|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
bilinen, büyüler, havas, içerdikleri, kitaplar, kitapları |
![]() |
Havâs Kitapları Diye Bilinen Kitaplar Ve İçerdikleri Büyüler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Havâs Kitapları Diye Bilinen Kitaplar Ve İçerdikleri BüyülerHavâs ve Büyü konusunda yazılmış yüzlerce kitap var ve hepsinde de yüzlerce konu vardır ![]() yapılabileceği kaydedilmektedir ![]() yeni kuşak büyücülerin yazdıkları olarak ikiye ayırmak yerinde olur ![]() Mesela, bu konudaki en meşhur kitaplardan biri Seyyid Süleymân El-Huseyni'nin "Kenzu'l-Havâs" isimli kitabıdır ![]() Ali El-Bûni'nin "Şemsu'l-Mâarifu'l-Kubrâ" isimli eseridir ![]() Her ikisininde tercümesi yapılmıştır ve piyasada peynir ekmek gibi satılmakta, üstelik el altından satıldığı ve baskılarının da son derece kalitesiz ve çoğunun da fotokobi yoluyla çoğaltıldığı ve korsan yollarla dağıtıldığı halde, bu kitaplar "yok" satmaktadır ![]() dolaşan en meşhur büyücülük kitabı Mustafa İloğlu'nun derlediği "Gizli İlimler Hazinesi" ile daha az zararlı olduğu söylenebilecek "Kur'ân-ı Kerîm'in Havâs ve Esrârı" adıyla çevrilmiş olan İmâm-ı Yafiî'nin "Ed-Durru'n-Nazım Fi Havâssu'l-Kur'âni'l-Âzîm" adlı kitabı, piyasada bulunanların en meşhurlarındandır ![]() hemen hepsinde üç aşağı beş yukarı aynı konulardan bahsedilir ![]() Bunlar genellikle çaresizlik içinde kıvranan insanların, aradıkları çarelere yönelik konulardır ![]() Meselâ; * Karı koca arasında veya başka herhangi iki kişi arasında var olan husûmeti gidermek, * Veya aralarına kin ve düşmanlık sokmak, * İki kişi arasını bulmak, * Bir kadınla bir erkeği birbirine sevdirmek, aşık etmek ![]() (Özellikle bu konularda yeminler edilmekte ve "tecrübe ile sabittir" denilmekte ve inandırmak için her türlü teminat verilmektedir ![]() * Baş, diş, göz ağrısı vermek veya gidermek, * Sidiklik bağlamak, * Nohut şişirerek öldürmek, * İç sıkıntısı vermek, * Uykusunu bağlayarak vesair yollarla bir kimseye hastalık ve sıkıntı vermek, * Kadın ya da erkeğin evlenmesini kolaylaştırmak, * Bir adamın erkekliğini bağlamak ya da erkekliği bağlı olanı çözmek * Bahtı kapalı olup evlenemeyenlerin bahtını açıp evlendirmek * Erkek çocuk sahibi yapmak, * Rızık kapılarını açmak ve bol kazanç sahibi yapmak, * Çocuğu yaşamayanların çocuklarının yaşamasını sağlamak (Sübyan) * Kaybolan eşyaları bulmak, * Hırsızın kimliğini bilmek, * Define bulmak * İstediği şeyi rüyada görmek * Bir kimseyi bir yerden sürüp çıkarmak, * Bir yeri yerle bir etmek * İstenmeyen şahsı kovmak * Düşmanları mağlup etmek, * İnsanları içkiden, kumardan, zinadan vazgeçirmek, * Sihri iptal etmek * Cinleri bir yere gönderip istenmeyen kişileri rahatsız ederek kovmak, * Göze görünmemek, * Silah tesirinden korunmak ve kurşun işlememek, * Havale, cin çarpması, bayılan, hayal görenleri, kendi kendine ağlayan-gülen kişileri iyileştirmek, * Saralı ve felçli hastaları iyileştirmek * İnsanı uykudayken konuşturup istediğini söyletmek * Rûhları emir altına almak * Uzun ömürlü olmak, * Kadın veya erkek bir şahsı istediği yere getirtmek, * Dil bağlayıp, dedikoduları önlemek * Kötü komşuların şerrinden kurtulmak, * Kısmet açmak, * Konuşamayan ve yürüyemeyen çocukları iyileştirmek * Zalimlerin şerrinden emin olmak, * Papaz büyüsünü bozmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu konuların gerçekleşmesi için Kur'ân-ı Kerîm'de mevcut bulunan âyetlerin kullanılması ise oldukça düşündürücü bir husustur ![]() isimlerini verdiğimiz kitaplardan Kenzu'l-Havâs'ta, Seyyid Süleymân El-Huseyni, kitabının önsözünde, cinlerin ve şeytânların varlığından, İslâmiyet'in zuhûrundan evvel kahinlerin ve rahiplerin İncil ve Tevrat'ın âyetlerini okuyarak keramet gösterdiklerini, Â'dem Aleyhisselâm'dan günümüze kadar âyetlerin Esmâ-i Şerîfe'nin havâssı bulunduğunu, evrâd ve ezkâr ile iştigâl edindiğini, her zaman ciddiyet ve azimle, tam bir itikat ve saf kalple, temiz ve arınmış bir kalp ile okunan ve yazılan evrâd ve esmâ'dan yapılan vefk ve tılsımlardan beklenen neticenin hasıl olduğunu, Kur'ân-ı Kerîm'de havâs ilmi'nin bulunduğunu, bunun da bazı âyet ve sûrelerde gizli bulunduğunu, bunların bazı kelimelerinin veya sûrelerinin tamamının belli sayılarda okunması halinde beklenen neticenin gerçekleşeceğini, bunda da "din erbâbının şüphesi olmadığını" kaydetmektedir ![]() hususlardan cinlerin rûhların varlığına, Kur'ân-ı Kerîm'de bir çok ilimlerin de mevcut olduğuna inanmamak mümkün değil ![]() âyetlerin sihre alet edilmesinin doğru olmadığı, çünkü Kur'ân'ın böyle bir maksatla inmediği inancındayız ![]() irşat ve tebliğleri ve Hazreti Peygamber Aleyhissalâtu ve's-selâm'ın ve bütün sahabe ve tabiî'nin dahi imamları, âlimlerinin de ittifakı ile bilinmektedir ki; Kur'ân-ı Kerîm, insanları şirkten ve küfürden kurtarıp Allâh'ın varlığına ve birliğine imân etmelerini sağlamak, imân edenleri takvaya ulaştırmak ve ahlâklarını yükseltmek, doğru ve müstakîm bir inanca ulaşmalarını, küfür karanlıklarından imân aydınlıklarına çıkmalarını sağlamak, Allah'tan bir rahmet olarak hayatlarına yön ve yol göstermek; kısacası ona inananlara bir öğüt olarak, dünya ve ahret saadetlerini temin etmek için bir hidâyet rehberi olarak indirilmiştir ![]() maksatla inen bir kitabın âyetlerinin iniş gayelerini saptırarak, sihirde kullanmak doğru mu? demeye hiç gerek var mıdır? Yine Kur'ân-ı Kerîm'de, insanların Kur'ân'dan, o'na ait görevlerini yerine getirip getirmediklerinden, o'na nasıl davrandıklarından, okuyup okumadıklarından ve okuyup öğrendiklerini yaşayıp yaşamadıklarından sorumlu tutulacakları bildirilmektedir ![]() Şimdi bahse konu olan husûslardan bazılarını ele alalım ![]() Meselâ; Hazreti Mûsâ'nın bir sandığa koyulup nehre atılmasını, ve sonra onu Firavun'un bulup sevgiyle büyütmesini anlatan ve içerisinde "Muhabbet" kelimesi geçen bir âyeti ele alarak, bir kadın ve erkeği birbirine sevdirmek için yapılan büyüde kullanıldığı, vefk ve tılsım haline getirildiği görülmektedir ![]() âyette böyle bir konu geçmemektedir ve İslâm'ın temel kaynaklarından olan Kur'ân ve Sünnet ile, bunların şerh ve izahları bulunan hiçbir tefsîr ve hâdis kitabında ve günlük hayatımızın düzenlemesi mahiyetinde olan hiçbir fıkıh kitabında böyle bir konuya rastlamak mümkün değildir ![]() paragrafta, Kur'ân'ın böyle bir maksatla indirilmediğini söylemiştik ![]() kendilerini islâm alimi süsü veren böyle kimseler, bunun islâmi ilimlerden olduğunu ve Kur'ân'a dayandırarak da meşruluğunu öne sürmektedirler ![]() Başka bir konu ise müracaat ettiğim, Gizli İlimler Hazinesi, Duâlar ve Tılsımlar, Şemsu'l-Mâarifu'l-Kubrâ, Kenzu'l-Havâs gibi, aynı maksatla yazılan dört kaynakta bulunan yıldızlar ve yıldızların insan kaderine olan etkisi ve buna göre yapılacak evlilikler, "Said ve Nahis: Uğurlu ve Uğursuz vakitler" bulunduğundan, bunlardan "Hayr ve Şerre" muvaffak olanlardan bahsedilmektedir ![]() ele alınmakta, günün 12 saatinin hangi gök cismine ait olduğu, hangisinin uğurlu, hangisinin uğursuzolduğundan, hangi saatlerde, hangi büyülerin yapılabileceğinden bahsedilmektedir ![]() Kendisinden bahsedilen " Güneş, Ay, Zühre, Utarit, Zuhal, Müşteri ve Merih" yıldızları ile diğer yıldızlardan/burçlardan bahsedilmektedir ![]() incelenmesi ve bu saatlerde büyü yapılması incelendiği zaman kaynağının geçmiş milletlerden yıldızlara tapan Sabiiler'le Babilliler'den ve islâm öncesi cahiliyye toplumlarından geçmiş olduğu görülecektir ![]() İslâm Ansiklopedisi'nin "Cin" maddesinde temas edilmektedir ![]() ana kaynaklarında bulunmayan Azâim (Cincilik) ve Havâss'a dair bu bilgilerin daha çok Mısır, İran, Türk ve Hint bölgelerinde yaşayan eski kültürlerden müslümanlara intikal ederek, halk arasında yaygın bir şekilde benimsenen inançlar haline geldiği ilim adamlarınca kaydedilen bir husustur" denilmektedir ![]() Dikkat edilirse, "Said ve Nahs vakitler" ifadesi ile, İslâm'da "uğursuzluk" olmadığı halde, "uğursuz vakitler" tabiriyle bu yerleştirilmeye çalışılmaktadır ![]() âyetleri delil göstermektedirler ![]() Bu âyetler şunlardır: Allah’ın rahmân ve rahîm olan adıyla, "Biz onların üstüne uğursuz mu uğursuz bir günde uğultulu kasırgayı gönderdik" Sûretu'l-Kamer Allah’ın rahmân ve rahîm olan adıyla, "Biz de, onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik ![]() ![]() edilmez ![]() Sûretu'l-Fussılet Bu âyetlerde konu edilen uğursuzluk, büyücülerin bahsettiği uğursuzluk değildir ![]() Allah'ın yarattığı hiçbir gün, hiçbir ay, hiçbir saat, hiçbir eşyâ uğursuz değildir ![]() Uğursuzluk tabiri, o gün veya o saatte yaşanan olayın çirkinliğini ve dehşetini, başa gelen belayı ve musibeti anlatmak için, kafirlerin peygamberler hakkında kullandıkları tabirle ifade edilmiştir ![]() Hamdi Yazır şöyle açıklıyor: "Nuhusetli, uğursuz günlerde ![]() ![]() ![]() olduğuna delil getirmişlerdir ![]() "uğurluluk" veya "uğursuzlukla" nitelendirmeleri zatî (günün kendisinden) değil, izafi (göreceli)dir ![]() uğurlu olabilir ![]() uğurlu olur ![]() uğursuzluk diye birşey olmadığını bildirmiş ve uğursuzluk çıkarmayı şirk saymıştır ve bunu da üstüne basa basa üç kere tekrar etmiştir ![]() Aleyhissalâtu vesselâm, yıldızlarla ve astronomi ile ilgili bir takım bilgilerin büyücülükte kullanılmasını yasaklamıştır ![]() büyücülerin gerek uğursuzluk konusundaki yanlış tutumları ve gerekse yıldızlarla ilgili ilmi saptırdıkları ve Hazreti Peygamber Aleyhissalâtu vesselâm'ın yasağını çiğnedikleri açıktır ![]() inanıyoruz ![]() İslâm dini, kapalı, marjinal ve kişilere göre değişen, çeşitli anlamlara çekilebilen bir din değildir ![]() açık ve nettir ![]() ![]() Hastalıklar karşısında Kur'ân'da ve Sünnet'te oldukça çok fazla yer alan tıp konuları yol göstermekte, tedavinin de bu yolla olacağı bildirilmektedir ![]() Hazreti Peygamber Aleyhissalâtu vesselâm, hasta olan Sâd İbn Ebi Vakkas Radıyallahû ânh'ı ziyaret etmiş ve kendisini tedavi olmaya teşvik ederek, o devrin hekimlerinden olan Hâris Bin Kelede'ye gitmesini emretmiştir ![]() bu konuda Ebû'd-Derda Radıyallahû ânh'dan rivâyet edilen bir hâdis-i şerîfte: "Allah teâla Hazretleri hastalığı da ilacı da indirmiştir ![]() vermiştir ![]() ![]() ![]() Son cümlede geçen haram olan tedaviye büyü de dahildir ki, büyücülerin bunu kulak ardı etmeleri, yaptıkları işin meşru olmadığının delilidir ![]() diğer yazılarımızda bu yolla gelen hastalıklardan korunmak için büyücülükle ilgili ilmi öğrenmenin mahzuru olmadığını belirtmiştir ![]() sualsiz gidecek kişilerin büyücüye, muskacıya gitmeyen, uğursuzluk saymayan ve Allah'a tevekkül eden" kişilerden olacaklarını da yine Hazreti Peygamber Aleyhissalâtu vesselâm'ın dilinden kaydettik ![]() yaptığını bildiğimiz büyücüler yerine, tedavi olmak için doktorlara ve tıbba müracâat etmek ve asıl havâs olan duâ ile yapılacak tedavilerde de yine Resûlullah Aleyhissalâtu vesselâm'ın tavsiye ettiği duâlara ve Kur'ân'dan duâlar'a başvurmak lazımdır ![]() Bu yazıyı hazırlarkan yararlandığımız kaynak Arif Arslan’ın “Büyü” adlı kitabıdır ![]() Ve’s-Selâm ![]() |
![]() |
![]() |
|