Sarkıt ve Dikit |
12-29-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Sarkıt ve DikitSarkıt ve Dikit Mağaralarda oluşan mineral çökellerinin iki farklı biçimidir Sarkıtlar mağaraların tavanından ya da duvarlarından aşağı doğru sarkar Buğday saplarına ya da ince mumlara benzeyen sarkıtların boylan 30 santimetreye kadar, hatta daha da uzun olabilir Tabandan tavana doğru yükselen dikitler ise eski tür an kovanlanna ya da bodur ağaç gövdelerine benzer Uzunluklan 30 metrenin üstünde olan dikitler bulunmuştur Bir sarkıt ile bir dikit rastlaşır ve birlikte büyürlerse bir sütun oluştururlar Mağaralann çoğu, kireçtaşının temel minerali olan kalsitten (kalsiyum karbonat) oluşur Yağmur suyu atmosferden geçerken biraz karbon dioksit soğurur (emer) ve hafif asitli hale gelir; böylece, kireçtaşını çözündürme (eritme) özelliği kazanır Bu su ve kireçtaşı çözeltisi mağara boşluğuna ulaştığında kireçtaşı yavaş yavaş, tane tane çökelmeye başlar; bu süreç bazen binlerce yıl sürer Sarkıtlar suyun tavandan sızdığı noktada, dikitler ise tabana damladığı yerde oluşur Kayaçlann içerdiği katışkılar da suyla sürüklenip çatlaklardan aşağı sızar ve aslında beyaz olan kalsite farklı renkler kazandırabilir En yaygın rastlanan katışkı maddesi demirdir; demir, sarkıt ve dikitlerin kırmızıya, sarıya, kahverengiye çalan renkler almasına neden olur Türkiye'de sarkıt ve dikitleriyle ünlü pek çok mağara vardır Antalya'daki Damlataş Mağarası ile İçel'deki Narlıkuyu Mağarası en iyi bilinen örneklerdir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
|