Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anlatıları, derin, kutsal, mevzuular, tufan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Sümer İnanışında Tufan

Açıklarım dedi usulca Nuh göklerin gürültüsünde sırrımı açıklarım yavrum sana, Tanrılar Meclisinin Kararını bir bir, anlatırım korkunç Tufan'ı baştan sona; Tanrılar Tufan kararı almışlardı yüreklerinde, insan nesli cezalansın diye

Şuruppak'ı bilirsin, bilirsin Fırat üstüne kurulu bu şehri, adı Fara'dır şimdi, sana yakın, sana şimdi uzak Basra'ya giderken götürmüştü bir sefer anan kum yollarında tutarak bir elinden seni

Bu eski bir şehirdir, 6000 yıllık, yaşıyordu tekmil tanrılar o sıra buralarda

Ulu tanrılar, babaları An ve şevkatli, bilge Enlil ve Taht taşıyıcısı Ninurta ve savaşlar yöneten Annunaki'ler ve tanrı EA birlikte otururlardı hep bu topraklarda, tapınaklardan evleri vardı fakat her birinin ayrı şehirde

Kurdular bir gün Tanrı meclisini, bütün Ulu Tanrılar toplandılar ulu mabette, yürekleri Tufan yapmaya zorlamıştı onları kara kaderler kurmaya insanlara

Tanrılar Toplantısında bağırıp sızlanıyordu Ninurta; doğuran kadın gibi inliyor, acılar saplanıyordu yüreğinin her yerine geldikçe aklına sunulacak kurbanlar Tufan'a Parlak İnanna dualar okuyordu anası olduklarına içinden, kurtuluş olur belki diye kurtuluşu olmayacak Tufan kurbanlarına EA tanrı çekilmişti bir kenara üzgün, kuruyordu kafasında Tufan için hazırlanacak kurban listesini, düşünceliydi kendi kendine derinlerinde sular gibi

Ea ve Ninhurşag, Yerin kara ve Göğün mavi tanrıları tekbir getiriyorlardı bir yandan tek bir dilde hep birlikte An ve Enlil adına

Yerlere eğiliyordum acıyla tapınıyordum hep hazır olan tanrıların önünde bir bir Uyacaktım, uymalıydım her an onların kelimesi değiştirilemez emirlerine Göğün mavi hükmü tarafından, Yerin kara hükmü tarafından belirlenmişti kader Kurban istiyorlardı tanrılar benden ve kurban olmam gerekiyordu insanlar namına, kurban olmalıydı yaşayanlar kurban olmasın diye yaşayanlara

Hiç görmediğim bir rüya girdi uyurken ben, uyku tutmaz gecelerimin düşlerine Tanrım EA açıklıyordu, işitiyordum yüreğimde Yer Tanrının kara, Gök Tanrının mavi yargılarını, tanrıların bile istemediği tanrı kararlarını

İşittim yüreğimde birden, yanıbaşımda duran üzgün EA tanrımın sesini Hem de bilge olan parlak gözlü tanrım EA, Tanrılar Meclisi'nin kararını anlatıyordu tapınak duvarının yanı başında orda:

"Solumda, duvarın orada dur,

Ey duvar, sana, senin için lafım var

Kulak ver sözlerime

Bir Tufan olacak emrimiz üzre, tam 6 gündüz ve tam 6 gece Tufan tapınakları, Tufan ibadet merkezlerini, Tufan tüm şehirleri silip süpürecek ilkin, kurutacak var olan insan tohumunu karada; karar böyle,kader böyle çizildi size, An ve Enlil'in isteği bu, Tanrıların hepsi bunu istemese de

Üç katlı bir gemi yaptıracaksın tapınak ölçüsünde bir tapınak yaparcasına Kaynayacak cadı kazanları tam 6 gün ve tam 6 gece Ve kavmin sürülecek uzak nehirlerin uzak ağzına, orada yaşayıp yerleşmeye"


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Esmeye başladı güçlü kasırgalar hep birlikte kazan ateşleri sönmesin diye, güneyin kuzeyin doğunun batının nefesi güçlü temsilcileri üflediler ateşi derince, tufan kapladı ibadet merkezlerini aynı anda Dağlardan, ovadan tahtlarıyla ve silahlarıyla geliyorlardı Nabu ile Marduk eşlik ediyorlardı sanki onlara Nergal parçaladı sabahın şafağını güneş doğarken tatlıca dünya yüzüne Saldırıya geçti Ninurta azgınca Annunaki'ler ellerinde taşıyorlardı sönmez meşaleleri biteviye Gökyüzü karanlığı aydınlanıyordu onların ışığıyla şafak olmadan şafak dercesine Adad'ın hışmı dolduruyordu apak karlar gibi bütün gökyüzünü tipilercesine

Görünmez oldu hiçbir şey ve hiçbir şey görünmüyordu sanki karanlıklar ortasında Kardeş görmüyordu artık kardeşini, insan görmüyordu insanı artık gözleriyle Kendini tanıyamıyordu kişi artık yüreğinde

Korkusu kapladı Tufan'ın her yanı, kurban kokusu kapladı gökteki tanrıların yüreğini bile Tanrılar çekindiler, kapıldılar korkuya Tufan'dan ölesiye

Kurban isteyen tanrılar kaçışmaya başladılar Tanrı Anu'nun en üstteki masmavi göklerine

İnanna tanrıça başladı sızlanıp ağlamaya,

Herşey çamura-hamura dönüşüyor şimdi,

Tanrılar Toplantısında kem sözler mi ettim ki,

Söylemez olaydım keşke o sözlerimi!

Yavrularımı yok etme kararına niye katıldım ki,

Denizler dolduran küçücük balıklar gibi

Yavrularımı ben doğurmadım mı sanki!

Yırtıyordu yanaklarını tanrıça İnanna,vuruyordu göğsüne yumruklarını, bütün üzgün Tanrılar ve Annunaki'ler duyunca onun yürek dayanmaz dinmez ağıdını, başladılar hep birlikte onunla ağlaşmaya Gözyaşları Dicle oldu tanrıların, gözyaşları Fırat; yükseldi nehirin suları yataklarında Sızlanıp durdular sabahlar boyu, bıçaklar açmaz oldu ağızlarını Tanrıların, dudakları kapalı, dudakları titreyerek çöktüler her bir köşesine dünyanın, tam 6 gün ve tam 6 gece ağladılar çocuklar gibi

Kurban arzulayan Tufan'ın kasırgaları, esip duruyordu üzerimizde

Yedinci günün başında yeter dedi artık tanrılar kurban sunmak, bu kadar yeter

Kesildi sonra Tufan kasırgaları birden estikleri köşelerine çekildiler

Duraldı umman denizler serdiler mavi çarşafı üstlerine yorgunca ve gökyüzü çekti tüm nefesleri alabildiğince içine

An ve Enlil'in önünde yerlere kapandım şükrettim ilahilerle, dağlara gönderdim yüreğimin sessiz haykırışını en doruklara

An ile Enlil bastılar beni bağırlarına, tuttular elimden dokundular alnıma, bana tanrı yaşamı gibi bir yaşam verdiler, alıp ruhumu götürdüler gökyüzüne An ile Enlil, tanrı yaşamı gibi sonsuz bir yaşam bahşettiler yaşamımı benden alarak bana


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



4000 Yıllık Sümer Yazıtlarında

Tufan'a ilişkin, yalnızca MS 7 asırdaki Kuran ve MÖ 12 asırda Eski Ahit'te yazılanlara değil, önceki Babil ve Sümer Tufan anlatım biçimlerine de sahibiz

İlk Sümer yerleşimleri insana ve tanrılara ad verip ayrıştırarak ‘yaratılış’ı gerçekleştirdikten daha sonra “beş kutsal kent”i; Eridu (Babil, ki-enki, ki-dingir), Bad-tabira (=Pantibibla), Larak (=Erek-Uruk-Varaka), Sippar (=Nippur-Niffer), Şuruppak (=Fara-Uruffak)’ı oluşturarak yeni bir ilişkiler düzeni kurdular

Bu ‘beşli’ Sümer düzeni içinde yeni bir akit, yeni bir toplumsal düzenleniş olarak Tufan ile karşılaşıyoruz: Sümer tanrıları, Uruffak’ta toplanarak 6 (veya 7) gün sürecek bir Tufan yapmaya; Nuh kavmini başka bir coğrafik bölgeye sürgün etmeye ve artık bir daha da Tufan yapmamaya karar vermişlerdi Tufan önce “ibadet merkezlerini, tapınakları silip süpürerek’’ başlayacaktı

Bilge ve sabırlı tanrı EA, Tanrılar Meclisi’nin Tufan’la ilgili gizli kararına rağmen, Şuruppak'da, Eski Ahit'e göre o sırada 600 yaşında olan kıral Ziusuddu (Nuh)’yu rüyasında uyarmış; "insanlığın" bütünüyle yok edilmesini önlemeye çalışmıştı Siuzudra-Ziusuddu, ölçüleri EA tanrı tarafından kendisine sıkıca tembih edilen üç katlı bir “gemi” yapacak; ailesi, ağıl ve yabandaki hayvanlarıyla ‘gemi’ye binip Tufan’ı bekleyecekti Kendisine verilen bu "tanrısal ölümsüzlük" mükafatına karşılık da Sümer Nuh’u, ailesi ile birlikte, en Batıya, Maş dağının ardına, Dicle ve Fırat nehirlerinin "ağzına" yerleşecek, bir bakıma orada sürgün yaşayacaktı

Bu Tufan anlatımında, Sümer yöneticileri, ‘kutsal beş kent’ arasında yeni bir yerleşim düzeni oluşturma ve bunun için bir kavmi, Dummuzi-Adam-Adem, “insan” soyunu sürgün etme, öteki kavimlerle yeni bir ilişki düzeni oluşturma kararı almış gibidirler

6 (veya 7) gün sürecek Tufan seremonisi başladığında, Nuh ve ailesi ‘gemiye’ binmiş; Tanrılar, tanrıçalarla çiftleşmeye başlamış; kardeş kardeşi, insan kendini tanıyamaz hale gelmişti Nuh ‘kurtulunca’ ilk iş olarak tanrılara bir sunak yapıp kurban kesmiş, tanrılar da kendi aralarında bir daha Tufan yapmama sözü vermişler; Nuh’u ‘ölümsüzlüğe kavusturup’ uzaklara, Batı’ya, nehirlerin doğduğu topraklara yerleştirmişlerdir

‘Tanrıların köpekler gibi çiftleştiği’ eski Tufan anlatımlarında, insan kurbanı dahil en eski gelenekler temelindeki bu törensel düzenleniş o kadar belirgindir ki, bu durum, bay Woolley’in adeta iğrenerek:”Sümer Tufan’ında özel bir ahlaki değer olmadığı gibi, Yaratılış yalnızca doğrudan doğruya barbarlıktı” diye haykırmasına yol açar

“Nuh Gemi”si Tufan'dan sonra, Kuran'a göre Cudi; Eski Ahit'e göre Ararat; Babil kayıtlarına göre Şadu- u Ni-şir-Ninzir Dağı üzerine oturacak; 'insanlık' da bu noktadan itibaren yeniden çoğalmaya başlayacaktır

Eski Ahit, Tufan sırasında Nuh ve ailesi dışında ‘insanlığın’ yok edildiğini düşünse de, Tufan’ın tarihte herhangi bir kopukluk yarattığı Sümerlerin akıllarına bile gelmez Ama, hiç olmazsa, 4000 yıl kadar önce, Sümer takvim değerlerinde Tufan’ın bir bitiş ve başlangıç yani Milat olarak kullanıldığını biliyoruz Sümer Kiraliyet Listesi bu yüzden, “Lam Abubi-Arki Abubi’’, “Tufandan Önce, Tufandan Sonra” diye ikiye ayrılarak aktarılır Sümerler, Tufan’ı ‘insanlığın toplu yokedilmesi’ olarak değil fakat, eski ilişkilerin bir bitiş ve bir yeniden başlangıcı, milat olarak kabul etmekte, tarih seceresini de buna göre düzenlemektedirler


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Eski Ahit'te


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Kuran-ı Kerim'de Tufan

Haberiniz olsun ki, Biz Nuh'u: ‘Kendilerine elim bir azap gelmeden önce uyar!’ diye kavmine gönderdik

Nuh'u kavmine gönderdik de içlerinde, elli eksik bin (Dokuz yüz elli) yıl kaldı

Nuh dedi ki: "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin O'ndan başka bir tanrınız yoktur Hala sakınmayacak mısınız?

Dedi ki: "Ey kavmim, haberiniz olsun, ben size açık bir uyarıcıyım!

Allah'a kulluk edin, O'ndan korkun ve bana itaat edin!

Nuh kavmi, gönderilen peygamberleri yalanladı:

"A! Senin ardına hep o reziller düşmüşken, biz sana hiç inanır mıyız?" dediler

(Nuh) "Benim onların yaptıklarına dair ne bilgim olabilir?

Sizin şuurunuz olsa onların hesabının ancak Rabbime ait olduğunu bilirdiniz

Hem ben iman edenleri kovmaya me'mur değilim

Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım" dedi

Dediler ki: "Ey Nuh, eğer vazgeçmezsen, kesinlikle taşlanmışlardan olacaksın!"

Bunun üzerine kavminden küfreden kodaman güruh: "Bu, sizin gibi bir insandan başka bir şey değildir, üstünüze geçmek istiyor Eğer Allah dileseydi, elbette bir takım melekler gönderirdi Biz eski atalarımız içinde bunu işitmedik

Bu, yalnızca kendisinde delilik bulunan bir adamdır; Onun için bunu bir süreye kadar gözetleyin!" dediler

Nuh: "Ey Rabbim, bana yalancı demelerine karşı yardım et bana!" dedi

Dedi ki: "Ey Rabbim, ben kavmimi gece gündüz davet ettim

Sonra ben onları yüksek sesle çağırdım

Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli söyledim

"Gelin, Rabbinizin bağışlamasını isteyin, çünkü O, bağışlaması çok bir bağışlayandır!" dedim

Nuh dedi ki: "Ey Rabbim! Biliyorsun onlar, bana isyan ettiler, malı ve çocuğu kendisine hasardan başka bir şey arttırmayan kimsenin ardınca gittiler

Büyük büyük hilelere giriştiler

"Sakın ilahlarınızı bırakmayın; ne Vedd'i ne Suva'ı, ne Yağus'u, ne Yeuk'u ve ne de Nesr'i" dediler

Çoklarını şaşırttılar Sen de zalimlerin ancak şaşkınlıklarını artır!"

(Nuh): "Ey Rabbim, anlaşıldı ki, kavmim beni yalanladı

Artık benimle onların arasını nasıl ayırt edeceksen et de, beni ve beraberimdeki müminleri kurtar!" dedi

"Ben yenik düştüm, bana yardım et!" dedi

"Ey Rabbim, yeryüzünde (yurt sahibi) hiç bir kimse bırakma!"

Çünkü Sen, onları bırakırsan, kullarını yoldan çıkarıyorlar ve nankör facirden başkasını doğurmuyorlar

Ey Rabbim, beni, babamı, annemi, mümin olarak evime gireni, bütün inanan erkekleri ve inanan kadınları bağışla! Zalimlerin ise ancak helakını artır!"

Biz de Nuh'a şöyle vahyettik: "Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi yap sonra emrimiz gelip de tandır (kazan) kaynayınca hemen ona topundan bir iki çifti ve aleyhinde önceden hüküm verilmiş olanların dışında aileni bindir ve o zulmedenler hakkında bana yakarışta bulunma; çünkü onlar kesinlikle boğulacaklardır!

Sen yanındakilerle birlikte geminin üzerine çıktığında: "Hamd o Allah'a ki, bizi o zalim topluluktan kurtardı" de

Ve de ki: "Ey Rabbim, beni mübarek bir yere kondur; Sen konuklayanların en hayırlısısın"

Denildi ki: "Ey Nuh, sana ve beraberindeki kimselerden birçok ümmetlere tarafımızdan bir selam ve birçok bereketlerle in! Daha birçok ümmetleri de ileride faydalandıracağız Sonra Bizden onlara acı bir azap dokunacaktır

O, gemiyi yapıyordu ve kavminden herhangi bir güruh da yanından geçtikçe onunla eğleniyorlardı Nuh: " Eğer bizimle eğleniyorsanız, biz de sizin eğlendiğiniz gibi eğleneceğiz sizinle!

İleride rüsvay edecek azabın kime geleceğini ve kalıcı ahiret azabının da kimin başına ineceğini bileceksiniz!" dedi

Nihayet emrimiz gelip de tennür (geminin kazanı) kaynayınca Nuh'a: " Her birinden ikişer çift alıp, aleyhinde hüküm geçmiş olanların dışında aileni ve iman edenleri gemiye yükle!" dedik Zaten onunla birlikte pek azı dışında kimse iman etmemişti

Nuh: " Binin içine, yürümesi de durması da Allah' ın adıyladır şüphe yok ki, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir" dedi

Bunun üzerine göğün kapılarını şakır şakır dökülen bir su ile açtık

Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular önceden takdir edilmiş bir iş için birleşti

Ve onu elvahlı ve kenetli (tahta ve çivilerden yapılı) bir gemi üzerinde taşıdık, gözetimimiz altında yürüyüp yol alıyordu, inkar ve nankörlüğe uğramış kimseye mükafat olmak üzere

Gemi, içindekilerle birlikte dağlar gibi dalgalar içinde akıp gidiyordu ve Nuh ayrı bir yere çekilmiş olan oğluna: " Ay oğlum, gel bizimle beraber bin, kafirlerle beraber olma!" diye seslendi

O: " Ben, beni sudan koruyacak bir dağa sığınacağım" dedi Nuh: " Bugün Allah'ın emrinden koruyacak yok; meğer ki O rahmet ede!" dedi, derken dalga aralarına giriverdi ve o da boğulanlardan oldu"

Nuh Rabbine seslenip: "Ey Rabbim, " elbette oğlum benim ailemdendir, Senin va'din de kesinlikle haktır ve Sen hakimlerin en iyi hükmedenisin!" dedi

Allah: "Ey Nuh, O, asla senin ailenden değildir O, doğru olmayan bir iştir O halde bilmediğin bir şeyi benden isteme! Ben, seni cahillerden olmaktan men ederim" buyurdu

Nuh: " Ey Rabbim, senden bilmediğim şeyi istemekten sana sığınırım Eğer sen, beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen hüsrana düşenlerden olurum!" dedi

Bir de: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de suyunu tut!" denildi ; su çekildi, iş bitirildi, gemi Cudi üzerinde durdu ve bu zalim topluluğa: "Defolun!" denilmişti

Biz de onu, gemide kendisiyle beraber olanları kurtarıp, yeryüzünün halifeleri yaptık; ayetlerimizi inkar edenleri ise suda boğduk Bak işte uyarılanların akibeti nasıl oldu?

Bir çok günahları yüzünden suda boğuldular da ateşe atıldılar ve kendilerine Allah'tan başka yardımcılar bulamadılar

Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Eski Ahit'te
Noé (Nuh), birlikte yaşadıklarıyla uyumlu, temiz birisiydi ve Tanrı yolunda yürüyordu

Beşyüz yaşına geldiğinde Nuh'un üç oğlu oldu: Sem, Şam, Cafet

Yeryüzü Tanrı nezdinde hilebazlıkla, cinayetle dolmuştu

Ve Tanrı, Nuh'a dedi:

"Bütün yaratılmışların sonları yaklaşmıştır,şimdi artık yeryüzünden hepsini yokedeceğim

Kendine ağaçtan bir Gemi (‘Arche’) yapOnu bölmelere ayıracaksın ve içini-dışını ziftle kaplayacaksın

Gemi’nin uzunluğu 300 (150 m) genişliği 50 (25m), yüksekliği de 30 (15 m) dirsek olacak

Gemi'de (Arche) 0,5 m yüksekliğinde bir baca yapacaksınİki yanına kapılar koyacaksın, bunu birinci, ikinci ve üçüncü katlarda yapacaksın

Bana gelince, göğün altında yaşam soluyan bütün canlıların sonunu getirmek için, yeryüzünü sularla kaplayan bir Tufan yapacağım

Yeryüzünde ne varsa yok olacak Fakat seninle bir ittifak (akit-aht) yapmak istiyorum, karın, oğulların, gelinlerinle birlikte Gemi'ye bineceksin

Seninle birlikte yaşatmak için,bütün canlı ve hayvanların her cinsinden birer çifti Gemi'ye bindireceksin

Nuh, Tanrının dediği her şeye uydu ve aynı şekilde yaptı

Ve Yahve kapıyı Nuh'un üstüne kapattı

Tufan yeryüzünü kapladığında Nuh 600 Yaşındaydı

Nuh'un 600yaşının ikinci ayının onyedinci günü, işte o gün, bütün su kaynakları büyük deliklerden fışkırdı ve göklerin tüm pencereleri açıldı

Sonra 40 gün boyunca Tufan yeryüzünü kapladı

Sular her geçen gün yükseldi ve göklerin altındaki en yüksek dağlar suyla kaplandı

Sular,yeryüzünde,150 gün yükselmeye devam etti

Tanrı Nuh'u ve Nuh'la birlikte gemide bulunan evcil ve yabanıl canlıları anımsadı Tanrı yeryüzüne rüzgarları üfledi ve suları indirdi

Kaynak delikleri ve göklerin pencereleri kapandı

150 gün boyunca sular çekilmeye başladı

Ve Gemi,7ayın 17de Ararat dağının üzerinde durdu

Sular 10aya kadar çekilmeye devam etti 10ayın birinci gününde dağların tepeleri görünmeye başladı

Nuh'un hayatının 601yılında, birinci ayın birinci gününde, toprak kurumaya başladı

İkinci ayın 21 günü toprak kurudu

Tanrı Nuh'la konuştu ve dedi:

Karın, oğulların ve oğullarının karılarıyla birlikte gemiden çık

Nuh, Yahve için bir sunak yaptı ve helal hayvan ve kuşları ona kurban etti

Yahve bu nefis kokuyu içine çekti ve kendi kendine şöyle dedi:

Artık, insandan dolayı dünyayı bir daha lanetlemeyeceğim, yaptığım gibi bir daha canlıları yoketmeyeceğim, çünkü insanın kalbi doğuştan kötüdür

Tanrı, Nuh ve oğullarını kutsadı ve dedi :

-Fakat, canlıları, ruhları yani kanları ile yemeyiniz!

Bu sözlerle sizin her birinizin kanını da kastediyorum

Bununla, tüm hayvan ve insanları kastediyorum ve insanlar arasında insan ruhunu (yani kanını) kast ediyorum

İnsan kanı akıtan adamın kanı akacaktır!

Size ahdediyorm; artık hiçbir canlı Tufan ile yokedilmeyecek ve yeryüzünü silen Tufan bir daha olmayacak!'

Nuh ve üç oğulu, Sem, Kenan'ın babası Şam ve Cafet Gemi'den çıkmışlar ve çalışmaya ve çoğalmaya başlamışlardı

Nuh, üzüm yetiştirmeye başladı Şarap içince sarhoş oldu ve çadırında soyundu

Kenan'nın babası Şam, babası Nuh'un çıplak olduğunu gördü ve dışarıdaki iki kardeşini uyardıFakat, Sem ile Cafet (Nuh'un) mantosunu-pelerinini aldılar, kendi omuzlarına geçirdiler ve geri geri yürüyerek babalarını örttüler; başları arkaya dönüktü ve babalarının çıplaklığını görmediler Nuh sarhoşluğundan ayılınca kendine bu işi yapanın, en küçük oğulu olduğunu öğrendiVe dedi ki;

'Lanetlensin Kenan!

Köle olsun kardeşlerine!'

Ve yine dedi ki;

'Yahve, Sem'in tanrısı, kutsansın, ve Kenan kölesi olsun onun!

Tanrı, Yafet'i dışarıda koysun,

Sem'in çadırlarında yaşasın Tanrı,

ve Kenan kölesi olsun Onun!

Tufandan sonra Nuh 350 yıl yaşadı Nuh'un toplam hayatı 950 yıl oldu, sonra öldü


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Gılgamış Destanında Tufan
Gılgamış uzaktan Utnapiştim'e (Nuh) seslenip dedi ki:

"Sana bakıyorum da Ut-Napiştim,

kendimden farklı bir şey görmüyorum sende

Savaşa atılmak için güçlü bir yürek var sende de benim yüreğim gibi,

ve sırt üstü yatıp dinleniyorsun sen de benim gibi!

Öyleyse,nasıl çıkabildin Tanrılar Meclisi huzuruna,

ölümsüzlük dilemeye?"

Ut-napiştim, dedi ki Gılgamış'a:

"- Bu sırrı açıklayacağım sana Gılgamış,

Aktaracağım sana Tanrılar Meclisi Kararını;

Şuruppak'ı bilirsin,

bilirsin Fırat üstünde kurulu bu şehri,

Eski bir şehirdir bu;

orada yaşıyorlardı tanrıların hepsi

Yürekleri, Tufan yapmaya zorladı Ulu Tanrıları ,

orada ulu tanrıların babaları Anu

şevkatli bilge Bel (Enlil)

Taht taşıyıcısı Ninib(Ninurta)

Savaş yöneticileri Ennugi,Ninigiazag,

EA birlikte oturuyorlardı

Hem de bilge olan parlak gözlü EA, onların kararlarını tekrarladı tapınak duvarına:

-"Duvar,duvar!

Kamış çit!

Kamış çit!

Dinle kamış çit!

Ey duvar anla!

Şuruppak'lı adam

Ubar-Tutu'nun oğlu,

değiştir yurdunu!

Bir gemi yap!

Zenginlikleri bırak,

kurtar yaşamını!

İnşa edeceğin bir gemiye

yükle tüm yaşam tohumlarını!

- Geminin ölçüleri ne olsun?

- İnşa edeceğin geminin tam olsun ölçüleri!

Denk olsun genişliği uzunluğuna!

Ört üstünü de bir çatıyla!

Okyanus üzerine yerleştir onu!

Bu gemi bir yarış gemisi,

Adı da 'Hayat kurtaran!' olacak!

Öyle olsun ki…

Alt kısmı da üst kısmı da kuvvetli olsun


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



…zamanı sana bildirdiğimde,

gireceksin gemiye,

örteceksin kapısını,

Yerleştir içine tohumlarını, eşyalarını,

zenginliklerini,

karını, çocuklarını, akrabalarını, zanaatkarları,

hayvanları,yabani yaratıkları ve ova bitkilerini"

Açtı ağzını bilge Um-napişti

Tanrısı EA’ya dedi ki;

'Ben hiç gemi yapmadım ki,

Bilmem nasıl inşa edileceğini

Toprağa çiz de şeklini,

şekile bakarak yapayım gemiyi'

'Baktım o şekile ve

Tanrım, sahibim EA'ya dedim ki:

-…sahibim,sözlerini yerine getireceğim, yapacağım ben,onu

Fakat bana sorarlarsa ne diyeyim şehirdekilere, zanaatkarlara, yaşlılara?"

EA, açıp ağzını, hizmetkarı olan bana dedi ki:

"… şöyle söyleyeceksin sen onlara:

- Biliyorum ki, Bel(Enlil) kötü gözle baktı bana,

nefret etti benden,

barınamam artık şehrinizde,

Alnımı sürmeyeceğim artık Bel (Enlil)'in topraklarına Okyanus'a (APSU'ya) doğru gideceğim

Benim tanrım EA ile yaşayacağım orada

O, sizin üstünüze seller salacak;

Kuşların, balıkların, hasadın üstüne

Üstünüze Kuk-ku yağdıracak,

Kib-tu yağdıracak üstünüze

…karanlıklar şefi,

karayağmurlar yağdıracak size!"

Güneş şafakta çıkınca ortaya

Zayıf insanlar zift taşımaya başladı,

Güçlüler de ne lazımsa onu

Beşinci gün,

Onun şeklini-pilanını çizdim,

Çevre duvarları 60 metreden(120 dirsek) daha yüksekti

Çatısının etrafı da 60 metreydi

Çevresini belirledim, şeklini çizdim

Çizdim şeklini,

biçimlendirdim

6 kere yeniden ölçtüm(çaktım) onu

7 bölüme ayırdım,

9 parçaya ayırdım içini,

Altlarını sağlamlaştırdım,

gözden geçirdim bölümlerini,

koydum oralara gerekli her şeyi,

6 Sar'lık zifti içeriye döktüm

3 Sar'lık asfaltı içerisine yaydım

3 Sar'lık yağı seleciler götürdüler,

1 Sar'lık yağ kurbanlara gitti,

2 Sarlık yağı Yapımcı koydu bir yana

İnekler kesiyordum yenilsin diye,

Koyunlar kestim her gün,

Küplere nehirler gibi

Bira, hurmaşarabı, yağ dolduruyordum

Bir günü Bayram ilan ettim

Yeni yılın ilk günü gibi

Ellerimle taşıyordum ot ilaçları,dermanları

(…) günü ,güneş batmadan

Gemi hazırlanmıştı

zordu

Yapımcılar geminin giru’ sunu taşıyorlardı

Aşağıdan yukarı kadar

üçte ikisi,


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Neyim varsa yükledim ona

Yükledim tüm gümüşleri

Tüm altınları yükledim

Neyim varsa yükledim,

tüm yaşam tohumlarını,

Bindirdim tüm ailemi, yakınlarımı

Evcil ve yabanıl hayvanları, zanaatkarları

Bindirdim hepsini gemiye,

Şamaş(Güneş) zamanı saptamıştı:

"-Sabah Kukku yağacak

Akşam Kibtu yağacak

Karanlıklar sahibi, akşam, karayağmurlar yağdıracak

Gir gemiye

kapa kapısını!"

Vakit gelmişti

Karanlıklar sahibi, akşam,

karayağmurlar yağdırdı,

Gündüz göğe bakıyordum,

Görünce havanın halini

Bir korku sardı beni

Girdim gemiye ve kapadım kapısını

Gemiyi Puzur-Kurgal'a doğru götürmek için

İçindeki tüm eşyalarla evi Yapımcıya teslim ettim

şafak vurunca

Kara bir bulut çıktı göğün sonunda

Tanrı Adad parlamaya başlıyordu orada

Nabu ile Sarru eşlik ediyorlardı ona

Kahramanlar dağlardan, ovadan tahtlarıyla geliyorlardı

Nergal (İrra) sabahı parçaladı

Ninip (Ninurta) saldırıya geçti

Annunaki'ler meşaleler taşıyorlardı

Her taraf aydınlanıyordu onların ışığıyla,

doldurdu Adad'ın hışmı, gökyüzünü

Görünmez oldu hiçbir şey

ülke sanki…

Birinci gün …

Zincirinden boşanır gibi…ülke

Sanki bir ani saldırı gibi,… getirdiler insanların üzerine

Kardeş görmüyordu artık kardeşini,

Kendini tanıyamıyordu artık kişi

Tufan'ın korkusu

Kapladı gökteki tanrıları

Tanrılar çekindiler Tufan'dan

Anu'nun göklerine kaçıştılar,

Köpekler gibi çiftleşiyorlardı Tanrılar,

Duvarların üstünde yatıyorlardı

İştar(Inanna) başladı sızlanıp bağırmaya ,

- Herşey çamura-hamura dönüşüyor bugün,

O vakit,Tanrılar Toplantısında kem sözler mi etmiştim,

Niye söyledim ki Tanrılar Toplantısında o kem sözleri?

Niye kullarımı yok etme kararı aldım ki?

Denizleri dolduran küçük balıklar gibi bu

İnsanları ben doğurmadım mı sanki?

Annunaki'ler, Tanrılar başladılar onunla birlikte ağlaşmaya

Ağlaşıp durdu Tanrılar dudakları kapalı,titrediler(?)

6 gün, 6 gece

Ülkeyi yokeden Tufan'ın kasırgaları, rüzgarları esip durdu

7günün başında kesildi Tufan'ın kasırgası

Denizler duraldı, fırtına dindi, Tufan sona erdi


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Havaya (Denize?) baktım, gürültü dinmişti,

Fakat tüm insanlık çamura dönmüştü,

Sel artıkları evleri çatısına kadar örtmüştü

Açtım pencereyi

Işık düştü yanağıma

Ağlayarak durup kaldım

Yaşlar akıyordu yanaklarıma

Baktım her yana

dünyaya denizden,

12 x? yüksekliğinde bir ada yükseliyordu

Gemi Nizir Dağı'na ulaşmıştı,

Nizir Dağı yapıştı gemiye

Bırakmıyordu başka yere gitmeye

Birinci gün

İkinci gün …

Nizir Dağı yapıştı gemiye,

Bırakmıyordu başka yere gitmeye

Üçüncü gün

Dördüncü gün…

Nizir Dağı yapıştı gemiye,

Bırakmıyordu başka yere gitmeye

Beşinci gün

Altıcı gün…

Nizir Dağı yapıştı gemiye

Bırakmıyordu başka yere gitmeye

Yedinci günün başında

Çıkardım bir güvercini uçurdum,

Güvercin gitti, döndü geldi geriye,

Konacak yer bulamamıştı kendine

Çıkardım bir kırlangıcı uçurdum,

Kırlangıç gitti, döndü geldi geriye,

Konacak yer bulamamıştı kendine

Çıkardım bir kargayı uçurdum,

Karga gitti,gördü suların çekilişini,

Yedi, eşindi, dönüp gelmedi geriye

Çıkardım Dört Rüzgarı,

sundum bir kurban,

bir sunak hazırladım dağın tepesine

7+7 kazan adaguru yerleştirdim oraya,

Dağın eteğine kamış ektim,ağaçlar diktim

Kokular ulaştı tanrılara

Toplandı Tanrılar sinekler gibi sunaklara,

Ama ulaşınca Tanrıların yaratıcısı oraya,

Nasıl istiyorsa öyle yaratmıştı öteki tanrıları Anu,

Bir neşe kapladı ortalığı

Tanrıların yöneticisi Anu dedi ki,

- Ey burada toplanmış Tanrılar,

Geçti artık Tufan günleri,

Nasıl hiç unutmayacaksam

Boynumda taşıdığım Lapis Lazuli (Mavi taş) kolyemi Unutmayacağım hiç o günleri de!,

Paylaşın Tanrılar Kurban paylarınızı!

Fakat Bel (Enlil) kurbanlara doğru gelmesin!

Çünkü düşüncesizce bir Tufan yaptı O!

Yoketti İnsanlarımı!"

Çıkıp geldiğinde Bel,

Gördü gemiyi ve sinirlendi,

İgigi'lere karşı kızgınlıkla doldu:


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları




Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Sümer İlahilerinde
(Kolon III)

Tanrılar Toplantısında

Nintu ağlayıp sızlanıyordu,

İnliyordu doğuran kadınlar gibi

Parlak İştar(İnanna) dualar

okuyordu yarattıklarına

EA-Enki düşüncedeydi kendi kendine

Anu, Enlil, Ea ve Ninhurşag

Yer’in ve Göğ’ün tanrıları

Tekbir getiriyorlardı

Anu ve Enlil adına

Ziusuddu(Nuh),

Şuruppak’ın Rahibi,

kıralı,

eğiliyordu acıyla yerlere,

tapınıyordu

Hazırdı her an uymaya Tanrıların emrine

Daha önce hiç görmediği bir rüya girdi Ziusuddu'nun düşüne,

Açıklanıyordu Yer’in ve Göğ’ün yargıları

(Kolon IV)

Ziusuddu işitti yanıbaşında duran EA'nın sesini ;

"Solumda,

duvarın orada dur,

Ey duvar,

sana, senin için bir lafım var

Önem ver sözlerime

Bir Tufan olacak emrimiz üzre,

Silip süpürecek Tufan tapınakları,

kurutacak insanın tohumunu,

Karar böyle,

Tanrılar Toplantısı’nın kararı bu

An ve Enlil'in arzusuyla…

kırallığı,

sona erdirilecek kanunları


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Güçlü kasırgalar esti birlikte,

bir olup saldırdılar,

kapladı Tufan aynı anda tüm Tapınakları

Başladı kasıp kavurmaya Tufan

6 gün, 6 gece boyunca,

kapladığında Tufan her yanı,

Azgın sular üzerinde yüzdürüyordu Yarış Gemisini (?)Tufan

Şamaş göründü,

ışıklarıyla Yer’i ve Göğ’ü aydınlatan

Ziusuddu açtı penceresini (Yarış?) Gemisinin,

Şamaş'ın ışıkları girdi Gemiye,

Ziusuddu, kıral,

eğildi Şamaş'ın önünde,

Kurban etti bir ineği ona kıral Ziusuddu,

bir kuzu kurban etti ona

KOLON VI

Ziusuddu onlara tapsın diye,

Gök (Anu) tarafından

Yer (Enlil) tarafından

lanet vardı, ceza vardı ortada

Ey Anu,

Ey Enlil,

Göğ’ün hükmü,

Yer’in hükmü tarafından

lanet vardı, ceza vardı ortada,

Ziusuddu yanınızda yer alsın, size tapsın diye lanet vardı, ceza vardı ortada

Toprağın kaderi NIG-GIL-MA,

kader olmuştu Ziusuddu'ya

An ile Enlil'in,

'göğün soluğu',

'yerin soluğu' yayıldı her yana

Bitkiler boy attılar toprakta

Kıral Ziusudra,

kapandı An ve Enlil'in önünde yerlere,

An ile Enlil bastılar bağırlarına

Ziusudra'yı

An ile Enlil Tanrı yaşamı gibi bir yaşam verdiler ona

An ile Enlil,tanrı yaşamı gibi sonsuz bir yaşam

bahşettiler ona

Ziusudra,kıral, böylece

NIG-GIL-MA adını aldı,

Adı da oldu "bitkiler ve insanlığın tohumu"


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



TUFAN KAVRAMLARI
Gök-Anu tanrının “Tufan’ı hiç unutmayacağı” üzerine verdiği söz, günümüzden beş bin yıl kadar önce tabletlere kaydedilmeye başlanmıştı Enki’nin gizlice ve mırıldanarak Sümer tanrılarının aldıkları Tufan kararını açıkladığı Şuruppak duvarı, günümüzde Yahudilerin hala kaderlerine ağladıkları Ağlama Duvarı olmalı

İnsanlığı böylesine derinden etkilemiş bir konuyu, yanlışlar yapma pahasına ele almak gerekiyordu Geçmiş insan tarihinin dehlizleri içinde düşe-kalka ve fakat insanbilim ibrişimlerini takip ederek 5-6 bin yılı anlamak, doğrudan doğruya, dinsel saflaşmayla belirmeye başlayan şu andaki dünya durumunu da anlamaya çalışmak demektir

Eski tarih aktarım biçimi kabul edilmesi gereken sözlü Sümer ilahileri, doğal olarak, yazının henüz yaratılmamış ve kullanılmıyor olduğu dönemlerde de vardı Kuran’ın ezber-hatmi nasıl mümkün ise, şarkılar biçimli Sümer ilahileri de nesilden nesile öyle aktarılıyordu Yazının kullanımıyla birlikte, eski ilahiler de önce taşlara ve giderek kil tabletlere kaydedilmeye başlanmış olmalıdır; fakat anımsandığı biçim ve içerikle!

Eski Sümer yazılarını değerlendirirken, hemen başlangıçta iki önemli noktayla karşılaşırız: Önce, taş ve kil tabletlere kazılmış kavramların, başlangıçtaki anlamlarının değişmiş olma olasılığı Toplumsal gelişmeye bağlı doğal bir olgu olarak bir çok kavramın anlam değiştirme süreci geçirebileceğini biliyoruz Tablet yazıcılar kavram söylenişini muhafaza etmiş olsalar bile anlam kaymasını önleyemezlerdi; yazıcılar, ister istemez, kavramı, yaşadıkları çağda tanıdıkları yeni anlamıyla aktarıyorlardı

Öte yandan, özellikle yazının ilk gelişme dönemlerinde, yazı sistemlerinin oturması sürecinde, birbirinden kopye edilerek yenilerin yazılması sırasında, eski kavramların her seferinde başlangıçtaki şekilde okunamamış olması da ciddi bir olasılıktır Ölçüm ve değer birimlerinin değişme süreci geçirmesinin, Sümer Kıraliyet Listesinde tarih ve rakamların farklı şekillerde okunması sonucunu doğurduğunu kesin olarak söyleyebiliriz Yeri geldiğinde “3 ay, 1/2 gün’ diye not düşen dikkatli tablet yazarları, yine de, eski rakamları on binlerce, yüz binlerce yıl olarak okumaktan kurtulamazlar Ayrıca biliyoruz ki, her farklı toplum birimin kendine has değer ölçüleri vardı; farklı topluluk yazıcılarının bunları dönüştürme işlemini nasıl yapmış olduklarını bilemiyoruz

Tamamen şekillerden oluşan fikir-yazıdan, heceli alfabeye doğru geçiş; kelime veya hece ifade eden şekil-desenlerin farklı dillerdeki ses değerinin değişik olması; aynı dönemlerde farklı birimlerce yazının sağdan sola doğru veya tersi bir sistemle yazılıp okunması; bir dilden ötekine aktarımda ses veya anlam tercümesine başvurulduğunda karşılaşılan zorluklar, eski toplum yazıcılarının ciddi bir sorunu idi Sesdeğersel alfabetik dönüştürme, trancription, farklı dildeki bir kelimenin bir başka dilde yazımı, bugünkü dünyamızın bile üstesinden henüz gelemediği zorluklar taşır


Alıntı Yaparak Cevapla

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları

Eski 10-06-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Derin Mevzuular . . Kutsal Tufan Anlatıları



Eski yazıcılar, En-ki’nin 40 ismi ve 15 sıfatı bulunduğunu yazmışlardı Aynı tanrı ad yazımları bile bazan farklı ses değerleriyle ifade ediliyordu ki; eski Sümer sözcüklerinin tersten veya farklı ses değerleriyle okunarak kalıcı hale gelen sözcüklere de sahibiz Örneğin Sümer (Ş)uruppak yerleşimi günümüzde Fara; Nippur ise Niffer olarak biliniyor O halde, Sümerologların (p) olarak okuduklarını Semitler (f) olarak ; Fara’da ise üstelik hecesel bakımdan sağdan sola doğru okuyorlardı Eski Yunan Platon’u da Arap dünyasında aynı nedenle Eflatun halini almıştır Burada, Sümerologlarımızın yanlış okuma olasılığını da gözden uzak tutmamak gerekir

Bazı eski yazı sistemlerinde sadece sessiz harfler nakşedilerek, sesli harflerin kullanımı okuyucuya bırakılıyordu Örneğin RK olarak yazılmış kelimeyi, ErEk, UrUk veya Arak, hatta (L)ArAk olarak okumak okuyucunun bilgi ve becerisine bağlıdır Yazıldığı sırada, günlük kullanım seslerini herkes bildiği için sorun oluşturmayan bu durumun zamanla ciddi okunma güçlükleri çıkarması kaçınılmazdı Sümerologların Uruk veya Larak olarak okudukları RK yazımı Eski ahitte, şimdiki yazıya Erek sesleriyle aktarılmaktadır ki, bunun şimdiki IrAk olduğunu biliyoruz

Bay Schmokel, kitabında, bir yerde Sümerce ‘Etemen-enki’ sözcüğünü ‘Enki’nin Sarayı’ olarak okuyup çevirmişti; kitabının bir başka bölümde ise “Enlil’in sarayı”nı ‘ Nemetti-enlil’ olarak okumuştur Burada bay Schmokel, Sümer saray sözcüğünü , hecesel olarak bir kez sağdan başlayarak, bir de soldan başlayarak okumakta; her seferinde aynı ‘saray’ anlamını bulmakta; fakat her seferinde de farklı bir sözcük kullanmaktadır Bay Schmokel farketmemiş olsa da, bu, eski tabletlerde kelimelerin, bazan nasıl yazılmış ve okunmuş olduklarını gösteriyor

Bütün bunlar, eski yazıtları anlamaya yönelik okuma çalışmasının güçlüklerini kısmen ifade ederler

Sümer’de İnanna olan Babil’in İştar’ı tarafından ‘seçildiği’ kendisine vahyedilen Assubanipal-I de, yazıcılar tanrısı Nebo'nun bilge düzenlemesiyle yazılmış eski şekil yazıları yeni yazıya nasıl dönüştürdüğünü; kopya yazıların doğruluğunu nasıl araştırdığını; karşılaştırmalı doğrulamayı nasıl yaptığını ve bu yetkinliğe erişebilmek için nasıl ciddi bir eğitimden geçmiş olduğunu şöyle anlatmıştı:

“Tablet üzerine yazma sanatının tüm sırlarını ve özelliklerini öğrendim Yerin ve göğün halinin nasıl yorumlanacağını biliyorum Bilginlerin toplantılarında tartışıyorum Çarpma ve bölmede en karışık, zor meseleleri bile çözebilecek çaptayım Tufan döneminden kalan tamamıyla anlaşılmaz bir taş çizimine şöyle bir göz atmam veya Sümer-Akad dönemlerinin çözülmesi çok zor yazılarını bir okumam yeter

Günümüzde Fıransızca OTAN kelimesi, İngilizcede NATO olarak yazılıyor; her iki kelime de aynı olguyu farklı ses değerleri ile anlatmaktadır Değişik dil veya lehçelere sahip eski toplumlarda da benzer durumlar varolmuş olmalıdır Yahudi Tapınak görevlileri eskiden, yazıtları anlayamadıkları zaman, onları ters yönden okumaya; kelime köklerini bulmaya ve okuma zorluklarını aşmaya çalışırlarmış; bu herhalde yukardaki durumdan ötürü başvurulan bir yoldu

Babil metinlerinde, Hammurabi yasalarının önsöz ve sonsözünde, Sümerlerde adına rastlamadığımız, Marduk okunuşlu bir tanrıyla karşılaşırız Üstelik Marduk, Babil için, sıradan bir tanrı değil, Sümer Yaratılış’ında yer almış, hatta bir bakıma asıl yaratıcı tanrıdır; EA-Enki’nin büyük oğludur ve EA, tüm ‘karabaşlar’ üzerindeki Enlil’liğe Marduk’u tayin etmiş; “igigi”ler, büyük tanrılar arasında Marduk’u yüceltmişti

Böylesine önemli bir Babil tanrısının kutsal kitaplara ve eski Sümer tabletlerine bir şekilde yansımış olması gerekliydi ama, Marduk yazımlı bir tanrıya, ne Sümer tabletlerinde , ne de Eski Ahit’te rastlarız; bunun bulunması gerekliydi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.