Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insanın, yaratılışı

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




İNSANIN YARATILIŞI:



Biz insanı kuru balçıktan; kararmış, şekillenmiş
çamurdan yarattık” (Hicr Sur/26)
Rabb’in meleklere şöyle demişti: Ben kuru
balçıktan; kararmış, şekillenmiş çamurdan bir insan
yaratacağım” (Hicr Sur/28)

Yüce Rabb’imizin peygamberleri aracılığı ile bizlere
ulaşan haberlerine göre, önce melekeler ve cinler, daha
sonra insan yaratılmıştır İlk yaratılan insan, aynı zamanda
peygamberlik özelliğini taşıyan, Hz Âdem’dir Kuran’da da
açık ve seçik olarak belirtildiği üzere Hz Âdem, dünyaya
ait toprak ve su kullanılarak insan görünümünde
biçimlendirilmiştir Daha sonra Allah Teâlâ ruh üflemek
suretiyle canlı hale gelmiştir
Hz Âdem, yukarıdaki ayette ifade edildiği gibi kuru
balçıktan şekillendirilmiş; ancak söz konusu bileşim, bazı
aşamalardan geçtikten sonra kullanılır hale gelmiştir Önce
toprak su ile karışıp kararmış çamur haline dönüşmüş ve bu
aşamada insan görünümü (iç ve dış organlar)
şekillendirilmiştir Kuru balçık halini alınca da ruh
üflenmiştir Peki, balçık çamurunun ne gibi özelliği var:



Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




a Balçık çamuru üzerinde yapılan ilmi
araştırmalar


Bugün halk arasında balçık denince, durgun suların
oluşturduğu, böcek ve sivrisineklerin uçuştuğu, kurbağaların
kulak tırmalayan seslerinin yükseldiği bataklık akla gelir
İnsanın hammaddesi olan balçık ile bataklık çamuru
arasında nitelik yönünden farklı özellikler vardır
Kuran’da ilk insanın kuru balçıktan yaratıldığı
hükmü, yabancı bazı ilim adamlarının dikkatlerini çekmiş
olacak ki, çalışmalarını bu yönde yoğunlaştırmışlardır
ABD’nde yapılan ve New York Times’de yayınlanan bir
araştırmada bilim adamlarının konuya ilişkin görüş ve
tespitleri hayranlık uyandırıp ilmi gelişmelere büyük bir
boyut kazandırmıştır Şöyle ki:
Kaliforniya San Jose Eyalet Üniversitesi’nden Dr
Leila M Coyne: “Sakin ve durgun gibi görünen balçık, içi
hareket dolu gizli bir dünyadır Bir balçık parçasına çekiçle
vurdum Laboratuarda bir ay müddetle <ultraviyole enerji>
neşrettiğini tespit ettim Balçığın yüksek bir enerji deposu
olduğunu hayretle gördüm” diyor Çünkü balçık kristal
yapıdaki elementlerden teşekkül etmiştir Kristal
moleküller, levha ve yaprak şeklinde diziler meydana
getirerek sıralanmışlardır Bu özelliği, balçığa iki boyut
kazandırmış oluyor Belçika Liege Üniversitesi’nden Pierre
Laszio: “İşte bu iki boyutlu oluşudur ki; balçığa büyük bir
kimyevi enerji deposu özelliği kazandırmıştır Yarım kilo
kadar bir balçığın kristal levhalarını yere dizmek mümkün
olsaydı, 50 futbol sahası genişliğinde bir alanı
kaplayacaktı” diyor
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden Dr
Hartman da şöyle diyor: “Elimizdeki cihazlar yeterli olsaydı
ve balçığı moleküler seviyede değil de atom-atom
inceleyebilseydik, şimdi bildiklerimizden çok daha fazlasını
elde edebilirdik Bence - hayat ve canlılık – atomun ve
hücrelerin maddi yapısından çok daha başka bir şeydir
Balçık konusundaki çalışmalarımız ne kadar ilerlerse
ilerlesin; ona hayat vermek, bizim beyin gücümüzün çok
ötesinde bir ilmi seviyedir Onun, aklımızın alamayacağı
girift formülü, Yaradan’ın elindedir Biz ancak akla kapı
açabiliriz; ama hayatı laboratuarlarda asla elde edemeyiz
Balçığın temel maddesi, silikondur Buna ilaveten,
cinslerine göre çeşitli oranlarda olmak üzere; alüminyum,
demir, magnezyum ve oksijen atomları da yer alır
Görünüm yönünden cıvık ve yapışkan halde; karışım
bakımından değişik birçok madensel elementleri içinde
barındıran balçık çamuru, söz konusu nedenlerle bataklık
çamurundan ayrı bir oluşum ve özelliğe sahiptir


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




b Hz Adem ve Hz Havva’nın yaradılışı


Hz Âdem’in yaradılışı esnasında üreme
hücresine bütün insanların bedeni karakterleri toplu bir
program halinde verilmiştir Bu nedenle Hz Havva, ayrı bir
balçıktan yaratılmamış ve Hz Âdem’in vücudundan alınan
örneklerle bedeni oluşturulmuştur (16) Nitekim Yüce
Rabb’im: “
Sizi bir candan (Âdem’den) yaratan ve bu
candan da, gönlü kendisine meyledip huzur bulsun diye
eşini (Havva’yı) yaratan O’dur(Araf Sur/189)

buyurmaktadır Demek ki, biyolojik ve genetik olarak Hz
Havva, Hz Âdem’in bedeninden yaratılmıştır


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




c Hz Âdem ve Hz Havva’nın Cennetteki
yaşamları


Hz Âdem ve eşi yaratıldıktan sonra Cennette ilk
yaşamlarına başlarlar Böylece, “nimet-külfet” dengesi
kurulur Yani kişiye, verilen kolaylık ve olanaklar
karşılığında sorumluluk görevi de yüklenir Nitekim
Cennette çalışma ve meşakkatten öte her türlü nimetten
yararlanıp yaşamaları karşılığında, yasak ağacın
meyvesinden uzak durmaları, kendilerine düşman olan
şeytana uymamaları istenir Böylece ilk insan, ilk imtihana
tabi tutulur Bu, nefis ile akıl mücadelesinin de başlangıcı
olur Şeytanın sözlerine aldanıp kural dışına çıkmamaları
gerekirken, başarılı olamazlar bu ilk deneyimlerinde Nefis
15
aklın önüne geçip uzanır elleri yasak meyveye Yemesi
kolay, fakat çıkarması sorun olur başlarına Bakarlar ikisi de
birbirine; çünkü çıkmıştır edep yerleri meydana Her ne
kadar ağaç yapraklarıyla örterlerse üzerini, yine de görünür
az da olsa birer yerleri Utanırlar, sıkılırlar, yaptıklarına
olurlar pişman Ancak, iş işten geçmiştir artık; son
pişmanlık çare olmaz kendilerine


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




d Hz Âdem ve Havva’nın Cennetten çıkarılışı


Bunun üzerine; Yüce Yaratan Âdem ile Havva’ya:
“Ben size o ağacı yasaklamamış mıydım? Şeytanın
size apaçık bir düşman olduğunu söylememiş miydim?


diye seslendi Âdem ve Havva, Allah’ın bu seslenişine
cevap olarak, <Rabb’imiz biz kendimize haksızlık ettik;
eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan kuşkusuz zarara
uğrayanlardan olacağız> dediler” (Araf Sur/22-23)

Allah, pişmanlık ve içten gelen samimi
yalvarışları işitti Onların tövbelerini kabul etti ve <
Birbirinize düşman olarak inin aşağı Sizin için dünyada
belli bir süreye kadar yerleşeceğiniz bir yer ve geçimlik
vardır> <Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve
tekrar oradan diriltilip çıkarılacaksınız> (Araf Sur/24-
25)
diye buyurdu
Böylece Hz Âdem ve Hz Havva, insan nesli için
yaratılan, birçok canlı ve cansız varlıklarla donatılıp yaşama

uygun hale getirilen yeni mekânları dünyaya teşrif ettiler
Onlar ve onlardan sonra gelen insan nesli için zorlu bir
hayat, yaşam mücadelesi de başlamış oldu Çünkü insan
neslini kötülük işlemeye iten nefis ve şeytan hiçbir zaman
yakasını bırakmayacaktır Niçin ve nedenlere yanıt
verebilmek için insan ve şeytan ilişkilerinin bilinmesinde
yarar vardır


Alıntı Yaparak Cevapla

İnsanın Yaratılışı:

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanın Yaratılışı:




e İnsanla şeytan arasındaki ilişkiler


Yüce Rabbim buyuruyor: “
Ben cinleri ve insanları,
ancak bana kulluk etsinler diye yarattım(Zariyat
Sur/56) İnsan topraktan, cinler de ateşten yaratılmıştır
Şeytan da, cin toplumundan bir gruptur Belirgin özelliği
ise, Allah’ın emirlerine uymayıp kötülük işlemeye meyilli
bir tutum içinde bulunmasıdır Şeytanlar neden insanlarla
uğraşıp kötü yola yönelmesini ister? Kuran’daki açıklamaya
göre, Allah Hz Âdem’i yarattığı zaman melek ve şeytana
Âdem’e secde yapmalarını emretti; melekler emri yerine
getirdikleri halde şeytan secde yapmaktan kaçındı Şeytana
neden secde yapmadığı sorulduğunda, Hz Âdem’i
topraktan, kendisini ise ateşten yarattığını belirtip büyüklük
kibrine kapıldı Bu tutumundan dolayı huzurdan kovuldu; o
da Allah’tan dilekte bulunup kıyamete kadar insanoğlunu
Allah’ın yolundan caydırabilmesi için izin aldı Bu olay
üzerine şeytan da Cennetten çıkarılıp dünyaya indirildi

Madem ki dünya yaşamında da şeytandan kurtuluş
yok; devamlı çevremizde ve zaman zaman da – Hz
Peygamberimizin öğretisine göre (Buharı, İtikaf: 11) – insan
vücudunda kanın deveranı gibi dolaştığına göre istenmeyen
bu yoldaşı çok iyi tanımamız gerekir Gözle görülmeyen
elle tutulmayan, ancak çoğu kişinin düşüncesinde taht kuran
bu yaratık hakkında nereden doğru bilgi edinebiliriz?
Şüphesiz ki, şeytanı en çok tanıyan, ancak onu yaratandır
Öyleyse kartvizitini okumaya çalışalım; bakalım Yüce
Rabbim nasıl tanıtıyor ve onun düşmanlığını önlemek için
neler yapmamız gerektiğini tavsiye ediyor:
Kuran’a göre şeytan, insana düşmandır (Fatır
Sur/5) İnsanı saptırır (Kasas Sur/15), aldatır ve vesvese
verir (Nas Sur/1-4) İnsanları doğru yoldan ayırmak için her
türlü çareye başvurur Aldatıcı (Lokman Sur/33) özelliği ile
insanları kışkırtır, unutturur, fitne ve fesadı körükler,
korkutur ve yalan konuşturur Buna karşın şeytanın,
inananlara ve Allah’a sığınanlara karşı hiçbir gücü yoktur
(Nahl Sur/39) Onun gücü sadece kendisini dost tutanlara
ve Allah’a ortak koşanlaradır (Nahl Sur/100) Öyleyse
şeytanın etkisini önlemek için, Allah’a güvenip dayanmak
ve sık sık Felâk ve Nas surelerini okumak; atılacak her
adımda aklı nefsin önünde tutmak gerekecektir
Şeytan derken akla, cin şeytanı gelir Hâlbuki bir de
insan şeytanları vardır Bunun varlığını da Kuran’ın Nas
Suresi’nde Yüce Allah bildiriyor Cin şeytanın aksine, elle
tutulur gözle görülür, söyledikleri işitilir, fakat tanınması
her zaman kolay olmaz Ancak, başkalarını aldatıp kural dışı
yöne çekince kendisini ele verir Cin şeytanı gibi kişiye
vesvese verir, öfkesini artırır, başkalarına karşı kışkırtır,
ibadet yapmasını caydırır, iyilik yapmasını önler, bağış
yapmasına karşı çıkar, çeşitli söz ve davranışlarıyla haram
olan şeyi helâl gösterip günah işlemesine aracı olur Neden
böyle denirse, çünkü bu tip insanlar cin şeytanının kontrolü
ve yaptırımı altındadır Nefis gücü, akıl ve iradesinin önüne
geçip söz sahibi olmuştur Ancak böyle hareket ederlerse
huzur bulurlar
Sözün özü, insan şeytanları daha çok tehlikeli ve
etkilidir Dikkat edilirse kötü alışkanlık hep arkadaş
çevresinde edinilmektedir Sigara, alkol ve uyuşturucu
alışkanlığı gibi Cin şeytanının insanoğluna düşman oluşu
Hz Âdem’den dolayı Cennetten ve huzurdan kovulmuş
olmasından kaynaklanmaktadır Bu madalyanın bir yüzü;
diğer yüzünü çevirip başka gerçekleri görmeye çalışalım:
İnsan yaratılışındaki özellik itibariyle melek ve
şeytandan farklı bir yapıdadır Melek, iyilik, dürüstlük,
güzel davranış sembolünü temsil eder Şeytan ise, kötülük
ve düşmanlık karakterini yansıtır İnsan ise yaratılışında her
iki davranışı yapabilecek özellikleri taşır Şöyle ki, Allah
insana, akıl, zekâ, irade gücü ile beraber beş duyu organını
vererek yaşam mücadelesini kolaylaştırmıştır Ayrıca
peygamberler aracılığıyla da neyin iyi (helâl), neyin kötü
(haram) olduğunu açıklayarak doğru yolu göstermiştir
Ancak, bu olumlu olanakların karşısına nefsini çıkararak
şeytanın yanıltmasına zemin hazırlamıştır Niçin böyle bir
yol seçilmiştir diye kendimizi sorgularsak, ulaşılacak sonuç,
yaratılış gerekçesini belirleyen ilâhi irade olacaktır
Buradaki amaç, yaratana kulluk (ibadet) yapmak olduğuna
göre, her türlü kolaylığın sağlandığı dünya ortamında özgür
olarak yaşayıp aklının erdiği, iradesinin gerçekleştirdiği
yaşam tarzı süresince Rabbine ne ölçüde kulluk görevini
yerine getirip getirmediğinin belirlenmesidir Allah’a kulluk
denince, O’nun emir ve yasaklarına koşulsuz uyulması,
yapılan samimi ibadetlerle saygıya dayalı bağlılığın
gösterilmesi, anlaşılmalıdır
Dünya yaşamında her şey zıddı ile yaratılmıştır
Yaratan Allah olduğuna göre, tabiî ki bunun da geçerli ve
değişmez bir nedeni olacaktır Örneğin iyilik-kötülük,
gündüz- gece, beyaz- siyah, düz yol- eğri yol, varlıkyokluk,
açlık- tokluk biri diğerini gerekli kılan veya
farklılığını ortaya koyan değer ölçüleri gibi Böyle bir ölçü
insan yaşam tarzı ve davranış biçimi için de geçerlidir Salih
amel- kötü amel, edepli- edepsiz, cömert- cimri, gibi
Nitekim Yüce Rabbim buyuruyor:
“Hanginizin ameli( ibadet ve davranış biçimi) daha
güzeldir diye sizi imtihan yapmak üzere ölümü ve hayatı
yaratan O’dur
(Mülk Sur/2)

Demek ki insanoğlu, reşit yaştan itibaren ölünceye
kadar ki yaşam süresince, kimin amelinin daha güzel
olduğunun belirlenmesi yönünden devamlı bir sınav
geçirmektedir Önüne konan ölçülere göre, yaşamının her
aşamasında, hareket tarzının hangisinin doğru, hangisinin
yanlış olduğunu belirleme imkân ve kabiliyeti de kendisine
verilmiştir Artık, bundan sonra kişiye düşen görev, akıl ve
iradesini serbestçe kullanıp yararına en uygun olanını
seçmesidir Buna karşın şeytanın etkisindeki nefsin de,
kişinin tercihini yanlış yöne çekme gayreti güçlendirilmiştir
Yani akıl ile nefis, öne geçme mücadelesini sürdürecektir
İşte sınav da bu aşamada başlar İmtihanını başarı ile
sonuçlandıran, diğer bir ifadeyle aklını kullanıp belirlenmiş
kurallar içerisinde Yaratan’ına yönelen, gerçek bir mümin,
Cennet ödülüne namzet kişi olacaktır Şeytanın vesvesesini
çözüm yolu kabul edip tercihini yanlış yönde kullanan kişi
de, Yüce Rabbinin isteklerine uymadığı için hem sınavını
kaybetmiş ve hem de kendini ateşe atmış olacaktır

Süleyman GÜNVER


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.