![]() |
Ey Su, Çık Yerden! |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ey Su, Çık Yerden!Ey su, çık yerden! Bir yaz günü, Ankara-Çamlıdere beldesinde kadınlar tarlada çalışmakta, Ali Semerkandi hazretleri ise sığır otlatmaktadır kırlarda ![]() Ancak namaz vakti geçmek üzeredir ![]() Büyük Velî abdest almak ister ![]() Ama su yoktur ![]() Asasını yere vurur ![]() - Ey su! Çık yerden! buyurur ![]() O anda gövde kalınlığında bir su çıkar ![]() Süratle yayılmaya başlar ![]() Kadınlar telâşlanır ![]() - Bu su da nerden çıktı? Ekinler zarar görecek, derler ![]() Büyük Velî, suya bakarak; - Ey su! Şöyle belli belirsiz ak! diye seslenir ![]() O anda suyun hızı kesilir ![]() Öyle ki, aktığı belli belirsizdir ![]() ÇEKİRGE ÂFETİ Bursa’da bir “çekirge afeti” zuhur eder ![]() Hububata çok zarar verirler ![]() Uğraşır, netice alamazlar ![]() Ali Semerkandi hazretlerine gelir; - Çare nedir? derler ![]() O, asasıyla çıkardığı “su”dan verir ![]() - Bundan serpin, kâfi, buyurur ![]() Hakikaten o sudan serperler ![]() Çekirgeler, orayı terkederler ![]() Padişah çok sevinir ![]() Büyük zatı Bursa’ya davet eder ![]() Kendi bizzat karşılar, iltifat eder ![]() Büyük Velî; - Bana müsaade, der, izin ister ![]() Padişah üzülür: - Az daha kalsaydınız, der ![]() Lakin O; - Mazur görün sultanım, buyurur ![]() Padişah; - Bir emriniz varsa yapalım, der ![]() Buyurur ki: - Çamlıdere insanı fakirdir sultanım ![]() ![]() - Hayhay efendim, ama nasıl? - Mesela, askerlikten af, vergiden muaf olsalar ![]() - Emriniz olur efendim, der ![]() Ve bir ferman yazdırıp, arzeder ![]() Durun! Gelmeyin! Ali Semerkandi hazretleri “rahime-hullahü teâlâ”, Ankara’nın Çamlıdere beldesinde yaşar ![]() ![]() Halk fakirdir ![]() Hayvancılıkla geçinirler ![]() Ve bir çobana ihtiyaçları vardır ![]() Büyük Velî bunun farkındadır ![]() - Ben size çobanlık yaparım, buyurur ![]() - Sana verecek paramız yok, derler ![]() - Mühim değil, duanız yeter ![]() Köylüler; - Tamam öyleyse der, hayvanlarını getirip teslim ederler ![]() Akşam hayvanlar dönerler geri ![]() Bakarlar ki, sütle dolu memeleri ![]() Hakikati biraz sezer; - Bu zat, bize benzemiyor, derler ![]() EY KURT, MAKSADIN NEDİR? Büyük Velî, sığırları kıra salar ![]() Bir kurt gelir, bir sığıra fena bakar ![]() Büyük Velî seslenir: - Ey kurt, maksadın nedir? Kurt dile gelir: - Maksadım, parçalayıp yemektir ![]() - Şimdi git, yarın gel ye! buyurur ![]() Ve o akşam vaziyeti sahibine söyler ![]() Ama inanmaz adam ![]() Ertesi gün kurt gelir, o sığıra yakın durur ![]() Büyük zat; - Ye ama, deriyi delme! buyurur ![]() Kurt, sığırı yer, dokunmaz deriye ![]() Akşam, yalnızca “deri gider geriye ![]() Adam, bunu görünce deliye döner ![]() Koşar kadıya, şikâyet eder ![]() Kadı, iki tarafı dinleyip geçer zabta ![]() - Şahidin var mı? diye sorar bu zata ![]() - Ağaçlar ve taşlar şahidimdir, buyurur ![]() O böyle söyler söylemez muazzam bir gürültü duyulur ![]() Bayırdaki bütün ağaçlar ve taşlar, yerlerinden kopup mahkemeye doğru gelmeye başlar ![]() Halk korkudan etrafa kaçar ![]() Büyük Velî; - Durun! Gelmeyin! diye seslenir ![]() O anda dururlar ![]() Köylülerin hepsi görür bunu ![]() İyice anlarlar “büyük Velî” olduğunu ![]() |
![]() |
![]() |
|