08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Valideyn
BİSMİHİ TEALA
ALLAH (Celle celalühü) ana baba hakkına o kadar büyük önem atfetmiştir ki, kendi rızasını bile ana baba rızasına bağlamıştır İnsanı Yaratan olduğu için kendisine şükrü vacip kıldığı gibi, dünyaya gelmesine vesile oldukları için de ana ve babaya şükrü de âdeta kendisine yapılan şükre müsavi olarak zikrederek onu da vacip kılmıştır Nitekim bir ayet-i kerime de:
''Biz insana anasına babasına ihsan (iyilik) etmesini tavsiye (ve emr) ettik Annesi onu, zaaf üzerine zaafla (çeşitli zorluk, zahmet ve sıkıntılara katlanarak) karnında taşıdı ve iki sene ona süt emzirdi ve iki seneden sonra sütten ayırdı (Bu nedenle dedik ki) Ey insan! Bana ve valideynine (annene ve babana) şükret! Çünkü, âhirette dönüşünüz Bana’dır!“
Dönüşümüz ALLAH'a (Celle celalühü) olacaktır ve bu emre uyup uymadığımızdan elbette sorulacağız Ana babaya itaat, onlarla hüsn-ü muaşeretle davranmak, huzurlarında gerekli olan edebe uymak ve onların bütün haklarını korumak insan üzerine vacip bir vazifedir Özellikle evladı için çeşitli zorluk ve sıkıntılara, zahmetlere katlanan anneye daha da itaatkâr olmasını tavsiye edildi
Çünkü o, evladını karnında taşırken giderek daha da fazlalaşan zahmet ve sıkıntılara düçar olmakta ve doğum yaklaştıkça bu zorluk ve zayıflık ziyadeleşmektedir Doğum sonrasında da evladın terbiye ve muhafazası devam eder ve yine pek çok zorluklarla karşılaşır Kısacası, bülûğ çağına gelinceye kadar bu iş öylece devam eder
Bülûğa erdiği zaman insan şu ilâhî fermana muhatap olur:
''Ey insan! Bil asâle (öncelikle ve özellikle senin Yaratıcın olmam hasebiyle) Bana şükret! Çünkü, seni yaratmakla kalmayıp, sana ayrıca sayısız nîmetler verdim Öyle ise, bunların şükrünü edâ etmen için Bana karşı şükredici (şekûr) bir kul olman elbette vaciptir Pederine ve validene de şükret! Çünkü onlar, senin vücûda gelmene vesile oldular, seni beslediler, büyüttüler, terbiye ettiler ve senin için pek çok zorluklara katlandılar Buna karşılık onlara da şükretmen (teşekkür etmen ve minnet duyguları içinde olman) vaciptir Onlara iyi ve saygılı olmakla, haklarına uymakla, korumak ve kollamakla şükür borcunu öde! Aksi halde, cezalandırılacaksın! Unutma ki, dönüşün Bana’dır Yaptıklarından sual olunacaksın Bu şükür görevini ifa etmeyecek olursan seni cezalandıracağım!“
Beyzavi’ye (rahmetullahi aleyh) göre, çocuk emzirme süresinin iki yıl olduğuna bu âyet bir delildir Çünkü, emzikten kesilme zamanının iki sene tamamlanınca olacağı izah buyurulmuştur Annenin çocuğu için katlandığı zahmet ve sıkıntılara ayrıca işaret olunması da, anneye olan ihtimamın daha fazla olmasını gerektirmektedir Nitekim Rasûlullah (Sallu aleyhi ve sellem) Efendimiz,
''Kime iyilik edeyim?“ diye soran birine: „Anana, sonra anana, sonra anana ve sonra babana “ diye cevap vermiş olması da bunu teyîd etmektedir Demek ki, babaya nazaran, annenin hukuku daha da büyük bir önem arz etmektedir Ana ve babaya şükür borcu, sağlıklarında onlara saygılı olmak ve hizmet etmekle olur Vefatlarından sonra onlara şükür ise, onlara hayırla dua etmek ve dostlarıyla münasebetlerini devam ettirmektir
Hazin ve Medarik’te haber verildiğine göre bu âyet-i tefsîr ederken Süfyân bin Uyeyne ( anh) şöyle buyurmuştur:
„Bir kimse beş vakit namazı eda ettiği takdirde ALLAH’a (Celle celalühü) şükretmiş olur Bütün namazlarının akabinde anne ve babasına hayırla dua ettiği zamanda da ebeveynine olan şükür borcunu eda etmiş olur “
O halde ana babaya karşı saygılı ve terbiyeli olmak, yaşlandıklarında onlara hizmet etmek, her zaman yardımcı olmak ve emirlerine karşı gelmemek, hayatta iken de, öldükten sonra da onlara her duasında onlara da yer vermek vacip olan bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır Bu göreve gereken önemi vermeyenlerin ALLAH (Celle celalühü) tarafından cezalandırılabilecekleri de aslâ hatırdan çıkarılmamalıdır!
|
|
|