ForumSinsi - 2006 Yılından Beri

ForumSinsi - 2006 Yılından Beri (http://forumsinsi.com/index.php)
-   Tarih / Coğrafya (http://forumsinsi.com/forumdisplay.php?f=656)
-   -   Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar (http://forumsinsi.com/showthread.php?t=1059236)

Prof. Dr. Sinsi 11-25-2012 05:44 PM

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar
 
Savaşı geriden takip eden Türk üst düzey kumandanlar

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Türk subayları ve gazileri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

İstanbul'da resmi geçit esnasında Türk ordusu

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Boğazı işgal etmeye çalışan İngiliz gemilerini izleyen Türk askerleri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Fransız ve İngiliz gemileri tarafından bombalanan Çanakkale yerleşimleri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Anzak koyunda inşa edilen ve terkedilen bir itilaf kuvvetleri barınağı

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Gelibolu'ya erzak takviyesi yapan kervanlar

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Cepheye mühimmat taşıyan sivil halk ve askerler

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Boğazı koruyan 35cm'lik dev bataryalar

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

İngiliz bombardımanına hedef olan sahil bataryası

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Çanakkale Boğazını savunan Osmanlı sahil güvenlik botları

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Alman ve Türk yetkililer gözlem yaparken düşen bir İngiliz uçağını kontrol ediyor

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Türk donanması denize mayınlar döşerken görüntülenmiş

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Bir Türk askeri ele geçirilen İngiliz denizaltısının üzerinde poz veriyor

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Cephede saç traşı olan Türk askerleri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

İngiliz ve Fransız gemilerini yararak boğazı mayınlarla döşeyen Türk gemisi ve mürettebatı

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Çanakkale direnişinin simgelerinden Seyit Onbaşı 258 kg'lık top mermisini taşırken

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

Terkedilen Anzak siperlerinde Türk askerleri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

İngiliz ve Fransızların geri çekilmesini izleyen Türk kurmayları

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

125. Piyade Tümenine bağlı Türk askerleri

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg

http://frmsinsi.net/images/frmsinsim...sinsi.net_.jpg


Prof. Dr. Sinsi 11-25-2012 05:44 PM

Çanakkale'den Hiç Yayınlanmamış Fotoğraflar
 
ÇANAKKALE ŞEHİDLERİNE

Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?

En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi,

- Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya -

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayâsızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde - gösterdiği vahşetle "Bu: bir Avrupalı"

Dedirir - yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,

Kaynıyor kum gibi, tûfan gibi, mahşer mahşer.

Yedi iklîmi cihânın duruyor karşında;

Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.

Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.

Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ...

Hani tâûna da züldür bu rezil istîlâ!

Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-u asil,

Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyla sefil,

Kustu Mehmed'ciğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.

Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...

Medeniyet denilen kahpe, hakîkat, yüzsüz.

Sonra mel'undaki tahrîbe müvekkel esbâb,

Öyle müthiş ki: eder her bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı:

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam;

Atılan her lâğımın yaktığı: yüzlerce adam.

Ölüm indirmede. gökler, ölü püskürmede yer;

O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara, vâdîlere sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,

Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sînelere,

Sürü hâlinde gezerken sayısız tayyâre.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdîde güler!..

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat imân?

Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrından râm?

Çünkü te'sis-i ilâhî o metîn istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,

Beşerir azmini tevkîf edemez sun'-ı beşer;

Bu göğüslerse Hüdâ'nın ebedî serhaddi;

"O benim sun'-ı bedîim, onu çiğnetme!" dedi.

Âsım'ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmûsunu, çiğnetmeyecek.

Şühedâ gövdesi, baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa dünyâda eğilmez başlar,

Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor;

Bir hilal uğruna, yâ Rab, ne Güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!..

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd'i...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

"Gömelim gel seni târîhe!" desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb.

Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.

"Bu, taşındır" diyerek Kâbe'yi diksem başına;

Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ nâmiyle,

Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmiyle,

Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,

Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;

Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,

Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,

Türbedârın gibi tâ haşre kadar bekletsem;

Gündüzün fecr ile âvizeni lebrîz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları, sarsam yarana...

Yine birşey yapabildim diyemem hâtırana.

Sen ki, son ehl-i salîbin kırarak savletini;

Şarkın en sevgili sultânı Selâhâddîn'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayrân...

Sen ki, İslâmı kuşatmış, boğuyorken husran;

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki rûhunla berâber gezer ecrâmı adın;

Sen ki a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehîd oğlu, şehîd isteme benden makber,

Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

MEHMET AKİF ERSOY....


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.