08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ferit Tüzün
Küçük yaşta müziğe ilgi duyan, Ankara Atatürk Lisesi'nde okurken, Devlet Konservatuvarı'na giren (1941) ve Ulvi Cemal Erkin'in piyano öğrencisi olan Ferit Tüzün, konservatuvar öğreniminin üçüncü yılında yapılan bir sınav sonucu iki sınıf atlatılarak Kompozisyon Bölümü'ne geçti ve Necil Kâzım Akses'le çalışmaya başladı 1950'de Piyano Bölümü'nü, 1952'de de Kompozisyon Bölümü'nü bitirdi Aynı yıl Ankara Devlet Konservatuvarı'nın Bale Bölümü'ne eşlikçi olarak atandı; bir buçuk yıl bu görevde kaldı 1954'te Milli Eğitim Bakanlığı'mn açtığı yarışmayı kazanarak Münih'e Devlet Yüksek Müzik Okulu'nda orkestra yöneticiliği öğrenimi görmeye gitti Burada Fritz Lehmann, Adolf Mennerich, Cari Orff ve Gothold Lessing'in öğrencisi oldu Bu öğretim kurumunu bitirdikten (1958) sonra bir yıl Münih Operası'nda şef yardımcılığı yaptı Aynı yıllarda Avrupa'nın çeşitli kentlerinde konuk sanatçı olarak pek çok orkestra yönetti 1959'da yurda döndükten sonra Ankara Devlet Operası'nda yardımcı şefliğe atandı Daha sonra Devlet Opera ve Balesi genel müdürü oldu 1977'de öldüğünde aynı görevi yürütmekteydi
BESTECİLİĞİ
Ferit Tüzün'ün göze çarpan ilk bestesi 1947-1948 yıllarında yazdığı Piyano Parçaları 'dır Klasik ve romantik anlatımdaki bu çalışmalar öğrencilik yıllarına raslar 1949'da ortaya çıkan Tem ve Çeşitlemeler'de herhangi bir folklorik ezgiyi aktarmamış, kendine özgü bir tema ile Türk folklorunu anımsatan ezgi ve ritimleri sergilemiştir Altı çeşitlemeden dördüncüsü Ulvi Cemal Erkin etkisinde olup bu yapıt tümüyle Ulvi Cemal Erkin adına sunulmuştur 1954'te bir bankanın düzenlediği yarışmaya orkestra süitiyle katılan Ferit Tüzün, bu yarışmada ikincilik almış, bu yapıt beş bölümlük Anadolu 'yu (orkestra süiti) oluşturmuştur Sonradan üç bölüme indirdiği bu çalışma ilk kez Münih Filarmoni Orkestrası tarafından Adolf Mennerich yönetiminde 1958'de seslendirilmiştir 1956'da yazdığı, büyük orkestra için Türk Kapriçyosu'nu öğretmeni Adolf Mennerich'e adamıştır Bu yapıtın 1957'de Münih Filarmoni
Eserleri:
Solo için: Piyano Parçalan (1948); Tem ve Çeşitlemeler (piyano için, 1950); Canzonetta ve Gavotta (piyano için, 1950)
İkili: "Al Şu Mumu Eline" Üzerine Çeşitlemeler (keman, piyano için, 1950) Üçlü: Üçül (keman, piyano, viyolonsel için, 1950)
Beşli: Bir Piyes Yazalım (sahne müziği, 1952)
Orkestra için: Ninni (1950); Senfoni (1952); Atatürk Şiiri İçin Fon Müziği (Cahit Külebi'nin şiirleri üstüne, 1952); Anadolu (orkestra süiti, 1954); Türk Kapriçyosu (1956); Humoresque ya da Nasreddin Hoca (1957); Çeşmebaşı (1964); Esintiler (1965) Opera: Midas'ın Kulakları (1966-1969); Koro (dört sesli koro için çoksesli altı türkü, 1964) Orkestrası tarafından ilk seslendirilişi büyük başarı kazanmış ve genel isek üstüne bir kez daha çalınmıştır Böylece Münih Filarmoni Orkestrası' nın Ferit Tüzün'e sipariş ettiği Humoresque'in bestelenmesine yol açmıştır Nasreddin Hoca adıyla da anılan Humoresçue, bestecinin genelde kişiliğini yansıtan hiciv dolu bir ortam taşır İlk kez 1958'de Münih Filarmoni Orkestrası tarafından çalınmış, sonradan Bavyera Radyosu'nca banda alınmıştır
Bestecinin öğrencilik yıllarındaki küçük piyano parçaları ve çoksesiendirdiği türküler dışında Mani (1950), Senfoni (1952) gibi orkestra için çalışmaları da dikkati çeker Sonradan da ağırlık kazanan yapıtları senfoni orkestrası için bestelenmiştir Ferit Tüzün, senfonik çalışmalarında önce Stravinski ve Bartok'un etkisinde kalmış, bu arada öğretmeni Ulvi Cemal Erkin'in de izlerini taşıyan yapıtlar ortaya çıkarmış, giderek kendine özgü bir anlatım edinmiştir Besteci kendisiyle yapılan bir söyleşide, yerli ezgileri tematik malzeme olarak kullanmadığını, temayı kendinden yaratmayı amaçlamış olduğunu belirtmiştir "Müzik kendi kalıbını kendi çıkartıyor Yazının sonunda biçim kendiliğinden doğuyor " diyerek özün biçimden önde geldiğini ileri sürer Ayrıca, kalıplaşmış şekillere karşı olduğunu da şöyle belirtir: "Senfonide kadanstan hoşlanmıyorum Kalıplaşmış başlangıç ve bitiş sıkıyor beni Orkestra eserlerimde parça parça bölümleri de arzu etmiyorum Onların birbirine doğal olarak bağlanmasını, bir bütün olmasını istiyorum "
Ferit Tüzün'ün en ünlü yapıtı olan Çeşmebaşı bale süiti 1963-1964 yıllarında tamamlanmış olup, bestecinin 1954'te yazdığı Anadolu'nun üç parça eklenerek genişletilmiş biçimidir Bu yapıtın ilk seslendirilişi bestecisi yönetiminde Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından, Ninette de Valois'nın koreografisiyle, 1965'te yapılmıştır Ferit Tüzün'ün Midas'm Kulakları başlıklı operası, Güngör Dilmen'in aynı adlı oyunundan kaynaklanır 1966-1969 yılları arasında yazılmış olan bu opera iki perdeliktir T R T'nin bir siparişi olan opera, ilk kez 1969'da İstanbul Kültür Sarayı'nda, Devlet Opera ve Balesi tarafından oynanmıştır Ferit Tüzün'ün nükteli anlatımı bu yapıtta da baştan sona karşımıza çıkar
|
|
|