09-28-2009
|
#1
|
Şengül Şirin
|
Hititlerde Fal ve Kehanet
HİTİTLERDE FAL VE KEHANET

Hititler, tanrıların isteklerini, öfkelenmişlerse nedenlerini öğrenmek üzere fala başvurmuşlardır Ancak bunların yanında çok daha basit konularda da fala başvurulduğu gözükmektedir
Burada fal kehanetten daha farklı olarak ele alınmalı ve tanrıların verdiği işaretlerden farklı tutulmalıdır Faldan anlamamız gereken, falı açan kişinin, bir olay hakkında tanrının görüşünü sormasıdır Bu durumda aynı zamanda tanrıya karşı bir itiraf da söz konusu olmaktadır
Hititlerde çeşitli fal bakma yöntemleri kullanılmıştır Hayvanların iç organlarına bakılması, kuşların uçuşunun takip edilmesi gibi pratikler Hititler’de de mevcuttur Bunların dışında su yılanlarının havuz içinde hareketlerine bakma, bir çeşit taşlarla oynanan oyuna benzeyen talih falı gibi fal metodları da kullanılmıştır
En çok uygulanan, olumlu ya da olumsuz soru sorulmasıdır Bu konuda bir fal metninden bir bölüm bilgi verecektir : (Ünal , Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni ,
Majestenin hastalandığı konusuna gelince: [       ve] Aruşna kenti [tanr]ısı majestenin hastalığı konusunda hiç bir şekilde sorulmamıştır Ey tanrı bunun için kızdıysan, birinici et işaretleri olumlu, sonuncuları ise olum]suz olsun Birinci et işaretleri olumludur
[…]
Aruşna kenti tanrısının (majestenin) hastalığı yüzünden öfke içinde saptanmış olmasına gelince: Ey tanrı, herhangi bir şekilde tapınağın içinde mi
Öfkelendin (Eğer öyleyse) et işaretleri olumsuz olsun Solda suti olumsuz
Ey tanrı eğer (sadece) tapınağında öfkelendiysen , fakat majesteye [ka]rşı hiç bir şekilde kızmadıysan, et işaretleri olumlu olsun ”
Metin böylece uzayıp gitmektedir Buradan da gördüğümüz şekil , Hititlerde falda sık kullanılmaktaydı
Hititlerde fal metinleri bir çok konu hakkında da bilgi edinmemizi sağlamıştır
Ahmet Ünal, (Boğazköy Metinleri Işığında Hititler Devri Anadolu’sunda Filolojik ve Arkeolojik Veriler arasındaki İlişkilerden Örnekler, Hitit tabletlerinde neden deprem, su baskını, kuraklı ya da Boğazköy’ü yılın 5-6 ayı etkisi altında bırakan kar gibi olaylara yer verilmediğini soruyor (örneğin kar sözcüğünün Hititçe karşılığı bilinmemektedir) ve şöyle yanıtlıyor :
Aradan yıllar geçtikten sonra araştırmalarımın ağırlık merkezini büyü metinlerine kaydırdığımda gördüm ki, Hititler’in doğal gözlemleriyle ilgili bir çok noktalar bu metinlerde saklıdır Doğaya dönük gözlemlerin pek çoğu, olumlu ya da olumsuz vasıflar olarak analoji büyülerinde kullanılmışlardır, yani falan falan nasıl iyi veya kötüyse, falan falan da aynı şekilde iyi veya kötü olsun […] Pratik düşünceli Hititler her şeyin minyatür modelini de yapmışlardır Önemli ayinlerin yürütülmesi gereken kutsal bir dağ düşman işgali altında bulunduğunda, o dağın sembolik bir modeli yapılmış ve ayinler sembolik olarak bu modelin üzerinde yapılmıştır
Bir yöntem de rüyalar vasıtasıyla tanrıların isteklerini öğrenmektir Temiz olarak iştiareye yatmak Hititlerde çok sık yerine getirilen bir pratiktir Günümüzdeki iştiareye yatmaya çok benzeyen bu uygulamada temizliğin çok önemi vardı
Gelecekten haber almak için en önemli yöntemlerden biri de yıldızların hareketlerini izlemektir Bu pratik Hattilerden beri vardır Bu yöntem bazı doğa olaylarını hatta toplumsal olayları önceden tesbit etmek amacıyla kullanılmıştır Burada Mezopotamya etkisinden de sözedilebilir Bu gözlemleri yapmak için kullanılan en ilginç alet Güneş Kurslarıdır
Alacahöyük’te bulunan güneş kursları hakkında Sezginer şöyle demektedir :
Güneş Kursunun yapılmasının amacı Güneş, Dünya, Venüs ve Mars’ın birbirlerine göre durumlarını zamana bağlı saptamaktır […] Buluşları zorunluluklar yaratır Alacahöyük yöresinde, gökyüzü yılın büyük bir bölümünde yıldızların gözlenmesini olanaksız kılacak biçimde kapalıdır […] yıldızların birbiri ile ilişkilerini gözlemle saptamak ancak yılın beşte birinde olasılık içinde olduğundan yılın geriye kalan beşte dördünde bu ilişkileri saptayacak bir alete ihtiyaç vardı İşte bu alet Güneş Kursu olarak ortaya çıktı […] Güneş Kursunun icadı herhangi bir olağanüstü kozmik bilgiye değil, zorunluluk altındaki astrologların aldıkları sonuçları ve uygulamaları karşılaştırarak elde ettikleri tecrübelere dayanmaktadır […] Bu ‘Evren ölçeği’ yıllar sonra astrologların yeni yöntemleri geliştirmesi sonucu ödevini yitirince dinsel törenlerde Evren’in simgesi olarak kullanılmaya başlandı […] Uzun sopaların üzerine takılarak törenlerde kullanılan bu Güneş Kursları belki de Orta Doğu uygarlıklarında hükümdarlık simgesi olan ‘alem’lerin büyükbabaları oldu Belki tesadüf ama ‘alem’ Arapça ‘evren’ demektir
Ayrıca Ay’ın şekilleri de kehanet anlamı taşımaktadır
1 Ayın rengi sarı, sol ucu sivri, sağ ucu küt gözüküyorsa, 2 ilkbahar güzel olacak
Eğer ayın sağ ucu göğe dönük ise ülkede bol ürün olacak
Eğer ayın sağ ucu yere doğru ise bütün ülkenin hasadı kuruyacak
Eğer ayın sol ucu göğe dönükse ülkede düzelme olacak
Eğer ayın sol ucu yere dönükse ülkede ölümcül salgın hastalık olacak
Eğer ayın uçları güneye dönük ve uzamış görünürse, Akad ve Elam kralı ölecek
Eğer ayın uçları kuzeye dönükse Akad kralı düşmanı yok edecek
Eğer ayın uçları batıya doğru uzanmışsa yangın olacak
Bunun dışında Hititlerde kehanet için farklı yollar vardı Normal ya da sakat doğumlara göre , meteorolojik olaylara göre kehanet yapmak, astrolojik gözlemler yapmak da sıkça uygulanırdı
Daha fazla bilgi için Dinçol, Hititler, Türkçe’de iyi bir kaynaktır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|
|