Prof. Dr. Sinsi
|
Köstebekçi Salim
Sert görünüşünün altında, yumuşak, helva gibi bir kalbi vardı Fakirliğin içinde büyümüştü Genç yaşta kaybettiği babasının ölümüyle, iyice çaresiz kalmıştı Askerden geldiğinde, üstüne örttüğü yorganın, ikiye bölünmesiyle, isyan etmiş ve bu durumu değiştirmek için durmadan çalışacağına söz verdi
O yıllarda, çok fazla kimsede bulunmayan ehliyeti, ona iş olanağı sağlamıştı Oturduğu şehre bağlı bir ilçede iş buldu İşe başladıktan bir süre sonra da, köyünden bir kızla evlendi Kız kardeşleri ile annesi, köyde kaldılar Karısı, çok tutumlu bir kadındı Muhsin’ in eve bıraktığı parayı, biriktiriyordu
Köye dönmeye karar verdiler Karısının biriktirdiği para ile birlikte borçlandıkları parayı da birleştirerek kamyon aldılar Uzun yollarda, direksiyon sallıyordu Kız kardeşlerini de evlendirdi bu süre içinde
Aradan geçen süre içinde, maddi durumunu epey bir düzeltmişti Peş peşe doğan beş çocuğunun, okula başlamaları nedeniyle, şehre taşınmaya karar verdi Ev kiraladı Kamyonu sattı Yerine bir taksi aldı
Taksi durağından kazandığı parayla ailesinin geçimini sağlıyordu Çok şakacı bir insandı Duraktaki arkadaşlarına, hiç kimsenin aklına gelmeyen şakaları yapardı Kızmalarına rağmen, yine de vazgeçemezlerdi ondan
Esnafla da arası çok iyiydi Gider, onları ziyaret ederdi Sevilen ve sayılan bir insandı Durakta, sıkıldığı bir gün, tarihi dükkanların olduğu çarşıya gitti
Onu gören ayakkabıcı Tahir, içeriye davet etti Sohbetin koyulaştığı bir sırada, dükkana; daimi bir müşteri olan Salim girdi O da katıldı sohbete Dikkatle onları dinliyordu Saf ve temiz bir görünüşü vardı
Yine, aklına şaka düşmüştü Muhsin’ in Hemen harekete geçmeye karar verdi Tahir’ e gizliden bir göz kırptı ve Salim’ e dönerek;
“ Hangi köyde oturuyorsun hemşerim? “
“ Tetemeçele Köyündenim Pazara geldim de, ihtiyaçlar vardı Onları alayım dedim “
“ Çok para kazanmak ister misin ? “
Salim’ in gözleri ışıldadı birden Ne yaparsa yapsın, ancak kıt kanat doyurabiliyordu karnını
“ İsterim tabi ağam Kim istemez ki; ne yapmam lazım ? “
“ Benim tanıdıklarım var Köstebek topluyorlar Tane hesabı para veriyorlar Yalnız, canlı yakalaman lazım “
“ Tamam ağam, kolay o iş Gider gitmez, başlarım yakalamaya Seni nasıl bulacam peki “
“ Buraya getirirsin Ben, buralarda olurum Bir hafta sonra sen aynı gün getir Paranı da alırsın “
“ Tamam ağam Sen hiç merak etme “
Dükkandan, sevinçle çıktı Alışverişini yaptıktan sonra köyüne döndü Ertesi gün, köstebek avlamak için tarlalara gitti Tek başına olmuyor, çok zorlanıyordu Kayınpederinden yardım istedi Onun öküzlerini de alarak, ailecek köstebek avına çıktılar Bir haftanın sonunda, bir çuval dolusu, canlı köstebek yakalamıştı Paraların hesabını da yapmıştı kafasında Pazartesi gününü, iple çekiyordu
Pazartesi günü, Tahir’ in dükkanına geldi Muhsin’ i sordu heyecanla Tahir, durumu anlatmaya çalışıyor fakat anlatamıyordu bir türlü Salim, şaka yapıldığını anlayınca, hayal kırıklığına uğramış ve çok sinirlenmişti Çuvalın içindeki köstebekleri, dükkanın ortasına boşalttı Her taraf, köstebekle dolmuştu Tahir, çıldıracak gibi olmuş ve öfkelenmişti
Dükkanı kapattı O kızgınlıkla, kendini taksi durağında buldu
“ Muhsin abi ! Haydi benim dükkana gidiyoruz “
Diyerek, zorla onu dükkana götürdü Kapıyı açtıklarında, oradan oraya kaçışan köstebekleri görünce, unuttuğu şaka aklına geldi İçi sızladı birden Yaptığı şaka, Salim’ i üzmüştü
Elbirliği ile yakaladıkları köstebekleri, doğaya saldılar Tahir, yine de fazla kızamamıştı ona Muhsin, buna benzer bir sürü şaka daha yaptı Hiç vazgeçmedi
Nermin Kaçar
|