Bayram Mehmet Akif Ersoy |
06-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bayram Mehmet Akif ErsoyBayram BAYRAM Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır Âlâm-ı hayâtın iki kat büktüğü ecsâd Feyzindeki te'sîr ile âsûde revandır Ferdâ-yı sükûn perveridir sâl-i cidâlin, Nevmîd düşen kalbe ümîd-âver-i candır Heycâ-yi maîşetteki feryâd-ı mehîbin Dünyâda biraz dindiği an varsa bu andır Subhunda bahârın şu sabâhat bulunur mu? Bak çehre-i gabrâya: Nasıl şen, ne civandır! Her sînede bir kalb-i meserret darabanda, Her kalbde bir âlem-i eşvâk nihandır Raksân oluyor cünbüş-i dûşiyle anâsır, Gûya ki bütün sadr-ı zemin pür-galeyandır Eşbahı da cûşân ediyor feyz-i mübîni, Yâ Rab bu nasıl rûh-i avâlim-sereyandır! Bayramda gelir yâ da ne hoş hâtıralar ki: Bin ömre verilmez, o kadar kadri girandır, Iydin bana dâim görünür levh-i kerîmi: Mâzî-i tufûliyyetimin yâd-ı besîmi Birinci gün hava bir parça nâ-müsâiddi; İkinci gün açılıp, sonra pek güzel gitti Dedim ki: 'Fâtih'e çıksam yavaşça, bir yanda Durup o âlemi seyreylesem de meydanda, Ziyâret etsem ehibbâyı sonradan Hoş olur Bütün gün evde oturmak ne olsa pek boştur ' Bu arzû-yi tenezzüh gelince, artık ben Durur muyum? Ne gezer! Fırladım hemen evden Gelin de bayramı Fâtih'te seyredin, zirâ Hayâle, hâtıra sığmaz o herc ü merc-i safâ, Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan Tutun da, tâ dedemiz demlerinden arta kalan, Asırlar ölçüsü boy boy asâli nesle kadar, Büyük küçük bütün efrâd-i belde, hepsi de var! Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar, İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar, Biraz gidin; Kocaman bir çadır Önünde bütün, Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için Nöbetle bekleşiyorlar Acep içinde ne var? 'Caponya'dan gelen insan suratlı bir canavar! ' Geçin: sırayla çadırlar Önünde her birinin Diyor: 'Kuzum, girecek varsa durmasın girsin' Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir îlân, 'Alın gözüm buna derler' sadâsı her yandan Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele: Gelen yapışmada bir mutlaka o saplı tele Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi İnince binmede artık onun da hemşerisi: 'Hak okka çünkü bu kantar Frenk îcâdı gıram Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam' - Muhallebim ne de kaymak! - Şifalıdır macun! - Simit mi istedin ağa? - Yokmuş onluğun, dursun O başta: Kuşkunu kopmuş eğerli düldüller, Bu başta: Paldimi düşmüş semerli bülbüller! Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar, Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar; Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer Ferâğ-ı bâl ile birden geviş getirmedeler Koşan, gezen, oturan, mâniler düzüp çağıran Davullu zurnalı 'dans' eyliyen, coşup bağıran, Bu kâinât-ı sürûrun içinde gezdikçe, Çocukların tarafındaydı en çok eğlence, Güzelce süslenerek dest-i nâz-ı mâderle; Birer çiçek gibi nevvâr olan bebeklerle Gelirdi safha-i mevvâc-ı ıyde başka hayât Bütün sürûr u şetâretti gördüğüm harekât! Onar parayla biraz sallandırdılar Derken, Dururdu 'Yandı! ' sadâsıyle türküler birden, - Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de, - Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de 'Deniz dalgasız olmaz Gönül sevdasız olmaz Yâri güzel olanın Başı belâsız olmaz! Haydindi mini mini maşallah Kavuşuruz inşallah' Fakat bu levha-i handâna karşı, pek yaşlı, Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı, Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor Gelen geçen 'Bu niçin ağlıyor? ' deyip soruyor - Yetim ayol Bana evlâd belâsıdır bu acı Çocuk değil mi? 'Salıncak' diyor - Salıncakçı! Kuzum, biraz da bu binsin Ne var sevâbına say Yetim sevindirenin ömrü çok olur - Hay hay! Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine Katıldı ağlamıyan kızların şetâretine MEHMET AKİF ERSOY Mehmet Akif Ersoy Kemik ve Eklem Ağrılarınızdan 7 Gün İçinde Kurtarıyoruz! |
|