![]() |
Ebû Süfyan İle Heraklius Karşı Karşıya |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ebû Süfyan İle Heraklius Karşı KarşıyaAraştırıp soruşturma kararı veren Heraklius, etrafına, "Peygamber olduğunu söyleyen şu kişinin kavminden buralarda kimse yok mudur?" diye sordu ![]() O sırada ticâret münasebetleriyle Ebû Süfyan Kureyş'ten bazı adamlarla Şam'da bulunuyordu ![]() ![]() "Hirakl'in huzuruna girdik ![]() ![]() "Neseben en yakınları benim" dedim ![]() "Beni önüne oturttular ![]() ![]() "Bunlara söyle, ben peygamber olduğunu söyleyen o zât hakkında bu adamdan bazı şeyler soracağım ![]() ![]() "Vallahi, arkadaşlarım tarafından yalanımın öteye beriye yayılmasından korkmasaydım, Peygamber hakkında o zaman muhakkak yalan uydururdum ![]() Sonra da hükümdarla, Ebû Süfyan arasında sorulu cevaplı şu konuşma geçti: "Sizin içinizde, onun nesebi nasıldır?" "İçimizde onun nesebi pek büyüktür ![]() "Ecdadı içinde bir melik var mıdır?" "Hayır ![]() "Peygamberlikten evvel, onu hiçbir yalan ile ittiham ettiniz mi?" "Hayır ![]() "Ona kimler tâbi oluyor? Halkın ileri gelenleri mi, yoksa fakir kimseler mi?" "Daha çok halkın zaif ve fakirleri tâbi oluyor ![]() "Ona uyanlar artıyor mu, yoksa eksiliyor mu?" "Eksilmiyor, bilâkis artıyorlar ![]() "Onlardan, onun dinine girdikten sonra, beğenmeyip dininden dönen var mı?" "Hayır, yoktur ![]() "Kendisinin hiç sözünde durmadığı, ahdini bozduğu vâki midir?" "Hayır, vâki değildir ![]() bulunuyoruz ![]() ![]() ![]() Ebû Süfyan sonraları, "Vallahi, verdiğim cevaplara bu sözden başka birşey ilâve etmek imkânını bulamadım" diyecektir ![]() "Onunla hiç harp ettiniz mi?" "Evet, ettik ![]() "Yaptığınız savaşlar nasıl neticelendi?" "Harp talii aramızda nöbet nöbet olur ![]() ![]() "Sizden, ondan önce peygamberlik iddiâsında bulunmuş bir kimse var mıdır?" "Hayır, yoktur ![]() "O, size neler emrediyor?" "Yalnız bir Allah'a ibâdet etmeyi ve Ona hiç bir şeyi ortak koşmamayı emrediyor ![]() ![]() ![]() Bütün bunlardan sonra, Heraklius, tercümanı vasıtasıyla Ebû Süfyan'a şöyle dedi: "Nesebini sordum, içinizde yüksek neseb sahibi olduğunu beyân ettin ![]() ![]() "Ben babaları ve dedeleri içinde bir melik gelip gelmediğini sordum ![]() ![]() ![]() "Ben peygamberlik iddiâsında, ondan önce içinizde bulunanın olup olmadığını sordum ![]() ![]() ![]() "Ben, ona kimlerin tâbi olduklarını sordum ![]() ![]() ![]() "Ben peygamberlik davasında bulunmadan evvel, onun bir yalan söylemiş olup olmadığını sordum ![]() ![]() ![]() "Ben, "Onun dinine girdikten sonra, beğenmeyip dininden geri dönenler var mıdır?" diye sordum ![]() ![]() ![]() ![]() "Benim, "Onlar artıyor mu, yoksa eksiliyor mu?"soruma sen; "Artıyorlar" cevabını verdin ![]() ![]() "Ben, "Onunla hiç savaştınız mı?" diye sordum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, "O zât ahdini bozar mı?" diye sordum ![]() ![]() ![]() ![]() "Ben, "O size neler emrediyor?" diye sordum ![]() "Sen, "Onun Allahü Teâlâya ibadet etmeyi, Ona hiç bir şeyi eş ve ortak koşmamayı size emrettiğini" söyledin ![]() ![]() "Eğer o zat hakkında bu söylediklerinin hepsi doğru ise, şüphesiz o bir peygamberdir ![]() ![]() ![]() Bu karşılıklı konuşmadan sonra da, Heraklius açıkça şöyle dedi: "Eğer, onun yanına gidebileceğim mümkün olsaydı, kendisiyle buluşmak üzere her türlü zahmete katlanırdım ![]() ![]() ![]() Bu sözlere muhatap olan Ebû Süfyan'ı bir korku ve telaş sardı ![]() ![]() ![]() Salih SARAÇ |
![]() |
![]() |
|