C...İle Baslayan Deyimler Ve Aciklamasi |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
C...İle Baslayan Deyimler Ve AciklamasiCadı kazanı : Fesadın ve dedikodunun çok olduğu herkesin birbirine düştüğü türlü düşmanlıkların kaynaştığı hile ve düzenlerin kurulduğu yer "Mahalle bir anda cadı kazanı gibi kaynamaya başladı "Caka satmak : Çalım satmak gösteriş yapmak "Caka satmayı bırak da işine bak "Cambul cumbul : Pek sulu suyu bol (yemek için) "Yemek cambul cumbuldu ama lezzetli olmuştu "Cana can katmak : insanda yaşama sevincini artırmak; insana neşe heves ve iç gücü vermek "Ah o cana can katan yaylaya bir daha çıkabilsem "Can alacak yer (nokta) : Bir şeyin en önemli yeri en temelli noktası "Meselenin can alıcı noktasına bir türlü ulaşamadık "Cana minnet (bilmek) : ihtiyacı olduğu halde arayıp da bulamadığı şeylerden saymak "Yalnızca su mu ? Canıma minnet çabuk ver "Can atmak : Herhangi bir şeye sahip olmayı ya da herhangi bir şeye erişmeyi çok istemek "Top oynamaya can atıyordu "Can borcunu ödemek : Ölmek "Beni korkutamazsın bir can borcum var onu da öder kurtulurum "Cana yakın : Sevimli sokulgan insana pek sıcak davranan "Ne cana yakın bir insanmış meğer "Can baş üstüne : istenilen arzu edilen şeyin büyük bir memnunlukla yapılacağını anlatır "Can baş üstüne efendim kasabaya varınca onu hemen göreceğim "Can çekişmek : Ölmek üzere bulunmak "Yanına vardığımızda hayvan can çekişiyordu "Can damarı : Bir şeyin en önemli noktası en mühim unsuru; bir şeyin yaşaması için en önemli araç "Babam evin can damarıdır "Can damarına basmak : Bir işin en önemli noktası üzerinde durmak ya da bir şeyin en duyarlı noktasını açığa çıkarmak "Adamın en sonunda can damarına bastılar zararı da kendileri gördüler "Can dayanmamak : Bir acı üzüntü sıkıntı ve istek karşısında direnme gücü kalmamak; dayanıklılığı yitirmek "Yıllarca uğraşıp didinip yaptığı ev bir anda kül oldu buna can mı dayanırdı ? "Can düşmanı : Öldürmeyi bile düşünen aşırı kin ve düşmanlık besleyen dost olmayan "Can düşmanları etrafında cirit atıyorlardı "Can evi : 1 Yürek 2 En duyarlı bölge "Onları can evlerinden vurmaya yemin etti "Can evinden vurmak : En etkileyici en can alıcı yönden saldırmak; bir daha yaşama imkanı kalmayacak şekilde vurmak "Onları can evinden vurmalıyız ki bir daha bellerini doğrultamasınlar "Can havli ile : Ölüm korkusundan kaynaklanan güçlü bir tepkiyle (bir eylem yapmak) "Silah sesini duyunca can havli ile yerinden fırladı "Canı burnuna gelmek : Bir şey yaparken çok zorluk çekmek bunalmak "Kömürü taşıdım ama canım da burnuma geldi "Canı (gönlü) çekmek : Bir şeyi istemek istek duymak çok arzulamak "Şimdi o yeşil eriklerden olsa da yesek öyle de canım çekti ki "Canı çıkmak : 1 Ölmek 2 Çok yorulmak 3 Çok yıpranmak "Onu razı edinceye kadar canım çıktı "Canı gitmek : Önem ve değer verdiği beğendiği bir şeye zarar gelecek diye çok korkmak kaygılanmak "Araba çizilecek diye canı gidiyor "Canına değmek : 1 Çok hoşlanmak yararına yapılan işten ötürü çok sevinmek 2 Ruhu şad olmak "Büyükannenin canına değsin ikramın bizi oldukça sevindirdi"Canına kıymak : 1 intihar etmek kendini öldürmek 2 Acımadan öldürmek 3 Kendini yoracak yıpratacak kadar iş görmek "Komşunun kızı canına kıymış "Canına okumak : 1 Bir kimseye büyük bir zarar vermek kötülük etmek 2 iyi bir şeyi kötü hale getirmek heder etmek harcamak "Yeni aldığım oyuncağın canına okudu bir günde "Canına tak demek : Sabrı kalmamak bir sıkıntıya dayanamaz duruma gelmek "Canıma tak dedi artık ya yaptıklarına son verirsin ya da burayı terkedersin!"Canına yandığım (yandığımın) : Kimi zaman sevgi ve hayranlık kimi zaman da kızgınlık ve öfke gibi duyguları anlatmak için kullanılır "Canına yandığımın adamı bizi saatlerce bekletti bu soğukta "Canına yetmek : Bezmek bıkmak bir zorluğa dayanamayacak duruma gelmek "Canıma yetti artık bu işi yapmayacağım "Canından bezmek : Çektiği sıkıntılar yüzünden içinde olduğu hayatı artık istemeyecek bir duruma gelmek "Ne yapayım böyle hayatı beni canımdan bezdirdi!"Canını almak : Öldürmek "Allah canını alsın da kurtulalım senden!"Canını bağışlamak : Öldürebileceği bir kişiyi öldürmekten vazgeçmek "Ona kıyamadı ve canını bağışladı "Canını dişine takmak : Büyük sıkıntıları tehlikeleri göze alarak bir işi başarmaya çalışmak "Canını dişine takıp koca kayayı parçalamaya devam etti "Canını sokakta bulmak : Sağlığını koruması kendini yıpratmaması ve tedbir alması gerektiğini anlatmak için kullanılır "Biraz soluk almama izin ver Ben canımı sokakta bulmadım "Canının içine sokacağı gelmek : Birine karşı büyük ölçüde sevgi duymak birinden çok hoşlanmak "Öyle ki o yavrucağı canımın içine sokacağım geliyor!"Canını vermek : 1 Hiçbir şey esirgememek 2 Bir şey uğrunda en değerli varlığını feda etmeye hatta ölmeye hazır olmak 3 Bir şeye aşırı ölçüde düşkün olmak "Vatan uğruna kim can vermez ki ? "Canını yakmak : 1 Fiziki acı vermek 2 Bir kimseyi zarara ya da sıkıntıya sokmak; üzmek kaygılandırmak "Lütfen canını yakma çocuğun "Canı tatlı : Acıya üzüntüye ve sıkıntıya katlanmayan "Öyle de canı tatlı ki ne zaman bir şey taşınacak olsa bir bahane bulup ortadan kayboluyor "Canı tez : Sabırsız beklemeye tahammülü olmayan ivecen "Bekle de gör ne canı tez adamsın sen öyle!"Canı yanmak : 1 Fiziki bir acı duymak 2 Bir işte zarar görmek manevi bir üzüntü duymak "Canını yakmadan ver o elindekini bana!"Can kalmamak : Gücü kuvveti kesilmek; bitkin bir duruma düşmek "Daha fazla yürüyemeyeceğim can kalmadı bende siz gidedurun "Can kaygısına düşmek : Her şeyi bırakıp içine düştüğü tehlikeden varlığını kurtarma ve koruma çabasında olmak "Ortalık birbirine girip silahlar patlamaya başlayınca can kaygısına düştü zavallı kadın "Can kulağıyla dinlemek : Kendini vererek büyük bir dikkatle dinlemek "Babasının söylediklerini can kulağıyla dinlemeye başladı "Canla başla : Seve seve her türlü zorluğa göğüs gererek var gücüyle hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak "Hepsi canla başla çalıştı "Canlı cenaze : Çok zayıf güçsüz zayıflıktan kemikleri çıkmış kimse "Adam canlı cenaze gibiydi "Canlı yayın : Kişilerin ses ve davranışlarını o anda ve doğrudan doğruya veren radyo ve televizyon yayını "Parti temsilcileri bu akşam televizyonda canlı yayında tartışacaklar "Can pazarı : Herkesin kendi canının kaygusuna düştüğü ve kendi canını kurtarmaya çalıştığı tehlikeli bir durum yer "Ortalık toz dumandı; haykırışlar inlemeler ortalığı çınlatıyordu; insanlar can pazarının tam ortasındaydılar "Can sağlığı : Esenlik kişinin sağlıklı olması "Ne demeli canım kardeşim inan bundan ötesi can sağlığı "Can sıkıntısı : Yapılacak iş ve bir şeyle oyalanma imkanı bulamamaktan duyulan tedirginlik içine düşülen bunalım "Bütün gün evde oturuyor can sıkıntısından ne yapacağımı bilemiyordum "Can vermek : 1 Ölmek 2 Ruha güç vermek yaşar duruma getirmek 3 Bir şeyi çok ister olmak "Adam bir kurşunda can verdi "Can yakmak : 1 Üzmek acı vermek 2 Zulmetmek eziyet etmek 3 Bir kimseyi büyük zarar ve ziyana sokmak "Şu hareketlerinle canımı yakıyorsun "Can yoldaşı : Yalnızlıktan kurtulmak için birlikte yaşanılan kimse "Her insanın bir can yoldaşına ihtiyacı vardır "Cart curt etmek : Göz dağı vermek ya da övünmek amacıyla abartılı konuşmak "Karşımda cart curt edip durma "Cart kaba kağıt : Yüksekten atan yapamayacağı şeyleri yapar gibi konuşan çalım satan kimselere karşı söylenen küçümseme ünlemi![]() Cebi delik : Parasız cebinde para tutmasını bilmeyen "Daha ne kadar cebi delik dolaşacaksın "Cebini doldurmak : Karşılaştığı fırsatları değerlendirerek bol para kazanmak "Cebini doldurmaktan başka bir düşüncesi yok adamın "Cehennem azabı : 1 Çok büyük sıkıntı eziyet 2 iman etmeyenlerin kafirlerin günahkarların cehennemde çekecekleri ceza "Allah bizi cehennem azabından korusun "Cehennem olmak : Defolup gitmek "Çabuk cehennem ol yanımdan "Cemaziyülevvelini bilmek : Bir kimsenin herkesçe bilinmeyen geçmişteki kötü bir yönünü veya kötü durumunu bilmek "Sakın güvenme ona ben onun cemaziyülevvelini bilirim "Cendereye sokmak : Çok sıkıştırmak manevi baskı altına almak "Adamı cendereye almayı iyi beceriyorsun "Cevabı yapıştırmak : Karşısındakinin beklemediği ters güç duruma düşürücü bir cevap vermek "Öyle bir cevap yapıştırdı ki hasmı donakaldı "Ciğeri beş para etmemek : Değersiz kendisine güvenilmez korkak aşağılık (bir kimse olmak) "Bırak ondan söz etme bana ciğeri beş para etmez adamlarla işim yok "Ciğerimin köşesi : 1 Çok sevdiğim 2 Sevgili evladım "O hala benim ciğerimin köşesidir "Ciğerini okumak : Karşısındakinin gizli düşüncelerini bilmek aklından geçenleri anlamak "Bizimi düşünüyormuş ? Ben onun ciğerini okurum; o kendinden başkasını düşünmez "Ciğerini sökmek : Bir kimseyi büyük ölçüde zarar ve ziyana uğratmak "Söyle ona beni oraya getirtmesin gelirsem ciğerini sökerim onun "Cin çarpmışa dönmek : Neye uğradığını anlayamayacak kadar kötü duruma düşmek "Bir tokatta cin çarpmışa döndürdü adamı "Cin fikirli : Zeki çok kurnaz her zaman kendi çıkarını kollayan çok anlayışlı "Endişelenmeyin; o cin fikirli o işin de üstesinden gelecektir "Cinler cirit (top) oynamak : Bir yerin ıssız ürküntü verir olduğunu anlatmak için kullanılır![]() Cinleri başına toplamak : Öfkelenmek kızmak çok sinirlenmek "Zorla cinleri başıma topladınız "
|
|
|
|