![]() |
Ağrı Örf-Adet-Gelenek-Görenekleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ağrı Örf-Adet-Gelenek-GörenekleriAĞRI ÖRF-ADET-GELENEK-GÖRENEKLERİ EĞİTİM Ağrı İlinin tarihi çok eski olmasına rağmen, Eğitim olayındaki gelişmeler Cumhuriyetin ilanından sonra başlamıştır ![]() ![]() ![]() 1937 yılında yapımı tamamlanan Atatürk Ortaokulu Ağrı İlinde Eğitimin İkinci Kademesini oluştururken, 1954 yılında ilk Lise olarak Şehit Naci Gökçe Lisesi hizmete sokulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nüfusun sosyal ve ekonomik niteliklerini içeren 1990 Genel Nüfus Sayım sonuçlarına göre , Ağrı ilinde 6 yaş üzeri nüfus içinde okuma-yazma bilenlerin oranı %56 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1-Ağrı Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde 4 adet ilköğretim okulu, 4 adet pansiyonlu ilköğretim okulu ve 3 adet de ilköğretim okulu inşaatı devam etmektedir ![]() 2- Merkezi köy durumunda olup, nüfus yoğunluğu fazla olan öğrenci sayısı 150'nin üstünde olan 46 adet köyümüzün mevcut dersliklerine ilave derslik yapılarak 8 derslikli hale dönüştürülmesi düşünülmektedir ![]() ![]() ![]() 3- Zorunlu eğitimin 8 Yıla çıkarılmasından sonra genel liselere büyük talep olduğundan mevcut genel liselerimiz ihtiyaca cevap vermemektedir ![]() ![]() Ağrı'da Giyim ERKEK GİYİMİ : Erkek giyimleri moda ve klasik giyime uygundur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Erkekler mutlaka bıyık bırakır ![]() ![]() ![]() ![]() KADIN GİYİMİ : Köylerde kadınların giysileri daha milli ve mahallidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günlük ve özel giyimlerde bazı kadın ve kızlar başlarına kofi takar, boyunlarına altın asarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağrı'da Evlilik EVLİLİK EVLENME GELENEK VE GÖRENEKLERİ Ağrı köylerinde evlenme, nişan ve sünnet düğünleri toplumsal hayata renk katan başlıca unsurlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ağrı'da nişan evliliğe kesin geçiş olarak kabul edilir: Nişandan sonra ki zaman evliliğe hazırlık zamanıdır ![]() ![]() ![]() Nişandan bir süre sonra damadın yakınlarından bir grup erkek, kızın babasına başlık parasını verir ve ondan düğün için izin isterler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gecenin sonuna doğru türküler ve maniler okunurken kına yakılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelin oğlan evine geldiğinde, damda bekleyen damat ve arkadaşları, gelinin başına para, şeker ve meyve atarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Edebiyat Ağrı, edebiyata her şeyden önce île adını veren Ağrı dağı ve çevrenin çarpıcı tabiat görünümleriyle yansır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuda başka bir rivayet de şöyledir: "Adem ile Havva, Cennet'te şeytanın sözü ile yasak meyveyi yiyip kovulduktan sonra, Ağrı dağının güneyindeki Ereni (İrem) bahçelerine inmişler, insan nesli buralarda çoğalıp yeryüzüne dağılmış ![]() Kitab-ı Mukaddes (Tevrat ve Încil)'de anlatılan Nuh Tufanı�nda adı geçen Ararat dağının Ağrı dağı olduğu üzerinde en çok gayri Müslimler durmuş*lardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() SEYAHATNAMELERDE AĞRI Marko Polo: "Tam piramit biçiminde gökyüzüne dimdik yükselen büyük bir dağ var: Ağrı Dağı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Clavijo: (XV ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ertesi cumartesi günü Iğdır�dan hare*ket ederek, Nuh'un Gemisi'nin durduğu dağa vardık ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aleksandr Puşkin (1779-1837 A ![]() "Güneş doğmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Efsanelerde Ağrı EFSANELER AĞRI DAĞI EFSANELERİ Kitapta yer alan efsanelere göre, Ağrı Dağı�yla ilgili efsanelerin en eskisi, 1404 yılında İspanyol elçisi Claviye�nin, Karakoyunlu Türkmenlerinden duyduğu ve yazıya aktardığı efsane ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() DİĞER EFSANELERDEN BAZILARI Ağrı Dağı�yla ilgili �Büyük ve Küçük Bacı� efsanesi ise şöyle: �Çok eski zamanlarda Sürmeli Çukuru uçsuz bucaksız, düzlükler halindeydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ağrı Örf-Adet-Gelenek-Görenekleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ağrı Örf-Adet-Gelenek-GörenekleriAĞRI DAĞI�NDAKİ DEVLER �Zaloğlu Rüstem ile devler uzun yıllar mücadele etmişler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YAŞAR KEMAL�İN AĞRI DAĞI EFSANESİ Türk Edebiyatı�nın ünlü isimlerinden Yaşar Kemal�in 1970 yılında kaleme aldığı dünyaca ünlü başyapıtı, �Ağrı Dağı Efsanesi� filmlere konu olduğu gibi operaya da uyarlanarak Ağrı Dağı eteklerinde bulunan tarihi İshak Paşa Sarayı�nda sahnelenmişti ![]() ![]() ![]() ![]() Ağrı'da Mutfak YÖRE MUTFAĞI Ağrı toprağı ve ikliminin sebze tarımına fazla elverişli olmaması yüzünden sebze üretimi yetersizdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ve varlıklı aileler hayvan yağını teneke veya yağ kazanlarına koyup kışa saklar, kavurma yapar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çevrede kendiliğinden yetişen sebze ve bitkiler de Ağrı mutfağında ayrı bir öneme sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() A) GÖSTEBERG (Buğulama) GEREKLİ MALZEMELER : Genç kuzu ve oğlak eti , Tereyağı, Salça, Gösteberg adı verilen dağ otu 1- Genç kuzu veya oğlak kesilip yüzüldükten sonra ayıklanıp doğranır, 2- Tereyağı ve salça ile yoğrulur, 3- Üzerine gösteberg otu ince kıyılarak serpilir, 4- Sonra bu etler, aynı hayvanın postu içerisine koyularak, açık yerleri dikilir, 5- Düz bir yerde üzerine nemli toprak yığılır ![]() 6- Bir süre dinlendirildikten sonra post açılarak servis yapılır B) SELEKELİ (Saç Kavurma) GEREKLİ MALZEMELER : Taze oğlak veya kuzu eti,sarımsaklı yoğurt,tereyağı 1- Taze et doğranır, 2- İçine tereyağından eritilmiş salça konur, 3- Bu şekilde kızartılan et indirilip, bir süre dinlendirilir, 4- Üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek servis yapılır ![]() C) ABDİGÖR KÖFTESİ GEREKLİ MALZEMELER : Kemiksiz kuzu, oğlak veya dana eti, Soğan, Haşlanmış pirinç ve baharat 1- Taze et ağır bir cisimle iyice dövülür, 2- Hamur haline gelen et, baharat ve haşlanmış pirinçle yoğrulur, köfteler yapılır, 3- İnce doğranmış soğanlar su içerisinde tuzla birlikte kaynatılır, 4- Kaynar suya hazırlanmış köfteler atılır, 5- Piştikten sonra bir saat dinlendirilen köfteler , pilav üzerine konularak servis yapılır ![]() Ağrı'da Müzik HALK MÜZİK HALK MÜZİĞİ VE GELENEKSEL OYUNLAR Ağrı'da halk müziği oyunlara paralel olarak gelişmektedir ![]() ![]() Ağrı Dağının Tipisine Ağrı Dağından Uçtum Ağrı Dağı Buzludur Oy Eleşkirt Ne Dersin Ağrı'da oynanan oyunlarda genellikle yavaştan hızlıya doğru bir artış gözükür ![]() ![]() ![]() Bassa Sarı Bülbül Papuri Laççi Sallama Zeyno Koffi Çep Meyrıko Üç Ayak Ömer Ağa Ağrı Gülüm Tilara Çimen-i Çiçek Hessıko Şiirlerde Ağrı AĞRI Vardım eteğine, secdeye kapandım; Koşup bir koluna sımsıkı abandım ![]() Karlı başın yüce dedikleyin yüce, Sükûn içindeki heybetin gönlümce ![]() Devce yapında ilk rahatlığı duydum ![]() Şifa mı ne ki ruha bu ilk yudum ![]() Hayâl arkasında boş çırpınışların ![]() Sen uygun bir vakti gelince rüzgârın Sonsuzluğa doğru kalkacak sihirli Bir gemi gibisin göklerde demirli Ve ben rıhtımında bekleyen tek yolcu ![]() ![]() ![]() Düşüncemizin en haksız, en korkuncu, Açan o ağulu çiçek delilikte, Giren sır mezara cesetle birlikte, Şüphe; o bin çeşit çilenin yemişi, Yılan ağzındaki elma ![]() ![]() ![]() En derin yerinde gizli gizli yanan ! Seyrediyor ruhum kar balkonlarından İnsanın göresi olmaz manzarayı Ve aklın o uçsuz bucaksız sarayı Yıkılıyor ![]() ![]() ![]() Fırlıyor engine sevinç avazıyla ![]() Bulutlar ne güzel bulutlardır onlar, Hep böyle başımın üstünde dursunlar Menekşe rengi, kan rengi, toprak rengi ![]() Asılı kalsın hep bu yağmur hevengi ![]() Dünyayı saran bu gece ne gecedir, Yıldızlardan yağan ışıklar ne incedir! Yansın o yıldızlar bitinceye kadar En derin uykular, en tatlı uykular ![]() Ağrı'ya eş yüce bir dağ yok içimde Ne kadar cüceyim dert ve sevincimde! Kaplamış gözümün gördüğü her ufku Umutsuz, zifiri bir gece, bir korku ![]() Bu yalnız inilti esen manzaradan Bir çaresiz ay'dır sallanan aradan; Işık tuttuğu her şey bir taze yara ![]() Onmaz bu gece ![]() Can yiğitliğini yitirmiş, kalb aşkı İlenişlerinden insanın bir şarkı Tutmuş dört yanı, bir çirkin ağıt, eski ![]() ![]() ![]() Ah güç de değildi ![]() Üstümüzde deniz gibi bir gökyüzü Bir şemsiye gibi açtı mı gündüzü Altında her kalbe esenlik payı var; Bizimdir, yelken açmış giden bulutlar, Vurup alnımıza serin gölgesini, Bizimdir bu korku, bu renk dolu sini Üstünde seslerle ışıklar kamaşan; Bizimdir bu zafer, bu beste ve bu şan ![]() Şu aydın, ferah ve rahat gök altında Her kazazedenin müjdesi bir ada, Her gülüşe ayna bir gölet kenarı; Koparırken elin taze meyvaları Öyle kolaydı ki şaşıyorum demek; Soframıza konmuş bu doyulmaz yemek Niçin bir zehirli kaşıkla yenmede? Ağrı! başına boz bulutlar inmede Ne ki bu cendere, ne ki bu sonsuzluk, Bu köpüren sular ve geçmez susuzluk ![]() ![]() ![]() Kim şu vurulmuş yatan, ova boyunca, Bir kan çeşmesine açık durup avcu? Çile pazarında cana pey sürümü Çözmek mi istemiş o çetin düğümü? Korkunç bir ezgide çatlayan bu kamış Yitirdiğimiz bir cennet mi aramış, Ölümsüz barışa gülen şafakları, Lezzet ve esenlik tüten ocakları, Ömre öpüş tadıyla uyandığımız, Tanrısal bir çıra gibi yandığımız ? ![]() ![]() ![]() - Dağ! senin yandığın gibi bir vakitler- Vuran bir toz parçası değilse eğer Küçük gövdesine budur giden ölüm, Onun yüzünü bizden çeviren ölüm ![]() ![]() ![]() Eser Mevlânâ'nın üflediği rüzgâr ![]() ![]() ![]() İşte, gam türküsü söyleyen kamışlar Rüzgârından gördüğüm ova boyunca ![]() Bu bir düştür belki, insan uyanınca, Gözlerinde kalır serabı bir ömür, Her şey bu ışıltı ardından görünür O insana; sevmek, yaşamak ve ölüm ![]() Seni uykuya çekip götüren elim Kadınım, ay ışığı içinden şu anda Aldanış diye ne varsa bir insanda O daldan tutuyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kavuşur sabaha en uzun geceler Ve serin durur her avunuş testisi ![]() Rüzgârlar başladı ![]() ![]() Önünde köpürüp şahlanmada engin; Yolcusu olduğun nihayetsizliğin Bir ucu Allah'ta ve sende bir ucu ![]() Başlıyor serüvenlerin en korkuncu: Gökyüzüne doğru yürüyen yeryüzü, Barıştıran sınır geceyle gündüzü; Ey sonsuza doğru ilk uçtan gelen Dağ! Göğü perde perde delip yükselen Dağ! Ahmet Muhip DIRANAS AĞRI DESTANI Hakkımdır yurdumu tarifedeyim, KıIayım bir türlü beyanın Ağrı ![]() Yolum düşeydi de keşki gitseydim, Söylesin işitim duanın Ağrı ![]() 'Soğuk bir rüzgâr eser iniler, Bulutu güneşin yüzünden siler, Dallar gazel döker, buz tutar sular Çeldi mi sonbahar mevsimin Ağrı ![]() Teşrinde bulutlar birbirini kovar, Bozan bir metreden fazla kar yağar ![]() Hava açılınca el ayak donar, Çöker düz ovaya dumanın Ağrı ![]() İşlemez vesait, tipi var diye, Gündüzler benzer ıssız geceye, Sakın burdan bir kuş uçurman!" diye Verirsin dağlara fermanın Ağrı ![]() Martta yağar yağmur karların erir ![]() Coşar coşkun sular ovayı bürür ![]() Ne insan, ne hayvan, ne kağnı yürür; Güç olur yollarda revanın Ağrı ![]() Nisanda kuruyup açılır beller ![]() Azalır kabına sağmayan seller ![]() Ötüşür bülbüller açılır güller, O zaman olayım mihmanın Ağrı Cansız, hasta yüze kan gelir; Yeniden her nebata can gelir ![]() Her daldan bir güzel seda yükselir, Afâka yükselir teranın Ağrı ![]() Ağaçlar dal takar gayet börk olur, Çatı zirveleri ancak fark olur; Bahçelerin al-yeşile gark olur, Cenneti andırır her yanın Ağrı ![]() Halkı cesur hep fedakâr insandır ![]() Tarlalara koştukları sabandır ![]() Biçim tırpan, harmanında döğendir; Makinadan vardır noksanın Ağrı ![]() Nufus seyrek vardır dört-beş kazası, Böyle sıralanmış varlık hizası, Her biri ayrı bir gelir gözesi, Bunlardır her şeyden gümanın Ağrı Doğubayazıt'tır en baş kazası Sürüler besler serin yaylası, Hele 'Diyadin'in o kaplıcası, En iyi gezilecek seyranın Ağrı Şehrinde namlı, kar eyletir dağı; Kışı süreklidir, yetişmez bağı, Ak koyun peyniri, mor inek yağı; Dolar istif olur meydanın Ağrı ![]() Nur-u feyz fışkırır Murat boyunda, Çıkarlar yaylaya köyler yayında, Haziran, Ağustos, Temmuz ayında Değişmem şerbete ayranın Ağrı ![]() 'Eleşkirt'de Kösedağ'ın eteği, Bol ve bereketli her bir biteği, Bahçelerde uğuldaşır peteği, Doluben boşalır kovanın Ağrı ![]() Çok güzergâh yerdir 'Patnos'un yeri; Sanki çayırları savan diyarı, Ekilse yetişir şeker pancarı, Çok iyi olur burada bostanın Ağrı, Tutak kazasının Antep ovası, Gayet meşhur olur arpa, buğdası; Sergiler kazanır inek, boğası Yetişir çok güzel hayvanın Ağrı ![]() Çok nadir bulunan var küheylânın, Kimi al, kimi dor-kır küheylânın, Bilir, şad gününde her küheylânın, Kalmaz hiç bir tane yayanın Ağrı ![]() Dolar ambarı ihtiyatta tutar, Yazın kamyonetler, kışın da katar, Taşır ülkelere ihracat yapar, Olmaz hiçbir zaman buhranın Ağrı ![]() Dağ kadimi büken çağın gelmese, Ağarıp saçların benzin solmasa, Şu beni kocaltan kışın olmasa, En güzel yerisin dünyanın Ağrı ![]() Gayretin terakki yolunu açtı ![]() Son hız ile emeline kavuştu ![]() Çok asırlık ![]() Herkes olmuş senin hayranın Ağrı ![]() Bu nâçiz ÇAĞLAYAN seni arz etti; Mihman olup dört köşeni seyretti Yazıp bir yadigâr armağan etti Okunsun her yerde destanın Ağrı ![]() Memduh Kılıç |
![]() |
![]() |
|