Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
biçimleri, seçenek, yasam

Seçenek Yasam Biçimleri

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Seçenek Yasam Biçimleri




Seçenek Yasam Biçimleri
Genç yetiskini aile yasami döngüsü içinde düsünmek alisilagelmis
bir yoldur Oysa bundan farkli ve en azindan sözü edilen aile
yasam biçimleri kadar geçerli olan yasam biçimleri de vardir Hiç evlenmemis
yetiskinler (bekarlar), önceden evli olanlar (dullar, bosanmislar,
ayri yasayanlar), çocuksuz çiftler, komün yasami sürdürenler
bu seçenek yasam biçimlerini olustururlar
A Tek yasayanlar Tek yasayan yetiskinler, hiç evlenmemis,
dul kalmis, bosanmis ya da ayri yasayan kisilerdir Ancak bu insanlar
üzerinde fazlaca arastirma yoktur, bilgilerin çogu nüfus sayimi verilerinden
derlenmektedir Üstelik tek yasayan kisiler konusunda olumsuz
bir söylence de gelistirilmistir Örnegin, tek yasayan kadinlarin kadinlik
yönünden yetersiz, duygusal açidan sorunlu olduklari söylenegelmistir
Oysa Bernard'in arastirmasi, bekar kadinlarin evli kadinlara
oranla daha üst düzeyde ruh sagligina sahip olduklarini göstermektedir;
otuz yasin üstündeki kadinlar içinde evli olanlarin bekar olanlardan
daha fazla psikolojik sorunlari vardir Bekar kadinlarla ilgili bir
baska söylence de, hizli ve aaaa dolu bir yasam yasadiklari yönündedir

Oysa Starr ve Carns'a göre, birçok bekar kadin daha geleneksel bir
yasam sürdürmektedir, iyi bir ev ve iyi bir is gibi geleneksel degerler
pesindedir Ayni sekilde bekar erkekler konusunda da çesitli kalipyargilar
söz konusudur Ancak birinciler için olumsuz olan söylenceler,
ikinciler için olumludur: Bekar kadin güçsüz, yitirmis bir kisidir, bekar
erkek ise güçlüdür, özgürdür, kazançlidir Buna karsilik arastirmalar
bekar erkeklerin evlilere oranla daha fazla fiziksel ve psikolojik
sorunlardan yakindiklarini ortaya koymaktadir (Schiamberg ve Smith, 1982)
Arastirmalar hiç evlenmeyen insanlarin son yillarda arttigini
göstermektedir Sonuçta mutlaka evlenecek kisiler bunu kirk yasindan
önce yapmaktadirlar Hiç evlenmeyen erkeklerin gelirleri daha büyük
bulunmustur Gelir ve egitim düzeyi yüksek kadinlarda hiç evlenmeme
orani daha yüksektir Erkekler genellikle daha düsük sosyoekonomik
düzeyden kadinlarla evlendikleri halde, kadinlar daha düsük egitim
ve sosyoekonomik düzeyden erkeklerle evlenmiyorlar Evlilik için
toplumsal baski yogun oldugu için, hiç evlenmeyenlerin ne kadarinin
bunu kendi seçimleriyle belirledikleri bilinemiyor
Gelisimsel açidan önemli olan nokta, evli olmayan yetiskinlerin
yasamindaki dönüm noktalarini belirlemektir Kesin veriler olmamakla
birlikte, belki de bu dönüm noktalarini meslek ya da ask iliskileri
olusturmaktadir Bosanma ve dulluk gibi olaylar daha önce evli olanlar
için dönüm noktasi olarak kabul edilebilir
Evliligin bosanma ya da ayrilma ile sona ermesi kisisel ve toplumsal

nedenlere bagli olarak ortaya çikar Duvall'e göre, evlilige iyi
hazirlanmamis, anababasindan kurtulmak için evlenmis, farkliliklari
hosgörüyle karsilayamayan, mutsuz ya da bosanmis anababasi olan
kisiler, çocuksuz olanlar ve gebe gelinler arasinda daha fazla bosanma
görülmektedir Öte yandan, egitim, irk, din, yas, gelir düzeyi gibi toplumsal
farkliliklar da bosanmayi kolaylastirmaktadir En fazla evlilik
sorunu olan yillar dogal olarak bosanmanin da en yogun oldugu yillardir
20 yasindan önce evlenenlerde bosanma orani daha yüksektir En
fazla bosanma evliligin üçüncü yilinda yer almaktadir, ayrilmalarin en
yüksek noktasi da evliligin ilk yilidir Bütün bosanmalarin % 40'i bes
yildan daha az evli çiftlerde görülmektedir (ABD Nüfus Bürosu,
1975) Bosanma nedenleri konusunda büyük farkiliklar görülmektedir
En önemli nedenin mutsuzluk oldugu ileri sürülmektedir Bazen tedirgin
ve mutsuz insanlar evlilige bu sorunlarini çözme beklentisiyle
girmektedirler, oysa evlilik duygusal yönden yerlesmis ve kimligini saglam
bir biçimde kurmus insanlar gerektirmektedir Pinard'a göre, bosanmis
insanlarin çogu gergin, sinirli, depresyonlu, asiri elestirici ve
genelde uyum sorunlari olan kisilerdir Bosanmada bir diger etken de
anababalik evresinde rol degisimini benimseyememe sorunudur Esle
birlikte yasamaya yeterince uyum gösterememis yetiskinler anababalik
rollerinden olumsuz yönde etkilenmektedirler
Arastirmalar bosanmis insanin yasam biçimi konusunda çok az
bilgi vermektedir Erkeklerin yarisi yalniz, kadinlarin yarisi da
çocuklariyla yasiyor, genç olanlar kendi ailelerine dönüyorlar, orta

yaslilar yalniz yasamayi seçiyorlar Ancak bu bilgiler birey için bosanmanin
anlaminin ne oldugu konusunda yetersiz kaliyor Bosanma yeniden
toplumsallasmayi gerektiriyor ya da yeniden evlenmeyi içeriyor olabilir
Bosanma duygusal ve fiziksel zorluklar içerebilir ya da yeni yasam
biçimi bu zorluklara neden olabilir Evlenmenin rol degisimini gerektirmesi
gibi, bosanma da rollerde ve statüde belirgin degisikliklere yol
açar Bu durumda bütün toplumsal baglarin yeniden düzenlenmesi gerekmektedir
Evliligin aksine bosanma, toplumsal normlarla belirlenmis
kurumsal bir geçis degildir Birey normatif ipuçlari olmadan ve
disardan pek yardim görmeden yeni rollerini kendisi düzenlemek zorundadir
Çogu zaman bosanmayla birlikte bir tür basarisizlik duygusu
da yasanir Yeni iliskiler kurmada ve bunlari -varsa- çocuklara açiklamada
birtakim zorluklar vardir Gluck'un arastirmasi, bosanmislarin
% 75'inin bes yil içinde yeniden evlendigini ve % 60'inin bosanmislarla
evlendigini göstermektedir Genellikle ikinci evlilikler daha mutlu
olarak nitelendirilmektedir
Evlilikler bosanma ya da ölümle, sonuç olarak çiftlerden biri için
dullukla sonuçlanir Yasam süresinin uzamasi dulluk süresini de uzatmistir
Kadinlar erkeklerden daha uzun yasadiklarindan ve genellikle
kendilerinden daha yasli erkeklerle evlendiklerinden dulluk süreleri de
daha uzundur Dullarin büyük çogunlugu 65 yasin üstündedir ve bu
yastan sonra evlenmeleri onaylanmadigi için yalnizlik en büyük sorunlaridir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.