ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   ForumSinsi Sözlük Ağı (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=515)
-   -   D Harfi 2 (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=680587)

Prof. Dr. Sinsi 09-04-2012 01:39 PM

D Harfi 2
 
Dıhye: bir sahabe.
dırahşan: parlayan.
dıyk: darlık.
dibâce: önsöz, başlangıç.
didar: göz, görme, görünme.
dîde: göz.
dîdebân: gözcü, gözleyen.
dîk: ince, dar.
dikkat: duygu ve düşünceyi bir noktada toplama, uyanıklık, incelik.
dikta: zorbalık.
diktatör: devleti aaafine göre idare eden "ulu" önder.
dil: gönül, kalb.
dilber: gönül alan güzel.
dilşâd: gönlü hoş olmuş.
dimağ: beyin.
dimdik: gaga.
din: peygamberin bildirdiği biçimde kulluk görevlerini belirleyen ilâhî nizam.
dinamik: hareketli.
dinar: eskiden kullanılan bir para.
dindarâne: dindarca.
dindaş: aynı dinden olan.
dinperver: dini seven.
dinsizdârâne: dinsizce.
diplomat: ülkenin dış işleriyle uğraşan memur.
dirâyet: yetenek, beceri, sezgi.
direktif: yönlendirici emir.
direm: dirhem.
dirhem: üç gramlık ağırlık ölçüsü.
diritnavt: diritnot.
diritnot: büyük savaş gemisi.
disiplin: uyulması gereken kuralların tamamı, sıkı düzen.
divan: şiir kitabı, yüksek idare meclisi, mahkeme, sedir.
divâne: aklı tam olmayan, kaçık.
divânece: divane gibi.
divanhâne: geniş sofa, salon.
divânıharb: askeri mahkeme.
diyânet: dindarlık, din işleri.
diyâneten: dindarlık bakımından.
diyar: ülke, yer.
diyet: kan bedeli, can pahası.
diyk: darlık, sıkışıklık.
dogma: tartışılmayan kesin fikir.
dogmatizm: bazı fikirleri her zaman doğru ve değişmez kabul eden felsefe.
doktrin: bir sistem meydana getiren fikirlerin hepsi, öğreti.
donanma: kendini donatma, deniz kuvveti, ışıklı şenlik.
dost: samimi arkadaş.
dostâne: arkadaşça.
duâ: Allaha yalvarma, yakarış, isteme, dileme.
dûçar: tutulmuş, yakalanmış.
duhâ: kuşluk vakti.
duhan: duman.
duhûl: girme.
dumûr: körelme, kuruma.
dûn: aşağı.
dûnhimmet: gayreti az.
dûr: uzak.
dûrendiş: ilerisi için kaygılanan.
dûrendişâne: ilerisi için kaygılanırcasına.
durûbuemsâl: atasözleri.
dûş: omuz.
dûşâb: pekmez.
dü: iki.
düello: şahitler önünde iki kişinin silahlı çarpışması.
dühât: dahiler, üstün zekalılar.
dükkân: öteberi satış yeri.
Düldül: Peygamberimizin Hazreti Aliye hediye ettiği binek hayvanı.
dülger: marangoz.
dümdâr: ordunun arkasında giden gurup.
dünyâ: içinde yaşadığımız âlem.
dünyâdâr: dünyalı.
dünyâperest: taparcasına dünyaya yönelen.
dünyevî: dünya ile ilgili, dünyalı.
dürbîn: dürbün.
dürer: inciler.
dürr: inci.
Dürriyetim: Peygamberimiz aleyhissalâtü vesselâm.
dürûs: dersler.
dürüst: doğru, düzgün.
düstûr: ilke, kural.
düşâb: pekmez.
düşeş: iki altılık.
düşvâr: zor, güç.
düvel: devletler.
düyûn: borçlar.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.