12-30-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Kız Kulesi Efsaneleri
Birbirinden farklı onlarca öyküye sahip olan bu efsanevi kule, aslında görünmez ve küçük bir
adacık olan kayalığın üzerinde yükselir Kuleye “Kızkulesi” adını Türkler verdiler Daha önce
Damalis, Leandros gibi isimlerle anılan bu şirin yapı, birçok efsaneye konu oldu Bir rivayete
göre, bir falcının baktığı falda, kızının yılan tarafından sokulacağını öğrenen imparator, sevgili
evladını ölümden kurtarmak için bu adaya saklar Ancak, gönderilen bir incir sepetinden çıkan
yılan, yine de zavallı kızı sokar ve öldürür
Kızkulesi ile ilgili bir başka efsane, Hero ve Leandros adlı iki aşığın hazin öyküsünü dile
getirir Efsaneye göre Hero, Afrodit Tapınağı’na bağlı bir rahibeydi ve aşk ona yasaktı
Kızkulesi’nde yaşayan Hero’ya aşık olan Leandros, yüzerek her gece yüzerek adaya gelir, ona
aşkını fısıldamış Gece karanlığında güzel rahibenin yaktığı ateş Leandros’a yol gösterilmiş
Ancak, fırtınalı bir gecede rüzgâr meşaleyi söndürmüş ve Leandros yolunu yitirerek
karanlık sularda boğulmuş Bunu öğrenen Hero da kendisini Boğaziçi’nin soğuk sularına
atıvermiş…
Bu efsanevi kule ile ilgili Osmanlı’nın da bir öyküsü olacak elbette Bir başka efsane
kahramanı olan Battal Gazi kuleyi basmış; tekfurun kızını ve hazinelerini alarak Üsküdar
kıyısındaki atma atlayıp hızla oradan kaçmış Eskiler derler ki “Atı alan Üsküdar’ı geçti” sözü
buradan türemiştir…
Bunu biliyor muydunuz?
Bu kule, Bizans döneminde gözlemeyiydi ve gelen geçen ticaret gemilerinin kontrolü burada
gerçekleştirilirdi İstanbul’dan, Sarayburnu önlerinden bu adaya da bir zincir çekiliydi, tıpkı
Halic’e gerildiği gibi! Türkler İstanbul’u aldıktan sonra, eski kule yıktırılıp yerine yenisi,
ahşap olarak yapılmış 1719da bu kule yanınca, bina yeni baştan ve taştan inşa edilmiş 18
yüzyıl sadrazamlarından Hekimoğlu Ali Paşa, 1755 yılında Sultan III Osman tarafından bu
kuleye hapsedilmiş I Mahmut’un saray kızlarağası Beşir’in de boynu, Kızkulesi’nin
dalgaların dövdüğü kayalıklarında vurulmuş 1839 Tanzimat Fermanının ilanından sonraki
yıllarda bir süre karantina işlevi gören Kızkulesi, yakın zamanlara kadar deniz feneri görevi
yaparken, günümüzde özellikle turistlere hizmet veren bir İstanbul güzelliği olarak hizmetini
sürdürüyor
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|