![]() |
D Harfi 2 |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() D Harfi 2Dıhye: bir sahabe ![]() dırahşan: parlayan ![]() dıyk: darlık ![]() dibâce: önsöz, başlangıç ![]() didar: göz, görme, görünme ![]() dîde: göz ![]() dîdebân: gözcü, gözleyen ![]() dîk: ince, dar ![]() dikkat: duygu ve düşünceyi bir noktada toplama, uyanıklık, incelik ![]() dikta: zorbalık ![]() diktatör: devleti aaafine göre idare eden "ulu" önder ![]() dil: gönül, kalb ![]() dilber: gönül alan güzel ![]() dilşâd: gönlü hoş olmuş ![]() dimağ: beyin ![]() dimdik: gaga ![]() din: peygamberin bildirdiği biçimde kulluk görevlerini belirleyen ilâhî nizam ![]() dinamik: hareketli ![]() dinar: eskiden kullanılan bir para ![]() dindarâne: dindarca ![]() dindaş: aynı dinden olan ![]() dinperver: dini seven ![]() dinsizdârâne: dinsizce ![]() diplomat: ülkenin dış işleriyle uğraşan memur ![]() dirâyet: yetenek, beceri, sezgi ![]() direktif: yönlendirici emir ![]() direm: dirhem ![]() dirhem: üç gramlık ağırlık ölçüsü ![]() diritnavt: diritnot ![]() diritnot: büyük savaş gemisi ![]() disiplin: uyulması gereken kuralların tamamı, sıkı düzen ![]() divan: şiir kitabı, yüksek idare meclisi, mahkeme, sedir ![]() divâne: aklı tam olmayan, kaçık ![]() divânece: divane gibi ![]() divanhâne: geniş sofa, salon ![]() divânıharb: askeri mahkeme ![]() diyânet: dindarlık, din işleri ![]() diyâneten: dindarlık bakımından ![]() diyar: ülke, yer ![]() diyet: kan bedeli, can pahası ![]() diyk: darlık, sıkışıklık ![]() dogma: tartışılmayan kesin fikir ![]() dogmatizm: bazı fikirleri her zaman doğru ve değişmez kabul eden felsefe ![]() doktrin: bir sistem meydana getiren fikirlerin hepsi, öğreti ![]() donanma: kendini donatma, deniz kuvveti, ışıklı şenlik ![]() dost: samimi arkadaş ![]() dostâne: arkadaşça ![]() duâ: Allaha yalvarma, yakarış, isteme, dileme ![]() dûçar: tutulmuş, yakalanmış ![]() duhâ: kuşluk vakti ![]() duhan: duman ![]() duhûl: girme ![]() dumûr: körelme, kuruma ![]() dûn: aşağı ![]() dûnhimmet: gayreti az ![]() dûr: uzak ![]() dûrendiş: ilerisi için kaygılanan ![]() dûrendişâne: ilerisi için kaygılanırcasına ![]() durûbuemsâl: atasözleri ![]() dûş: omuz ![]() dûşâb: pekmez ![]() dü: iki ![]() düello: şahitler önünde iki kişinin silahlı çarpışması ![]() dühât: dahiler, üstün zekalılar ![]() dükkân: öteberi satış yeri ![]() Düldül: Peygamberimizin Hazreti Aliye hediye ettiği binek hayvanı ![]() dülger: marangoz ![]() dümdâr: ordunun arkasında giden gurup ![]() dünyâ: içinde yaşadığımız âlem ![]() dünyâdâr: dünyalı ![]() dünyâperest: taparcasına dünyaya yönelen ![]() dünyevî: dünya ile ilgili, dünyalı ![]() dürbîn: dürbün ![]() dürer: inciler ![]() dürr: inci ![]() Dürriyetim: Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâm ![]() dürûs: dersler ![]() dürüst: doğru, düzgün ![]() düstûr: ilke, kural ![]() düşâb: pekmez ![]() düşeş: iki altılık ![]() düşvâr: zor, güç ![]() düvel: devletler ![]() düyûn: borçlar ![]() |
![]() |
![]() |
|