Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ağlatan, ayeti, iblisi, inşaallah, kerime, kızdıran, okuyun

İblisi Kızdıran Ve Ağlatan Ayet-İ Kerime (Okuyun İnşaallah)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İblisi Kızdıran Ve Ağlatan Ayet-İ Kerime (Okuyun İnşaallah)



Fakih anlatıyor:


-Rahmetlik babam (senedi saydıktan sonra) Hz Ali b Ebî Talib (ra) şöyle dediğini anlattı:


-Resûlüllah (sav), müslümanlar arasında kardeşlik bağı kurdu Bu çeşitten olmak üzere , Said b Abdullah ile Sa'lebe Ensarî arasında bir kardeşlik bağı kurdu

Bu sırada , Resûlüllah(sav) , Tebük gazasına çıkmıştı

Said b Abdullah gaza niyeti ile yola çıktı Yerine kardeşi Sa'lebe'yi çoluk çocuğunun işi için vekîl bıraktı Sa'lebe odun taşıyor; su getiriyor Bütün bunları yaparken , sevabını Allahu Tealadan diliyordu Bir gün dönüşünde eve girdi

İçeri girince ona iblis geldi:


- Şu perdenin arkasına bak, deyince , Sa'lebe, perdeyi kaldırdı ve kardeşinin güzel hanımını gördü Dayanamadı; yanına girdi onu okşadı

Kadın şöyle dedi:


- Ey Sa'lebe! Allah yolundaki kardeşinin bizim için sana bıraktığı hakkı koruyamadın

Bunun üzerine Sa'lebe :


- Eyvah, mahvoldum! Diye bağırıp yola düştü Bir dağa çıktı

Yüksek sesle şöyle yalvarıyordu:


- İlahi Sen Sen'sin: ben de benim Sen mağfiretle karşılayansın Ben ise, günahlarla, hatalarla huzuruna geldim


Resûlüllah (sav) gazadan döndükleri zaman, herkes kardeşini karşılamaya geldi Ama, Said'in kardeşliği gelmedi

Said evine gitti; hanımına sordu:


- Allah yolunda kardeş olduğumuz Sa'lebe nerede?

Kadın şöyle anlattı:


-O kendini hatalar denizine attı; dağa doğru çıkıp gitti Said kardeşini aramak üzere yola çıktı; gidip buldu


Sa'lebe yüzüstü düşmüştü Başını iki eli arasına almıştı Yüksek sesle şöyle diyordu:

- Zillet makamım ne kadar düşük! Rabbine âsi olan kimsenin makamı nasılsa öyle

Said ona şöyle dedi:


- Kalk ey kardeşim, bu gördüğüm hâl nedir?

Sa'lebe şöyle dedi:


- Seninle gelemem Ancak, şu şekilde gelebilirim: Elimi boynuma bağlamalısın Zelil bir kul, efendisinin kapısına nasıl sürülürse öyle sürmelisin


Said onun dediğini yaptı Sa'lebe'nin Hamsane adında bir kızı vardı Gelip babasını aldı; Hz Ömer (ra)'in kapısına götürdü Evden içeri girdiler

Sa'lebe , Hz Ömer(ra)'e şöyle dedi:


- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?

Hz Ömer (ra) şöyle dedi:


- Git yanımdan, saçlarından tutup seni ezmek istiyorum Buradan çık, git; benim yanımda sana yer yok

Buradan çıkınca , Hz Ebû Bekir (ra)'in yanına gitti; şöyle dedi:


- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?

Hz Ebû Bekir (ra) şöyle dedi:


-Git buradan ; benide kendi ateşini yakma; Bana göre , senin için hiçbir tevbe yoktur

Oradan çıktı; Hz Ali (ra)'nin kapısına gittiŞöyle dedi:


- Allah yolunda gazaya çıkan kardeşimin hanımına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?

Hz Ali (ra) şöyle dedi:

- Çık git buradan Bence, senin için bir tevbe yoktur

Buradan çıkınca, şöyle dedi:


- Ey kardeşim! Ey kızım! bu üç kişi beni ümitsiz bıraktı Ümidim o ki, Resûlüllah (sav) beni ümitsiz bırakmaz


Bunun üzerine kızı, onu Resûlüllah (sav)'ın yanına götürdü

Resûlüllah (sav) onu görür görmez şöyle dedi:


- " Cehennemin zicirlerini ve bukağılarını, bana hatırlattın"

Resûlüllah (sav)'a şöyle dedi:


- Yâ Nebiyyallah! Allah yolunda gazi kardeşimin karısına dokundum Benim için tevbe yolu varmı?

Resûlüllah (sav) şöyle buyurdu:


- "Çık buradan ; bana göre hiçbir şekilde senin tevben yoktur"

Oradan böyle çıktıktan sonra kızı ona şöyle dedi:


- Ey baba, Muhammed (sav) ve ashabı senden razı oluncaya kadar; sen benim babam değilsin; ben de senin kızın değilim

Bunun üzerine Sa'lebe yüksek sesle:


- Yâ Rabbi! Ömer'in kapısına gittim; beni dövmek istedi Hz Ebû Bekir'e gittim; beni azarladı, tahkir etti Hz Ali'nin yanına gittim; beni kovdu Peygambere gittim; beni ümitsiz bıraktı


Ey Mevlam! Benim için sen ne yapmayı istiyorsun Bu duâma "evet" diyecekmisin? yoksa cevabın "hayır" şeklinde mi olacaktır?

Bunun üzerine semadan bir melek geldi; Resûlüllah (sav)'a şöyle dedi:


-Allahu Teala soruyor: Halkı sen mi yarattın, yoksa ben mi?

Resûlüllah (sav), Allahu Teala'yı murad edip şu cevabı verdi:


-"Sen, ey efendim!"

Bunun üzerine melek şöyle dedi:

-Allahu Tealâ şöyle buyuruyor:


-Kuluma müjdele; onu bağışladım

Bunun üzerine Resûlüllah (sav) ashabına sordu:


- "Sa'lebe'yi kim bana getirecek?"

Hz Ebû Bekir (ra) ve Ömer (ra) kalktılar:


- Biz getiririz, Yâ Resûlallah! Dediler

Hz Ali (ra) ve Selman (ra) da kalktılar:


- Ya Resûlallah! Biz getiririz, dediler


Resûlullah (sav) Hz Ali (ra) ve Selman (ra)'a izin verdi


Sa'lebe'nin yolunu tutup gittiler Yolda Medine çobanlarından birine rastladılar

Hz Ali (ra) ona sordu:


- Resûlullah'ın ashabından birini gördünmü?

Çoban şöyle dedi:


- Galiba siz cehennemden kaçan birini arıyorsunuz?


- Evet,onu arıyoruz Bizi onun yanına götür, deyince çoban şöyle dedi:


- Gece basınca, şu dereye gelir gider, şu ağacın altına oturur Sonra Yüksek sesle şöyle der:


- Rabbine âsi olanın makamı ne kadar düşüktür!


Orada beklediler Gece olunca Sa'lebe geldi; o ağacın altına gidip oturdu Sonra ağlayarak secdeye kapandı

Selman onun ağlamasını duyunca, ona doğru yürüdü ve şöyle dedi:


- Yâ Sa'lebe kalk Âlemlerin Rabbi seni bağışladı

Bu sesi duyunca sordu:


-Habîbim Muhammed nasıldır?


Allah'ı ve seni seviyor, dediler Bilâl namaza kalktığı zaman, Sa'lebe'yi mescide getirdiler Safın son kısmında durdular

Resûlüllah (sav) namazda :


- "Çoklukla övünmek sizi oyaladı" (Tekâsür sûresi, âyet:1) âyetini okuduğu zaman, bir bağırırş bağırdı


- "O kadar ki; kabirleri ziyaret ettiniz" (Tekâsür sûresi, âyet:2) âyetini okuyunca bir daha bağırdı;dünyadan ayrıldı

Resûlüllah (sav) namazı bitirince Sa'lebe'nin yanına geldi


-" Ey Selman, onun üzerine su serp"

Selman:


- Yâ Resûllallah, o dünyadan ayrıldı


Sonra kızı geldi; Resûlüllah'a şöyle dedi:


- Yâ Resûlallah, babam nerede? Ona hasret kaldım

Resûlüllah (sav) ona:


- " Mescide gir " dedi Mescide girince, babasını ölmüş buldu Elini başına götürdü


- Ah perişan halim, ah babacığım, senden sonra bana kim bakacak?


Demeye başladı

Onun bu haini gören Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:


-" Ey Hamsane! İstermisin: Ben, senin baban olayım; Fatımada kardeşin?"

Buna karşılık şöyle dedi:


- Olur Yâ Resûlallah!


Resûlullah (sav) Sa'lebe'nin cenazesine gitti Kabrin kenarına geldiği zaman, parmak uçlarına basarak yürüdüğü görüldü

Döndükleri zaman, Hz Ömer (ra) şöyle sordu:


- Yâ Resûlallah! Kabrin başında parmak uçlarına basarak yürüyordun; nedendir?

Resûlullah (sav) şöyle buyurdu:


- "Yâ Ömer! Meleklerin çokluğundan, ayağımın tabanını basacak yer bulamadım "

FAKİH der ki:


- Yukarıdaki hikâye çeşitli lafızlarla anlatılmıştır

Söylendiğine göre şu âyet-i kerime o sahabe hakkında nâzil olmuştur:


- " O kimselerki: Bir kötülük işledikleri, ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı anarlar; günahlarının bağışlanmasını isterler Günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir?

Bir de onlar, günaâh üzerinde bile bile ısrar etmezler Bunlara rablerinden mağfiret vardır; altından ırmaklar akan cennetler vardır Orada ebedî kalırlar Böyle yapanların mükâfatı, ne kadar güzeldir " (Âl-i İmrân sûresi, âyet: 135-136)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.