Şehr-i Hüzün |
|
|
#1 |
|
mate
|
Şehr-i HüzünŞehr-i Hüzün de saadet bekçileri miydik? Yenilmişliklerimizin arkasından bir taş duvar köşesinde ağıt yakarken… Şehr-i hüzne hediye edilmiş evlatlardık ve görevlerimiz kaderimizde yazılmış olanlardı bilirim… Sessizim… …… ![]() Şimdiki zamanda Az biraz saman rengi etraf… Pembenin tamda kaybolduğu anda geriye dönüp bakmanın verdiği ızdaraba adanmış pecmurde gözlerim dolaşıp durur onun sokaklarında (dolaşıp durursun sokaklarında geçmişin)… Eyy Şehr-i Hüzün Binlerce “Ah”ın adandığı yitik kent Nice gönüllerin gülerken toprağa gömüldüğü, nicelerinin gitmek isterken mecbur kaldığı ve bunlara inat parfüm çicekleriyle bezenmiş parangalı şehir!!! Bırak bırakta gideyim çok//(yok) uzaklara … Bilirim!… Bilirim hüznüm senin hediyen değil ama bil ki yaşanmışlıklarım ve bitirmişliklerim senin kollarında ![]() Eyyy Şehr-i hüzün ![]() Eyyy ızdırabımın bekçisi (hüznümün annesi) Bitmişliklerimin tek suçlusu ![]() Ya seni terk edip gitmeme izin ver Ya da bırakta Kollarındaki hüznümle sonsuza dek uyuyayım!!! [
![]() ![]() Mate// Eylül 2007] |
|
|
|
#2 |
|
RaHaTSiZ
|
~~ ßu mübarek ayda böyle şeyler yazmayın sigara yetersiz kalıyor bazen ![]() Her zamanki gibi mükemmelsin![]() ~~
|
|
|
|