ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Biyografiler (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=661)
-   -   Ferit Tüzün (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=553746)

Prof. Dr. Sinsi 08-23-2012 02:00 AM

Ferit Tüzün
 

Küçük yaşta müziğe ilgi duyan, Anka­ra Atatürk Lisesi'nde okurken, Devlet Konservatuvarı'na giren (1941) ve Ul­vi Cemal Erkin'in piyano öğrencisi olan Ferit Tüzün, konservatuvar öğre­niminin üçüncü yılında yapılan bir sı­nav sonucu iki sınıf atlatılarak Kompozisyon Bölümü'ne geçti ve Necil Kâzım Akses'le çalışmaya başladı. 1950'de Piyano Bölümü'nü, 1952'de de Kompozisyon Bölümü'nü bitirdi. Aynı yıl An­kara Devlet Konservatuvarı'nın Bale Bölümü'ne eşlikçi olarak atandı; bir buçuk yıl bu görevde kaldı. 1954'te Milli Eğitim Bakanlığı'mn açtığı yarış­mayı kazanarak Münih'e Devlet Yük­sek Müzik Okulu'nda orkestra yöne­ticiliği öğrenimi görmeye gitti. Bura­da Fritz Lehmann, Adolf Mennerich, Cari Orff ve Gothold Lessing'in öğren­cisi oldu. Bu öğretim kurumunu bitir­dikten (1958) sonra bir yıl Münih Operası'nda şef yardımcılığı yaptı. Aynı yıllarda Avrupa'nın çeşitli kentlerin­de konuk sanatçı olarak pek çok or­kestra yönetti. 1959'da yurda döndük­ten sonra Ankara Devlet Operası'nda yardımcı şefliğe atandı. Daha sonra Devlet Opera ve Balesi genel müdü­rü oldu. 1977'de öldüğünde aynı gö­revi yürütmekteydi.

BESTECİLİĞİ

Ferit Tüzün'ün göze çarpan ilk beste­si 1947-1948 yıllarında yazdığı Piya­no Parçaları 'dır. Klasik ve romantik anlatımdaki bu çalışmalar öğrencilik yıllarına raslar. 1949'da ortaya çıkan Tem ve Çeşitlemeler'de herhangi bir folklorik ezgiyi aktarmamış, kendine özgü bir tema ile Türk folklorunu anımsatan ezgi ve ritimleri sergilemiştir. Altı çeşitlemeden dördüncüsü Ulvi Ce­mal Erkin etkisinde olup bu yapıt tü­müyle Ulvi Cemal Erkin adına sunul­muştur. 1954'te bir bankanın düzen­lediği yarışmaya orkestra süitiyle ka­tılan Ferit Tüzün, bu yarışmada ikin­cilik almış, bu yapıt beş bölümlük Anadolu 'yu (orkestra süiti) oluşturmuştur. Sonradan üç bölüme indirdi­ği bu çalışma ilk kez Münih Filarmo­ni Orkestrası tarafından Adolf Men­nerich yönetiminde 1958'de seslendi­rilmiştir. 1956'da yazdığı, büyük or­kestra için Türk Kapriçyosu'nu öğret­meni Adolf Mennerich'e adamıştır. Bu yapıtın 1957'de Münih Filarmoni

Eserleri:
Solo için: Piyano Parçalan (1948); Tem ve Çeşitlemeler (piyano için, 1950); Canzonetta ve Gavotta (piyano için, 1950).
İkili: "Al Şu Mumu Eline" Üzerine Çe­şitlemeler (keman, piyano için, 1950). Üçlü: Üçül (keman, piyano, viyolonsel için, 1950).
Beşli: Bir Piyes Yazalım (sahne müzi­ği, 1952).
Orkestra için: Ninni (1950); Senfoni (1952); Atatürk Şiiri İçin Fon Müziği (Cahit Külebi'nin şiirleri üstüne, 1952); Anadolu (orkestra süiti, 1954); Türk Kapriçyosu (1956); Humoresque ya da Nasreddin Hoca (1957); Çeşmebaşı (1964); Esintiler (1965). Opera: Midas'ın Kulakları (1966-1969); Koro (dört sesli koro için çoksesli altı türkü, 1964).Orkestrası tarafından ilk seslendirilişi büyük başarı kazanmış ve genel isek üstüne bir kez daha çalınmıştır. Böylece Münih Filarmoni Orkestrası' nın Ferit Tüzün'e sipariş ettiği Humoresque'in bestelenmesine yol açmış­tır. Nasreddin Hoca adıyla da anılan Humoresçue, bestecinin genelde kişi­liğini yansıtan hiciv dolu bir ortam ta­şır. İlk kez 1958'de Münih Filarmoni Orkestrası tarafından çalınmış, son­radan Bavyera Radyosu'nca banda alınmıştır.

Bestecinin öğrencilik yıllarındaki kü­çük piyano parçaları ve çoksesiendirdiği türküler dışında Mani (1950), Senfoni (1952) gibi orkestra için çalış­maları da dikkati çeker. Sonradan da ağırlık kazanan yapıtları senfoni or­kestrası için bestelenmiştir. Ferit Tüzün, senfonik çalışmalarında önce Stravinski ve Bartok'un etkisin­de kalmış, bu arada öğretmeni Ulvi Cemal Erkin'in de izlerini taşıyan ya­pıtlar ortaya çıkarmış, giderek kendi­ne özgü bir anlatım edinmiştir. Beste­ci kendisiyle yapılan bir söyleşide, yerli ezgileri tematik malzeme olarak kullanmadığını, temayı kendinden ya­ratmayı amaçlamış olduğunu belirt­miştir. "Müzik kendi kalıbını kendi çı­kartıyor. Yazının sonunda biçim ken­diliğinden doğuyor." diyerek özün bi­çimden önde geldiğini ileri sürer. Ay­rıca, kalıplaşmış şekillere karşı oldu­ğunu da şöyle belirtir: "Senfonide kadanstan hoşlanmıyorum. Kalıplaşmış başlangıç ve bitiş sıkıyor beni. Orkes­tra eserlerimde parça parça bölümle­ri de arzu etmiyorum. Onların birbi­rine doğal olarak bağlanmasını, bir bütün olmasını istiyorum."

Ferit Tüzün'ün en ünlü yapıtı olan Çeşmebaşı bale süiti 1963-1964 yılla­rında tamamlanmış olup, bestecinin 1954'te yazdığı Anadolu'nun üç parça eklenerek genişletil­miş biçimidir. Bu yapıtın ilk seslendirilişi bestecisi yönetiminde Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından, Ninette de Valois'nın koreografisiyle, 1965'te yapılmıştır. Ferit Tüzün'ün Midas'm Kulakları başlıklı operası, Güngör Dilmen'in ay­nı adlı oyunundan kaynaklanır. 1966-1969 yılları arasında yazılmış olan bu opera iki perdeliktir. T.R.T'nin bir siparişi olan opera, ilk kez 1969'da İstanbul Kültür Sarayı'nda, Devlet Opera ve Balesi tarafın­dan oynanmıştır. Ferit Tüzün'ün nük­teli anlatımı bu yapıtta da baştan so­na karşımıza çıkar.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.