Prof. Dr. Sinsi
|
Şeyh Edebali'nin Osman Gazi'ye Muhteşem Vasiyeti**
ŞEYH EDEBALİ’NİN OSMAN GAZİ’YE VASİYETİ
Ey Oğul!
Beysin ! Bundan sonra öfke bize ;uysallık sana   Güceniklik bize ; gönül almak sana   Suçlamak bize ; katlanmak sana   Acizlik bize,yanılgı bize ; hoş görmek sana   Geçimsizlikler , çatışmalar,uyumsuzluklar,anlaşmazlıklar bize ; adalet sana   Kötü göz,şom ağız,haksız yorum bize ; bağışlama sana  
Ey Oğul !
Bundan sonra bölmek bize ; bütünlemek sana   Üşengeçlik bize ; uyarmak ,gayretlendirmek , şekillendirmek sana  
Ey Oğul !
Yükün ağır , işin çetin , gücün kula bağlı Allah Teala yardımcın olsun Beyliğini mübarek kılsın Hakk yoluna yararlı etsin Işığını parıldatsın Uzaklara iletsin Sana yükünü taşıyacak güç , ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin
Sen ve arkadaşlarınız kılıçla , bizim gibi dervişler de düşünce , fikir ve dualarla bize va’d edilenin önünü açmalıyız Tıkanıklığı temizlemeliyiz
Oğul !
Güçlü , kuvvetli , akıllı ve kelamlısın Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen , sabah rüzgarlarında savrulur gidersin Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın
Sabır çok önemlidir Bir bey sabretmesini bilmelidir Vaktinden önce çiçek açmaz Ham armut yenmez ; yense bile bağrında kalır Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir
Milletin , kendi irfanı içinde yaşasın Ona sırt çevirme Her zaman duy varlığını Toplumu yöneten de , diri tutan da bu irfandır
Oğul !
İnsanlar vardır , şafak vaktinde doğar , akşam ezanında ölürler
Dünya , senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir Bütün fethedilmemiş gizlilikler , bilinmeyenler , ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır
Ananı ve atanı say ! Bil ki bereket , büyüklerle beraberdir
Bu dünyada inancını kaybedersen , yeşilken çorak olur , çöllere dönersin
Açık sözlü ol ! Her sözü üstüne alma !Gördün , söyleme ; bildin , deme ! Sevildiğin yere sık gidip gelme ; muhabbet ve itibarın zedelenir
Şu üç kişiye ; yani cahiller arasındaki alime , zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene acı !
Unutma ki , yüksekte yer tutanlar , aşağıdakiler kadar emniyette değildir
Haklı olduğun mücadeleden korkma ! Bilesin ki , atın iyisine doru ,yiğidin iyisine deli ( kahraman , korkusuz , gözü pek ) derler
En büyük zafer nefsini tanımaktır Düşman , insanın kendisidir Dost ise , nefsi tanıyanın kendisidir
Ülke , idare edenin , oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir Ülke sadece idare edene aittir Ölünce , yerine kim geçerse , ülkenin idaresi onun olur Vaktiyle yanılan atalarımız , sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştürdüler Bunun içindir ki , yaşayamadılar, yaşatamadılar ( Bu nasihat Osmanlı’yı 600 sene yaşatmıştır )
İnsan bir kere oturdu mu , yerinden kolay kolay kalkamaz Kişi kıpırdamayınca uyuşur Uyuşunca laflamaya başlar , laf dedikoduya dönüşür Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez Dost , düşman olur ; düşman , canavar kesilir
Kişinin gücü , günün birinde tükenir , ama bilgi yaşar Bilginin ışığı , kapalı gözlerden bile içeri sızar , aydınlığa kavuşturur
Hayvan ölür , semeri kalır ; insan ölür eseri kalır Gideni değil , bırakmayanın ardından ağlamalı   Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli
Savaşı sevmem Kan akıtmaktan hoşlanmam Yine de bilirim ki , kılıç kalkıp inmelidir Fakat bu kalkıp - iniş yaşatmak için olmalıdır Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir Bey memleketten öte değildir Bir savaş ,yalnızca bey için yapılmaz
Durmaya , dinlenmeye hakkımız yok Çünkü , zaman yok , süre az !
Yalnızlık , korkanadır Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi , başkasına danışmaz Yalnız başına kalsa da   Yeter ki , toprağın tavda olduğunu bilebilsin
Sevgi davanın esası olmalıdır Sevmek ise , sessizliktedir Bağırarak sevilmez Görünerek de sevilmez
Geçmişini bilmeyen , geleceğini de bilemez Osman ! Geçmişini iyi bil ki , geleceğe sağlam basasın Nereden geldiğini unutma ki , nereye gideceğini unutmayasın 
|