tepesi üstü: Tepe taklak ![]() ![]() ![]() Tepe tepe kullanmak: Yıpranacağını ![]() ![]() ![]() ![]() Terbiyesini vermek: Yaptığı kırıcı hareketler ![]() ![]() ![]() ![]() Tercüman olmak: Başkasının duygusunu ![]() ![]() ![]() Ter dökmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tereciye tere satmak: Birine çok iyi bildiği bir konuda bilgi vermeye çalışmak ![]() Tere yağından kıl çeker gibi: Hiç kimseye zarar vermeden ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tersi dönmek: Şaşkınlıktan bulunduğu ve gideceği yeri kestirememek ![]() Ters tarafından kalkmak: Aksi ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-T- |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-T-Ters yüz etmek: İçini dışına ![]() ![]() ![]() Ters yüz geri dönmek: İstediğini elde edemeden ![]() ![]() Teselli etmek: Avundurmak ![]() ![]() ![]() ![]() Teselli bulmak: Avunmak ![]() Teslim bayrağı çekmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teslim olmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Teşrif etmek: Onurlandırmak ![]() ![]() Tetikte olmak: Her an uyanık ve hazır bulunmak ![]() ![]() Tez canlı: Aceleci ![]() ![]() ![]() Tez elden: Çabucak ![]() ![]() ![]() Tezgâhı kurmak: İşe başlamak üzere tüm araç ve gereçleri hazırlamak ![]() ![]() ![]() Tezkeresini eline vermek: Kovmak ![]() ![]() ![]() Tıka basa doldurmak: Doldururken çok bastırıp sıkıştırmak ![]() ![]() ![]() ![]() Tıka basa yemek: Haddinden fazla yemek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tımarhane kaçkını: Delice işler yapan kimse ![]() Tıpış tıpış yürümek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() Tıraş etmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tırnak göstermek: Gözdağı vermek ![]() ![]() Tırpan atmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tohuma kaçmak: Yaşlanmak ![]() ![]() Tok evin aç kedisi: Varlıklı olduğu hâlde doymayan ![]() ![]() ![]() ![]() Tokat aşketmek: Ansızın el içi ile vurmak ![]() Tok gözlü: Mala ![]() ![]() ![]() Tok sözlü: Sözünü esirgemeden ![]() ![]() ![]() ![]() Tongaya basmak: Tuzağa düşmek ![]() ![]() Top atmak: İflas etmek ![]() ![]() Topa tutmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Topun ağzında: Tehlikeye ![]() ![]() Toprağı bol olsun: Müslüman olmayan ölülerin anılması sırasında kullanılır ![]() ![]() Topu topu: (Azımsanan şeyler için) olup olacağı ![]() ![]() ![]() ![]() Toz kondurmamak: Bir şeyi kusursuz göstermek ![]() ![]() ![]() Toz olmak: Ortadan kaybolmak ![]() ![]() ![]() ![]() Toz pembe görmek: Aşırı iyimser olmak; hemen her aksaklığı ![]() ![]() ![]() Tozu dumana katmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tur atmak: Dolaşmak ![]() ![]() ![]() Turnayı gözünden vurmak: Hiç beklenmedik bir kazanç sağlama imkânını ele geçirmek ![]() Turp gibi: Çok sağlıklı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Deyimler Sözlüğü-T- |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Deyimler Sözlüğü-T-Turşu gibi olmak: Çok yorgun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Turşusu çıkmak: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Turşusunu kurmak: Bir şeyi kullanmak ![]() ![]() ![]() ![]() Tut kelin perçeminden: Güç bir durumda çözümün zor olduğunu anlatmak için kullanılır ![]() Tuttuğu dal elinde kalmak: Dayandığı ![]() ![]() ![]() Tuttuğunu koparmak: Her girişiminden başarıyla çıkmak ![]() ![]() ![]() ![]() Tutunacak dalı olmamak: Güveneceği ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tuz biber ekmek: 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tuz (la) buz olmak: Kırılıp parçalanmak ![]() ![]() ![]() ![]() Tuzlayayım da kokma: Bilip bilmeden konuşanlar ![]() ![]() ![]() Tuzluya mal olmak: Oldukça çok para harcanarak sağlanmış olmak ![]() ![]() Tuzu kuru: Hiçbir derdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tükürdüğünü yalamak: Verdiği sözden geri dönerek benliğini küçültmek ![]() ![]() Tümen tümen: Pek çok ![]() Türküsünü çağırmak: Birinin hoşuna gidecek davranış ortaya koymak ![]() ![]() ![]() ![]() Türkü yakmak: Bir türküye ezgi uydurmak ![]() ![]() Tütünü tepesinden çıkmak: Bir acının ateşiyle yanıp tutuşmak ![]() ![]() Tüy dikmek: Kötü bir işi ![]() ![]() Tüyleri diken diken olmak: Korku ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tüyü düzmek: Önceleri kötü olan kılık kıyafetini düzeltmek ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|