Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Genel Bilgiler > Hazır Mesajlar & Güzel Sözler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mektuplar, yakilası

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



“ Sen üzülme diye satır aralarına ördüm yokluğunun sancılarını Duyup ağlama diye bir saçak altına sığınıp şimşek gürültülerinde yutkundum sensizliğin çığlıklarını

Yüreğinde bir bahar göremeden, kanayan yaralarımı iyileştirmeden çekip gittin Gitmeliydin, hiçbir zaman dönmeyecek şekilde yüreğimde sana dair ne varsa alıp gittin Gittin diyorum hiçbir zaman yüreğime gelmemiştin sen Evet, bu cümleyi kurmamak için ne savaşlar verdim yüreğimin hücrelerinde bir bilsen Seni üzmemek için acılarımda demlenmiş bu cümleyi hep erteledim dudaklarımdan Yalnızlığında depreşen yaralarımı görme diye kalemi kırdım, ismini anan dudaklarıma kilit vurdum seni üzecek tek bir kelime söylemesin diye Sen varken taze tomurcuklar açan kelimelerim yokluğunda paslansın istedim Sen benim canımdın Sana ve gözyaşlarına kıyamadım işte Sana acı vermemek için yüreğimdeki “ senden ” kaçtım Senin olduğun her yerden uzaklaştım Hayattan, bu satırlardan kısacası her şeyden kaçtım unutmak için değil senin gidişini kendimden gizlemek için Gitmelerini erteledim yüreğimin kıyılarında Bitkisel hayata girmiş varlığını kendi soluğumla yaşatmak istedim Soluğu tükenmiş bir cana “ canımı “ verircesine yokluğuna anlatan kelimelerden kaçtımCanımdan canımı koparıp biraz daha varlığında gülümseyebilmek için kendimi seni hatırlatan kelimelerle avuttum Kendimi “ yalnızlığımla “ aldattım Gidişlerine kaç kuyruklu yalan uydurdum Kaç kez kaçınılmaz bu gerçekle aynalarda yüzleşmekten korktum Hiçbir zaman dillendiremedim senin gidişini hatırlatan kelimelerle Ama yutkunamadım, dudaklarıma kilit vuramadım işte ” Hiçbir zaman yüreğime gelmemiştin sen Gece olup herkes evine döndüğünde anladım senin bir daha dönmeyecek şekilde gittiğini Gittin, hiçbir zaman geri gelmeyecektin…

Varlığındayken her gece aradığın vakitlerde ben hala sen ararsın diye seni bekledim sen kokan köşelerde Seni bekledim hep Seni beklerken karanlıklarla oyalandım biraz Körebe oynadım zamanla Kovalayan yalnızlıktı ben ise sana ve varlığına kaçan oldum Hep yokluğuna ebe oldum bilmediğim oyunlarda Gözyaşlarımı avuç içlerimde saklayıp seni bekledim işte zamanın kör saatlerinde Seni götüren tarihi alnımın ortasında bir mıh gibi çaktım Ve hala gittiğin günde hala bıraktığın yerdeyim…Bir gün gelecekmişsin gibi seni bekliyorum sen kokan köşelerde…

Hatırlar mısın bilmiyorum Senden önceki terk edişlerimi yazdım sana Acılarımı katık yapıp aynı sofrada paylaşmadık mı seninle Hüznün içinde umutsuz kaldığımda “ Pes etmeler bize göre değil, yılmakta öyle Şimdi hadi tut ellerimden Gir hadi yüreğimden içeri böyle hüzünlü olduğun zamanlar Orada cennetten bir köşe var senin için Kuşlar, çiçekler, kelebekler Orada biraz mutluluk doldur yüreğine, huzur doldur Sığınağın olsun orası, sığındığın İçinde akan derede yıkan ve sıyrıl tüm acılarından “ satırları geliyor dilimin ucuna Yüreğim ise her satırında seni arıyor Susup bakakalıyorum senden kalan tek hatıra bu satırlaraHuzur arıyorum gözlerindeki mutluluk ülkelerinin baharlarında Sığınak arıyorum yalnızlığın ayazlarından kaçıp yüreğimi ısıtabileceğim Seni arıyorum lakin yüreğimde bulamıyorum Ruhum gitti derken yüreğim kabullenmiyor gidişine Ruhumla kalbim arasında tek başıma kaldım Gittin mi yoksa giden sadece mevsimler miydi bilemiyorum Bildiğim tek bir şey var ; yalnızlığında yetim, karanlıklarda sensiz kaldım…

Bu satırları yazarken annem ile kız kardeşim yan odada ben ise sessizce gözyaşlarımla sana akıyordum senin sırtınmış gibi yokluğunu hatırlatan duvarlara yaslanarak Hiçbir zaman gelmeyecek olsan da imkânsızlığına bırakıyordum fakir kelimelerimi Ağlıyordum, sesimi kimseler duymasın diye ağzımı ellerimle kapatıp ağlıyordum Yüreğim gözyaşlarını giyinip sana ve yalnızlığa akıyordu kirpiklerimden Biliyorum ki bu gözyaşlarım senin için Kirpiklerimden akan her gözyaşına bir dua ekledim canım “ Benim her ıslak gözyaşım sana umut dolu bir gülücük olarak dönsün “ duasını dudaklarıma ilmekleyip sana bıraktım ıslak gözyaşlarımıVe mektubu okurken ağlarsan dokunma gözyaşlarına, bırak aksın yüreğin satırlara, toprağa Aksın ki ; susuz kalmış ceylanlar gözyaşlarınla beslensin

Sen bu satırları okurken ben tek hayalimiz olan kızımıza “ sonbahar mektupları “ yazıyor olacağım Gittiğin günün tarihini kaderime mühürleyip yalnızlığın demli çayından sensizliğini yudumlayacağım Seni anacağım yıldızların karanlıklarla dansını izlerken Ve yağmur yağarken yüreğine dokunacağım usulca Bir gün kavuşmamızın ahiretin güneşinde olacağını düşünerek ismini anacağım imkânsızlığın kör saatlerinde Elinde yıldızlar, yüreğinde beni alarak gelmeyecek olsan da her zamanki gibi gecenin en dar vaktinde seni bekliyor olacağım

Her kelimem yalnızlığa tutsak

Her gülüşüm sana uzak

Yüreğimle yüreğine dokunsam,

Gülüşün düşer haramın avuçlarına

Gözyaşlarımı yüzüne bıraksam,

İmkânsızlık düşer hasret paydalarımıza

Güneşler kurutmaz ıslak kirpiklerimizi

Şarkılar avutmaz ikimizi de

Gün gelir,

Gözlerimizden akan

Yaş olur ayrılığımız

Gün gelir,

Yüreğimizi yakan

Yangın olur yalnızlığımız

Gün gelir,

Yoklukta yüreğimizi dayandığımız sırt,

Uçurumlarda tutunduğumuz bir dal olur

İmkânsızlığımız

Ve bir gün Cennetin köşelerinde

Sarıldığımız gül kokulu bir sevda olur

Islak gözyaşlarımız…

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Satırlarımı son kez yüreğine eğip sana yazıyorum Yoksun işte Cümlelerim bile değişti sensizliğin vurgun saatlerinde Herşey anlamsız, herşey kapkaranlık Seninle gülümseyen satırlarım bak şimdi yokluğunda karamsarılığa büründü "Hayatımın hiç bir karesinde sevgi olmamıştı Sevgi zannetmiştim yalanları, umut zannetmiştim karanlıkları Hep severken terkedildim, hep gülümserken acıya yenildim Belki de sevilmeyi haketmedim ben Belki de hiçbir zaman sevginin sofrasında gülüşlerimle nefes alamayacağım"

Sensizliğin vurduğu dalgaların arasında ılık nefesini bekliyorum Telefonlarım hala sessiz, yüreğim ise sensiz Bıraktığın yerdeyim çok mu senden istediklerim ? çok mu seni uzaklarda bekleyip bir yudum nefesini beklemelerim çok mu ? Haklısın Ben sevgiyi hiç haketmedimHiçbir zaman da haketmeyeceğim

Şimdi bu yazıyı okuyupta çok karamsarsın deme bana Sensizlikte çektiğim acıları bilemezsin Sanma senin yokluğundan kanayan yaralarımın sancı değil çektiklerim Dört duvar yalnızlığı arasında nefes alan yüreğimin çığlıklarıdır hissediklerim Hani senin düşlerinde gökyüzüne kanatlanmayı öğretecektin bana ? Hani gözlerimin renginden gökyüzünü " mutluluğa " boyamayı öğretecektin ? Şimdi yalnızlığa demlenmiş yokluğunla başbaşayım Sevgiyi haketmeyen yüreğimle sesinden gelecek ılık rüzgarları bekliyorum odamda Yokluğun kanıyor içimde, yetimliğin ağlıyor gözbebeklerimde

Birkaç gün sonra doğum günüm Haklısın dünyanın en mutlu insanı benim Yanılıyorsun, dört duvar yalnızlığında üşüyorum Artık dışarıya bile çıkmıyor Herşey seni hatırlatıyor Dört duvar yalnızlığında yokluğunu soluyorum çok mu istediklerim senden ? çok mu sana dair beklentilerim?

Düşlerinde ellerini tutmaktan öte ne istedim senden Karanlıklarıma bir avuç güneşinle gelmeni, gecenin avuçlarında uyumaktansa avuç içlerinin arasına kıvrılıp bir cocuk gibi senin yanında gülümsemeyi istedim hep Gelmeyeceğini bile bile bir yudum sevgini diledim çok mu istediklerim ? Artık kelimeler anlamsız, çaresizliğim ise yapayalnız Şimdi beni bıraktığın yerde hala seni bekliyorum çok şey istemiyorum senden Yüreğime yüreğinle dokunmak, ılık nefesinden düşüp gülüşlerinden avuçlarına yuvarlanmakSadece gözlerinde demlenmiş umutları sesinden duymak, kirpiklerinde ıslanmış gözyaşlarınla kanayan yokluğunu yıkamak Söyle hadi senden istediklerim çok mu sevgili ?

Senden hiçbir zaman yollarıma serilecek bir ömür istemedim Ya da duygularıma sunulacak bir beden diledim senden Asla senin yüreğinde bir yudum sevgi damlası istedim Dilinde ıslanan bir kelime, iki dudağından havaya kanatlanmış bir nefes olmayı diledim ben Biliyorum hiçbir zaman ellerimiz birbirini tutmayacak Yüreklerimiz hep hasretin avuçlarında " imkansızlığı " yaşayacak Lakin karanlıkların içindeyim Ne olur nefesinden bir yudum " hayat "yolla Seni soluyayım havayı solur gibi Zifiri gecenin içinde kaybolmak üzereyim Yokluğun kanarken ne olur bir avuç güneşinle karanlıklarıma gel Karanlıkların içinde sonbaharda solan bir yaprak gibi düşmek istemiyorum kuru toprağa Anla sevgili; gözlerinde saklı aydınlığına ihtiyacım var benim

Eğer gelmeyeceksen sevgili ; bırak tövbeleri yarım kalmış günahlarını ser bedenime Sevgiyi haketmeyen kalbim bari bir işe yarayıp küllerimden yalnızlık gülleri yeşersin yalnızlığın gölgelerinde Bir yudum sevginle düşlerime gelmeyeceksen; bırak ta sensizliğin içinde avuç içlerinden kanatlanayım sonsuzluğun satırlarına Bir avuç güneşinle karanlıklarımı ezmeyeceksen; bırak dilinde ıslanacak son dua, gözbebeklerinde akan son damla olup toprağa ben sarılayım Ben ellerimi uzattım yüreğine; nefesinden ya yokluğunu yolla yalnızlığa sarılayım ya da gözlerini yolla delice yüreğine soluyayım

" Karanlıklarıma yokluğunun hançerinin düşmesine izin verme; gözlerinde saklı bir avuç güneşle gel yalnızlığın gölgelerine "

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Yokluğun kanarken ne olur bir avuç güneşinle karanlıklarıma gel Karanlıkların içinde sonbaharda solan bir yaprak gibi düşmek istemiyorum kuru toprağa Anla sevgili; gözlerinde saklı aydınlığına ihtiyacım var benim


Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Keşke sesimi kanatlandırmak ve mırıltılarımı şarkılara döndürmek için burada olsaydın Yine de "yabancılar" arasındayken görünmez bir "dostum" beni dinleyip tatlılık ve duyarlılıkla gülümsediğini bilerek konuşacağım"

"Sana karşı taşmalarım - ne demek bu? Bütün bunlarla ne demek istediğimi gerçekten bilmiyorum Ama senin sevdiğim olduğunu ve sevgiye saygı duyduğumu biliyorum Şunu tamamen bilerek söylüyorum ki, aşk en azından büyüktür Aşkın eşlik ettiği yoksulluk ve sıkıntılar sevgisiz zengilikten çok daha iyidir Bu düşünceleri sana itiraf etmeye nasıl cesaret edebiliyorum? Böyle yaparak onları yitiriyorum yine de bunu yapmaya cesaret ediyorum Tanrı'ya şükürler olsun ki bunları söylemeyip yazıyorum, çünkü şu anda burada olsan, hemen geri çekilip uzunca bir süre senden kaçarım ve söylediklerimi unutuncaya kadar da beni görmene izin vermem Güneş ufukta kayboldu, harika şekilli güzel bulutların arasından parlak tek bir yıldız belirdi, Venüs, Aşk Tanrıçası Bu yıldızda bizim gibi aşk ve arzuyla dolu insanlar mı oturur acaba? Acaba Venüs de benim gibimi ve kendi Cibran'ı mı var -kendi uzakta ama aslında çok yakında olan güzel varlık- ve acaba o da şu anda, ufukta titreyen alacakaranlıkta, alacakaranlığı karanlığın izleyeceğini ve karanlığı ışığın izleyeceğini ve günü gecenin izleyeceğini ve geceyi günün izleyeceğini ve sevdiğini görmeden önce bunun defalarca tekrarlanacağını bilerek ona mektup mu yazıyor? Ve böylece alacakaranlığın ve gecenin bütün yanlızlığı hiç sezdirmeden ona yanaşıyor O zaman o anda elindeki kalemi alacak ve karanlıktan, bir adım kalkanına sığınacak: Cibran

Bazen uzakta olan bir dost, yakında elinizin altında olan bir arkadaştan daha iyidir

Her ruhun bir mevsimi vardır Ruhun kışı ne baharı gibidir ne de yazı sonbaharı gibi

Benliğin tüm özellikleri içinde karamsarlıktan daha kötüsü yok Hayatta hiçbir şey kişinin kendisine "sen yenildin" demesinden daha zor bir şey olamaz

karamsarlık sesi olmayan, sessiz bir histir

Halil Cibran/ Aşk Mektupları Ktabından alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Eline yüreğine sağlık Defne Bu da çok güzel
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Ve sen kadınım

Biricik gül kokulu yarim

Sen hiç çıkmadın aklımdan yine bu hafta

çok güzel düşlerde ağırladım seni

Birlikte harika yolculuklara çıktık gökyüzünde,

inan bir an aklımdan çıkmıyorsun

Her kadının gözlerinde senin bakışlarını arıyorum,

sıcaklığını yokluyorum anlamsız bakışlarda,

seninle görüşmeyeli çok oldu biliyorum,

ama üzülmüyorum uzaklığına

Nasılsa her an yanımdasın,

nereye baksam orada bir çift bakış beni bekliyor

Yokluğunu çekmiyorum yani,

senin de beni böyle düşündüğünü hissediyorum

Güzelim benim, eminim ki,

aynı duygularla çarpıyor kalplerimiz

Ah güzelim, doya doya öpüyorum hayalini

Mahmut Kuru

(Sevgiliye son mektup)

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Beni dilenci yapmaKapinda ask dilendirme banaYillardir bekledigim sicak bir yuva hasretimi,minik bir bebek özlemimi ve nice zamandir kafamda kurdugum mutluluk hayallerimi kursagimda koymaBahsettigim degerler benim nazarimda mukaddes ve ugrunda canimi seve seve feda edebilecegim mefhumlarGerekirse basimi esigine koyar beklerim,aksamdan sabaha sabahtan aksama beklerimNeyi bekledigimi bilmeden beklerim,yalniz senin bu yaptigin,bana reva gördügün tarif ve izah edilemez,bambaska birsey

Sana herseyimi anlattim,kendimi anlattim;hayallerimi,özlemlerimi,arzularimi ve gelecekle ilgili düslerimi anlattimBeni sadece dinledin,sesssizce ve sükunetle dinledinDinlemen bile inan zevk verdi bana,ancak artik bir ses verBak gecenin koyu karanliginda ciplak ellerimle soguk duvara vurdugumda bile ses geliyor,oysa senden -tik- bile yokBeni anladigini söylüyorsun aslinda anlamiyorsunBeni istedigini söylüyorsun ancak beni istemiyorsun ve beni bekledigini söylüyordun fakat bekledigin ben degilim biliyorum

Ne istiyorsun benden?Bir ömür boyu kapinda kapikulu olup beklememi mi? Susuz ve isiksiz kalmis bir gül gibi kendi kösesinde kurutmak mi?Beni nefsimle basbasa birakip imtihan etmek mi? Bana daha fazla aci ve izdirap cektirmek mi?

Ben zaten aci ve izdirabi günbegün,anbean cekiyorumNefsimle günde 70 degil,170 kere yaka-paca oluyorumYalnizlik ve kimsesizligin azabini iliklerime kadar yasiyorum zaten

Isigimi kaybettimÖnümde ve odamda isik yokGeceleri sadece ay isiginin vurdugu dagin ciplak yamaclari haric,dev dalgalariyla okyanuslar,sik agaclariyla ormanlar ve denizlerin diplerindeki yosunlu kuytu köseler karanlik,benim odam da öyle

Baslangicta korkardim,cekinirdim karanliktan, ama alistim sonraKaranligin dinlendirici özelligini yasayinca alistimOnun ölümden bir parca oldugunu anlayinca alistim ve senden ses-soluk gelmeyince alistim

Isteseydin seninle ask oyunu bile oynardim ama amacim bu degildi biliyorsunOysa oyunun bile bir takim kurallari vardir degil mi? Hele cocuklar bu kurallari en güzel sekilde bilirler ve ellerinden geldigince adaletle kurallara riayet ederlerIclerinden bir tanesi oyun bozanlik yapmaya bir görsün hemen ikaz ederler mizikcilikla suclayip oyun harici birakirlar

Varligimin bilincine erdigim ve kalbime atesin düstügü andan beridir kapinda beklerim bilirsinSimdi senin bu oyun bozanligina,bu mizikciligina ben ne diyeyim

Birde beni suclamissinÜzerimde haklari,emekleri olan insanlari aleyhime kiskirtmissinHer borc ödenir ama vefa borcu asla ödenmezBenim o insanlara vefa borcum vardi biliyor musun? Bana heryer yaban,herkes yabanci ve gidecegim bir yer yok iken, cikar giderdim yanlarinaYemeklerini yer,sohbetlerini dinler,dertlesir, ruhen rahatlardimSayende o kapida yüzüme kapandi biliyor musun?

Sana kizmak mi? asla!!! Ben kendime kiziyorumSana aldandigima kiziyorum,cesaretsizligime kiziyorumGerci sende bir sebebsinSebebler ardindaki hakiki Müsebbibi-l Esbabi göremedim ona kiziyorumEllerimi ve kalbimi Ona degil sana actim buna yanarim,hata etmisimZaten dertlerimin budur sebebi

Ne mi yapacagim?Önce eski defterleri kapatacagim ve yine eski ben yani kendim olacagimIcimde kaybettigim gücü arayacagim ve önüme bakacagimKimbilir belki kader ve hayat bir bukelamun derisinden bile daha degiskendir

İsa Avcı

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



Kendimle savaşım ve duygularımla verdiğim o sayılı mücadele Sanırım bu gece sona erdi

Ve ben ilk defa demir kapıların ardında gizli güneşimin senin yüreğine doğmasına izin verdim

Hiç böyle olmamıştım ben bilmem, belki de olmuştum

Gökyüzünü izledim bütün gün Ve ağaçları ve kuşları ve seni

Öyle huzur dolu ve öyle mutluydum ki, içimde taşıdığım ve

ağır diye nitelendirdiğim bu sonsuz sevginin aslında beni

yenileyen tek duygu olduğunu farkettim her tebessümde

Çünkü, gözlerimde senin derinliğin, ellerimde senin sıcaklığın

ve ruhumdaki varlığınla beni sen, sadece sen yaşatıyordun

Ve artık ağır gelmiyordu bu aşk bana Özümdeydi ve bir parçamdı

tıpkı senin gibi Aşık olmaktan utanmadım bu gece

Eskiden hafif derdim bu yüce duyguya, sadece hafif

Belkide gereksiz bulurdum, bilmiyorum

Kalpte derin, koparması zor ve sürekli içerilere işleyen korkunç

bir yara olduğunu düşünürdüm aşkın Belki de doğru Yaraydı

Ama gelişimini izlediğin ve kendi ellerinle iyileştirdiğin bir yaraydı bu

Şimdi, kalbimdeki yaranın acısı, o yürek yanması daha da büyüyor

Bu çektiğim acı, sana olan sevgimi yüceltiyor, sonsuzlaştırıyor adeta

Bilmezdim duyguların en yücesini bu derde düşmeden önce ve

hissetmezdim hiçbir insanı böyle yüreğimde seni sevmeden önce

Bu gece odamın duvarları haykırdı bana,

"Aptal! Bunun adı aşk" diye

Ve susturamadım kalbimin çığlıklarını Derken gözyaşlarım

ve hıçkırıklarım bozdu gecenin bütün o güzelim sessizliğini

ve uyandırdı beni tatlı rüyamdan

Sen rüya idin, ben rüya idim ve yaşam koskocaman bir rüya

idi yalnızca Beni sana bağlayansa gördüğüm rüyanın

en büyülü, en şehvetli anıydı sadece

Biliyorum, sen beni hiç tanıyamayacaksın Belki, hiçbir zaman

cesaretimi toplayıp konuşamayacağım seninle;

Ama senin o büyülü sevginle yaşayacağım

Kimbilir Belki de bir gün, bir yerde görüşmek ümidiyle

Sonsuz Sevgiyle Kal

Sevgiyi yüreğinden hiç ama hiç eksik etme

Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



çok güzellll emeğine sağlııkk
Alıntı Yaparak Cevapla

Yakilası Mektuplar

Eski 10-11-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yakilası Mektuplar



bencede emegine saglık
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.