|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
anlatım, detaylı, efendimizin, hayatı, peygamber |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#16 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)Güruh, önce şaşırdı sonrra gazaba geldiler ![]() ![]() -İşte bu da Muhammed'in ayrı bir sihri! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlığın en metin ve en sabırlısı, şu bir çift sözden gayri hiç bir şey demediler: -Ey kureyşliler siz bana vuruyorsunuz ama; ben sizin peygamberinizim! Bunak yaşta bir putperest, ucu sivri demirli bir değneği sevgili Peygamberimiz'in mübarek karnına saplamak üzereydi ki ihtiyarın "kütt" diye eli kırıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamza!! ![]() Namlı bir insan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ey Hamza; sen benimle uğraşıyorsun ama üzerime çevirdiğin o oku şu anda yeğenini öldürmek isteyenlere çeksen herhalde daha hayırlı bir iş yaparsın! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avcı ise başına gelenden ürkmüş halde karışık bir kafa ile evine döndü ![]() ![]() ![]() -Hayırdır; niçin ağlıyorsun? -Hiç sorma! ![]() ![]() ![]() Hamza'nın tüyleri diken diken oldu ![]() ![]() -Ebu Talib neredeydi? -Hayvanları kırlara götürmüştü ![]() -Ya Ebu Lehep! -O mu? Ah o, ah o! "Öldürün şu yalancı sihirbazı" diyerek saldırganları kırıştırıyordu ![]() -Peki Abbas'a n'oldu? -Ellerinden kurtarmak için haylı uğraştı ama ![]() ![]() ![]() Hamza, yemeği bir kenara iterek öfkesinden hüngür hüngür ağlamaya başladı ![]() -O'nun intikamını almadıktan sonra yiyip içmek bana haram olsun! Diyerek acele zırhını giydi, kılıcını kuşandı, atına atladı ve yayı elinde olduğu halde bir yel gibi Safa Tepe'sini buldu ![]() ![]() ![]() ![]() -Eğer, dediler, önce gelip bizi selamlar sonra tavafa giderse korkacak bir şey yok ![]() ![]() ![]() ![]() Hamza, yanlarından hışımla geçerek tavafını yaptı ve az sonra çakmak gözler ve dağ gibi bir heybetle önlerine dikildi ![]() -İnsafsızlar sizi! Vallahi o sırada burada olsaydım hepinizi gebertirdim!!! Muhammed'i kim dövdü? Şeytan zekalı Ebu Cehil, hemen lafın önüne geçti: -Ben! Hamza derhal atını O'na doğru sürerek elindeki yayı baş kafirin kafasına indirirken bir taraftan da: -Böyle müstesna bir insana yaptıklarınızdan hiç mi utanmıyorsunuz? Sizi alçak reziller sizi ![]() ![]() ![]() Kimse bir şey diyemiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ses-soluk çıkmayınca Hamza, tekrar atını mahzumladı ![]() ![]() ![]() -Esselamü aleyke sevgili yeğenim! Peygamberimiz, selamı aldıktan sonra hüzünle konuştular: -Bu şahıs terket ki kimsesizdir ![]() ![]() Mukaddes insan, böylece amcasına sitem ediyordu ![]() Hamza teselli etmek için: -Üzülme! Sana zulmeden Ebu Cehil'in başını bir kaç yerinden yardım, düşmanlarını sindirdim ![]() ![]() -Beni Hak Peygamber olarak gönderen Allah için söylüyorum ki kılıcınla bütün müşrikleri katletsen; vücudun da baştan aşağı kana bulanmış olsa kelime-i şahadet getirmedikçe bu yaptıkların Allah indinde hiç makbul olmaz ![]() Hamza, duyduklarından irkilmiş olarak ve biraz da müdafaa kabilinden: -Müsterih ol ![]() ![]() -Amca! Sen iman etmedikçe ben müsterih olamam ![]() ![]() Hamza onun yanına otururken lafı değiştirdi: -Kureyş arasında bir söz dolaşıyor ![]() ![]() -Hiç kimseden ![]() ![]() ![]() ![]() -Biraz okusan ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, sallallahü aleyhi ve sellem, Ha-Mim suresinin başından bir kaç ayet okudular ![]() ![]() ![]() -Efendimiz sustuklarında Hamza: -Buradan anlaşılıyor ki, senin Rabbin "La ilahe illallah" diyenleri affediyor; doğru anlamış mıyım? -Evet ![]() -Galiba bunu söyleyenlerin pişmanlıklarını da kabul ediyor? -Doğru ![]() -"La ilahe illallah" demiyenlerse büyük azaplarla korkutuluyor ![]() ![]() ![]() Evet ![]() -Bir miktar da diğer ayetlerden okur musun? Peygamberimiz, biraz da Taha Suresi'nden okumaya başladılar ![]() -Bizim Mekke'de binbeşyüz putumuz var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ta kendisi ![]() -Bu gece bir düşüneyim yarın gelip iman ederim ![]() ![]() ![]() ![]() Amcasının Müslüman olma vaadi Server-i alemi sevindirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hamza'nın oradan ayrılmasından hemen sonra, Sevgili Peygamberimiz'e dört melek geldi ![]() ![]() ![]() -Ben, dede birincisi, denizler meleğiyim ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz: -La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim, dediler ![]() ![]() ![]() İkinci melek söz aldı: -Ben rüzgar ve fırtına meleğiyim ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz aynı sözü tekrarladılar: -La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ![]() Üçüncüsü: -Ya Resulallah! Ben Güneş meleğiyim ![]() ![]() -La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ![]() Sonuncu melek: -Ben Dağların meleğiyim ![]() ![]() ![]() ![]() Mübarek dudaklarda hep değişmez karşılık: -La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ![]() -Ey melekler! Siz benim ricamı kırmazsınız değil mi? -Elbette ya Resulallah! -Gelin öyleyse ben dua edeyim siz de "amin" deyin ![]() Ve mübarek ellerini semaya açarak yalvarmaya başladılar ![]() -Ya Rabbi! Üzerimden azabı kaldır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Melekler hayret içindeler: -Amin, amin, amin, amin ![]() ![]() ![]() Diyerek Hatemül Enbiyadaki üstün ve güzel ahlaka hayret ve hayranlıklarını gizleyemediler ![]() -Hak teala hazretleri, beni alemlere rahmet olarak gönderdi ![]() ![]() Melekler sevinerekk ayrıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimizin nnur kaynağı kalbleri o gece hep amcası Hamza'nın Müslüman olması için dua ile meşgul oldu ![]() Peygamber duası, kalbden kalbe aksediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Hatırlayacağın gibi aramızda bir ahd vaki oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Doğru ![]() Peygamberler peygamberi Rahman suresinin başından bir mikdar okumuşlardı ki amcası durdurdu ![]() -Yeter! En ufak şüphe ve tereddüdüm kalmadı ![]() ![]() ![]() ![]() Evet, beyaz köpüklü o dalgalı denizin gel-gitleri bitti; Hamza müslüman oldu ve Hazret-i Hamza oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu büyük insanın islam saflarına iltihakı, küfrün cesaretini kırdı ![]() ![]() Yarınlar, iman ehline tebessüme hazırlanmakta ![]() 40 ![]() ![]() ![]() BENİ BİLEN BİLİR ![]() BİLMİYEN BİLSİN Kİ ÖMER İBNİ'L HATTABIM ! Hazret-i Ömer radıyallahü anh Kureyş, Hazret-i Hamza radıyallahü anh'ın müslüman olma şokunu henüz atlatmış değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer, Kureyş'in şöhretli isimlerinden ![]() İri yarı, heybetli görünüşü, kızıl gür saçlı, sık sakallı bir insan ![]() Tehlikeleri hiçe sayan bir tabiatı var ![]() ![]() ![]() ![]() O'nu Kabe yolunda görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hayır! Ömer, yanılıyor ![]() ![]() ![]() Bir dağ gibi yolları doldura doldura yürüyen Hattaboğlu'nun Kabe'ye vardığı esnada Resul-i Ekrem, oradaydı ve Elhakka Suresi'ni okuyordu ![]() ![]() ![]() Niçin şair? Çünkü, Ömer İbni'l Hattab'ın o anki mantığına göre; "Bu kadar güzel cümleleri ancak bir şair kurabilir ![]() ![]() ![]() "-Muhakkak ki, O Kur'an, Allah katında çok şerefli bir Resulün (Cebrail'in) sözüdür ![]() ![]() Ömer, hayretler içinde kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() -"O, bir kahin kelamı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer; o heybetli adam, işittikleriyle alt-üst olmuş ve kalbinin şuracığı yumuşayıvermişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#17 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)Hakikaten, Sevgili Peygamberimiz "Ya Ali ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Peygamber, o gece meçhul bir yerde saklandıktan sonra ertesi gün ıssız bir ânda sevgili arkadaşının evine doğru geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Birisi Hazreti Ebu Bekr'e haber veriyor: -Ebûl Kasım size geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Bekr, radıyallahü anh, hayrette kalıyor ve mırıldanıyor; -Sevdiklerim yoluna feda olsun; acaba niçin bu öğlen vaktinde teşrif buyuruyorlar ![]() Zira; Efendimizin âdetleri, Ebu Bekr'in evine sabah veya akşam uğramak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazreti Ebu Bekr, kapıya fırlıyor: -Buyur ey Allahın Resulü ![]() ![]() ![]() -Yabancı kimse var mı? -Hayır ya Resulallah ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçeri girdiler ![]() Fahri kâinat apaydınlık bir ifade ile müjdeyi bildirdiler: -Rabbimden haber geldi; hicret edeceğim ![]() Sâdık dost, heyecanlandı; -Ayağının tozları başıma tac, gözüme sürme olsun ey Allah'ın Sevgilisi,ben; bana da izin var mı? Tebessüm buyurarak yumuşacık cevaplandırdılar: -Evet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ebu Bekr-i Sıddık sevinç ve heyecandan ağladı ve: -Ya Resulallah, develer hazır, dedi ![]() ![]() Peygamberimiz: -Bana ait olmayan deveye binmem ![]() ![]() ![]() Hicretin bütün nimetlerine kavuşmak için kendilerini taşıyacak bineğin parasını vermek istiyorlardı ![]() -Bedelini kabul etmeni rica edeceğim ![]() ![]() Tam teslimiyet sahibi büyük insan ne diyebilir?: -Nasıl emrederseniz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evi bir ânda bir heyecandır doldurdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Peygamber, o gece meçhul bir yerde saklandıktan sonra ertesi gün ıssız birânda sevgili arkadaşının evine doğru geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Bilahare Hazreti Ebu Bekr'in çobanı Âmr bin Fehr'e güneş çekilince sürüyü otlatarak Sevr'e doğru getirmesi tenbih edildi ki koyunların sütünden yararlanalar ![]() Ebu Bekr'in oğlu Abdullah'ın vazifesi ise bilgi toplamak ![]() ![]() Bütün bu tedbirlerden başka Hazreti Ebu Bekr, yanına beşbin dirhem de para aldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gözü dönmüş kâfirler, Peygamber Efendimiz yerine Hazreti Ali'yi bulunca her tarafı didik didik aramaya başladılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu korkunun sevki ile girip çıkmadıkları yer kalmadı ![]() ![]() -Ya Eba Bekr! Ya Eba Bekr! Peygamberin nerede? Ya Eba Bekr Peygamberin nerede? Sese Esma, radıyallahü anha, geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Efendim? Müşrikler, Eba Ber efendimizi bulacakları zannı ile gelmişler; başka bir sürpizle sarşılaşıyorlardı ![]() ![]() -Baban nerede? Sualin üzerinden kurşun gibi ağır bir-iki saniye geçti: -Bilmiyorum ![]() der demez Esmacığın gül yüzüne şiddetli bir tokat ve sert tokatın sarsması ile küpesi yere uçtu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Vaziyet anlaşılmıştı ![]() ![]() ![]() -Ya Eba Kürz ![]() Diğeri lafı kaptı ![]() -İstikbal iyi görünmüyor ![]() ![]() Üçüncü müşrik diş gıcırdattı: -Ne getirmesi! Gördüğümüz yerde işlerini bitireceğiz ![]() Ebu Kürz, kafasından boca edilen bu haberlerle aptallaşmıştı ![]() ![]() Azgın bir müşrik, hançeresini yırtarcasına Ebu Kürz'e bağırdı: -Bre ahmak ne duruyorsun kımıldasana! -He, he, hemen ![]() ![]() ![]() ![]() Sevr mağarasına yaklaştıklarında Peygamberimizin nalini parçalanmış mubarek ayağı kanıyordu ![]() ![]() Ay, her tarafı gündüz gibi aydınlatıyordu ![]() Aziz dost, Efendimizden müsaade rica ederek mağaraya önce kendisi girdi ![]() ![]() Mağaranın içinde her hangi bir haşerat görünmemekle beraber duvarlarda yılan delikleri vardı ![]() ![]() ![]() Bu son deliği de ayak tabanı ile kapattıktan sonra Resulullahı içeriye davet etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Yılan dedi, Hazreti Ebu Bekr, ayağımı yılan soktu ya Resulallah ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, yaraya mubarek tükrüklerinden birazcık sürdüler; acı derhal dindi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu esnada Ebu Kürz ve peşindeki müşrik gurubu Sevr'e çıkan izleri tesbit etmiş geliyorlardı ![]() ![]() ![]() -Ey Ebu Kürz nerde kaldı senin hünerin? Hâlâ bulamadık ![]() -Yanılıyor olmayasın ![]() -Şüpheniz mi var? -Eminsin yani ![]() -Evet, eminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke müşrikleri, Resulullah'la arkadaşı Ebu Bekr'in saklandıkaları Sevr mağarasına tehlikeli şekilde yaklaşırken Vahiy Meleği Cebrail aleyhisselam, Allahü Teâlâ'ya bir dileğini sundu: -Ya İlâhî ![]() ![]() ![]() Rabbimizden nida geldi ki: -Ya Cebrail! Saklamak/settarlık bana mahsusdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mağara ağzına gelen bir örümcek, çok kısa bir zamanda kapıyı ağları ile tamamen örttü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -İşte aradıklarınız bu mağarada olmalı ![]() ![]() -Aferin Ebu Kürz ![]() ![]() ![]() -Canım ne yapayım ![]() ![]() ![]() ![]() Sesler yaklaşıyordu ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#18 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)İkinin ikincisi çok üzüldü ve göz yaşlarını zaptedemez oldu ![]() -Niçin ağlıyorsun kardeşim? -Ya Resulallah, korkum kendim için değil ![]() ![]() ![]() Efendimiz Sıddık'ı tesseli buyurdular ![]() -Hayır, üzülme ![]() ![]() -İşte mağaranın ağzına dayandılar; eğilseler bizi görecekler ![]() ![]() ![]() En kritik ân ![]() ![]() ![]() -Üçüncüsü Allah olan iki dosta kimse zarar veremez ![]() ![]() Ebu Kürz Bin Alkame, şaşkın ve neş'esi kaçmış halde konuşuyor: -İzler buraya kadar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ee, belki içerdelir ![]() ![]() ![]() Ümeyye bin Halef,cevap verdi: -Dediğin söze bak! Güvercin, biz yaklaşırken uçtu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Hadi hadi! Bırakın şimdi ağı, kuşu, yumurtayı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Neyim ya? -Adam olsan izlerini bulurdun ![]() -Ne yapayım? İzler buraya kadar ![]() ![]() ![]() -Kolundan tutarsam aşağı fırlatırım seni Ebu Kürz sus bari ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayaklarının altında yuvarlanan taşlarla birlikte çekip gittiler ![]() ![]() ![]() Kâfirlerin bütün ümidleri kırılsın ve aramaktan vazgeçsinler diye mağarada üç gün üç gece kaldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve iki seçilmişin ikincisine Efendimizin ince İslâmi bilgileri talim ettirmeleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mağaradan sağ salim çıkabilecekleri kanaati hasıl olunca, Efendimizin talimatı ile amir Bin Fuhre ve Abdullah bin Üreyket develeri getirdiler ![]() ![]() ![]() ![]() Mekke kapır kıpır ![]() ![]() -Hiç bir yerde bulamamışlar ![]() -Hayret ![]() ![]() ![]() -Herhalde Muhammedin sihirlerinden biridir ![]() ![]() -Ebu Kürz bin Alkame de bulamadğına göre; başka izahı olamaz ![]() -Ebu Kürz tazı gibidir ![]() ![]() -Bu yüzden bizimkiler bayağı tartaklamışlar ![]() -Eh ne yaparsın ![]() ![]() -Evet o; hâlâ mağrur ![]() ![]() ![]() -Merhaba, kolay gelsin ![]() ![]() ![]() -Buyur ya eba Cehil, şöyle gel ![]() ![]() ![]() -Ağzımızda tad mı kaldı ki şenlik olsun ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi de bulunamıyor ![]() ![]() -Çok eminsin ![]() -Çünkü bugün yeni bir karar aldık ![]() ![]() -Ooo, büyük servet ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Muhterem ve muhteşem yolcular, gece boyunca dağ yolundan gittiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi, çocukluk, gençlik, olgunluk yıllarının geçtiği; bin türlü hatıranın yetiştiği bir vatan arkada bırakılarak yeni ufuklara, yeni yurdlara doğru gidiyorlardı ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, Mekke, iştiyakı ile derinden bir "ah" çektiler ![]() -Ey Mekke! Vallahi sen, Allahü teâlânın yarattığı yerlerin en hayırlısı; indi ilahide en sevgili şehirsin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cebrail aleyhisselam geldi ![]() ![]() ![]() -Ya Resulallah Mekke'yi mi özledin? -Evet ![]() ![]() Vahiy Meleği, Mekke'nin İslâm orduları tarafından fethedileceğine dair Kasas Suresi seksenbeşinci ayeti kerimesini müjdeleyerek Resulullah'ın mahzun gönlüne serin sulan serpti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kudeyd'e vardıklarında erzakları tükenmişti ![]() -Ya Üreyket! Yiyeceğimiz, içeceğimiz kalmadı ![]() ![]() -Evet, hemen önümüzde sayılır ![]() -Kapısında da bir ihtiyar hatun görünüyor ![]() -Ha o mu? O'na Ümmü Mabed derler ![]() -Sor bakalım! Et, hurma içecek ne varmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Peki, hemen geliyorum; diyen Üreyket devesi ile ileri atıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ana, merhaba! -O, Üreyket yine mi sen? Buraları su yolu yaptın bakıyorum ![]() -Ee, ne yaparsın ekmek parası ![]() ![]() ![]() -İyi iyi; hiç değilse sayende biz de arada bir insan yüzü görüyoruz ![]() ![]() -Ama bu defaki insanların benzerini görmedin ve göremezsin ![]() ![]() ![]() ![]() Ümmü Mabed sitem etti: -Deliye bak! Hem kıymetli kimseler; hem para; Onlar benim misafirim sayılır; ama ![]() ![]() ![]() ![]() -Ohh ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Sahi mi diyorsun ana ![]() ![]() ![]() -Ne yazık ki sahi ![]() ![]() Efendimiz, sallallahü aleyhi ve sellem ile yol arkadaşları da yanlarına gelmişlerdi ![]() ![]() ![]() Ebu Bekr: -Merhaba Hatun ![]() Ümmü Mabed: -Hoşgeldiniz bey ![]() ![]() ![]() ![]() -Hurma da mı yok? -Üreyket: -Bu çevrede kıtlık hüküm sürüyormuş ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimizin gözüne çadırın yanında bağlı olan sıska bir koyun çalındı ![]() ![]() ![]() -Ey Ümmü Mabed ![]() -Çok hasta ve zayıf, sürüyle gidemedi ![]() ![]() ![]() -Sağmama müsaade eder misin? -Feda olsun ama; hiç sütü yok ki! -Olsun ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, hayvanın yanına gelerek bereket vermesi için Allahü Teâlâya dua ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra: -Ey Ümmü Mabed! Çadırdaki en büyük kabı getirir misin? Buyurdular ![]() Şaşkınlıklar içinde kalan kadıncağız, denileni yaparak; Resulullah'a koca bir güğüm uzattı ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz ve arkadaşları, içtikleri sütün bedelini Ümmü Mabedin ısrarlarına rağmen ödeyerek yola devam ettiler ![]() Ebu Bekr: -Allahaısmarladık Ümmü Mabed ![]() ![]() -Güle güle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yolcular uzaklaşırken güngörmüş kadıncağız hâlâ hayretteydi "Beşer kudretini aşan bir taraf var bu işde" ![]() ![]() ![]() Aradan çok geçmeden Ebu Mabed geldi ve sıhhat bulmuş koyunla süt dolu göğümü görünce hanımına sordu: -Bir fevkaladelik görüyorum ![]() Ümmü Mabed, olup biten ne varsa her şeyi bütün tafsilatı ile anlattı ![]() ![]() ![]() Ebu Mabed, çok heyecanlandı: -Nasıl biriydi, şekli şemali nasıldı? Ümmü Mabed: -Aydınlık yüzlü ve kibar bir insandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anlaşıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Döndüğünde Ümmü Mabed de kocasından İslamiyeti öğrenerek hidayete erdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resulullaha süt veren o eski sıska koyun mu? Ta Hazreti Ömer'in Hilafeti zamanında vuku bulan kuraklık gönlerine kadar yaşadı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Hey Süraka! Haberin olsun bu salı toplantımız var ![]() ![]() ![]() ![]() -Neymiş o herkesin katılacağı mühim toplantı? -Hani şu Kureyş kabilesinden çıkan biri var ya ![]() ![]() ![]() ![]() -İşittim ![]() ![]() ![]() -Bütün taraftarı Medine'ye geçtikten sonra kendisi de ortadan kaybolmuş ![]() -N'olacaktı ya? "İşte ben geldim ![]() -Bırak şimdi eğlenmeyi ![]() ![]() -Tabii vaad eder ![]() ![]() -Bütün Müdlicoğulları gelecekler ![]() ![]() -Etmem etmem ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süraka bin Malik, Müdlicoğulları aşiretindendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, İlahi cilve O'nu yolda karşılaştığı bir Müdlicoğlunun ısrarla "gel" diye tenbih ettiği Salı meclisine gitmekten alıkoydu ![]() ![]() ![]() Süraka, oradan ayrıldıktan sonra bir kaç dostuna rastladı ![]() ![]() ![]() ![]() -Hey Süraka! Ben az evvel sahil yolunda deve ile giden bir kaç insan karaltısı gördüm ![]() ![]() ![]() ![]() -Hayır dedi, Süraka, ben şimdi o taraftan geliyorum ![]() ![]() ![]() -Emin misin? -Canım gördüm, diyorum ![]() Süraka, ne o tarafa gitmiş, ne de onları görmüştü ![]() ![]() ![]() Hemen hizmetçisine atını hazırlattı ve O'nunla vadinin arkasına gitmesini söyledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hadi kızım, hadi daha hızlı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süraka, çatlatırcasına koşturuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() -Hadi, kimseler ayıkmadan biz onları yakalayalım, hadi, hadi, hadi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -İşte izleri ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz ve arkadaşları, her adımda biraz daha yaklaşın kılıçlı, mızraklı suvariyi çoktan farketmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#19 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)Halbuki "siz yukarı gelin" diyebilirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Gitme ya Kâ'b! Gecenin bu saatinde bilmedik insanların arasında ne işin var? Sesleri sanki kan kokuyor! -Korkma! Onlar öyle kimseler ki, beni uykuda görseler uyandırmaya kıyamazlar ![]() -Bari dışarı çıkma; damdan konuş ![]() -Hayır; korkma dedim ya! -Kâ'b söz dinle! Hiç değilse bir kaç adamla yanlarına git ![]() ![]() -Kendime "korkak" dedirtmem ![]() ![]() ![]() ![]() -Bu iş bana sıkıntı verdi ![]() Kâ'b sertleşti: -N'olursa olsun gideceğim! ![]() ![]() ![]() ![]() Sıcacık yatağından çıkarak, genç hanımının çırpınışlarına zerrece aldırmadan ve yanına kimseyi de almadan kale kapısına yürüdü; sürgüyü çekerek ağır kapıyı araladı ve müminlerin yanına vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Hoş-beşten sonra bir saat kadar ödünç ve rehin meselelerini görüştüler ![]() Muhammed bin Müslime birden farketmiş gibi: -Bu gece ne güzel bir mehtab var, dedi ![]() Diğer arkadaşları O'nu doğruladılar: -Sanki gündüz ![]() ![]() -Haydi öyleyse Acuz vadisine doğru uzanalım ![]() ![]() ![]() Kâ'b bir ânda kendini misafirleri arasında yürüyor buldu ![]() Böcek sesleri ile dolu, aydınlık güzel bir geceydi ![]() -Ya Kâ'b! Ne güzel koku sürünmüşsün! -Elbette bu muhitin en güzel kadınları ile ben evliyim ![]() Muhammed bin Müslime de süt kardeşinin saçlarına uzandı: -Hakikaten güzel bir kokuymuş ![]() Kâ'b bin Eşref şişti ![]() Sultan, Kâ'b'a doğru uzanırken: -Nadir ve bayıltıcı bir şey ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ahh! N'oluyor ya Sultan! Bırak saçlarımı! Kalleş!! İmdaat! Bırakın beni! Ahhh! ![]() ![]() ![]() Sultan bin Selâme, can havliyle elinden kurtulmaya çalışan düşmanı zaptetmeye uğraşırken bağırıyordu: -Vurun Allah düşmanına! Müslümanlar aleyhine şiirler yazarsın ha! ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâ'b, can verirken öyle müthiş bir çığlık kopardı ki, bütün vadi yankılandı ![]() Gecenin sükûnetinde şaşkına dönen insanlar, pencerelere üşüştüler ![]() Müminler, öyle bir hırsla kılıç vurmuşlardı ki, arkadaşlarından Haris bin Evs de yaralanmıştı; O'nu ve Kâ'b'ın kanlı kafasını alarak hızla Acuz Vadisini terkettiler ![]() Yahudiler, peşlerine düştülerse de, müslümanlar, izlerini kaybettirmeyi başardılar ![]() Vur-kaç ekibi, tekbir sesleri ile gelirken sabaha karşıydı ![]() ![]() Ve; namazdan sonra mücahidleri evin kapısında karşılayarak kendilerini tebrik ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ertesi sabah Resulullah hazretleri buyurdular ki: -Yahudi ricalinden öldürmeye muktedir olduklarınızı öldürünüz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biraz sonra da yahudiler geldi ![]() ![]() -Adamların bu gece büyüklerimizden Kâ'b bin Eşref'i kaçırıp öldürdüler ![]() Başka bir yahudi: -Hem de sebepsiz yere öldürüldü! Peygamberimiz, şamatacıları susturdular: -Eğer yerinde rahat dursaydı kimse kılına bile dokunmazdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz, bazı müminler ve Medine yahudi liderleri, Remle binti Haris'in bahçesindeki hurma ağacının altında bir araya gelerek bir barış andlaşması/sulhname yaptılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâ'b'ın katli yahudileri bir güzel hizaya getirdi; sinmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() İKİ GÜZEL DÜĞÜN: Eşi, Peygamber Efendimiz'in sevgili kızı Rukayye radıyallahü anha'nın vefatı, kocası Hazreti Osman'ı çok üzdü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ya Osman! Kabul edersen sana Ömer'in kızı Hafsa'yı nikâhlayabilirim ![]() Hazreti Osman, bir baba olarak Hazreti Ömer'in kendisi için gösterdiği takdire şayan bu fedakârlığa memnun oldu ve şükranlarını dile getirdi: -Teşekkür ederim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuşmalarının üzerinden bir-iki gün geçtikten sonra iki güzel arkadaş, yolda rastlaştılar ![]() -Beni düşündüğün için; böyle büyük bir fedakârlıkta bulunduğun için tekrar şükranlarımı arz ediyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazreti Ömer, tabii ki bir şey demedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdi dul olan Hazreti Ömer'in kızı Hafsa radıyallahü anha, Efendimize nebilik vazifesi gönderilmeden beş yıl önce dünyaya gelmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu hal, her babayı düşündüreceği gibi, Ömer bin Hattab'ı da kızına bir şey farkettirmese de düşündürüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Hazreti Ömer, aynı teklifi müslümanların gözbebeği Ebu Bekr radıyallahü anh'a yaptı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zaten gayet az konuşan Hazreti Ebubekr, sevgili arkadaşının bu teklifine karşı birşey söylemedi ![]() Hazreti Osman, hiç olmazsa, olumsuz da olsa bir cevap vermişti; Ebubekr'in Ömer'i bundan bile mahrum etmesi, iki kelime ile bir cevap bile vermemesi Hazreti Ömer radıyallahü anh'ı haylice üzdü ![]() ![]() Bir gün dayanamayıp derdini dertliler sığınağı O yüce Resule açtı: -Hafsa'yı zevce olarak almaları için önce Osman'a sonra Ebubekr'e söyledim ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, bu seçilmişlerin seçkini can dostu ferahlandırdılar: -Ya Ömer! Üzülme ![]() ![]() Hazreti Ömer'in kalbinde bir ânda huzur papatyaları açtı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün Allah'ın Resulü, Hazreti Osman'ı yanlarına davet ettiler ve sordular: -Seni çok kederli görüyorum ![]() -Ya Resulallah ben, hem hanımımı kaybettim; hem de Peygambere damat olma nimetini ![]() ![]() Efendimiz, Hazreti Osman'ı da sevindirdiler ![]() -Ya Osman! Kardeşim Cebrail, yüce Allah'ın emrini getirdi ki, bu emr-i ilahide diğer kızım Ümmü Gülsüm'ü de Rukayye'nin mehri ile sana nikâhlamam buyuruluyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz Şaban ayında da Hafsa'yı Ömer bin Hattab'dan istediler ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz'in, Hafsa validemize verdiği mehir, dörtyüz dirhem ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aradan bir zaman geçtikten sonra, bir gün yeri ve vesilesi gelince Hazreti Ömer, Hazreti Ebubekr'e sormadan edemedi: -Ya kardeşim Ebubekr! Hafsa'yı sana teklif ettiğimde niçin hiç bir cevap vermedin? Hazreti Ebubekr aziz dostunun yüzüne sevgi dolu gülücüklerle baktı: -Çünkü O'nu Resulullah'ın isteyeceğini biliyordum ![]() Hazreti Ömer, heyecanına mani olamadı: -E, peki bana niçin bu müjdeyi vermemiştin? Üstün insan, bir umman kadar sâkindi: -O'na ait bir sırrı nasıl açıklayabilirdim ki? ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GÜNEŞ GİBİ CÖMERT: Zeyneb binti Cahş, Sevgili Peygamberimiz'in halası Ümeyye radıyallahü anha'nın kızı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Niçin? -Ya Resulallah, Zeyneb'den hiç bir kötülük görmedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz, aynı zamanda oğulluğu olan Zeyd'i teselli etmeye çalıştılar: -Bu sözlere ehemmiyet vererek hatununu boşama! ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sebeple Zeyd-Zeyneb çifti, boşandılar ![]() ![]() ![]() Sevgili Peygamberimiz, bu yanlış geleneği ortadan kaldırmak için Zeyneb binti Cahş'ı kendilerine hanım olarak almayı düşündüler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz, boşanmanın üzerinden üç ay kadar bir zaman geçtikten sonra Hazreti Zeyneb'e haberci göndererek fikrini sorular: -Zeyneb binti Cahş, Allah'ın Resulü ile evlenmek ister mi? Bir hanım için Peygambere zevce olmaktan üstün bir şeref olabilir mi ki? ![]() ![]() ![]() -Ya Rabbi! Resulün bana talib ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimize ahzab suresi otuzyedinci ayeti kerimesi inzal oldu ![]() -Zeyd o kadından alakasını kesince biz, O'nu sana nikâhladık ![]() Resulullah Efendimiz, Zeyneb radıyallahü anha'ya dörtyüz dirhem altın mehir verdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeyneb binti Cahş, kavuştuğu nimetin şükrünü dile getirmek için zaman zaman şöyle derdi: -Başkalarını babaları, kocalarına verdi ![]() ![]() ![]() Efendimizin bir diğer mubarek eşi, güzel annelerimizden Aişe radıyallahü anha, Zeyneb validemizi şöyle anlatırlar: -Haram ve şüphelilerden uzak durmakta, hakikati söylemekte, akraba ziyaretine düşkünlükte, bol sadaka vermekte ve hayır-hasenad işlemekte Zeyneb'den üstün bir hanım görmedim ![]() El hünerinde de gayet becerikli olan Zeyneb binti Cahş, o kadar cömertti ki, göz nuru dökerek işlediği nadide eşyaları ve eline geçen her şeyi akrabalarıyla fakir-fukaraya dağıtırdı ![]() O kadar cömert ki; güneş gibi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÇOCUK KOKUSU: Hicri üçüncü yıl Ramazan ayının ortaları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuk dünyaya gelince Resulullah Efendimiz, Hazreti Ali ve Hazreti Fatıma'nın evlerine geldiler ![]() ![]() -Bebeği sarı örtüyle sarmayınız, buyurdular ![]() Bunun üzerine Esma radıyallahü anha, çocuğu götürerek beyaz bir örtüye belenmiş olarak geri getirdiler ![]() Peygamber Efendimiz, bebeği kucağına alarak sağ kulağına ezan, sol kulağına kamet okudular ve ismini Hasen/Hasan koydular ki mânâsı güzel demektir ![]() ![]() ![]() ![]() Yedinci gün bebeğin saçı kesilerek fakirlere ağırlığınca gümüş sadaka verildi ve ayrıca akika olarak da iki koç kesildi ![]() ![]() Efendimiz, Hasan radıyallahü anhı ne kadar çok sevdiler, ne kadar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() UHUD, KÜÇÜK CİHADDAN BÜYÜK CİHADA ![]() Bedr Savaşının üzerinden bir sene geçmiş olmasına rağmen Mekke'de hâlâ öfkeler, alev alev ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ya Eba Süfyan! -Sizi dinliyorum gençler! Hoş geldiniz ![]() -Bu kahredici mağlubiyet lekesini alnımızda daha ne kadar taşıyacağız? -Ayakta kalmayın! Oturun bakalım ![]() ![]() ![]() -Zaten bugüne kadar oturmaktan başka ne yaptık ki? Ebu Süfyan sordu: -Bir düşündüğünüz var mı? -Var ya Eba Süfyan! -Evet sizi dinliyorum ![]() -Şam seferinden ne kadar kazanç elde edildi? -Ellibin altın ![]() Gencin biri reise sordu: -Bu para Da'rün Nedve'de saklı değil mi? -Evet ![]() Bir başka genç bir teklif yaptı ![]() -Öyleyse ya reis bu kârı ikiye ayırsak ve yarısını silaha, diğer yarısını asker toplamaya harcasak; nasıl olur? -Şayet bu parada hissesi olan herkes razı olursa gayet güzel olur ![]() Ateşli gençlerden biri patladı: -Hele hayır diyecek biri çıksın! -Hadi bakalım öyleyse ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkna kabiliyeti yüksek ve konuşması güzel Amr bin Âs, Cübeyr bin Dehl, Abdullah bin Zeb'ari ile Şair Ebu Uzze Cemhi'yi seçerek, asker vermeleri için kabilelere yollamak istediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Gelemem, sözüm var ![]() ![]() -Canım, düşmana verilen bir söz ![]() -Söz ya ![]() ![]() Saffan bin Ümeyye; Ebu Uzze'nin damarına bastı ![]() -Korktuğun için gelmiyorsun ![]() ![]() -Eğer korksaydım Bedr'e gitmezdim ![]() -Ama şimdi korkuyorsun ![]() ![]() ![]() -Yalancı! Beni de kendine benzettin! ![]() ![]() ![]() Saffan bin Ümeyye neş'elendi: -Eğer sağ dönerseniz seni zengin yapacağım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#20 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)Tihame Bölgesi'nde yaşayan Huzaa Kabilesi' nin müslümanları gibi müşrikleri de Resûlullah'a hürmetkâr ve bağlı idiler ![]() Bu kabilenin mensuplarından Mâ'bed bin Ebi Mâ'bed, bir iş için bazı adamları ile Mekke'ye giderken yolları üzerinde bulunan Hamrâ'ül Esed/Kızılaslan'a geldiğinde islâm ordugâhını gördü ve Uhud şehidlerinden dolayı Sevgili Peygamberimiz'e taziyetlerini bildirmek için ziyaretlerine geldi ![]() -Yâ Ebel Kâsım! Uhud sebebiyle emin ol ki biz de çok üzüldük ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mâ'bed ve arkadaşları şirk ordusu ile de Revha'da karşılaştılar ![]() ![]() -Nice Muhammedî bahadırı öldürdük ![]() ![]() ![]() ![]() Böyle bir hareketin bir mağlubiyete sebep olabileceğini ileri süren Safvan ibni Ümeyye ise Mekke yolundan dönmenin yanlış olacağını anlatıyordu ![]() ![]() -Yâ Mâ'bed bin Ebi Mâ'bed! Geldiğin yollarda ne var-ne yok? -Sizin için iyi haberler yok yâ Eba Süfyan! -Ne gibi? -Müslümanlar, Uhud'a katılmış olanı olmayanı yekvücut olmuş büyük bir ordu halinde üzerinize geliyorlar ![]() ![]() -Nasıl olur? Müslümanlarda harp edecek kuvvet kalmadı ki? -Ben, onları Hamrâ'ül Esed'de gördüm; yakında siz de şu ufuktan atlarının alınlarını görürsünüz ![]() -Eyvah yâ Mâ'bed sen ne diyorsun? -Eğer bana inanmıyorsanız bekleyin ve bizzat görün ![]() Safvan ibni Ümeyye lafa karıştı: -İşte ne kadar haklı olduğum anlaşılıyor ![]() ![]() Ebu Süfyan dahil müşrik önderlerini korku sardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mâ'bed, kendi adamlarından birini gizlice İslâm ordugâhına göndererek Kureyş'in sıvışıp gittiği haberini Resûlullah Efendimize ulaştırdı ![]() ![]() Ebu Süfyan: -Yolunuz açık olsun! Ne yana böyle? Kervan reisi cevap verdi: -Medine'ye gidiyoruz ![]() -Yâ? Güzel ![]() ![]() -Elbette yâ Ebâ Süfyan! Söyle lûtfen! -Size bazı şeyler tenbih edeceğim ![]() ![]() -Tabiî elbette yâ Ebâ Süfyan! -Muhammed'e deyin ki: Şimdi gidiyoruz ![]() ![]() -Dediklerini aynen söyleyeceğiz ![]() ![]() ![]() ![]() Abdülkayslar, Hamrâ'ül Esed'den geçerken reisleri, ısmarlanmış haberi Peygamberimize nakletti: -Sevgili Peygamberimiz: -Hasbunallâh ve ni'mel vekil/Allah bize yeter; O, ne güzel vekildir, dediler ![]() Ve devamla buyurdular ki: -Varlığım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki; eğer, müşrikler, bizimle çarpışmak için tekrar gelirlerse taş kesilecekler ve mazi olmuş dünkü gün gibi silinip gideceklerdir ![]() Sevgili Peygamberimiz sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem Efendimiz ve cesur ve fedakâr ordusu aleyhimürrıdvan, Hamrâ'ül Esed'de üç gün kaldıktan sonra Medine'ye avdet ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Uhud'a gitmeden önce falımı buldurarak öcümü almama imkân verdin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah bin Übey, orası kendisine tapuluymuş gibi Mescid'de hep aynı yere otururdu ![]() ![]() -Ey insanlar! Allah'ın aranızda bulundurup sizi O'nunla gâlip ve üstün kıldığı ve O'nunla şereflendirdiği Resulüne yardımcı ve O'na hürmetkâr olunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Otur yerine ey münafık! Sen en olmayacak şeyi yaptın! Bugün iki yüzlülükle övmeye kalkıştığın Peygamberi düşman karşısında zayıf bırakmak için adamlarınla cepheden kaçtın ![]() ![]() Ebu Eyyûb El Ensari Halid bin Zeyd radıyallahü anh, sakalından çekiyor, Ubade bin Samit radıyallahü anh de O'nu dışarı itiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() -Ne yaptım ben? O'nu övmekten başka ne yaptım? Münafık, mescidin kapısında Muavviz bin Afra'yla karşılaştı? Hazreti Muavviz radıyallahü anh, Abdullah'ı bir telaş içinde aniden karşısında bulunca sordu: -N'oldu? Ne var? -Hiç ![]() ![]() ![]() Hazreti Muavviz, öfkenin sebebini anlamıştı ![]() -Senin yaptığını kim yaptı ki? Bari Resûlullah'a git de senin için Allah'dan af ve mağfiret dilesin! ![]() İşte bir zavallılık misali: -Kimse benim için af dilemesin ![]() Muavviz bin Afra radıyallahü anh, donup kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra Efendimiz, Zeyneb binti Huzeyme/Huzeyme kızı Zeyneb ile evlendi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mubarek annemiz, Resûlullah ile evlenmesinden sadece sekiz ay sonra hayata veda ettiler; radıyallahü anha ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Putları ilâh sayarak yüce Allah'a şerik/ortak koşmak gibi bir bahtsızlık içinde olan Kureyş kâfirleri, Uhud'u hâlâ kendileri için bir zafer sanarak o sarhoşlukla birbirlerini öven; mü'minleri yeren şiirler yazıp meydanlarda okuyorlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KATAN SEFERİ ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Velid'in haberleri Esedoğulları kabilesi merkezliydi ![]() Esedoğullarından Tuleyha bin Huveylid ile kardeşi Seleme bin Huveylid, kendi kabileleri ile kendilerine bağlı daha küçük kabileleri Uhud'dan henüz ve yorgun dönmüş müslümanlar üzerine kışkırtarak Medine'yi basmak gibi tehlikeli bir faaliyet içindeydiler ![]() ![]() ![]() ![]() Tuleyha ve Seleme, kavim ve kabilelerinden insanlara sesleniyorlardı: -Aldığımız haberlere göre müslümanlar, Uhud çarpışmalarından bitkin, yorgun ve çoğu yaralı dönmüşler ![]() ![]() ![]() Dinleyenlerden biri atıldı: -Bu şeref belki bize ait olur ![]() Bir başkası onu destekledi ![]() -Hem dediklerine göre Kureyş, müslümanları perişan etmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşka gelen bir başkası ortaya bir teklif attı: -Hem Yesrib'de koyun, deve, at ne varsa sürülerini de yağmalar buraya getiririz! Yine Esedoğullarından birisi Kays bin Haris, onların görüşlerine karşı çıktı: -Şu dedikleriniz hiç de kabul edilecek görüşler değil ![]() Sesler yükseldi: -Niçin, niçin? -Bir kere Yesrib bize çok uzak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu soğukkanlı değerlendirmeye karşı çıkanlar oldu: -Ama şimdi müslümanlar, hayli hırpalanmış vaziyetteler ![]() ![]() ![]() Bu ısrar karşısında sözlerinin faydası olmayacağını anlayan Kays, ancak şu cümleyi mırıldanabildi: - Heveslerin tatmini için yapılan savaşların sonu hüsran olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tuleyb, Velid'den öğrendiği bu çok mühim haberi zaman kaybetmeden hemen Sevgili Peygamberimiz sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem Efendimiz'e ulaştırdı ![]() Ne çetin imtihandır ki mücadelenin biri bitmeden; veya biter bitmez hemen bir başkası başlıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resulullah Efendimiz, Muhacirîn ve Ensar'dan yüzelli kişilik bir birlik toplayarak üç bölük teşkil ettiler ve başlarına kendisine sancak da verdikleri Ebu Seleme bin Abdul'Esed'i tayin ettiler ve buyurdular ki: -Yâ Ebu Seleme! Seni bu mücahidlerin başına kumandan tayin ettim ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimizi can kulağı ile dinleyen Ebu Seleme, tam bir teslimiyetle cevap verdi: -Başüstüne yâ Resûlallah ![]() ![]() İslâm bölüğünün kılavuzluğunu, haberi getiren Velid bin Zübeyr, yapıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mücahidler, başlarında komutanları Ebu Seleme bin Abdül'Esed önlerinde kılavuz Velid bin Zübeyr olduğu halde Esedoğulları'nın yaşadığı Necd'e doğru yol aldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esedoğulları, büyük-küçük savaşabilecek kim varsa olanca güçleri ile silahlanarak Katan önündeki su başına dizilip islâm kuvvetlerini beklemeye koyuldular ![]() ![]() ![]() Ebu Seleme radıyallahü anh kuvvetleri, Katan'a vardığında şafak vaktiydi ![]() ![]() ![]() -Ey mücahidler! Allah'ın yüce emirlerine aykırı bir davranışın olmasın ![]() ![]() ![]() Mü'minler, alacakaranlıkta alevden oklar gibi düşmana doğru atıldılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Esedoğulları kaçınca aynı su başına müslümanlar karargâh kurdular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sefer on gün sürmüştü ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#21 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)BİR İDAM MAHKÛMUNUN İKİ REK'AT NAMAZI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Ey Allah'ın Resûlü! Kabilemizde mü'minler vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Bize gönderilecek müslümanlardan bazısını Halid bin Süfyan'a karşılık öldürür; diğerlerini ise Mekke'ye götürerek satarız ![]() ![]() Lıhyanoğulları, gözleri parlayarak sözlerine devam ediyorlardı: -Kureyşliler için Bedr'de akrabalarını öldürenleri işkencelerle katletmekten daha zevkli hiç birşey tasavvur edilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Adal ve Elkare kabilelerinden Medine'ye gidecekler tesbit edildi ![]() Bunların başına kimin geçmesi sözkonusu olduğunda, içinde sinsi arzular büyüten Süfyan bin Halid, büyük bir istekle buna talip oldu ![]() ![]() Süfyan, Mekke'de bir yolunu bularak Sülafe ile görüşmüş ve vaadini bizzat kendisine doğrulatmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Büyük Peygamber de müşriklerin Medine üzerine gelmek hususunda herhangi bir hazırlıkları olup olmadığını sorup-öğrenmek için sahabilerden birkaç kişiyi gizli haber alma elemanı olarak Mekke'ye göndermeyi düşünüyordu ![]() Medine'ye gelen müşrik davetçileri, doğrudan Âsım radıyallahü anh'ın babası Sabit'in evine misafir oldular ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Yâ Resûlallah! Bizden çok kimse müslüman oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberler Peygamberi, hemen cevap vermediler ![]() ![]() ![]() ![]() İlahî bir işaret de bekliyor olabilirlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Savaş için değil, ilim için yola çıkan mü'minler, yanlarına sadece kılıçlarıyla bir kaç ok ve mızrak almışlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nihayet Nahide adlı yere varıldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Kardeşlerim! Kahpeye kahpelik yakışır! Günlerce ekmeğimizi yiyenler; kendilerine hizmet için şu kadar meşakkate katlandığımız kimseler, bizi tuzağa düşürmüş bulunuyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birden dağlar yankılandı: -Helal ettik ![]() Mü'minler kendi aralarında da helâlleştiler ![]() Tekrar Âsım radıyallahü anh konuştu: -Şehidlikten nasibi olanlara şimdiden mübarek olsun; esir düşeceklere sabır diliyorum ![]() ![]() Bir avuç yiğidin ölüm karşısındaki bu soğukkanlı tavırlarından bir ân hayrete düşerek öylece onlara bakakalan islâm düşmanları, nihâyet toparlandılar ![]() -Yâ Âsım! Teslim olun! Bize karşı gelmeye yeltenmeyin! Böyle bir şey hayatınıza malolur! -Allah'ın verdiği canı kimse alamaz! -Yâ Âsım! Bize âsi olursanız size acımayız ![]() -Biz size değil, Allah'a âsi olmaktan korkarız ![]() ![]() -Yâ Âsım gelin teslim olun! -Biz mü'miniz ![]() ![]() -Yâ Âsım! Bize gelirseniz hiç birinize dokunmayacağız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Hayır yalan söylüyorsunuz ![]() ![]() Bunu diyen sahabi, aşağıdaki kâfirlere şimşek gibi bir ok fırlattı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âsım bin Sabit, ok atarken bir taraftan da ölümün hak, bu dünyanın geçici ve kaderde olanın karşımıza çıkacağına dair şiirler söylüyordu ![]() Hazreti Âsım, okları büyük bir ustalıkla düşmana savuruyor ve her ok isabet kaydediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Allahım! Ben, senin dinini ta ilk zamandan beri müdafaa ettim; sen de benim cesedimi düşmandan mahafaza eyle ![]() Zira kahraman sahabi, Talha ibni Ebi Talha'nın karısı Sülafe'nin kendisi için beslediği zalim niyeti; yani başını getirene yüz deve vermeyi vaadettiğini ve kafatasında şarap içmeye ahdettiğini işitmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki ayağından oklanan Âsım bin Sabit, şehid oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Süfyan bin Halid yine seslendi: -Size eman veriyoruz ![]() ![]() ![]() -Sözünüz kat'i mi? -Evet kat'i söz veriyoruz ![]() Habib bin Adi, Abdullah bin Tarık, Zeyd bin Desinne aşağı indiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah bin Tarık, öfkeyle bağırdı: -Hani eman vermiştiniz! Nerede sözünüz? Yalancı sahtekârlar! Bizi hiç bir yere götüremezsiniz!!! Müşriklerle onlara direnen Hazreti Abdullah arasında şiddetli bir çekişme başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kâfirler, diğer iki müslüman ve mazlum esir Habib bin Adi ve Zeyd bin Desinne'yi önlerine katarak ite kaka gittiler ![]() O akşam şiddetli bir yağmur yağdı ve çıkan seller bir çok şey gibi Âsım bin Sabit hazretlerinin mübarek cesedini de alıp götürdü ![]() Yağmura rağmen gece vuruşmanın cereyan ettiği tepeye gelen kâfirler, Âsım bin Sabit'in ölüsünü bulamayarak, ah-tühlerle geri döndüler ![]() ![]() Çünkü: Âsım bin Sabit radıyallahü teâlâ anh, Sevgili Peygamberimizin eshabındandı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Lıhyanoğulları, Habib bin Adî ve Zeyd bin Desinne'yi Mekke'ye götürerek sattılar: Habib radıyallahü anh'ı, Huceyr bin Ebi İhab, Bedr'de müslümanlar tarafından öldürülen kardeşi Haris yerine öldürülmek üzere seksen miskal altın karşılığı; Zeyd radıyallahü anh'ı da Safvan bin Ümeyye yine Bedr'de öldürülen Ümeyye bin Halef'e karşılık öldürülmek üzere elli deveye satın aldılar ![]() Huceyr, esirini kölesi Maviye'nin evine, Safvan bin Ümeyye ise kendi kölesi Nıstas'ın evine hapsetti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim Maviye anlatır: -Habib benim evimde zincirlere bağlıydı ![]() ![]() ![]() ![]() Belli ki mübarek esir, cennet nimetleri ile mükafaatlandırılıyordu ![]() ![]() Maviye, Habib hazretlerine bir ihtiyacı olup olmadığını sordu: -Ya Habib bir ihtiyacın var mı? Yiyecek, içecek veya başka bir şey? -Bana putlar adına kesilmiş et getirme! Bir de beni idam tarihini öğrendiğinde haber verirsen memnun olurum ![]() Habib, haram aylar boyunca hapiste kaldı ![]() ![]() -Öldürüleceği günü haber verdiğimde zannettim ki O, türlü taşkınlıklar yapacak ![]() ![]() ![]() Maviye devam ediyor: -Ölüm hazırlığı için bazı ricaları oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Habib hazretleri vaziyeti anlamıştı: -Biz sebepsiz yere insan öldürmeyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zeyd bin Desinne ise zincirler içinde olduğu halde geceleri teheccüd namazı kılıyor, gündüzleri oruç tutuyordu ![]() Zeyd radıyallahü anh'ın bütün gıdası sütten ibaret ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Haram ayların üçüncüsü Ramazan-ı Şerif'ten sonra her iki sahabi de hücrelerinden alınarak Mekke hareminin/yasak bölge dışında ve şehre iki fersah uzaklıkta olan Ten'im'e getirildiler ![]() ![]() ![]() Ayrıca Kureyş meşhurları İkrime bin Ebi Cehil, Sa'd bin Abdullah, Ahnes bin Şerik, Ubeyde bin Hakim, Umeyye bin Ebi Utbe ve Hadramioğulları da oradaydılar ![]() Habib bir darağacının dibine Zeyd ötekine götürüldü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Habib Hazretleri sehbaya çıkartılmadan evvel iki rek'at namaz kıldı ![]() İdam mahkûmlarının asılmadan önce iki rek'at namaz kılma adetlerinin başlangıcı Habib radıyallahü anh'ın işte bu namazıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Yâ Habib işte ölüyorsun ![]() -İslâmdan çıkmış Habibe can ne lâzım olur ki! Vallahi şu dünyanın bütün zenginliklerini ayaklarımın dibine serseniz ben dinimden asla vazgeçmem! Müşrikler, bu defa O'nu Peygamberine karşı kışkırtmaya niyetlendiler ![]() -Ama sen burada hayatını verirken Peygamberin evinde rahat ve huzur içinde yaşıyor ![]() -Sizler bakan ama görmeyen insanlarsınız ![]() -Biz cinayet işlemiyoruz ![]() -Siz cinayet işliyorsunuz ![]() ![]() Müşrikler yine sordular? -Yâ Habib son kere ihtar ediyoruz! Müslüman olmadığını söyle ![]() ![]() ![]() -Ama biz böyle haysiyetsizce tuzaklar kurarak öldürmedik ![]() ![]() -Biz de mertiz ![]() -Bu nasıl mertlik ki yüzümü Kıbleye çevirmeme bile mani oluyorsunuz? Ey Yüce Allahım! Şayet yanında makbul biri isem bari yüzümü sen kıbleye çevir ![]() Muhteşem sahabi, bu sözlerden sonra kendini büsbütün Allah'a verdi: -Eyy herşeyi bilen ve her şeye gücü yeten Allahım! Şurada karşımda düşman simasından gayrı bir sima göremiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bedr'de babası, kocası kardeşi ölmüş kırk kişi, mızraklarla darağacındaki garip ve mazlum müslümana saldırdılar ![]() ![]() ![]() -Elhamdülillah ki Rabbim, yüzümü kendisi, Peygamberi ve mü'minler için seçtiği Kâbeye döndürdü ![]() Bir mızrak, aziz insanın göğsünden girip sırtından çıktı ![]() ![]() ![]() ![]() Safvan bin Ümeyye'nin kölesi Tetaş idam ipini çekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada Medine'de eshabıyla birlikte olan Sevgili Peygamberimiz'i bir ân için uyku benzeri bir hâl kapladı; tıpkı vahiy geldiği zamanlardaki gibi ![]() -Ve aleyhisselâm, dediler ![]() Eshab merak edince buyurdular ki: -Cebrail geldi; müşrikler, Habib bin Adî'yi öldürmüşler ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#22 |
ysnkrks
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)Müşrikler, aziz şehid Habib bin Adî'nin cesedini öylece ipte asılı bırakarak dağılıp gittiler ![]() ![]() ![]() Haber, her tarafta işitilsin istiyorlardı ![]() ![]() Günler geçmesine rağmen Hazreti Habib'in hâlâ idam sehbasında sallanıp durduğu haberi Medine'ye gelince ince kalbli merhametli Peygamber, çok üzüldüler ve eshabına buyurdular ki: -Kim, Habib'in cesedini darağacından indirirse cennet onun nasibi olur ![]() Bu gayrı insani hareket, bütün Peygamber dostlarını incitmişti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sabah olduğunda kâfirler, cesedin sehbadan alınmış olduğunu görünce takipçiler çıkardılar ![]() ![]() Zübeyr radıyallahü anh, şehidin cesedini attan alıp yere koydu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zübeyr, kendisini ve arkadaşı Mikdat'ı Kureyş kâfirlerine aile mensuplarını sayarak tanıttı ve: -İsterseniz karşılıklı ok atalım, isterseniz herkes kendi yoluna gitsin, dedi ![]() O kalabalık insanlar, iki mücahide ilişmeden uzaklaşıp gittiler ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım) |
![]() |
![]() |
#23 |
aysem
|
![]() Cevap : Peygamber Efendimizin Hayatı (detaylı Anlatım)tesekkur ederım:) |
![]() |
![]() |
|