Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kahramanı, keloğlanmasal

Keloğlan-Masal Kahramanı

Eski 08-03-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Keloğlan-Masal Kahramanı



Keloğlan-Masal Kahramanı



Başlangıçta beceriksiz, tembel biri gibi gözükürken olayların gelişmesiyle kurnaz, cesur ve becerikli olduğu ortaya çıkar ve sonunda mutluluğa ulaşır Bu masal kahramanının başından geçen olayları konu edinen masallara da "Keloğlan Masalları" adı verilir
Keloğlan yalnız Türk masallarında değil Arap ülkeleri, İran, Kafkasya, Orta Asya, Rus ve Batı Avrupa masallarında da karşımıza çıkar Adları, kişilikleri, görünüşleri farklı olmakla birlikte bu masal kahramanlarının birbirine benzeyen yanları olduğu görülür Her ülkenin kendine özgü bir "Keloğlan"ı vardır Dünya masalları konusunda karşılaştırmalı çalışmalar yapan araştırmacılar Keloğlan tipinin özellikleri üzerinde de durmuşlardır




Türk masallarında Keloğlan, yaşlı annesiyle birlikte yaşayan öksüz ve yoksul bir delikanlıdır Birçok masalda anlatılan şehzadelere, üstün nitelikli kimselere benzemez Yoksulluğunu ve kimsesizliğini kurnazlığı, yardımseverliği ya da cesaretiyle unutturur Başlangıçta miskin miskin oturan, annesinin zoruyla istemeye istemeye iş tutan, aptallığı ve unutkanlığı yüzünden yaptığı işi eline yüzüne bulaştıran biridir Beklenmedik bir anda, güç durumda kalmış bir insan ya da hayvana yardım ettiği için onlardaki olağanüstü güçlerin desteği ile talihi döner Keloğlan'm yazgısı kıyıcı, acımasız, haksızlık yapmayı huy edinmiş kimseler karşısında kurnaz ve akıllıca davranışlarıyla da değişebilir Her iki durumda da Keloğlan sonuçta varlıklı, güçlü bir insan olur ve annesiyle birlikte mutlu bir yaşama kavuşur Bu yönüyle Keloğlan tipi ve Keloğlan masalları halkın yoksulluktan kurtulma, varlıklı ve güçlü olma, zulmedenlerden öç alma özlemlerini dile getirmektedir


Türk masallarının kahramanı olan Keloğlan iki ayrı görünüşte karşımıza çıkar Birincisi masalın başından sonuna kadar genellikle değişmeden kalır Varlıklı, güçlü bir insan olduktan sonra da asıl kimliğini korur Bazı masallarda ise Keloğlan, yardım ettiği iyi kalpli bir insanın desteği ile kellikten kurtulur, saçları çıkar Bazı kahramanlar da başlarına işkembe ya da tüyleri ütülenmiş deriden bir takke geçirerek Keloğlan kılığına girerler Bu yapay kellik ve sahte Keloğlanlık masal boyunca sürer ve olumsuz durumun ortadan kalkıp kahramanın kurtulmasıyla sona erer Bu ikinci türden Keloğlan tipine "Sahte Keloğlan" da denmektedir Bunlar çeşitli nedenlerden ötürü gizlenme gereği duyan kimselerdir




Başına gelenler, davranışları ve sevimliliğiyle Keloğlan tipi toplumda herkesçe bilinir ve sevilir Keloğlan halk hikâyelerinde, Karagöz ve ortaoyununda da yer alır Masallardaki kadar olmasa da buralarda da kendini gösterir ve olaylara karışarak etkili olur Türk halk edebiyatı içinde önemli bir yeri olan Keloğlan masalları birçok araştırmacı tarafından derlenmiş ve yayımlanmıştır Bunlardan 18 tanesi Tahir Alangu'nun Keloğlan Masalları (1967) adlı kitabında bulunmaktadır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Keloğlan ile Balık

Eski 08-03-2009   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Keloğlan ile Balık



Keloğlan ile Balık



Bir gün Keloğlan odun kesmek için ormanın yolunu tutar Giderken "imdaat, beni kurtarın!" diye bir ses duyar Sağına bakar soluna bakar kimyesi göremez Aynı sesi tekrar duyar Bakınırken bir de ne görsün! Toprağın üstünde bir balık "imdaat beni kurtarın!" diye bağırıyor Meğerse balığı sudan çıkarmışlar Kendini suya atacak birisi duysun diye bağırıyormuş, Keloğlan balığı suya atar Balık:
- Keloğlan benim hayatımı kurtardın Sana minnet borçluyum Sana hediye vermek istiyorum Dağdan dönüşte bana uğra sana bir şey söyleyeceğim, der Keloğlan dağdan döner Suyun yanına gelir Balık suyun kenarındadır Balığa:
- Dönüşte bana uğra demiştin Geldim, söyle ne diyeceksin?
- Şu dağı görüyor musun?
- Evet görüyorum?
- O dağın arkasında bir torba var Falan yerde, git onu al, ihtiyacın olunca: Açıl susam açıl! dersin açılır İhtiyacını karşılarsın İhtiyacını karşılayınca: Kapan susam kapan! dersin kapanır Fakat bu sırrı kimseye söyleme ki çaldırırsın, der
Keloğlan dağın arkasındaki torbayı alır Eve getirir Eve gelince anasına:
- Ana, ana! Bana bir balık bunu verdi, der Anası:
- Keloğlum, keleşoğlum! bir balıktan ne beklenir Nedir onun içindeki diye merak eder
Keloğlan :
- Açıl susam açıl dersin açılır Her istediğini verir Kapan susam kapan deyince kapanır der Keloğlan anasının yanında bunları söyler ve kocaman bir sofra açılır Görmediklerini ve yemediklerini yerler Karınlarını iyice doyururlar
Keloğlan anasına:
- Ana ben bunu komşulara göstereceğim, der
Anası:
- Keloğlum, bundan kimsenin haberi olmasın Sır saklamasını bilmelisin Yoksa çalarlar der
Keloğlan anasını dinlemez, gider komşuları çağırır, olanları anlatır Torbayı gösterir açıl susam açıl der her istedikleri gelir Komşularla birlikte yerler içerler Kötü komşulardan birisi Keloğlan'ı kıskanır ve torbanın aynısını yapar, Keloğlanın sihirli torbası ile yer değiştirir
Ertesi gün Keloğlan karnı acıkınca torbaya:
- Açıl susam açıl! der torba açılmaz İki kere daha der yine açılmaz Keloğlan tekrar ormanın yolunu tutar Suyun kenarına gelir Balığa der ki:
- Balık, balık! Senin verdiğin torba birinci gün çalıştı İkinci gün pıss der
Keloğlan sana bir torba daha var, aynı yerde git onu al Ama kimseye gösterme, sırrını söyleme der Keloğlan gider aynı yerden ikinci torbayı da alır eve getirir Anasına:
- Ana ana! Balık bana bir torba daha verdi, der Keloğlan ikinci torbayı da açar bakar ki bir de ne görsün? Sihirli bir değirmen Çevirdikçe para çıkarıyor Anası:
- Keloğlum, bunu bari kimseye gösterme, çalarlar yine parasız kalırız der Keloğlan balığın da anasının da sözünü dinlemez yine komşuları çağırır Sihirli değirmenin hünerlerini gösterir Kötü komşu kötü bir değirmen yaparak, sihirli değirmeni ile yer değiştirir Ertesi gün Keloğlan değirmeni çevirir çevirir para çıkmaz Yine ormanın yolunu tutar Balığa:
- Balık, balık ! Senin verdiğin değirmen birinci gün iyiydi, ikinci gün pıs Balık bu sefer kızar:
- Bak Keloğlan, bu son şans Yine aynı yerde bir torba daha var Git onu al Dediklerimi yap der Keloğlan eve gelir anasına:
- Ana ana! Bak bana balık bir şans daha tanıdı der Keloğlan üçüncü torbayı da açar ve içine bakarlar ki bir tokmak Bu tokmak, vur tokmadığım vur! deyince çalışır Dur dokmağım dur deyince durur Balık bu tokmağı hırsızları cezalandırmak için vermişti Keloğlan tokmağı anlatmak için komşularına gösterir Vur tokmağım vur deyince tokmak kötü komşunun başına vurmaya başlar Onu eşek sudan gelinceye kadar döver Keloğlan:
- Demek bütün sihirli torbalarımı sen çaldın? ha! Der Kötü komşu:
- Hayır ben çalmadım, dedikçe tokmak vurur Sonra:
Evet ben çaldım, toprağın altına gömdüm Gider bakarlar ki sofra çürümüş, değirmen paslanmış
Bu sırada tokmak Keloğlan'ın başına da vurmaya başlamış Keloğlan acısından tokmağı nasıl durduracağını unutmuş Eşek sudan gelinceye kadar dayak yer Sır tutmamanın ve anasının, büyüklerin sözünü dinlemememin cezasını çeker
Evet, sizde büyük sözü dinlemez ve gerekli yerde sır tutmazsanız başarılı olamazsınız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.