Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kader, sorusu

Üç Kader Sorusu...

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üç Kader Sorusu...









"Madem önceden biliyor ne yapacağımızı, o zaman ne yaparsak yapalım O'nun bildiğini yapıyoruz Boş yere uğraşıp duruyoruz Kaderin mahkûmuyuz"

Hemen kalk yerinden bir takvim yaprağına bak Orada senin de önceden bildiğin şeyler yazılı Güneşin, meselâ üç ay sonra, oturduğun şehirde hangi dakikada doğacağını ve batacağını yazmış olmalılar Artık sen de önceden biliyorsun Acaba güneş, sen öyle bildiğin için mi o dakikada doğuyor? Yoksa güneş o dakikada doğacağı için mi sen öyle biliyorsun? Gördüğün gibi, bilmek olmayı belirlemez, olmak bilmeyi belirler Bir iş olmuşsa/olacaksa, öyle bilinir Bir iş nasıl bilinirse, öyle olmaz Öyle bilindi diye öyle olmaz Öyle bilinecek diye öyle de olmaz Allah’ın da önceden bilmesi, ne edeceğimizi belirliyor değil Bizi böyle ettiğimiz için, O önceden öyle biliyor Yoksa, O’nun da sonradan bilmesini mi arzu ederdin Zamanı yoktan var eden, sence zamana mahkûm mu olsun? O da mı “az sonra”ları beklesin?

***
"Hayır ve şerri Allah’tan biliyoruz Üstelik, böyle iman etmemiz isteniyor Şer Allah’tan ise ben var olan bir şerri tercih ettim diye, bir kötülüğü seçtim diye bana niye günah yazılıyor, niye hesap soruluyor?"

Sanıyorum, en son girdiğin test sınavını unuttun Sınav kâğıdında, her sorunun altında bir doğru cevap, dört yanlış cevap yazılıydı Yani, elinde tuttuğun kitapçıkta “yanlış”lar “doğru”ların dört katı fazlaydı Hiç sınav kitapçığını/kâğıdını hazırlayanlara, “Niye bu kadar yanlış yazdınız?”diye itiraz etmek aklına geldi mi? Onların “yanlış”ları yazmaları sence “yanlış” mıydı? Elbette ki hayır! Onların yanlışları yazmaları senin doğruyu seçme yeteneğini görmeleri içindi Onların yanlış yazmaları yanlış değil, senin yanlışı seçmen yanlıştır Bunun gibi, dünyada doğrular da var, yanlışlar da… Yanlış olanın önünde seçenek olarak durması yanlış değil Senin onu seçenek olarak seçmen yanlış! Bu kuralı büyüklerimiz, “halk-ı şer, şer değil, kesb-i şer şerdir!” diye yazmışlar Anlayacağın: Allah’ın kötülüğü var etmiş olması kötülük değil, senin kötülüğü seçmen kötülüktür

***

"Kader belirlenmiş, bize yapacak bir şey kalmamış Madem ki, Allah cennetlik mi cehennemlik mi olacağımızı baştan biliyor Bizi niye yoruyor, en başından koysaydı ya cennetine ya da cehennemine?"

Dünyada ne edeceğimizi biliyor Allah: Doğru Önceden biliyor: Bu da doğru Peki ya O’nun önceden bildikleri sonradan olmazsa, O neyi bilmiş olacak! Sonradan olacaklar olacak ki, önceden bilmesi doğru olsun… Farz edelim ki, “biliyorum nasılsa” diye hiçbirimizi dünyaya göndermeden cennete/cehenneme koyuverseydi Dünya hiç olmasaydı Hayat hiç kimse tarafından yaşanmasaydı O zaman O’nun da bildiği şimdiki yaşadıklarımız değil, “biliyorum nasılsa” diye başından cennete/cehenneme koyulduğumuz olacaktı Sonradan bilmek için bir şeylerin önceden olması gerektiği gibi, önceden bilmek içinde bir şeylerin sonradan olması gerekir Şimdi olan bitenin hepsi O’nun önceden bildikleri ama bizim olduktan sonra bildiklerimizdir “Ben kaderin mahkûmuyum” derken, acaba, O çok önceden öyle biliyordu diye O’nun bildiğine göre mi davranıyorsun? Bunu yapabilmen için, O’nun önceden bildiğini O'ndan önce bilmek gibi bir yeteneğin olmalı Bir eylemi yaparken, önceden yazılmış bir şey okuyarak yapmadığına göre, senin eylemlerini kaderin belirliyor değil, sen kaderinde ne yazıldığını/yazılacağını belirliyorsun Ne yapıyorsan, o yazılıyor kaderine Şimdi yaptığını sonradan öğreniyorsun İşte kaderin de o sonradan bildiğine göre yazılıyor Sonradan bildiğine göre önceden davranabiliyor olsaydın, örneğin bir sınavı hemencecik kazanabilirdin, diplomanı fakülteye girer girmez de alırdın! Çok kolay: “Kaderimde diploma alacağım yazılmış, öyleyse yan gelip yatsam da, diplomamı alacağım” deyip de yan gelip yattığında, sadece yan gelip yatmış olursun Böylece kaderinin de “yan gelip yattığı için diplomayı alamadı” şeklinde yazıldığını çok sonra fark edersin!

Senai Demirci


Alıntı Yaparak Cevapla

Üç Kader Sorusu...

Eski 08-01-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üç Kader Sorusu...




Peygamberimiz
-Yüce Rabbim bunlar iman etmiyorlar, dedi
Mevlamız
-Üzülme! kalplere hidayet verecek olan benim sen sadece tebliğ et hidayeti ben istediğime veririm
Mevlamız hidayeti kimlere nasip eder
Güzel ahlaklı insanlara,cömertlere, adil kimselere, Rabbim benim isimlerimin bir tanesine sahip olan kişilere hidayeti nasip ederim diyor
Mevlam
Ebu Leheb, Ebu Celil, Hz Ömer
arkadaştılar bilgileri güçleri baklımından üstlerine yoktu Mevlamız Hz Ömer'e iman etme fırsatı verdi Çünkü, Hz Ömer kafir iken bile, çok adaletli davrandığı için Mevlamız ona hidayeti nasip etti
Habibe sultan,
Bir hükümdarın kızıydıçok cömertti elinde küpe bilezik ne vrsa herkese verirdi Mevlam islamın hiç duyulmadığı yerde, kulenin en tepesindeyken O'na seslendi ''la ilahe illallah muhammeden rasulullah''

Hadi : İstediğini hidayete erdiren
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin yeter" (1)


"Allah kimi doğru yola koymak isterse onun kalbini İslamiyet'e açar" (2)
"O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir" (3)
"Artık Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir" (4)
"Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin; bilakis, Allah dilediğine hidayet verir ve hidayete girecek olanları en iyi O bilir" (5)
Bu ismi bilmenin faydaları:
Her müslüman, daima Allah'tan kendisine hidayet etmesini ve İslam üzere öldürmesini talep etmeli ve bunun için dua etmelidir Zira Allah'ın, kul ile kalbi arasına girdiğini unutmamalıdır
Müslüman, peygamberlerin, alimlerin ve Allah dostlarının insanları hidayete çağırdıklarını, onlara doğru yolu gösterdiklerini, onların birer hidayet rehberi olduklarını bilmelidir(7)
Râhim : Rahmet ve merhameti sınırsız olan
Afüvv : Affeden, hataları, günahları bağışlayan
Halim : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli Sertlik ve katılıktan uzak olan
Gâfir : Bağışlayıcı, affedici
Aziz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi Çok güçlü, çok onurlu
Ekrem : Cömertlerin cömerdi, cömertliği sonsuz
Vedûd : Sevginin kaynağı olan Seven Sevdiren
Mümin : İnanan, güvenen İnsana bir takım emanetler bırakan Güven ve iman sunan
Mecid : Cömertlik ve ululuğun kaynağı, cömert ve ulu

Rabbim bu isimleri üzerinde kalbinde ahlakında taşıyan insanlardan etsin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.