Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kaza, namazda, namazları, sağlık

Kaza Namazları Ve Namazda Sağlık

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kaza Namazları Ve Namazda Sağlık




Haluk Nurbaki | Kaza Namazları ve Namazda Sağlık Meseleleri


Kaza namazından önce sehv secdesi (yanlışlığı doğrultma secdesi) ni tarif etmek istiyorum: Namaz içerisinde her hangi bir hata yapıldığı zaman bilindiği gibi namaz sonunda ek bir secde yapılır Tasawufda, bu secdenin bilinçli yapılması halinde, çok makbul olduğu kabul edilir Zira, bir kul, Allah huzurunda bile hata yapacak kadar kusurlu olduğunu idrak eder; buna can-ı yürekten üzülürse, kendi hiçliğini iyice anlamış olur
Kaza namazı kavramı, çok ilginç bir konudur Çeşitli ibadetler, zorunlu nedenler karşısında, ertelendiği ahde; namazı kazaya bırakacak hiç bir sebebi, din kabul etmemektedir Her türlü hastalıkta, savaşta, hatta su bulunmadığı zamanda bile teyemmümle namazın kılınması gerekmektedir Böylesine ağır şartlarda namazın ertelenmesine pirim vermeyen din kaideleri içinde, namazın kazasını ancak bir hata olarak düşünebiliriz Bu gerçek farkedilmedikce namazın kazası konusuna yaklaşmak mümkün değildir Yani namazın kazası hiç bir zaman meşru değildir Hata olarak yapılmış bir kusurdur Dolayısıyla kaçırılmış bir namazın kaza edilmesi halinde bunu kabul edilip edilmeyeceği Allah'ın lûtfuna kalmıştır
Kaza namazlarının yalnız farzının kılındığını biliyorsunuz Zaman konusunda bazı tereddütler vardır Muntazam namaz kılanlar (sahib-i tertîb olanlar), çok nadir durumlarda namazını kazaya bırakmışlarsa, bu namazını kaza etmeden diğer vakit namazlarını eda edemezler Eğer bir insanın beş vakit namazdan fazla kaza'ya kalmış namazı varsa (sahib-i tertib değilse) her zaman kaza namazı kılınabilir
Namazın seyahat ve misafirlikte özel bir indirimi vardır Önce de arz ettiğim gibi, seyahatlerde birçok ibadetler tehir edildiği halde; namaz azaltılır, tehir edilmez Bu miktar farz namazlarının iki rekâta inmesi şeklinde uygulanır Misafirlik süresi ise 15 gün olarak tayin edilmiştir Yani 15 günden az kalınacak misafirlikte rahat ve düzeniniz ne kadar iyi olsa da farz namazları iki rekât kılınır
Seyahat ve misafirlik namazının uygulanmasında bazı ufak tereddütler vardır Bir kere hiç kimse Allah tarafından lütfedilen namaz indirimini, bugünkü seyahatlerin kolaylığına kıyaslayarak terk edemez Ancak Hanefi Mezhebi'nde özellikle misafirlik süresince sünnetler de kılınmaktadır
NAMAZIN KILINAMAYACAĞI HALLER
Delilik, bilincin kaybolması, elde olmayan sebeplerden, sarhoşluk gibi ihtiyari durumlarda namaz kılınamaz Yine hanımlarda ay hali süresince ve lohusalıkta namaz kılınmaz Lohusalığın süresi kırk gündür Ay hallerinde normal süre, her hanıma göre ay hali süresidir Ancak ay hali süresinin uzaması halinde, bu müddet on günle sınırlıdır Ay halinin uzamasında olsun, başka bir nedene bağlı kanamalarda olsun özürlü olarak namaza devam edilir Bu durumun şartlarını sağlıkla ilgili bölümde anlatacağım
Hastalık hallerinde namazın nasıl kılınacağı meselesine gelince: Normal bir kimse bilinci kaybolana kadar namaz kılmakla yükümlü olduğuna göre, hastaların namaz kılması konusu önemli bir meseledir Bu konuyu şöyle toparlayabiliriz:
a) Vücudda namaz kılmayı zorlaştıran bel ağrısı, kol ve ayak ağrısı gibi bir takım problemler varsa: Bu durumda namaz kılmaya devam edilir Ancak, namazın biçimsel yönlerinde bazı değişmeler yapılır Ağrının şekline göre: Oturup önüne bir sandalye ya da tabure alarak secde edilecek durum, ya da ayağın uzatılması gibi şekil değişmeleri hiç bir kaideye tabi olmaksızın istendiği biçimde alınabilir Hatta rahatın sağlanması için bu tedbirler mübalağa bile edilebilir Meselâ ayak uzatılmadan acıya acıya kılmak yerine; ayağı uzatıp rahat kılmak, namazın genel kavramına daha uygundur Mutlaka yatmak zorunda olanlar (bel ağrısı olanlar) rahatlıkla yatarak namaz kılabilirler
b) Abdestin devamlı bozulmasına sebep olan meseleler: Akıntı, kanama ve benzeri nedenlerle abdesti devamlı bozulanlar özür sahibi sayılarak, abdest alıp namaz kılmaya devam ederler Erkekte ve kadında idrar ve dışkının akıntı şeklinde devam ettiği hastalıklarda da durum aynıdır Yine ameliyat sonu bağırsak ve idrar yollarına torba takılmak zorunda olanlar da aynı kurala tâbidirler
Bu tarz kimselerin durumuma din açısından sahib-i özür tanımı getirilmiştir Özür sahibi olanlar, her namaz için abdestleri bozulmasa daha yeni abdest almak zorundadır Ayrıca bu gibi kimseler kesinlikle imamlık yapamaz Özür sahibi olmak bazen geçicidir, bazı hastalıklarda ise ömür boyu sürer
c) Ağır hastaların namaz meselesine gelince: Burada da durum tamamen şahsın en kolay biçimde namaz kılmasını sağlayacak biçime ayarlanır Hastanın abdest alması sağlığı açısından bir problem meydana getiriyorsa, teyemmüm ettirilir, bu imkân da yoksa, niyet etmesi yeterlidir Yatakta yatan ağır bir hastanın namaz hareketlerinin her hangi birisini yapmak zorunluluğu yoktur Böyle ağır hastaların iki rekât namaz kılması da yeterlidir a ve b bölümlerinde saydığımız hastalar namaz rekâtlarını tam sayı olarak kılacaktır
Hastaların namaz kılması konusunda; namazın zevkini almamışlarca, "Bu müşkülâta ne lüzum var?" gibi düşünenler olabilir Hâlbuki namaz kılma alışkanlığında olanlar, bu yüce ibadete hastayken devam etmekle büyük maddi mânevi faydalar sağlarlar En azından moralleri yücelerek daha güçlü olurlar Hasta bir insanın aptalca ölümü beklemesi yanında, korku ve endişeler içerisinde kıvranması yerine; Allah’a hamd etmekte bulacağı huzur hiç bir şeyle kıyaslanamaz Ayrıca Fâtiha'nın şâfi sırrından gelen hikmetler, hiç bir zekanın kavrayamayacağı kadar derinlerdedir
Hastalıkta, namazın terkedilmeyen bir ibadet şeklinde uygulanmasının en müthiş örneği; öldükten sonra kılınan son namazla noktalanmaktadır İnsanoğlu mezara girene kadar Allah' a hamd etmenin zevki ve mutluluğu içinde yaşayan kutsal bir varlıktır
Onk Dr Haluk Nurbaki | Damla Yayınevi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.