![]() |
Hititlerde Fal ve Kehanet
3 Eklenti(ler)
HİTİTLERDE FAL VE KEHANET
http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1254159017 http://frmsinsi.net/attachment.php?a...1&d=1254159017 Hititler, tanrıların isteklerini, öfkelenmişlerse nedenlerini öğrenmek üzere fala başvurmuşlardır. Ancak bunların yanında çok daha basit konularda da fala başvurulduğu gözükmektedir. Burada fal kehanetten daha farklı olarak ele alınmalı ve tanrıların verdiği işaretlerden farklı tutulmalıdır. Faldan anlamamız gereken, falı açan kişinin, bir olay hakkında tanrının görüşünü sormasıdır. Bu durumda aynı zamanda tanrıya karşı bir itiraf da söz konusu olmaktadır. Hititlerde çeşitli fal bakma yöntemleri kullanılmıştır. Hayvanların iç organlarına bakılması, kuşların uçuşunun takip edilmesi gibi pratikler Hititler’de de mevcuttur. Bunların dışında su yılanlarının havuz içinde hareketlerine bakma, bir çeşit taşlarla oynanan oyuna benzeyen talih falı gibi fal metodları da kullanılmıştır. En çok uygulanan, olumlu ya da olumsuz soru sorulmasıdır . Bu konuda bir fal metninden bir bölüm bilgi verecektir : (Ünal , Hitit Sarayındaki Entrikalar Hakkında Bir Fal Metni , Majestenin hastalandığı konusuna gelince: [........ve] Aruşna kenti [tanr]ısı majestenin hastalığı konusunda hiç bir şekilde sorulmamıştır. Ey tanrı bunun için kızdıysan, birinici et işaretleri olumlu, sonuncuları ise olum]suz olsun. Birinci et işaretleri olumludur […] Aruşna kenti tanrısının (majestenin) hastalığı yüzünden öfke içinde saptanmış olmasına gelince: Ey tanrı, herhangi bir şekilde tapınağın içinde mi Öfkelendin. (Eğer öyleyse) et işaretleri olumsuz olsun. Solda suti olumsuz. Ey tanrı eğer (sadece) tapınağında öfkelendiysen , fakat majesteye [ka]rşı hiç bir şekilde kızmadıysan, et işaretleri olumlu olsun.” Metin böylece uzayıp gitmektedir. Buradan da gördüğümüz şekil , Hititlerde falda sık kullanılmaktaydı. Hititlerde fal metinleri bir çok konu hakkında da bilgi edinmemizi sağlamıştır. Ahmet Ünal, (Boğazköy Metinleri Işığında Hititler Devri Anadolu’sunda Filolojik ve Arkeolojik Veriler arasındaki İlişkilerden Örnekler, Hitit tabletlerinde neden deprem, su baskını, kuraklı ya da Boğazköy’ü yılın 5-6 ayı etkisi altında bırakan kar gibi olaylara yer verilmediğini soruyor (örneğin kar sözcüğünün Hititçe karşılığı bilinmemektedir) ve şöyle yanıtlıyor : Aradan yıllar geçtikten sonra araştırmalarımın ağırlık merkezini büyü metinlerine kaydırdığımda gördüm ki, Hititler’in doğal gözlemleriyle ilgili bir çok noktalar bu metinlerde saklıdır. Doğaya dönük gözlemlerin pek çoğu, olumlu ya da olumsuz vasıflar olarak analoji büyülerinde kullanılmışlardır, yani falan falan nasıl iyi veya kötüyse, falan falan da aynı şekilde iyi veya kötü olsun. […] Pratik düşünceli Hititler her şeyin minyatür modelini de yapmışlardır. Önemli ayinlerin yürütülmesi gereken kutsal bir dağ düşman işgali altında bulunduğunda, o dağın sembolik bir modeli yapılmış ve ayinler sembolik olarak bu modelin üzerinde yapılmıştır. Bir yöntem de rüyalar vasıtasıyla tanrıların isteklerini öğrenmektir. Temiz olarak iştiareye yatmak Hititlerde çok sık yerine getirilen bir pratiktir. Günümüzdeki iştiareye yatmaya çok benzeyen bu uygulamada temizliğin çok önemi vardı. Gelecekten haber almak için en önemli yöntemlerden biri de yıldızların hareketlerini izlemektir. Bu pratik Hattilerden beri vardır. Bu yöntem bazı doğa olaylarını hatta toplumsal olayları önceden tesbit etmek amacıyla kullanılmıştır. Burada Mezopotamya etkisinden de sözedilebilir. Bu gözlemleri yapmak için kullanılan en ilginç alet Güneş Kurslarıdır. Alacahöyük’te bulunan güneş kursları hakkında Sezginer şöyle demektedir : Güneş Kursunun yapılmasının amacı Güneş, Dünya, Venüs ve Mars’ın birbirlerine göre durumlarını zamana bağlı saptamaktır. […] Buluşları zorunluluklar yaratır. Alacahöyük yöresinde, gökyüzü yılın büyük bir bölümünde yıldızların gözlenmesini olanaksız kılacak biçimde kapalıdır. […] yıldızların birbiri ile ilişkilerini gözlemle saptamak ancak yılın beşte birinde olasılık içinde olduğundan yılın geriye kalan beşte dördünde bu ilişkileri saptayacak bir alete ihtiyaç vardı. İşte bu alet Güneş Kursu olarak ortaya çıktı. […] Güneş Kursunun icadı herhangi bir olağanüstü kozmik bilgiye değil, zorunluluk altındaki astrologların aldıkları sonuçları ve uygulamaları karşılaştırarak elde ettikleri tecrübelere dayanmaktadır. […] Bu ‘Evren ölçeği’ yıllar sonra astrologların yeni yöntemleri geliştirmesi sonucu ödevini yitirince dinsel törenlerde Evren’in simgesi olarak kullanılmaya başlandı. […] Uzun sopaların üzerine takılarak törenlerde kullanılan bu Güneş Kursları belki de Orta Doğu uygarlıklarında hükümdarlık simgesi olan ‘alem’lerin büyükbabaları oldu. Belki tesadüf ama ‘alem’ Arapça ‘evren’ demektir. Ayrıca Ay’ın şekilleri de kehanet anlamı taşımaktadır. 1. Ayın rengi sarı, sol ucu sivri, sağ ucu küt gözüküyorsa, 2 ilkbahar güzel olacak Eğer ayın sağ ucu göğe dönük ise ülkede bol ürün olacak. Eğer ayın sağ ucu yere doğru ise bütün ülkenin hasadı kuruyacak. Eğer ayın sol ucu göğe dönükse ülkede düzelme olacak. Eğer ayın sol ucu yere dönükse ülkede ölümcül salgın hastalık olacak. Eğer ayın uçları güneye dönük ve uzamış görünürse, Akad ve Elam kralı ölecek. Eğer ayın uçları kuzeye dönükse Akad kralı düşmanı yok edecek. Eğer ayın uçları batıya doğru uzanmışsa yangın olacak Bunun dışında Hititlerde kehanet için farklı yollar vardı. Normal ya da sakat doğumlara göre , meteorolojik olaylara göre kehanet yapmak, astrolojik gözlemler yapmak da sıkça uygulanırdı. Daha fazla bilgi için Dinçol, Hititler, Türkçe’de iyi bir kaynaktır. |
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.