Önyargısal Eleştiri |
09-24-2010 | #1 |
VANDETTA
|
Önyargısal EleştiriAyrıca savunduğumuz tez de zamanla değişebilirSavunduğumuz şey tümüyle mizacımıza,zekamıza,kültürümüze inanç ve düşüncelerimize bağlı onlarla bağımlıdırÇocuğunu öldürdüğünü bildiğimiz kimsenin resmine baktığımızda onun gerçekten cani suratlı olduğunu söyler,bilmezsek böyle bir şeyi aklımıza bile getirmeyizHatta aynı insanın bir haksızlığa kurban gittiğini söyleyecek olsalar,bu defa da ona acır,yüzünde bir masumiyet aramaya başlar ve buluruz daDeğerlendirmemiz bize verilen bilgiye dayanır ve bu bilgi kimilerinde önyargısal durumlara neden olabilir Yine bir çoğu marksizmi bir marksist olarak eleştirirken ve marksizmin de eleştirilmesi gerektiğini,Marx'ın bile herşeyden önce bir eleştirici olduğunu söyler ve bu eleştirici kafa yapısıyla marksizmi oluşturduğunu savunurken bir başka marksist marksizmi ''yanılmaz kavramlar bütünü'' olarak görür,diğerlerini revizyonistlikle ve hatta marksizme ihanetle suçlayabilir ve her iki tarafta kendilerinin doğru yolda olduklarını kendilerince ispatlayabilirlerO halde neye göre konuyor ya da benimseniyor bu varsayımlar?Herhalde herkes zekasına,kültürüne,kaabiliyetlerine,duygu ve çıkarlarına göre benimsiyor bunları,ya da bu faktörlerin mıknatıs gibicesine çektikleri varsayımlar tercih ediliyor Eleştiri,eleştiri olsun diye yapılmaz şüphesizEğer böyle olursa da en çok bu tutumun eleştirilmesi gerekirdiBu,bilgiçlikten,hatta cahillik ve ukalalıktan başka birşey olmazPeşin yargılarla yapılan eleştiriler,esas anlamıyla eleştirme olma özelliğinde bile mahrumdurMenfaatime öyle uygun geldiği için öyle eleştiriyorsam bu da bir eleştiri olmazKendi tezimi sağlamlaştırma hevesiyle karşı tarafı çürütmeye çalışıyorsam bu hiç olmaz Eleştirme işlemi eleştiriyi yapanın maddi ve manevi özel şartlarından soyutlandığı oranda tutarlılık,geçerlilik ve saygınlık kazanırBu işlem ise tarafsızca yapıldığı ölçüde eleştirme hüviyetini kazanırBu tarafsızlık ise,geçici bir süre için iki dere arasında kalmakla mümkündürBununsa çok zor olduğu belliAncak başarılabildiği takdirde de bir ''zafer'' den söz edilebilirBilmiyorum lafı biraz geveledik mi?Biraz daha açalım B partisini eleştirmek istersek A partisinin destekleyici bir tutum içinde bulunarak yapılamazHer iki partiyi de ''yeniden'' ele almakla mümkün olurAncak mesele bununla da bitmezBuradan sonra sıra,tesbit edeceğimiz kıstası (ölçüye) gelirÖyle ya;hangi açıdan eleştireceğiz?Bu açı eğer hangisinin memlekete daha çok hizmet ettiği açısı ise,bu açıdan yapılan eleştiri her ikisine de aynı insaf ve insafsızlıkla uygulanmalıDeğilse,parti,hesabına memleket menfaatlerini savunmaktan vazgeçmiş oluruz ki bu da farkında olmadan çıkış noktamıza ters düşmek,onunla çelişkiye düşmek olurVe işte subjektif bir eleştiri (tabi buna eleştiri demek doğru olursa) bizi böyle bir tutarsızlığa ve mantıksızlığa sürüklemiş olur Demokratik ya da antidemokratik düşüncelere sahip olabilirizBunlara nasıl ve neden sahip olduğumuzu şimdilik bir kenara bırakarak,her iki düşüncenin eleştirisine girecek olursak,bu her ikisini de,ikisinin ortasından yukarıya çizeceğimiz bir doğrunun herhangi bir noktasından değerlendirmekle mümkün olabilirDeğilse,eleştiriye başlamadan önceki düşüncelerimizle yapılacak bir eleştiri kendi kendimizi aldatmaktan başka birşey olmazŞüphesiz eleştiri demek;herşeyi eleştirmek,dolayısıyla hiç bir düşünceyi onaylamamak demek değildirBöyle birşey mantıken de imkansızdır zaten;istesek de olamaz,zira;insanın her an düşündüğü konu üzerinde,sahip olduğu bir görüş ve kanaat vardırDeğilse,herkezin birbirini ''salt eleştirmesi'' denen bir durum çıkar ki ortaya,bununla da bir yere varılamaz Eleştirmeyi,değerlendirmeyle özdeş tutabilirizDeğerlendirme de herşeyin değerini verme anlamına gelirBu da tam bir adaleti gerektirir ki bu adaletin dağıtımınında hakimin karar verişinden pek farkı yokturÖnüne getirilen davada tarafsız olduğu ölçüde adaletli karar verebilen hakimin durumu bize örnek olabilirO davalardan çok daha büyük davalar olan sosyal,siyasi,kültürel,maddi ve manevi sorunları eleştirirken yapacağımız bir haksızlık bin hakimin yapacağı haksızlığa bedel olabilirEleştiriken,insanların kaderleriyle oynadığımızın bilincinden uzak kalmamalıyızBu bilinç bizi daha titiz ve daha tarafsız eleştiriye sevkedebilirBu bakımdan,meseleye bir hak ve adalet meselesi olarak bakmak da yarar vardırBu hem eleştirinin daha sağlıklı olması bakımından yararlıdır,hem de insanlara yararı bakımındanBöyle bir tutum tarzı,bizi daha sorumlu olmaya zorlarÖnemli olan illada kendi düşündüklerimizin doğru olması değildir ve hatta bu hiç önemli değildirDurmadan kendi düşüncelerimizin doğruluğunu ispatlamaya çalışmak ancak yanlış bir tutum içinde olduğumuzu ispatlarYanlış bir tutumun ise bu arada düşündüklerimize bile bir yararı olamaz
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
|