ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Edebiyat / Dil Bilgisi (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=658)
-   -   Bayram Mehmet Akif Ersoy (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=132220)

Prof. Dr. Sinsi 06-21-2012 01:05 PM

Bayram Mehmet Akif Ersoy
 
Bayram


BAYRAM



Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır;


Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır!



Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet,


Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır




Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda;


Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.




Âlâm-ı hayâtın iki kat büktüğü ecsâd


Feyzindeki te'sîr ile âsûde revandır.




Ferdâ-yı sükûn perveridir sâl-i cidâlin,


Nevmîd düşen kalbe ümîd-âver-i candır.




Heycâ-yi maîşetteki feryâd-ı mehîbin


Dünyâda biraz dindiği an varsa bu andır.




Subhunda bahârın şu sabâhat bulunur mu?


Bak çehre-i gabrâya: Nasıl şen, ne civandır!




Her sînede bir kalb-i meserret darabanda,


Her kalbde bir âlem-i eşvâk nihandır.




Raksân oluyor cünbüş-i dûşiyle anâsır,


Gûya ki bütün sadr-ı zemin pür-galeyandır.




Eşbahı da cûşân ediyor feyz-i mübîni,


Yâ Rab bu nasıl rûh-i avâlim-sereyandır!




Bayramda gelir yâ da ne hoş hâtıralar ki:


Bin ömre verilmez, o kadar kadri girandır,



Iydin bana dâim görünür levh-i kerîmi:


Mâzî-i tufûliyyetimin yâd-ı besîmi.



Birinci gün hava bir parça nâ-müsâiddi;


İkinci gün açılıp, sonra pek güzel gitti.




Dedim ki: 'Fâtih'e çıksam yavaşça, bir yanda


Durup o âlemi seyreylesem de meydanda,




Ziyâret etsem ehibbâyı sonradan... Hoş olur.


Bütün gün evde oturmak ne olsa pek boştur. '




Bu arzû-yi tenezzüh gelince, artık ben


Durur muyum? Ne gezer! Fırladım hemen evden.




Gelin de bayramı Fâtih'te seyredin, zirâ


Hayâle, hâtıra sığmaz o herc ü merc-i safâ,




Kucakta gezdirilen bir karış çocuklardan


Tutun da, tâ dedemiz demlerinden arta kalan,




Asırlar ölçüsü boy boy asâli nesle kadar,


Büyük küçük bütün efrâd-i belde, hepsi de var!




Adım başında kurulmuş beşik salıncaklar,


İçinde darbuka, teflerle zilli şakşaklar,




Biraz gidin; Kocaman bir çadır... Önünde bütün,


Çoluk çocuk birer onluk verip de girmek için




Nöbetle bekleşiyorlar. Acep içinde ne var?


'Caponya'dan gelen insan suratlı bir canavar! '




Geçin: sırayla çadırlar. Önünde her birinin.


Diyor: 'Kuzum, girecek varsa durmasın girsin.'




Bağırmadan sesi bitmiş ayaklı bir îlân,


'Alın gözüm buna derler...' sadâsı her yandan.




Alettirikçilerin keyfi pek yolunda hele:


Gelen yapışmada bir mutlaka o saplı tele.




Terazilerden adam eksik olmuyor; birisi


İnince binmede artık onun da hemşerisi:




'Hak okka çünkü bu kantar... Frenk îcâdı gıram


Değil! Diremleri dörtyüz, hesapta şaşmaz adam.'




- Muhallebim ne de kaymak!


- Şifalıdır macun!


- Simit mi istedin ağa?


- Yokmuş onluğun, dursun.




O başta: Kuşkunu kopmuş eğerli düldüller,


Bu başta: Paldimi düşmüş semerli bülbüller!




Baloncular, hacıyatmazlar, fırıldaklar,


Horoz şekerleri, civ civ öten oyuncaklar;




Sağında atlıkarınca, solunda tahtırevan


Önünde bir sürü çekçek, tepende çifte kolan




Öbek öbek yere çökmüş kömür çeken develer...


Ferâğ-ı bâl ile birden geviş getirmedeler.




Koşan, gezen, oturan, mâniler düzüp çağıran.


Davullu zurnalı 'dans' eyliyen, coşup bağıran,




Bu kâinât-ı sürûrun içinde gezdikçe,


Çocukların tarafındaydı en çok eğlence,




Güzelce süslenerek dest-i nâz-ı mâderle;


Birer çiçek gibi nevvâr olan bebeklerle




Gelirdi safha-i mevvâc-ı ıyde başka hayât...


Bütün sürûr u şetâretti gördüğüm harekât!




Onar parayla biraz sallandırdılar... Derken,


Dururdu 'Yandı! ' sadâsıyle türküler birden,




- Ayol, demin daha yanmıştı a! Herif sen de,


- Peki kızım, azıcık fazla sallarım ben de.




'Deniz dalgasız olmaz


Gönül sevdasız olmaz


Yâri güzel olanın


Başı belâsız olmaz!


Haydindi mini mini maşallah


Kavuşuruz inşallah...'




Fakat bu levha-i handâna karşı, pek yaşlı,


Bir ihtiyar kadının koltuğunda gür kaşlı,




Uzunca saçlı güzel bir kız ağlayıp duruyor.


Gelen geçen 'Bu niçin ağlıyor? ' deyip soruyor.




- Yetim ayol... Bana evlâd belâsıdır bu acı


Çocuk değil mi? 'Salıncak' diyor...


- Salıncakçı!



Kuzum, biraz da bu binsin... Ne var sevâbına say...


Yetim sevindirenin ömrü çok olur...


- Hay hay!



Hemen o kız da salıncakçının mürüvvetine


Katıldı ağlamıyan kızların şetâretine.



MEHMET AKİF ERSOY



Mehmet Akif Ersoy




Kemik ve Eklem Ağrılarınızdan 7 Gün İçinde Kurtarıyoruz!


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.