![]() |
Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır?Mecaz Nedir?-Mecazlar Kaça Ayrılır? Mecaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kaç tür mecaz vardır? Mecazlar başlıca altı alt bölüme ayrılır : 1 ![]() Sözcük anlamı : Benzetme ![]() ![]() Benzetme (teşbih) sanatı dört benzetme unsurundan oluşur : Benzetilen : Aralarında benzerlik kurulan unsurlardan özelliği ve niteliği bakımından zayıf olun unsur ![]() Kendisine benzetilen : Benzerlik kurulan unsurlardan nitelik ve özelliği bakımından üstün ![]() ![]() Benzetme yönü : Benzerlik kurulan unsurlar arasındaki benzeşme ilgisi ve yönüdür ![]() Benzetme edatı : Unsurlar arasında benzerlik ilgisi kuran edat ya da edat görevini yüklenmiş sözcükler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dört unsurundan birinin ya da birkaçının yer alıp almamasına göre benzetme üçe ayrılır : 1 ![]() ![]() Her dört unsurun da bulunduğu benzetme ![]() Örnek : Aktı gönlüm su gibi sen serv-i dil-cûdan yana Sen de mâyil ol revân ey serv akar sudan yana Zâtî (Gönlüm ![]() ![]() ![]() ![]() Benzetilen : gönül Kendisine benzetilen : su Benzetme edatı : gibi Benzetme yönü: Suyun akmasıile sevenin sevilene eğilim ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Teşbihin dört unsurundan benzetme yönünün söylenmediği benzetme ![]() Örnek : Âb-gîne içinde mey gibidir Leb-i la'lin hayâli dilde müdâm Bâkî (Devamlıolarak gönülde kırmızıdudağının hayali billûr kadeh içindeki şarap gibidir ![]() Benzetilen : leb-i la'l Kendisine benzetilen : mey Benzetme edatı : gibi Benzetme yönü belirtilmemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Benzetme edatına yer verilmeyen benzetme ![]() Örnek: Aşk bir şem-i ilâhîdir benem pervânesi Şevk bir zencîrdir gönlüm anın dîvânesi Hayâlî (Aşk ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada aşk ilâhî bir muma ![]() ![]() 1 ![]() ![]() Yalnız benzetilen ve kendisine benzetilen unsurlarıyla yapılan ![]() ![]() Örnek : Göz yaşı encümünü reh-ber edinmezse eğer Şeb-i gamda eremez âşık-ı güm-râh sana Necâtî (Yolunu şaşırmış âşık ![]() ![]() ![]() Benzetilen : gözyaşı Kendisine benzetilen : encüm (yıldızlar) 1 ![]() ![]() Benzetilenle kendisine benzetilen arasındaki birden fazla özelliğin anlatıldığı benzetme ![]() ![]() ![]() Örnek : Nevha I Feminin rengi aks edip tenine Yeni açmış güle misâl olmuş İn'itâfile bak ne âl olmuş ![]() Serv-i sîmin safâlı gerdenine O letâfetle ol nihâl-i revân Giriyor göz yumunca rüyâma ![]() Benziyor ![]() Bu tasavvur dokundu sevdâma ![]() Âh böyle gezer mi hiç cânân ? ![]() ![]() ![]() Gül değil arkasında kanlı kefen ![]() ![]() ![]() Sen misin ![]() ![]() ![]() ![]() (Namık Kemal - Vâveylâ) (Ağzının rengi tenine yansıyıp yeni açmış güle benzemiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() misin ![]() Bu metinde "vatan" bir sevgiliye benzetilmiş ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Sözcük anlamı: Ödünç ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() benzetilen ile kendisine benzetilen unsurlarından sadece birinin belirtilmesiyle yapılır ve ikiye ayrılır: 2 ![]() ![]() Kendisine benzetilen unsuruyla yapılan iğretileme ![]() Örnek : Aceb ne bezmde şeb-zindedâr-ı sohbet idin Henüz nergis-i mestinde bûy-ı hâb kokar ![]() Nedim (Acaba hangi dost meclisinde sabaha kadar sohbet ettin ![]() ![]() Burada "nergis" ile "göz" kastedilmiştir ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Sadece benzetilen unsuruyla yapılan iğretileme ![]() Örnek : Eşcâr-ı bâğ hırka-i tecrîde girdiler Bâd-ı hazân çemende el aldı çenârdan Bâkî (Bahçenin ağaçları tecrit hırkasına girdiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada sonbaharda yapraklarını döken ağaçlar ![]() ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Bir sözü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek : Aldın hezâr büt-gedeyi mescid eyledin Nâkûs yerlerinde okuttun ezânları Bâkî (Binlerce puthaneyi alıp mescide dönüştürdün ![]() ![]() Burada parça-bütün ilişkisi bağlamında ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Asıl maksadı dolaylı va kapalı bir şekilde ifade eden söze denir ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek : Gönlüm gibi ey nâme gidip yârda kaldın Baş üzre yerin var ham-ı destârda kaldın Nâilî-i Kadîm (Ey mektup ![]() ![]() ![]() ![]() Burada mektubun sarığın kıvrımları arasında kalması gerçek anlamıdır ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() Sözcük anlamı: Dokundurma ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek : Ters Öğüt Destanı Bir yetim görünce döktür dişini Bozmağa çabala halkın işini Günde yüz adamın vur kır dişini Bir yaralı sarmak için yeltenme Huzûrî Şair burada aslında söylediklerinin tam tersini kastetmektedir ve bu türlü davrananları taşlamaktadır ![]() 2 ![]() ![]() Teşhis "kişileştirme" ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek : Hârdur tahrîk-i bâd ile libâsın çâk eden Yoktur ey hâce güle hergiz ziyânı bülbülün Zâtî (Elbisesini rüzgârın tahrikiyle yırtan dikendir ey hoca ![]() ![]() Burada gül ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|