Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çanakkaleden, fotoğraflar, yayınlanmamış

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar

Eski 11-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar



Savaşı geriden takip eden Türk üst düzey kumandanlar



Türk subayları ve gazileri



İstanbul'da resmi geçit esnasında Türk ordusu



Boğazı işgal etmeye çalışan İngiliz gemilerini izleyen Türk askerleri



Fransız ve İngiliz gemileri tarafından bombalanan Çanakkale yerleşimleri



Anzak koyunda inşa edilen ve terkedilen bir itilaf kuvvetleri barınağı



Gelibolu'ya erzak takviyesi yapan kervanlar



Cepheye mühimmat taşıyan sivil halk ve askerler



Boğazı koruyan 35cm'lik dev bataryalar



İngiliz bombardımanına hedef olan sahil bataryası



Çanakkale Boğazını savunan Osmanlı sahil güvenlik botları



Alman ve Türk yetkililer gözlem yaparken düşen bir İngiliz uçağını kontrol ediyor



Türk donanması denize mayınlar döşerken görüntülenmiş



Bir Türk askeri ele geçirilen İngiliz denizaltısının üzerinde poz veriyor



Cephede saç traşı olan Türk askerleri



İngiliz ve Fransız gemilerini yararak boğazı mayınlarla döşeyen Türk gemisi ve mürettebatı



Çanakkale direnişinin simgelerinden Seyit Onbaşı 258 kg'lık top mermisini taşırken



Terkedilen Anzak siperlerinde Türk askerleri



İngiliz ve Fransızların geri çekilmesini izleyen Türk kurmayları



125 Piyade Tümenine bağlı Türk askerleri






Alıntı Yaparak Cevapla

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar

Eski 11-25-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar



ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya -

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayâsızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde - gösterdiği vahşetle "Bu: bir Avrupalı"

Dedirir - yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında;

Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk

Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ

Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,

Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz

Medeniyet denilen kahpe, hakîkat, yüzsüz

Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,

Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harâb

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin

Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;

Atılan her lâğımın yaktığı: yüzlerce adam

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara, vâdîlere sağnak sağnak

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller

Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,

Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat imân?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?

Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerir azmini tevkîf edemez sun'-ı beşer;

Bu göğüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;

"O benim sun'-ı bedîim, onu çiğnetme!" dedi

Âsım'ın nesli Diyordum ya Nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek

Şühedâ gövdesi, baksana, dağlar, taşlar

O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;

Bir hilal uğruna, yâ Rab, ne Güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

"Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb

"Bu, taşındır" diyerek Kâbe'yi diksem başına;

Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,

Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebrîz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana

Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;

Şarkın en sevgili sultânı Selâhâddîn'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayrân

Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;

Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın Heyhât!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât

Ey şehîd oğlu, şehîd isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber

MEHMET AKİF ERSOY

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.