|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
allah, edebiliriz, ispat, kelamı, kur’ân’ın, olduğunu |
![]() |
Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu nasıl ispat edebiliriz? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu nasıl ispat edebiliriz?düşünen araştıran ve sorgulayan bir beyne sahip kişi şu yazılanlarla tatmin olur mu sanıyorsun?evreni daha başında allah yarattı diye noktayı koyup sonra da içi boş örneklerle ve hiçbir kesinlik derecesi olmayan bir uslüple aklınca kuranın allah kelamı olduğunu kendine ve bize kanıtlandı öyle mi?hadi canım sende! kuran o kadar ışık ve nur saçtığı için mi islam ülkeleri bu durumda bilim ve teknoloji açısından daima ithal eden konumda? abd ingiltere fransa gibi sömürgeciler ellerini sallaya sallaya islam ülkelerini talan ediyorlar ırz namus adalet ne varsa içine ediyorlar ve tüm islamdaş ülkeler öylece kardeşlerinin yok oluşunu izliyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu nasıl ispat edebiliriz? |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunu nasıl ispat edebiliriz?İnsan ve kâinat kimin eseriyse, Kur’an da ancak O’nun eseridir ![]() ![]() ![]() Bu girişten sonra Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunun bazı şahit ve delillerini özetle ve maddeler hâlinde şöyle sıralayabiliriz: Kur’an bütün asırlara örnek olacak bir nesil yetiştirmiştir Her şeyden önce, Kur’an, yeryüzünü şereflendirdiği o ilk dönemde, hem ruhlarda, hem akıllarda, hem de gönüllerde tasavvuru imkânsız öyle bir tesir icra etmiştir ki, onun o ışıktan atmosferinde, yeniden hayata uyanan nesillerin mükemmelliği, onun hakkında başka bir delile/mûcizeye ihtiyaç bırakmayacak ölçüde bir harikadır ve bu insanların düşünce ufukları, kulluk sırlarına vukufları ve marifetleri açısından benzerlerini göstermek de mümkün değildir ![]() ![]() Kur’an okumak usanç ve bıkkınlık vermez Kur’an dışında usanmadan defalarca okunabilen kitap belki hiç yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Bir beşerin zihninden çıkan prensiplerin asırlara hitap etmesi mümkün değildir İnsan hayatını maddî-manevî bütün yönleriyle kucaklayan Kur’an’ın bir beşer kelâmı olamayacağı açıktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Servetin sadece zenginler elinde dönüp dolaşan bir devlet olmamasını (Haşr, 59/7), insan için kendi gayret ve emeğinden başka bir şeyin olmadığını, (Necm, 53/39) emanet ve vazifelerin ehline verilmesini ve adaletle hükmedilmesi gerektiğini, (Nisa, 4/58) bir kişiyi öldürmenin bütün insanları öldürmek gibi olduğunu (Maide, 5/32) temel ve ölümsüz kaideler olarak yerleştiren Kur’an-ı Kerim’dir ![]() ![]() Ve yine, insana, insanlığını kazanması, fert ve toplum hayatında daha dünyada iken, Cennet benzeri bir hayat yaşaması için namaz, oruç, hac, zekât ve daha başka ibadetleri emreden; bunun gibi, akıl ve ruhları, insanı insan yapan her bir güzellik ve fazilete yönlendirip, Allah korkusunu her kalbe bir gözetici, Allah sevgisini de bir teşvikçi yapan bu Kitap’tır ![]() Kur’an’da anlatılan coğrafi gerçekleri çöl ortamında yaşayan birisi bilemez Kur’an’ın Allah kelâmı olduğunun bir delili de şudur: Eserlerinde manzara tasvirinde bulunan herhangi bir yazar daha çok iklimi, bitki örtüsü ve tabiî şekilleriyle yaşadığı veya gezip gördüğü çevreyi anlatır ![]() ![]() ![]() ![]() Ve yine bu çerçevede, En’am sûresinde, inkarcı birisinin hâli, göğe doğru yükselirken kalbi sıkışıp daralan bir insanın durumuna benzetilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kur’an’ın büyüleyici ifadeleri beşer sözü olamaz Kur’an’ın nâzil olduğu devrede şiir fevkalâde gelişmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Onun çağlara ışık tutan mesajlarına karşı, bugünün inkârcıları da, tıpkı kendilerinden önceki ataları gibi onca demagoji, diyalektik ve karşı çıkma taktiklerine rağmen acz ve öfke içinde yutkunup durmaktan başka bir şeye muvaffak olamamışlardır ![]() ![]() Şayet Kur’an beşer sözü olsaydı Kur’an’ın Peygamber Efendimizin (sallu aleyhi ve sellem) bir eseri olamayacağına bir de şu açıdan bakalım: Bir yazar, eserini daha çok his ve zihin konsantrasyonunun tam sağlandığı anlarda yazar ve kendisini üzüntüye veya sevince sevk eden hâdiselerden de bahsetmemezlik edemez ![]() ![]() Allah Rasûlü (sallu aleyhi ve sellem), çileler, ıstıraplar ve mücadelelerle dolu hayatı içinde; bir yandan müstesna cemaatini yetiştirirken, diğer yandan, dışa karşı amansız bir mücadele vermekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() Hangi yazar eserinde kendi lehine olmayan sözlere yer verir? Acaba hangi yazar, eserinde, kendi lehine görünmeyen sözlere yer verir? Meselâ, Kur’an’da Tebuk Gazvesi’nden geri kalanlardan ötürü “Hay Allah seni affedesice! Niçin sence doğru söyleyenler iyice belli oluncaya ve yalancılar da meydana çıkıncaya kadar beklemeyip izin isteyen o münafıklara izin verdin?” (Tevbe, 9/43) ikazında bulunulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözün özü: Kur’an’ın, kendisini “Ey Resulüm! Sen vahyimizden önce kitap okuyan veya yazı yazan bir insan değildin; eğer böyle olsaydı, batıl iddia peşinde olanlar şüphe edebilirlerdi ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|