Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi > Hayatından Kesitler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ataya, gencin, hitabesi

Bir Gencin Ata'ya Hitabesi

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Gencin Ata'ya Hitabesi



Sevgili Atam!

Bu hitabeyi gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş,

Temel eğitimini tamamlamış ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan, Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum

Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım

İlkokul birdim Miniciktim Elimde beslenme çantam, önlüğümün cebinde annemin sevgisi, sınıfımda bilim öğrenecektim

Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun Bakışların keskindi

ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin; Gazi Mustafa Kemal'din Çocuktum

Bana, bize, tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin

Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol Sol-sağ-sol Kutladık

Kaçımızın ayağı su toplamıştı, kaçımız bayılmıştık Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık

(Ne zaman salıncakta sallanan fotoğrafını görsem, geçen 23Nisan'lara

yanarım)

Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana

Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin

Şahin bakışların vardı, hürriyete âşıktın

En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin, Ama savaş meydanlarında

karşında kimse duramazdı

Aslandın, kaplandın, kartaldın, panterdin

Özgür geleceklere açılan pencereydin

Sözün özü benim sevgili atam;

Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı

Beni milli bir şekilde eğitenler,

Failatün, failatün, failatün, failün ölçü sistemini, Niagara Şelalesi'nin

yükseklik ve debisini,

Yes, it is a pencil demesini, Deli İbrahim'in küpesini, Bir bir kafama

yerleştirdiler de;

Bana senin insan yönünü anlatmadılar

Sigara tiryakisi olduğunu, Rakı içtiğini, Âşık olduğunu, Evlendiğini,

Boşandığını anlattilar

Kim bilir kaç geceler Savaş meydanlarında cesetlere bakıp için için

ağladığını,

Özlemlerini, hasretlerini, Geleceği kazanmaya dair fikirlerini,

Anlatmadılar

Bana, bize, tüm dünya gençlerine Bayram armağan etmiştin

Armağanını, uygun adım sol-sağ-sol sol-sağ-sol Kutladık

Kaçımızın ayağı su toplamıştı

Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemişti Biz bayramlarda bunalan gençlerdik

( Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem, geçen 19 Mayıs'lara yanarım)

Bir yandan;

Heykellerini diktik,

Dağa-taşa siluetlerini çizdik, Her kitaba, her yazıya Mutlaka senden

alıntılar yerleştirdik

Bir yandan;

Her işin kolayına kaçtık,

Ticarette kazık attık,

Üretim yerine kopyaladık,

Bilim adamlarını sindirdik,

Aydınları yargıladık,

Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik, Çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik

Zeki, çevik ve aynı zamanda düzenciydik

Eğitimi siyasete kurban verdik,

Ekonomiyi siyasete kurban verdik, Aydınlık olması gereken gelecekleri

Siyasete kurban verdik

Varlığımız siyasi emellere armağan oldu

Benim biricik Atam;

Biz Demokrasinin kılıcını sapından değil Keskin yanından tutmayı marifet bildik

Sözün özü sevgili Atam ;

Senin ruhunu gıdım gıdım içtik,

Tükettik Tükettik Tükettik

Dedemden babama, babamdan bana Politikacı tabiriyle "enkaz devralmış"

bulunmaktayız

Bu gidişle biz, çocuklarımıza devredecek Enkaz bile bulamayacağız

Türk'tük, doğruyduk, çalışkanlığımız şüpheli;

Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti'ni İlelebet muhafaza ve müdafaa etmek,

Ülkümüz; Yükselmek, ileri gitmekti

Uzun bir yoldu

Yorucu ve yıpratıcıydı

Adidas'larımız eskidi, McDonalds’ta mola verdik

Belki de "Bir Türk dünyaya bedeldir" deyişini Biz "Her Türk dünyaya

bedeldir" anladığımız için emanetini,

1 milyon beş yüz seksen bin kat küçültmeyi becerdik

Verdiğin en önemli görev:

Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem

Türk istiklalini ve cumhuriyetini İlelebet muhafaza ve müdafaa etmektir,

bilirim

Muhtaç olduğum kudretin,

Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir, ellerinden hasretle öperim

[size="2"]

Alıntı Yaparak Cevapla

Bir Gencin Ata'ya Hitabesi

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Gencin Ata'ya Hitabesi



BİR TÜRK GENCİNİN ATA'YA HİTABESİ

Sevgili Atam;

Sana bu hitabeyi 33 yaşına girmiş

Gelecek güzel günlerden çoktan umut kesmiş

Temel eğitimini tamamlamış

Ve ancak şimdilerde seni tanıyabilmeye başlayan

Türk istikbalinin evlatlarından biri olarak yazıyorum

Seni ilk gördüğüm günü dün gibi hatırlarım

İlkokul birdim Miniciktim Elimde beslenme çantam önlüğümün cebinde annemin sevgisi sınıfımda bilim öğrenecektim

Karatahtanın dört parmak üzerine ortalanmış çerçevenin içinden bana bakıyordun

Bakışların keskindi

ABC'den sonra ilk öğrendiğimdin; Mustafa Kemal'din Çocuktum Bana bize tüm dünya çocuklarına bayram armağan etmiştin Armağanını uygun adım sol-sağ-sol Sol-sağ-sol Kutladık Kaçımızın ayağı su toplamıştı kaçımız bayılmıştık

Biz bayramlarda ağlayan çocuklardık

(Ne zaman salıncakta sallanan fotoğrafını görsem geçen 23 Nisan'lara yanarım)

Ortaokul ve lisede hep seni anlattılar bana

Dünyaya ancak yüz yılda bir gelen dahiydin

Şahin bakışların vardıhürriyete aşıktın

En azılı düşmanlarına karşı bile merhametliydin

Ama savaş meydanlarında karşında kimse duramazdı

Aslandın kaplandın kartaldın panterdin

Özgür geleceklere açılan pencereydin

Sözün özü benim sevgili atam;

Kodumu oturtan milli eğiticiler böyle anlatmışlardı

Beni milli bir şekilde eğitenler

Failatün failatün failatün failün ölçü sistemini

Niagara Şelalesi'nin yükseklik ve debisini

Yes it is a pencil demesini

Deli İbrahim'in küpesini;

Bir bir kafama yerleştirdiler de;

Bana senin insan yönünü anlatmadılar

Sigara tiryakisi olduğunu

Rakı içtiğini

Aşık olduğunu

Evlendiğini

Boşandığını

Kim bilir kaç geceler savaş meydanlarında cesetlere bakıp için için ağladığını

Özlemlerini hasretlerini

Geleceği kazanmaya dair fikirlerini

Anlatmadılar

Bana bize tüm dünya gençlerine bayram armağan etmiştin

Armağanını uygun adım sol-sağ-sol sol-sağ-sol Kutladık

Kaçımızın ayağı su toplamıştı

Kaçımız kıçına yediği sopa yüzünden altına işemiştik

Biz bayramlarda bunalan gençlerdik

(Ne zaman baloda smokinli fotoğrafını görsem 19MMayıs'lara yanarım)

Bir yandan;

Heykellerini diktik

Dağa-taşa siluetlerini çizdik

Her kitaba her yazıya

Mutlaka senden alıntılar yerleştirdik

Bir yandan;

Her işin kolayına kaçtık

Ticarette kazık attık

Üretim yerine kopyaladık

Bilim adamlarını sindirdik

Aydınları yargıladık

Yoktan yere nice vatan hainleri ürettik

Çoktan yere nice amaçsız gençler yetiştirdik

Zeki çevik ve aynı zamanda düzenciydik

Eğitimi siyasete kurban verdik

Ekonomiyi siyasete kurban verdik

Aydınlık olması gereken gelecekleri siyasete kurban verdik

Varlığımız siyasi emellere armağan oldu

Benim biricik Atam;

Biz Demokles'in kılıcını sapından değil

Keskin yanından tutmayı marifet bildik

Senin ruhunu gıdım gıdım içtik

Tükettik

Tükettik

Tükettik

Dedemden babama babamdan bana

Politikacı tabiriyle 'enkaz devralmış' bulunmaktayız

Bu gidişle biz çocuklarımıza devredecek

Enkaz bile bulamayacağız

Türk'tük doğruyduk çalışkanlığımız şüpheli;

Birinci vazifemiz; Türk istiklalini ve Türk Cumhuriyeti'ni ilelebet

muhafaza ve müdafaa etmek

Ülkümüz;

Yükselmek ileri gitmekti

Uzun bir yoldu

Yorucu ve yıpratıcıydı

Adidas'larımız eskidi

McDonalds'ta mola verdik

Belki de 'Bir Türk dünyaya bedeldir' deyişini

Biz 'Her Türk dünyaya bedeldir' anladığımız için emanetini

1 milyon beş yüzseksen bin kat küçültmeyi becerdik

Verdiğin en önemli görev:

Bu ahval ve şeriat içinde dahi vazifem

Türk istiklalini ve cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektirbilirim

Muhtaç olduğum kudretin

Sana güvenimde mevcut olduğunu belirtir ellerinden hasretle öperim

Baştan sonuna kadar okuyanlara teşekkürler sizler gerçek bir Atatürkçüsünüz bence

YER: TÜRKİYE

YIL: 1938

SAAT: 0905

ATATÜRK ÖLÜYOR ARADAN ONLARCA YIL GEÇİYOR

YIL: 2007

ATATÜRK TEKRAR DÜNYAYA GELİYOR

DOĞRUCA MECLİSE GİDİYOR

MEMLEKET NASIL YÖNETİLİYOR GÖRMEK İÇİN

MECLİS KAPISINDA CUMHURBAŞKANI BAŞBAKAN DEVLET BAKANLARI KARŞILIYORLAR

SALONDA EN ÖNE OTURTUYORLAR VE O GÜNKÜ ÜLKE SORULARI TARTIŞILIYOR

OTURUM BİTİYOR ATATÜRK'Ü MECLİS LOKANTASINA GÖTÜRÜYORLAR

YEMEKTEN SONRA OTELE GÖTÜRÜP YATIRIYORLAR

ERTESİ SABAH OTELDEN ALMAYA GİDİYORLAR ATATÜRK'ÜN ODASI BOMBOŞ!!

VE MASANIN ÜZERİNDE BİR KAĞIDA YAZILMIŞ ŞU SÖZLER VAR:

'EFENDİLER

BEN İSTANBULA GİDİYORUM

ORDAN BİR VAPURA BİNİP TEKRAR SAMSUNA ÇIKACAĞIM

ÇÜNKÜ BU ÜLKENİN BİR KURTULUŞ SAVAŞINA DAHA İHTİYACI VAR'

BU KADAR ANLAMLI BİRŞEY DAHA YOKTUR SANIRIM

BU ÜLKEMİZ İÇİN

UNUTMA;

sen bir TÜRK evladısın

VE

MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR!

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.