![]() |
Aşkın Abece’si... |
![]() |
![]() |
#1 |
gülgüzeli
![]() |
Aşkın Abece’si...Aşkın Abece’si ![]() Yaşamımız boyunca, yeryüzünde yaşayan milyarlarca insanın ancak çok küçük bir bölümüyle tanışma şansımız var ![]() Siz de gerçek aşkı henüz bulamadım diyenlerdenseniz ve rüyalarınızdaki eşin, gezegenin uzak bir köşesinde yaşadığına inanıyorsanız, bu düşünceyi bir yana bırakıp çevrenize daha dikkatli bakmanızı öneririz ![]() Çünkü araştırmalar, iki insanın birbirine yakınlaşmalarının en önemli koşullarından birinin, fiziksel yakınlık olduğunu, insanların genellikle okulda, işte ya da çeşitli toplantılarda sık sık gördükleri, en çok karşılaştıkları insanlara aşık olduklarını gösteriyor ![]() Araştırmaların eş bulmada önemli olduğunu vurguladığı bir başka etkense benzerlik ![]() insanlar genellikle, ortak ilgi alanlarına, değer yargılarına ve kendilerine benzer zekâ düzeyine sahip insanlara aşık oluyorlar ![]() bizimkilere benzeyen insanlarla paylaşacak daha çok şeyimiz oluyor ve bu insanlarla daha kolay iletişim kuruyoruz ![]() benzeyen insanlarla birlikte olmanın kişiye güven sağlamasına bağlıyorlar ![]() Bize benzeyen insanlarla bir araya gelmek, görüşlerimiz, inançlarımız ve özelliklerimiz konusunda bir tür doğrulanma sağlıyor ![]() İnsanları birbirine çeken bir başka etkense, karşılarındaki insanın da kendilerinden hoşlandığını düşünmek ![]() kendisinden hoşlandığını ya da onu sevdiğini farketmesi, ona karşı başkalarına olduğundan daha olumlu davranmasına neden oluyor ![]() iş yerinde beğendiğiniz biri var, ve onun sizi fark etmesini istiyorsunuz ![]() Güzin Abla, herhalde size şöyle bir öneride bulunurdu: “Yemek salonunda ve toplantılarda ona yakın oturmaya çalışın ![]() ona ortak ilgi alanlarınızdan söz edin ![]() etmeyi de unutmayın” ![]() ![]() ![]() Ancak, bütün bunlara rağmen ya “kimyanız uyuşmazsa”? ![]() Aşkın Kimyası Bilim adamları, birçok konuda olduğu gibi, aşkı anlamak için de hayvanlar dünyasına bakmayı ihmal etmiyorlar ![]() büyük önem taşır ![]() sıvılarında bulunan kimyasal maddelerdir ![]() bireyleriyle feromonlar sayesinde haberleşir: Yiyecek, bireyin topluluktaki konumu, kendisine ait bölge, cinsiyet ve çiftleşmeye hazır olma gibi bilgileri, birbirlerine feromonlarla bildirirler ![]() Bu sinyaller burunda, VNO adı verilen farklı bir bölge tarafından alınır ![]() Feromonlarla kokuların birçok ortak yönü vardır ![]() yapan kimyasallardır ![]() kadar düşük konsantrasyonlarda işe yarayabilirler ![]() Günümüzde, insanların kimyasal sinyallerle bilinç dışı iletişim kurduklarına ilişkin merak uyandırıcı bulgular var ![]() ve feromonlar yoluyla haberleştikleri haberi, bilim adamlarının ve kamuoyunun büyük ilgisini çekmişti ![]() henüz açıklığa kavuşmuş değil ![]() İnsanlarda feromonların bulunup bulunmadığı konusunda araştırmalar yapan Martha McClintock, bundan 30 yıl kadar önce, üniversitede oda arkadaşı olan kızların adet dönemlerinin bir süre sonra birbirlerine yaklaştığını göstermişti ![]() Bu araştırma, birbirine yakın olmanın ve ilişkinin, beyinde yumurtlama döngüsünün belirlemesinden sorumlu biyolojik saatin ayarını değiştirebileceğini gözler önüne sermişti ![]() Bu ayarlamanın nedeni tam olarak bilinmese de, bazı araştırmacılar bu durumun, insanlarda feromonların varlığına işaret ettiğini düşünüyorlar ![]() bir araştırmada da, yumurtlama sürecinin farklı dönemlerinde koltukaltlarından alınmış kokusuz kimyasalların, bunlara maruz kalan kadınların yumurtlama döngülerinin zamanlamasını değiştirebileceğini ve bunun bilinçli bir biçimde yapılmadığını gösterdi ![]() Havayla yolculuk yapan kimyasalların insanların eş seçme davranışları üzerinde etkili olduğunu gösteren araştırmalar da var ![]() Bu araştırmaların en ilginçlerinden biri, İsveç’li bilim adamı Klaus Wedekind’e ait ![]() giymelerini istemiş ![]() kokusuz kozmetik ürünleri kullanmışlar ![]() farelerle yapılmış bir araştırmanın sonuçlarının insanlarda da geçerli olup olmayacağını görmek istiyormuş ![]() farelerin, kendilerininkilerden farklı bağışıklık sistemi genlerine sahip bireylerle çiftleşmeyi tercih ettikleri görülmüş ![]() Kısaca MHC (major histocompability complex) adı verilen bu genler, bedenin yabancı hücreleri tespit edip yok etmesine yarayan kimyasalların üretilmesinde rol oynar ![]() kadar farklıysa, çocuklarının bağışıklık sisteminin de o kadar iyi olacağı düşünülür ![]() 49 kadına bunları koklatmış ve tişörtlerin sahiplerinin, kendileri için ne kadar çekici olduğunu değerlendirmelerini istemiş ![]() koklatılmış ![]() olan erkeklerin giydiği tişörtler varmış; kutuların üçündeyse, MHC genleri kendilerininkilerden farklı erkeklerin giydiği tişörtler ![]() Yedinci kutuyaysa kontrol koşulu yaratmak için daha önceden hiç giyilmemiş bir tişört koyulmuş ![]() davranmışlar ve bağışıklık sistemi genleri kendilerininkilere benzemeyen erkeklerin kokusunu tercih etmişler ![]() kendilerininkilere benzeyen erkeklerin tişörtlerinin, babalarını ya da erkek kardeşlerini anımsattığını; MHC genleri kendilerininkilerden farklı erkeklerin tişörtlerininse eski ya da şimdiki erkek arkadaşları gibi koktuğunu söylemişler ![]() Wedekind’in araştırmalarını yönlendiren çalışmalardan biri, dişi farelerin hamile kaldıklarında MHC’yle ilgili tercihlerinin değiştiğinin gözlenmesi olmuş ![]() büyük olasılıkla kendileriyle yakın akraba olan fareleri tercih ettikleri görülmüş ![]() bölümünün, bağışıklık sistemi genleri kendilerininkilere benzer erkeklerin tişörtlerini tercih ettikleri görülmüş ![]() göz önüne alan Wedekind, hapların östrojen düzeyini yükselterek hamileliğe benzer bir etki yaptığını düşünüyor ![]() kadınlar, kimyasal nedenlerle yanılgıya düşme riskinde olabilirler ![]() Ancak Wedekind’in bulgularının feromonların etkisini mi yoksa kokuların etkisini mi gösterdiği kesin değil ![]() arasında kimyasal açıdan "birşeylerin" geçtiği ![]() akla başka sorular da getiriyor ![]() genleri kendilerininkilerden farklı kadınları mı tercih ediyorlar? Feromonlar, gelecekteki en heyecan verici araştırmaların konusunu oluşturacağa benziyor ![]() ![]() Cazibe Dedikleri ![]() ![]() ![]() Güzelliğin bakanın gözünde olduğu söylenir ![]() Acaba gerçekten öyle mi, yoksa güzellik konusunda insanların kullandığı ortak bazı ölçütler var mı? Birçok bilim adamı, feromonların yanı sıra beden biçiminin, özellikle de simetrinin, sağlık konusunda bilinç dışı bir mesaj vererek, bir kadınla bir erkek arasındaki ilk çekimi oluşturduğunu düşünüyor ![]() Bu kurama göre asimetrik bedensel özellikler, altında yatan kalıtımsal sorunlara ilişkin ipucu olarak kullanılıyor ![]() kadınları daha çekici bulduğunu gösteren birçok araştırma var ![]() ![]() Çocukluk yıllarından başlayarak resimli kitaplardaki, filmlerdeki, reklamlardaki iri gözlü, minik burunlu, atletik bedenli güzelleri izleyen biz Dünyalıların, güzelliğe dair ortak değer yargılarının olması şaşırtıcı olmamalı ![]() 1986 yılında Michael Cunningham adlı araştırmacı, bir okul yıllığından ve uluslarası bir güzellik yarışmasından alınmış 50 kadının fotoğraflarını insanlara göstererek, bu fotoğrafları çekiciliklerine bakarak notlandırmalarını istemiş ![]() Daha sonra bu fotoğraflardaki organların birbirlerine olan görece boylarını ölçmüş ![]() Bu yolla, insanların yüksek not verdikleri fotoğrafların ortak özelliklerini belirlemiş: İri gözler, küçük çene, küçük burun, büyük gözbebekleri ve büyük bir gülümseme ![]() ![]() ![]() kadınların erkeklerde "güzel" bulduğu özellikleri ortaya çıkarmışlar ![]() Erkeklerin yüzlerinde kadınların çok çekici bulduğu özelliklerin, iri gözler, geniş bir çene, çıkık elmacık kemikleri ve yine büyük bir gülümseme olduğu görülmüş ![]() ![]() Örneğin hem erkekler, hem kadınlar karşı cinste, yeni doğanlar büyük gözlü olduğu için "bebek yüz" özelliği olarak adlandırılan iri gözleri çok çekici buluyorlar ![]() ve şefkat duygusunu uyandırdıkları için çekici bulunduklarını söylüyorlar ![]() ![]() Dış Görünüşe Verilen Önem Çeşitli araştırmalar, dış görünüşleri açısından çekici olan insanların, arkadaş ve sevgili bulma açısından diğer insanlara göre çok daha şanslı olduklarını gösteriyor ![]() erkekler arasında bir farklılık var mı dersiniz? ABD’de yapılan araştırmalarda, erkeklerin fiziksel çekiciliğe kadınlardan çok daha fazla önem verdikleri görülmüş ![]() Bu farklılığın başka kültürler için de geçerli olup olmadığına gelince, Texas Üniversitesi’nden evrimsel psikolog David Buss’un bir araştırmasına göz atmakta yarar var ![]() 37 ülkeden insanlardan, eş olarak seçecekleri kişide bulunmasını istedikleri ve önemli gördükleri özellikleri sıralamaları istenmiş ![]() iyi görünüm, yaş, iyi bir kazanç, zekâ, toplumsallık ve bekaret gibi özelliklerin kendilerince ne kadar önemli olduğu sorulmuş ![]() Araştırmaya katılan erkeklerin hepsinin de, eş seçiminde gençliğe ve dış görünüşün çekiciliğine kadınlardan daha çok önem verdikleri ortaya çıkmış ![]() Bu tercihin, bu ülkelerdeki evlenme yaşına da yansıdığı, erkeklerin kadınlara göre ortalama olarak 2-5 yıl daha yaşlı olduğu görülmüş ![]() karşın, araştırmadaki kadınların eşlerinde aradıkları en önemli özelliklerse, yaşça kendilerinden biraz daha büyük olması, gelirinin yüksek olması ve bağlılık ![]() Tabii bu, fiziksel çekiciliğin araştırmaya katılan kadınlar açısından önemsiz olduğu anlamına gelmiyor ![]() ancak, iyi bir kazanç ve bağlılık kadar değil ![]() Buss, kadınların ve erkeklerin eşlerinde aradıkları özelliklerin kültürler arasında bu denli benzerlik göstermesini, insan türünün evrimsel gereksinimleri açısından açıklıyor ![]() insanlarda da eş seçimine bazı ölçütler getiriyor ![]() genç ve güzel görünümlü kadınları daha çekici buluyorlar, çünkü bu özellikler, kadının sağlıklı olduğu ve üreyebileceği konusunda birer ipucu aslında ![]() Parlak saçlar, yumuşak bir ten gibi özellikler, aslında güzel göründüğü kadar sağlığın da habercisi olabilir ![]() büyük ve kariyer sahibi erkekleri çekici bulmasının nedeni de, bu erkeklerin çocuklarına iyi bir yaşam ve güvence sağlayabilecek olması ![]() Gençlik ve çekicilik gibi özelliklerin kadınlar için daha az önem taşımasını da, erkeklerin üreme yıllarının kadınlarınkinden çok daha ileri yaşlara kadar uzanabilmesi olarak açıklıyor ![]() Başka araştırmalarda da, bu konuda kültürler arasında küçük farklılıklar olsa da, insanların genelde çekicilik konusunda bazı ortak kriterlere sahip oldukları görülmüş ![]() Judith Langois ve Lori Roggman da, evrimsel geçmişimize bağlı olarak, insan türünün bireylerine çekici gelen bazı evrensel özelliklerin geliştiği varsayımından yola çıkmışlar ![]() araştırma düzenlemişler ![]() Asyalı olmak üzere, bazı öğrencilerin fotoğraflarını çekerek bunları bilgisayar ortamına aktarmışlar ![]() yardımıyla birleştirmişler ![]() matematiksel ortalaması olan yeni bir yüz çıkmış ![]() aynı yöntemle birleştirmeyi sürdürüp 16 fotoğrafın ortalama özelliklerini taşıyan tek bir fotoğraf elde etmişler ![]() hem de başlangıçtaki 16 fotoğrafı göstererek bunları çekicilikleri açısından sıralamalarını istemişler ![]() araştırmaya katılanların, karma fotoğrafı diğerlerine göre daha çekici bulmalarıymış ![]() kadınlar da 16 fotoğraftaki özelliklerin matematiksel ortalaması alınarak ortaya çıkarılmış fotoğrafları diğerlerine göre daha çekici bulmuşlar ![]() Araştırmacılar bu durumu, karma fotoğrafta bireysel farklılıkların törpülenerek, ortaya bize bildik gelen, bu nedenle de çekici bir insan yüzünün çıkmasına bağlıyorlar ![]() Kimi araştırmacılara göre de, aşina yüzlerin bizlere çekici gelmesinin nedeni, tanımadığımız şeylerin tehlikeli olabileceği düşüncesiyle tercihlerimizi genellikle tanıdık, bildik şeylerden yana kullanmamız ![]() Aslında aşinalık, daha önce sözettiğimiz, sık karşılaşmak, benzerlik ve karşılıklı hoşlanma gibi kavramların da altında yatıyor ![]() Özetle, evrimsel psikologlar, insanlarda eş seçimine ilişkin davranışların, üreme başarısını artıracak bir biçimde evrimleşmiş olduğu görüşünü savunuyorlar ![]() Buna göre çocuk sahibi olma konusunda farklı rollere sahip oldukları için erkeklerle kadınların eş seçimindeki tercihleri ve stratejileri de birbirlerinden farklı ![]() bu nedenle de ne zaman ve kimi eş olarak seçecekleri konusunda erkeklere göre daha çok dikkat ederler ![]() için daha az şeye malolur ![]() ![]() David Buss ve arkadaşları, evrimsel bakış açısının, romantik ilişkilerde kadınlarla erkeklerin birbirinden farklı stratejilere sahip olmalarını açıkladığı görüşündeler ![]() Bir eş bulmak ve onu elinde tutmak, bireyin karşısındakine çekici gelecek özelliklerini gözler önüne sermesini gerektirir ![]() Bu yolda insanlar, binlerce yıllık evrim sürecinde karşı cinsin dış görünüşüyle ilgili belli ipuçlarına tepki vermeyi geliştirmişlerdir ![]() büyük bir bedel ödeyen dişiler, bir çocuk dünyaya getirme ve büyütme sürecinde kendilerine destek olacak erkekleri eş olarak tercih ederler ![]() Erkeklerse, başarılı bir biçimde çoğalabilecek dişileri seçerler ![]() Bundan şu çıkarsamayı yapabiliriz: erkekler için eş seçiminde dişilerin sağlıklı olduğuna işaret eden yaş gibi etkenler ön plana çıkarken, kadınlar öncelikle kendilerinin ve çocuklarının gereksinimlerinin karşılanabileceğine işaret eden ekonomik başarı ve kariyer sahibi olma gibi özelliklere dikkat ediyorlar ![]() bu savı destekler nitelikte bulgular çıkmış ortaya ![]() Evrimsel bakış açısının oldukça ilginç ve heyecan verici bir bakış açısı sunduğu bir gerçek ![]() aşkın biyolojik “emirleri” ne ölçüde izlediğini ortaya çıkaracak ![]() ![]() Öte yandan bütün bu bulgular, bir başka bakış açısıyla da açıklanabilir: Dünyanın hemen her yerinde kadınların daha az güç, zenginlik ve toplumda daha düşük bir konuma sahip olduklarını göz önüne alalım ![]() güvence için erkeklere bağımlı durumda kalıyorlarsa, eş seçiminde bu özellikleri de göz önünde bulundurmaları şaşırtıcı olmamalı aslında ![]() eşlerini daha "hafif" sayılabilecek, dış görünüş gibi bir kritere göre seçme özgürlükleri bulunuyor ![]() ve gençliği, erkeklerin kariyer ve ekonomik başarı gibi özellikleriyle dengeleniyor ![]() Bazı araştırmacılar bu varsayımı sınamak için, farklı kültürlerde yaşayan kadınların, ekonomik rahatlıklarıyla eş seçiminde dış görünüşe ne kadar önem verdikleri arasında bir bağıntı olup olmadığını araştırmışlar ![]() Araştırma sonucunda, bu bağıntının varlığı saptanmış ![]() Buna göre kadınların ekonomik rahatlıklarıyla, eş seçiminde dış görünüşe verdikleri önem arasında doğru orantı var ![]() ![]() İçinin Güzelliği Yüzüne Vurmuş Genelde, güzel bireylerin, daha toplumsal, dışa dönük, daha popüler ve daha mutlu insanlar olduğu düşünülüyor ![]() Psikologlara göre, güzel insanların "iyi" de oldukları konusundaki önyargı, insanların bu görüşün doğrulanmasını sağlayacak biçimde davranmalarına neden oluyor ![]() kendileri hakkındaki görüşlerini, kendilerine bakışlarını da etkiliyor ![]() Dış görünüş bakımından çekici insanlar küçüklüklerinden itibaren çevrelerinden olumlu ve sıcak mesajlar alıyorlar ve bu da toplumsal becerilerinin gelişmesine neden oluyor ![]() araştırmada katılımcılara, başka bir katılımcı olduğu söylenen bir kadının fotoğrafı gösterilerek onun hakkında bazı bilgiler verilmiş ![]() Katılımcıların bir bölümüne dış görünüş açısından çekici bir kadının fotoğrafı, başka bir gruba da çekici olmayan bir kadına ait bir fotoğraf gösterilmiş ![]() Katılımcıların hepsine, bu kadınla birer telefon konuşması yapacakları bildirilmiş ![]() Aslında gösterilen fotoğrafların ikisinin de katılımcıların telefonda konuştukları kadına ait olmadığını belirtelim ![]() düşünen erkeklerin hepsinin, çekici olmayan bir kadınla konuştuğunu düşünen erkeklerden çok daha sıcak ve kibar konuştukları görülmüş ![]() Dahası, telefondaki kadınların konuşma biçimlerinin de konuştukları erkeğin tarzına göre değiştiği görülmüş ![]() Daha sonra, bu olaylardan haberi olmayan başka katılımcılara da, kayıtlardan, yalnızca kadınların konuştuğu bölümler dinletilmiş ![]() Bu aşamada da, erkeklerin çekici olduğunu sandığı için sıcak bir tavırla konuştuğu kadınları dinleyen katılımcılar bu kadınların daha çekici, daha canlı ve kendilerinden emin olduğunu düşünmüşler ![]() Aynı araştırma kadınlarla erkeklerin rolleri değiştirilerek düzenlendiğinde, kadınların da çekici olduğunu düşündükleri erkeklerle telefonda konuşurken daha sıcak ve kibar konuştukları ve kadınların kendileri hakkındaki düşüncelerinden haberdar olmayan erkeklerin de onların bu davranışlarına uygun biçimde yanıt verdikleri görülmüş ![]() özdeyişini anımsamakta yarar var ![]() Öte yandan, 1998 yılında Massachusetts Üniversitesi’nden araştırmacılar, yalnızca güzelliğin değil, “sağlığın da” bakanın gözünde olduğunu ortaya çıkaran ilginç bir araştırma yapmışlar ![]() gösterilerek fotoğraftaki insanların sağlık durumları konusunda düşünceleri sorulmuş ![]() daha sağlıklı olduğu varsayımında bulunmuşlar ![]() durumlarına bakıldığındaysa, çekicilikle sağlık durumu arasında neredeyse hiç ilişki olmadığı, çekici insanların sağlık durumunun öteki fotoğraflardaki insanlardan ne daha iyi, ne de daha kötü olduğu bulunmuş ![]() Ancak, güzellikle ilgili bu çıkarsamaların, bütün kültürlere genellenemeyeceğini düşünenler de var ![]() 1997 yılında yapılan bir başka çalışmada araştırmacılar, güzel insanların iyi de olduğu yargısının evrensel açıdan geçerli olup olmadığını ortaya çıkarmak için kolları sıvamışlar ![]() hem erkeklerin hem de kadınların, kendilerine gösterilen fotoğraflardan yola çıkarak, dış görünüşleri bakımından çekici olan insanların toplumsal açıdan daha becerikli, daha arkadaş canlısı ve uyumlu olduklarını düşündükleri görülmüş ![]() arasında belirgin bir farklılık ortaya çıkmış ![]() ve kendine güvenin vurgulandığı "bireyci" kültüre sahip ABD’li ve Kanadalı katılımcıların “güzel” tanımlamalarına kişisel güç de girerken, Korelilerin güzellik tanımlarında, kollektif kültürlerde değer verilen özellikler olan dürüstlük, başkalarını düşünme de yer alıyormuş ![]() Aşkı Tanımlamada Kültürün Rolü Aşkın, kendisinin evrensel bir duygu olup olmadığı da tartışmalı konulardan biri ![]() Aslında bütün kültürlerde insanların karşı cinsten bireylere duygusal bağlılık duyduğunu anlamak için edebiyat ürünlerine, efsanelere ve günlük yaşamlarına bakmak yeterli ![]() duyguları yaşadıklarını söyleyebilmek bundan çok daha farklı bir durum; çünkü duygular, insanlara ya da olaylara verdiğimiz basit tepkiler değil, düşüncelerimizin ve bilişsel sistemimizin karmaşık türevleri ![]() anlamlarkazanabilirler ![]() evrensel bir niteliği vardır ![]() ve deneyime dönüşürler; deneyimlerin yorumu da kültürden kültüre farklılık gösterir ![]() Bu konudaki birçok araştırma ABD’de yaşayan araştırmacılarca, kendi kültürlerinde yaşayan insanların aşka bakışlarını temel alınarak yapılmış ![]() Ancak kültürün, insanların deneyimlerini nasıl adlandıracakları ve yakın ilişkilerden beklentileri konusunda önemli rol oynadığını da kabul etmek gerekiyor ![]() tanımlamada kullanılan "amae" sözcüğüne Batı dillerinde karşılık gelen bir sözcük bulmak zor; buna en yakın sözcüğün "bağımlılık" olduğu söylenebilir ![]() Oysa yetişkinlerin ilişkilerinde görülen bağımlılığa, Batı kültürlerinde sağlıksız bir ilişki biçimi gözüyle bakılır ![]() biri gan qing ![]() ve ona yardım ederek ulaşılan durumu betimleyen bir kavramdır ![]() birinin bisikletini tamir etmek ya da onun yeni bir şeyler öğrenmesine yardım etmek gibi ![]() ![]() kavramı Koreliler için aşktan da fazlasıdır, insanları birbirlerine bağlayan şeydir jung ![]() ![]() Ancak, jung henüz gelişmemiştir ![]() ve zamana bağlıdır ![]() Araştırmalar, Batı kültürleriyle Doğu kültürleri arasında bireylerin ve toplumun gereksinimlerinin tanımları arasında da büyük farklılıklar olduğunu gösteriyor ![]() güçte olmasının vurgulandığı, insanların kişisel özelliklerine bakılarak değerlendirildiği Batı kültürlerinde, bütün ilişkiler gibi aşk ilişkileri de bu çerçevede değerlendiriliyor ve kavramsallaşıyor ![]() Öte yandan, kişileri öncelikle bir topluluğun bireyleri olarak gören kollektivist Doğu toplumlarında aşk da bireylerin toplumla bağları çerçevesinde ele alınıyor ![]() ![]() Bireyci toplumlarda romantik aşkın, evliliğin önemli önkoşullarından biri olarak görüldüğünü biliyoruz ![]() evlilik için önemli bir önkoşul olmadığı varsayımında bulunmuşlar ![]() Bireyci kültürlerdeyse aşk, oldukça kişisel ve arkadaşlarla aileyi bile bir süreliğine unutturan, her şeyin üstünde bir deneyimdir ![]() seçeceği ve kiminle evleneceği de büyük ölçüde kişisel bir deneyimdir ![]() Buna karşılık kollektivist kültürlerde, aşık olan bir insan, ailesinin ve öteki topluluk üyelerinin dileklerini de hesaba katmak zorundadır ![]() Evlilikler çoğu zaman “düzenleme” yoluyla olur; aileler anlaşarak gelinle damadı biraraya getirirler ![]() varsayımı destekleyen sonuçlar bulunmuş ![]() Bu araştırmalara bakarak, romantik aşk kavramının bir yere kadar kültüre bağlı bir kavram olduğunu söyleyebiliriz ![]() Herkes aşık oluyor ![]() ![]() En azından herkes aşkı aynı biçimde tanımlamıyor ![]() Örneğin antropolog William Jankowiak’ın yaptığı bir araştırmada, örneklem alınan 166 kültürün 148’inde romantik aşka dair kavramların bulunduğu görülmüş ![]() durum olduğu söylenebilir ![]() nasıl yaşanacağını, nasıl dışa vurulacağını ve nasıl anımsanacağını etkiliyor ![]() Aşkı Sürdürebilmek Aşk denince ilk akla gelenler güzellik, çekicilik, karşılıklı çekim gibi kavramlar olsa da, araştırmaların ortaya çıkardığı başka bir bulgu da bütün bunların ilişkilerin yalnızca ilk aşamalarında önemli rol oynadığı ![]() Yani, ilişkiler ilerledikçe bunların önemi azalıyor ![]() Fiziksel çekim zamanla etkisini yitirdiğine göre ilişkinin ilerleyen aşamalarında hangi özellikler önem kazanıyor olabilir? Psikologlar elbette bunu da araştırmışlar ve ortaya ilginç bulgular çıkmış ![]() ortak bazı aşamalardan geçiyorlar ![]() bir ilişki kurmak açısından önemli kabul edilen bir etkenden söz edelim: Kişinin kendisine duyduğu sevgi ![]() birbirlerine yakınlık duymalarının ilk koşulunun, kişinin kendi kendisini sevmesi olduğunu söylüyorlar ![]() kişinin kendi gereksinimlerinin farkında olması ve kendi kendisine saygı duyması ![]() güvende hissettikleri ölçüde aşk ilişkilerinde mutlu oluyorlar ![]() İlişkileri anlamanın yollarından bir başka yolu, geçirilen aşamaları anlamak olduğu için, psikologlar bu aşamaları ortaya çıkarmaya çalışmışlar ![]() Psikologlar, uzun süreli beraberliklerin içeriğini, kendi kendini kabul etme, eşlerin birbirlerini takdir etmeleri, bağlılık, iyi iletişim, gerçekçi beklentiler, ortak ilgi alanları ve çatışmalarla verimli bir biçimde yüzleşebilmek olarak özetliyorlar ![]() evrimleşerek birbirlerini etkilerler ![]() koşulacak, pembe düşlerden oluşan bir şey değil, kişinin kendisini ve karşısındakini tanımasıyla, zamanla olgunlaşan bir yaşama bakış biçimidir ![]() Kaynakça: Bilim ve Teknik Dergisi Mayıs-2001 alıntı
__________________
![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Aşkın Abece’si... |
![]() |
![]() |
#2 |
merve16
|
![]() Cevap : Aşkın Abece’si...gerçekten çok güzel olmuş ben bunları bilmiyordum iyi oldu bilgi edinmiş oldum teşekkürler ![]() ![]() ![]()
__________________
İMAN İNSANI İNSAN EDER,BELKİ DE İNSANI SULTAN EDER ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Aşkın Abece’si... |
![]() |
![]() |
#3 |
gülgüzeli
![]() |
![]() Cevap : Aşkın Abece’si...Vakit ayırdığın için ben teşekkür ederim |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Aşkın Abece’si... |
![]() |
![]() |
#4 |
mate
|
![]() Cevap : Aşkın Abece’si...Çok ama çok güzel bir konu olmuş teşekkürler canım benim ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : Aşkın Abece’si... |
![]() |
![]() |
#5 |
gülgüzeli
![]() |
![]() Cevap : Aşkın Abece’si...Vakit ayırdığın için teşekkürler bitanesi |
![]() |
![]() |
|