Hayat Bir Şiirin Özeti |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayat Bir Şiirin ÖzetiHayat bir Şiirin Özeti belki de harap olmak için sadece kendini tekrar eden bu savaş bu uçsuz telaş, bitap düşmek için ne sorular, ne cevaplar, ne bedenler, ne bedende türeyen fiiller yalan ne bedeni tüketenler gerçek hayatta sahip olabildiğim tek seçenek haritasız, matarasız ve aksak ne giyindiysem o kadar çıplak ne kadar acele ettiysem o kadar yavaş bir savaş caddeler saklanıyor yüzümden aynalarda saklandığımdan beri kendimden soluğumda parantezler tıkalı bir lavabo damlayan bir musluk aklımda intihar dudaklarındaki ayrılıkçı her ihtar sakatat ayları gibi yaşadığım ondokuz yılın ezberleniyor her aşk bir marş gibi birkaç duvar arası birkaç taarruz var, arkası dar bir karanlık duvarlar karanlığın yansıması birkaç şarjör hayal birkaç kurusıkı masal, ölüm yok, ellerin son soyunduğun küfür kadar soğuk nöbetçi şairler şiirler yamar delik parmaklarına uykularımın hem sanığım hem tanık bu tanıdık gecede fikirler ne kadar çok kalabalık ayrılıklar ne kadar iç içe tenime taziyeye gelen sessizliğine bir parça tendürdiyot bir parça hiç kimse içimdeki her kimse, kimseden haberi yok kimsenin haberi yok aynı hizada, çarpışana dek ve bilerek tekrarlıyorum belki de harap olmak için sadece bunca cümle bunca tirat bunca inat belki de sadece bir cümle, sonu yok başı yok bir cümle belki de iki nefes arası bir yerden asılı hayat hayatının kayalıklarında anlam taşıyorsam hala, yüksek ihtimalli yalnızlıkları yutkunur gibi, fakir mahallelerimi ziyaret eder gibi yüreğimde bir ince hece bir incecik gece gibi inersen kaldırımlardan pencere kenarlarına uyuyakaldığım hatıraların sisli bir gölge, suskun bir silüet ve yerçekimi gibi ilerlersen ellerinde incelen ellerim gibi yalnızlıktan tanımsızlığa doğru parantez içlerinde bir çöl bir gölü yudumlar gibi tırnak araları işaret sıfatları dolu bir adam olurum belki de sende kaybolan çocukluğumdur bu şehirde isli havalarda soluduğum tepe noktası umut boşluğu bir dağı tırmanırken ben, ayırdığın gibi bacaklarını birbirinden virgülsüz noktasız cümlelerde, çarpık kentleşmiş yalanlar gibi harflerine ayırırsan yüzümü, biraz yüzünde biraz hüzünde belki de ahh belki de sadece bir cümle kalır geriye diyorum işte sadece harap kalmak içindir belki de bu uyku Emre Gürcan |
|